Danıştay Kararı 13. Daire 2013/266 E. 2017/2106 K. 22.06.2017 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2013/266 E.  ,  2017/2106 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2013/266
Karar No:2017/2106

Temyiz İsteminde Bulunanlar: 1-(Davacı) … Ltd. Şti.
Vekili: …
2-(Davacı Yanında Müdahil) …
Vekili: …
Karşı Taraf (Davalı): …
Vekili: …

İstemin Özeti: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının; davacı tarafından; uyuşmazlığın adli yargı mercilerince çözümlenmesi gerektiği, Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelik’in 67. maddesinin 4. fıkrası uyarınca süresi sona eren kira sözleşmelerinin aynı kiracıya pazarlıkla kiraya verilerek kira süresinin uzatılabileceği, yeniden ihaleye çıkılmasına gerek bulunmadığı, süresi bitmeyen kira sözleşmelerinin ancak 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun’da belirtilen sebeplerle sona erdirilebileceği, sözleşmenin tek taraflı idari işlemle sona erdirilerek tahliyeye karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu, kira sözleşmesinin uzatılmasına ilişkin idari işlemin hukuka aykırı olduğu kabul edilse bile, açık hata, gerçek dışı beyan, hile olmadığından iki yıl sonra işlemin geri alınmasında makûl sürenin aşıldığı, idari istikrar ilkesi, iyiniyet ve kazanılmış hak ilkelerinin gözardı edildiği; davacı yanında müdahil tarafından ise; eksik inceleme ile yargılamanın sonuçlandırıldığı, kira sözleşmesine konu taşınmazın tapu kaydında ihtilaf olduğu, bilirkişi incelemesinin yapılmadığı, taşınmazla ilgili olarak Milli Emlak Genel Müdürlüğü’ndeki belgelerin getirtilmesi talep edildiği hâlde getirtilmediği, Asliye Hukuk Mahkemelerinde davalı idare tarafından açılan davaların incelenmesi gerektiği hâlde incelenmediği, taşınmaz üzerindeki tasarruf yetkisinin kısıtlandığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hâkimi …’nın Düşüncesi: Temyiz istemlerinin reddi ile Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkimi’nin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacı şirketin duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
Davacının usule ilişkin itirazı geçerli görülmeyerek esasın incelenmesine geçildi.
Dava; … İli, … (… ) İlçesi, … Caddesi, No: … adresinde bulunan, tapunun … pafta, … ada, … parselinde kayıtlı 21.600,00 m² yüzölçümlü taşınmazın 4.150,00 m²’lik kısmının 16.03.2008-16.03.2018 tarihleri arasında 10 yıl süreyle davacı şirkete kiraya verilmesine ilişkin … Noterliği’nin 31.03.2008 tarih ve … yevmiye nolu kira sözleşmesinin Başkanlık oluru iptal edildiğinin bildirilmesi ile 15 gün içinde tahliyesinin istenilmesine ilişkin … Noterliğinin 12.05.2010 tarih ve … sayılı ihtarnamesinin ve bu ihtarnameye yapılan itirazın reddine ilişkin 14.06.2010 tarih ve 2136 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesi’nce; davalı idarenin mülkiyetinde bulunan ve davacı tarafından oto alım-satımı ve servis hizmetlerinin verildiği iş yeri olarak kullanılan taşınmaza ilişkin kira sözleşmesinin eki özel şartnamenin 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na göre tanzim edilmiş olduğu, özel şartnamenin 17. maddesinde kira sözleşmesinin sona ermesi ve kiracının kiralananı boşaltmaması durumunda 2886 sayılı Kanun’un 75. maddesinin uygulanmasının kararlaştırıldığı, kira sözleşmesinin imzalanmadan önce dava konusu taşınmazın kiraya verilmesine ilişkin alınmış herhangi bir meclis kararı bulunmadığı, taşınmazın davacıya kiraya verilirken pazarlık usulü dahil herhangi bir ihalenin yapılmadığı, dava konusu işlemlerin davalı idarenin maliki olduğu taşınmaza münhasır olduğu, ‘ne ait taşınmaza ilişkin bulunmadığı, 2886 sayılı Kanun’a tâbi olan belediyelerin taşınmazlarını üç yıldan fazla süre ile kiraya verebilmesi yönündeki görev ve yetkinin Belediye Meclisinde bulunduğu ve kira sözleşmesinin 10 yıldan fazla olamayacağı düzenlemesine aykırı olarak, dava konusu