Danıştay Kararı 13. Daire 2013/342 E. 2019/2208 K. 20.06.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2013/342 E.  ,  2019/2208 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2013/342
Karar No:2019/2208

TEMYİZ EDENLER : 1. (DAVALI) Kamu İhale Kurumu
VEKİLİ : Av. …
2. (DAVACI) … İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ :
İSTEMİN_KONUSU : …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Karayolları 12. Bölge Müdürlüğü’nce 05/04/2011 tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen “…-… (km:0+000-20+000) Güzergâhında Toprak İşleri, Sanat Yapıları, BSK Üstyapı Yapım İşi” ihalesine ilişkin olarak başka bir istekli tarafından yapılan itirazen şikâyet başvurusu üzerine, davacı şirketin teklifinin değerlendirme dışı bırakılması yönünde düzeltici işlem belirlenmesine ilişkin 25/07/2011 tarih ve 2011/UY.II-2540 sayılı Kamu İhale Kurulu (Kurul) kararının iptali ve 10.000,00-TL manevi zararın tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; davacı tarafından, idareye şikâyet başvurusunda davacı şirketin göstermiş olduğu anahtar teknik personele ilişkin belgelere yönelik bir iddiada bulunulmadığından Kurul’un bu hususa ilişkin bir değerlendirme yapamayacağı ileri sürülmüş ise de başvuru sahibinin şikâyet dilekçesinde, davacı şirketin gösterdiği anahtar teknik personelin mevzuata uygun olmadığına ilişkin iddialara yer verildiği; davacı şirketin teklif dosyası kapsamında sunmuş olduğu … Ticaret ve Sanayi Odası’ndan alınan belgenin İdari Şartname’de öngörülen nitelikte bir belge olmadığı, inşaat mühendisi olan anahtar teknik personelin mesleki deneyim süresini tevsik için İnşaat Mühendisleri Odası tarafından düzenlenecek belgenin sunulması gerektiği, davacı şirketin teklif dosyası kapsamında anılan belgenin sunulmadığı ve bu eksikliğin sonradan giderilemeyeceği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından, şikâyet başvurusuna konu edilmeyen hususların itirazen şikâyet başvurusunda ileri sürüldüğü, başvuru sahibinin eşit muamele ilkesine göre inceleme yapılması yönünde talebi bulunmadığı, itirazen şikâyet başvurusunda hiçbir delil gösterilmediği hâlde Kurul’un re’sen inceleme yaparak karar verdiği, Kurul kararının kamu zararına sebep olduğu, anahtar teknik personel olarak gösterilen kişinin mesleki deneyimini tevsik eden belgelerin dosya içerisinde mevcut bulunduğu, tereddüt hâlinde söz konusu bilgi eksikliğinin ihaleyi gerçekleştiren idarece tamamlatılmasının mümkün olduğu, anahtar teknik personel olarak gösterilen kişinin meslek odasına kayıtlı olduğunun sonraki tarihli belgelerle teyit edildiği, söz konusu bilgi eksikliğinin teklifin esasını değiştirecek nitelikte olmadığı ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde nispî avukatlık ücretinin hükmedilecek değer üzerinden hesaplanması esasının benimsendiği, Mahkemece nispî vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği, kararın vekâlet ücretine ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davalı idare tarafından, itirazen şikâyet başvurusunda ileri sürülen iddialara idareye yapılan şikâyet başvurusunda da yer verildiği, Kurul tarafından eşit muamele kapsamında inceleme yapılabilmesi için bu hususun talep edilmesinin zorunlu olmadığı, ihale dokümanına karşı yasal süreler içerisinde itiraz edilmediği ve dokümanın kesinleştiği, isteklilerin tekliflerini ihale dokümanına uygun olarak sunmaları gerektiği, davacı şirketin teklif dosyası kapsamında anahtar teknik personel olarak bildirdiği kişinin mesleki deneyimini tevsik eder meslek odası kayıt belgesini veya kamuda geçen deneyim süresi hizmet çizelgesini sunmadığı, söz konusu eksikliğin bilgi değil belge eksikliği niteliğinde olduğu, dava konusu Kurul kararı ile davacı şirketin manevi varlığına bir saldırıda bulunulmadığı, manevi tazminat talebinin yerinde olmadığı belirtilerek istemlerin reddi gerektiği savunulmuştur.
Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın taraflara iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 20/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.