Danıştay Kararı 13. Daire 2013/2679 E. 2018/3770 K. 07.12.2018 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2013/2679 E.  ,  2018/3770 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2013/2679
Karar No:2018/3770

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …
VEKİLİ: …
KARŞI TARAF (DAVALI): …
VEKİLİ: …

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (Kurul)’nun talebi üzerine vergi müfettişlerince yapılan inceleme sonucunda 2006 hesap yılı reklam gelirlerinin ve üst kurul paylarının doğruluğunun araştırılmasına ilişkin 05/12/2011 tarih ve … sayılı müteferrik raporun iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; davacı şirket tarafından, Kurulun talebi üzerine vergi müfettişlerince yapılan inceleme sonucunda 2006 hesap yılı reklam gelirlerinin ve üst kurul paylarının doğruluğunun araştırılmasına ilişkin 05/12/2011 tarih ve … sayılı müteferrik raporun iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı, idari işlemlerin nitelikleri ve dava konusu inceleme raporunun (müteferrik rapor) içeriği birlikte değerlendirildiğinde; söz konusu raporun kesin ve yürütülebilir işlem mahiyetinde olmadığı, nihai kararın tesisine yönelik hazırlayıcı işlem niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, sonraki yıllara ilişkin mali tablolarını etkileyecek raporların idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu işlemler olduğu, müteferrik raporun da 2007 ve takip eden yıllardaki Kurul payı ve eğitime katkı payı matrahlarını doğrudan etkileyeceği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, müteferrik raporun yalnızca 2006 yılı hesap dönemi Kurul payı tutarlarının doğruluğunu sağlamak üzere Kurul Başkanlığı’nca hesaplanan tutarların tahsil edilmesini salık verdiği ve Kurulca tahsil amaçlı düzenlenecek olan ödeme emrine dayanak oluşturduğu, dolayısıyla hazırlayıcı işlem niteliğinde olduğundan idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlem olmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 07/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.