Danıştay Kararı 13. Daire 2013/2854 E. 2018/1538 K. 25.04.2018 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2013/2854 E.  ,  2018/1538 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2013/2854
Karar No:2018/1538

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; satış işleminin satın alan kişi tarafından taşınmaza el atıldığı zaman öğrenildiği, aynı gün … Sulh Hukuk Mahkemesi’nden tespit istendiği, rapor geldikten sonra yasal süresi içerisinde dava açıldığı ileri sürerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi … ‘nin Düşüncesi : 2577 sayılı Kanun’un 8. maddesinde, dava açma sürelerinin tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayacağı belirtilmiştir.
Düzenleyici işlemler dışında kalan bireysel nitelikteki idarî işlemlerin iptali istemiyle açılan davalarda, dava açma sürelerinin hesabında, işlemin ilgilisine tebliğ edildiği tarihin esas alınması gerekmekle birlikte, özellikle idarenin tesis ettiği işlemin doğrudan tarafı olmayan ve bu nedenle de idarece yazılı bildirim zorunluluğu bulunmayan kişilerin açacakları davalarda, bu kişilerin idari işlemi öğrenme tarihinin belirlenebildiği durumlarda, öğrenme tarihinin esas alınması gerektiği yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, … İli, … İlçesi, … Köyü, … (..) mevkiinde … ada … parsel sayılı Hazineye ait … m² yüzölçümlü taşınmazın, 2886 sayılı Devlet ihale Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca satışına dair 09.01.2012 tarihli ihalenin usulüne uygun olarak ilan edildiği, idarenin tesis ettiği işlemin doğrudan tarafı olmayan ve bu nedenle de idarece yazılı bildirim zorunluluğu bulunmayan davacının bu tarihten itibaren dava açma süresinin başladığı, ayrıca davacı vekilinin 17.06.2013 tarihinde mahkeme kaydına giren temyiz dilekçesinde satış işlemini, satın alan kişi tarafından taşınmaza el atıldığı zaman öğrendiğini, aynı gün … Sulh Hukuk Mahkemesi’nden tespit istediğini, rapor geldikten sonra yasal süresi içerisinde dava açtığını belirtmiştir. Dosya kapsamında bulunan … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu incelendiğinde ise 02.08.2012 tarihinde keşfe gidildiği, davanın ise 30.04.2013 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacının, işlemi öğrendiğini beyan ettiği tarihin dava açma süresinin başlangıç tarihi olarak kabulü halinde dahi satış işleminin, satın alan kişi tarafından taşınmaza el atıldığı zaman öğrenildiği, bu tarihin de en geç 02.08.2012 olduğu, davanın da bu tarihten itibaren yasal dava açma süresi içerisinde açılmadığı anlaşıldığından, davanın süre aşımı yönünden reddedilmesinde usul hükümlerine aykırılık görülmemiştir. Bu itibarla; temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, … İli, … İlçesi, … Köyü, … (…) mevkiinde … ada … parsel sayılı Hazineye ait … m² yüzölçümlü taşınmazın, 2886 sayılı Devlet ihale Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca satışına dair 09.01.2012 tarihli ihalenin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesi’nce; 09.01.2012 tarihli ihalenin usulüne uygun olarak ilan edildiği, davacının dava konusu ihaleden köy muhtarlığınca yapılan ihale ilanının askıdan indirildiği tarihte haberdar olduğu, ihalenin yapıldığı 09.01.2012 tarihinden itibaren 60 günlük dava açma süresi içinde olmak üzere en geç 09.03.2012 günü mesai bitimine kadar dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten uzun bir süre sonra, yeni bir dava açma süresi kazandırmadığı açık olan 07.02.2013 tarihli başvurunun reddi üzerine 30.04.2013 tarihinde Mahkeme kayıtlarına giren dilekçe ile açılan davanın süreaşımı nedeniyle esasının incelenme olanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki temyize konu … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, temyiz istemi yerinde görülmeyerek anılan Mahkeme kararının ONANMASINA; temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine, dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 25.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.