taşınmazın herhangi bir ihale yapılmadan ve yetkisi olmadığı hâlde Belediye Başkanı oluru ile 10 yıl süreyle kiraya verilmesine ilişkin kira sözleşmesinin iptal edilmesine ve taşınmazın boşaltılmasının istenilmesine ilişkin tesis edilen dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı şirket ve davacı yanında müdahil tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, … Noterliği’nin 06.11.1998 tarih ve … yevmiye numaralı sözleşmesi ile Hazine mülkiyetindeki … İli, … (…) İlçesi, … Caddesi, No: … adresinde bulunan, tapunun … pafta, … ada, … parselinde kayıtlı 21.600,00 m² yüzölçümlü taşınmazın 4.150,00 m²’lik kısmının 16.10.1998 – 16.10.2008 tarihleri arasında 10 yıl süreyle … Deftardarlığı tarafından, 2886 sayılı Kanun uyarınca davacı şirkete (Eski unvan: … Limited Şirketi) kiraya verildiği, söz konusu taşınmazın 03.07.2007 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile 5366 sayılı Kanun kapsamında “yenileme alanı” olarak belirlenerek 05.09.2007 tarih ve … sayılı yevmiye numarası ile … Belediye Başkanlığı adına tescil edildiği, davacı şirketin kira sözleşmesinin süresinin uzatılmasına ilişkin başvurusu üzerine, … Belediye Başkanlığı’nın 19.03.2008 tarih ve 13 sayılı Başkan Olur’u ile kira sözleşmesinin 10 yıl süreyle uzatıldığı ve … Noterliği’nin 31.03.2008 tarih ve … yevmiye numaralı sözleşmesi ile davalı idare ile davacı arasında 16.03.2008-16.03.2018 dönemi için kira sözleşmesinin imzalandığı, 22.03.2008 tarih ve 26824 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun uyarınca … Belediyesi’nin tüzel kişiliğinin kaldırılarak ‘na katıldığı, 2886 sayılı Kanun ile ilgili mevzuata aykırı olarak yeniden ihale yapılmadan kira sözleşmesi yapıldığından bahisle … Noterliği’nin 31.03.2008 tarih ve … yevmiye nolu kira sözleşmesinin 12.05.2010 tarih ve 1725 sayılı Başkanlık Olur’u ile iptal edildiğinin bildirilmesi ile 15 gün içinde tahliyesinin istenilmesine ilişkin … Noterliği’nin 12.05.2010 tarih ve … sayılı ihtarnamesinin ve bu ihtarnameye yapılan itirazın reddine ilişkin 14.06.2010 tarih ve 2136 sayılı işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesinin 3. fıkrasının (d) bendinde, dava dilekçelerinin, idarî davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı yönünden inceleneceği, 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, davaya konu işlemin, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olmaması hâlinde davanın reddine karar verileceği kurala bağlanmıştır. Bir idarî işlemin kesin olması, işlemin uygulanmaya hazır, tamam yani nihai bir işlem niteliğinde olduğunu, başka bir makamın onayına tabi olmadan doğrudan uygulanabilirliğini, yürütülmesinin zorunlu olması ise, kamu gücü ve kudretinin üçüncü kişiler üzerinde doğrudan doğruya çeşitli hukukî sonuçlar doğurmak suretiyle etkisini göstermesini ifade etmektedir.
Bu durumda, bir idarî işlemin kesin ve yürütülebilir nitelikte olması için, başkaca bir işleme gerek kalmaksızın, tesis edildiği anda hukuk düzeninde değişiklik meydana getirip kendiliğinden sonuç doğurması gerektiğinden, dava konusu … Noterliği’nin 12.05.2010 tarih ve … sayılı ihtarnamesinin “davaya konu taşınmazın 15 gün içinde tahliye edilmesi aksi hâlde 2886 sayılı Kanun’un 75. maddesi uyarınca mülki idare amiri tarafından tahliye edileceğine” ilişkin kısmının ön bildirim niteliğinde olduğu, kesin ve yürütülmesi zorunlu bir idarî işlem niteliği taşımadığı açıktır.
Davanın reddi yolundaki temyize konu … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, temyiz istemleri yerinde görülmeyerek anılan Mahkeme kararının yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA; temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına, posta giderleri avansından artan tutarın davacı ve davacı yanında müdahile iadesine, dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 22.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.