Danıştay Kararı 13. Daire 2013/2104 E. 2019/372 K. 13.02.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2013/2104 E.  ,  2019/372 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2013/2104
Karar No:2019/372

TEMYİZ EDEN (DAVALI): …
VEKİLİ : …

KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ : …

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketin 2011 yılı Temmuz ayına ilişkin ticari iletişim gelirleri Üst Kurul payı beyannamesini gönderdiği halde 2011 yılı Ekim ayının 20’si itibariyle ödemesi gereken …-TL tutarındaki ticari iletişim gelirleri Üst Kurul payını ödemediğinden bahisle, söz konusu tutarın ihtar kararının tebliğ edildiği tarihten itibaren iki ay içerisinde yasal faizi ile birlikte ödenmesi, aksi halde 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 42. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca yayın izinlerinin ve yayın lisanslarının iptal edileceği yönünde tesis edilen … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce; Anayasa Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile 6112 sayılı Kanun’un 42. maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “iki ay içinde ödeme yapılmazsa, Üst Kurulca ilgili medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayın lisansının iptaline karar verilir” ibaresinin iptal edildiği, yasal dayanağı kalmadığı anlaşılan dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin yayın kuruluşunun ödemesi gereken 2011 yılı Temmuz ayı reklam gelirleri Üst Kurul payını ödemesi talebi olduğu, 6112 sayılı Kanun’un 42. maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan ibarenin Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmesinin ticari iletişim gelirlerinden ayrılacak Üst Kurul payının ödenmesine engel teşkil etmediği, ödeme yükümlülüğünün devam ettiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı sonrasında dava konusu işlemin sebep ve yetki yönünden hukuksal dayanağının kalmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 13/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.