Danıştay Kararı 13. Daire 2013/382 E. 2018/2996 K. 30.10.2018 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2013/382 E.  ,  2018/2996 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2013/382
Karar No:2018/2996

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı – ANKARA
VEKİLİ : …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından 24/07/2007 tarihinde yapılan … ili … Ruhsat Alım ihalesinin davacı üzerinde kalmış olmasına rağmen söz konusu ihaleye ilişkin maden arama ruhsatının davacıya verilmeyip ihaleyi ikinci sırada kazanan istekli firmaya verilmesine ilişkin 22/08/2007 tarih ve 047261 sayılı davalı idare işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; ihale yapılmadan önce katılımcılar tarafından yatırılan ihale teminatının söz konusu ihale bedelinden mahsup edilebileceği yönünde getirilmiş açık bir hüküm bulunmadığı, katılımcılar tarafından ihale esnasında belirlenen ihale bedelinin tam olarak yatırılması gerektiği, davacının ihaleyi kazanmasından sonra ihale bedeli olan 51.000-TL bedeli tam olarak yatırması gerekmekte iken belirtilen kurala uymadığı, ihale geçici teminatı olarak yatırılan 5.100-TL’nin söz konusu ihale bedelinden mahsup edilmesi suretiyle 45.900-TL’nin yatırıldığı, dolayısıyla davacının ihale bedelini eksik yatırdığı, ihale bedeli, ruhsat harç ve teminatına ilişkin makbuzların idareye elden verilmesine ilişkin yükümlülüğün ihaleyi ikinci sırada kazanan ve sonraki sıralarda bulunan katılımcılar açısından zorunlu olduğu, kendisi gibi ihaleyi birinci sırada kazanan katılımcılar açısından böyle bir yükümlülüğün bulunmadığı ileri sürülmüş ise de kamu idarelerinin yaptıkları ihalelerde tüm katılımcılara eşit davranma yükümlülüğünün olduğu ve bu hususun yapılan ihalelere ilişkin şartnamelerde bulunmasa bile geçerli bir kural olarak herkes açısından bağlayıcı yükümlülükler getirdiği, aksi yöndeki bir düşünce, ihale katılımcıları açısından farklı uygulamaların ortaya çıkmasına neden olacağı, bu durumun da kamu ihalelerinin temel ilkelerinden olan eşitlik ilkesinin zedelenmesine dolayısıyla ihalelerin güvenilirliği ve şeffaflığı açısından bir takım sorunların doğmasına neden olacağı, yönetmelik ve ihale şartnamesinde açıkça kurala bağlandığı üzere ihale bedeli, ruhsat harç ve teminatına ilişkin makbuzları belirtilen süre içerisinde idareye teslim etmediği ve ihale bedelini eksik yatırdığı açık olan davacıya maden arama ruhsatının verilmeyip kendisinden sonra gelen ikinci sıradaki istekli firmaya verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, söz konusu ihaleye ilişkin teminat bedelinin tam olarak ve süresi içerisinde yatırıldığı, ihale bedeli, ruhsat harç ve teminatına ilişkin makbuzların idareye elden verilmesine ilişkin yükümlülüğün ihaleyi ikinci sırada kazanan ve sonraki sıralarda bulunan katılımcılar açısından zorunlu olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacının, ihale şartnamesinde belirtilen ihale bedeli, ruhsat harç ve teminatını belirtilen süre içerisinde tam olarak yatırmadığı ve makbuzlarını aynı süre içerisinde elden Maden İşleri Genel Müdürlüğü’ne vermediği gerekçesiyle dava konusu işlemin tesis edildiği ve hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 30/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.