Danıştay Kararı 13. Daire 2013/1792 E. 2019/503 K. 25.02.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2013/1792 E.  ,  2019/503 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2013/1792
Karar No:2019/503

TEMYİZ EDEN (DAVALI): (…) Genel Müdürlüğü
VEKİLİ: – Aynı adreste
KARŞI TARAF (DAVACI): … İnşaat Elektronik Elektrik Taahhüt Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.

İSTEMİN_KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: … Genel Müdürlüğü’nce gerçekleştirilen “16 km uzunluğundaki 154 kV’lık …-… E.İ. Hattının Tesisi İşi” ihalesi üzerinde kalan ve idare ile sözleşme imzalayan davacı şirketin ihale konusu işi süresinde bitiremediğinden bahisle yaptığı süre uzatım talebinin reddine ilişkin 19/08/2011 tarih ve 3696 sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; davalı idareye ait yatırım programında yer alan 16 km. uzunluğundaki 154 kV’lık …-… Elektrik İletim hattının tesisi için ihale yapıldığı, ihalenin davacı şirket üzerinde kaldığı ve şirket ile idare arasında 05/11/2007 tarihinde sözleşme imzalandığı, sözleşmeye göre işin yapım süresinin 180 gün olduğu, Elektrik İletim Hattının yer tesliminin 27/11/2007 tarihinde gerçekleştirildiği, davalı idarenin 03/12/2007 tarihli yazısı ile davacıya; hattın geçtiği güzergâhta izin-irtifak alımı için … Orman Bölge Müdürlüğü’ne başvuru yapıldığı, hattın geçtiği alanda davacı tarafından ilave olarak yol çalışması yapılması planlanıyor ise yola ilişkin projenin en kısa zamanda hazırlatılarak Orman İdaresine sunulması gerektiği, aksi hâlde izin-irtifak başvurusunun gecikeceğinin belirtildiği, davacı tarafından idareye, yol haritalarının hazırlanması yükümlülüklerinin bulunmadığı, yükümlülüğün idareye ait olduğuna dair 10/12/2007 tarihli yazının gönderildiği, Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nde izin-irtifak ve buna ilişkin her türlü işlemleri yapmanın sözleşmede aksi düzenlenmemiş ise idarenin yükümlülüğünde olduğu, davacı ile idare arasında imzalanan sözleşmede bu yönde bir düzenleme olmadığından, yolun yapımıyla ilgili proje hazırlanması dahil bütün işlerin davalı idarenin sorumluluğunda olduğu, ayrıca, anılan sözleşmede, idarenin sorumluluğunu yerine getirmediğinden meydana gelen ve yüklenicinin kusuru olmayan gecikmelerde süre uzatımı yapılabileceği düzenlenmiş olduğundan, aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, uyuşmazlığın sözleşmenin uygulanmasıyla ilgili olduğu ve adli yargının görev alanına girdiği, süre uzatımı verilmesi için haklı bir sebebin bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
… Genel Müdürlüğü’nce 16 km. uzunluğundaki 154 kV’lık …-… Elektrik İletim hattı tesisi için ihale yapılmıştır.
İhale davacı şirketin uhdesinde kalmış ve şirket ile idare arasında 05/11/2007 tarihinde sözleşme imzalanmıştır. Sözleşmeye göre işin yapım süresi 180 gündür. Sözleşme kapsamında yer teslimi 27/11/2007 tarihinde gerçekleştirilmiş, 03/12/2007 tarihli idare yazısında davacıya; hattın geçtiği alanda ilave olarak yol çalışması yapılması planlanıyor ise yola ilişkin projenin en kısa zamanda hazırlatılarak Orman İdaresine sunulması gerektiği, aksi hâlde izin-irtifak başvurusunun gecikeceği belirtilmiştir. Davacı tarafından idareye, yol haritalarının hazırlanması yükümlülüklerinin bulunmadığı, yükümlülüğün idareye ait olduğuna dair 10/12/2007 tarihli yazı gönderilmiş, aynı tarihli ikinci yazı ile fiili olarak işe başlanılmasının mümkün olmadığı belirtilerek sahada çalışma imkânının sağlanması davalı idareden talep edilmiştir.
Davalı idarece 17/12/2007 tarihli yazı ile davacıya, sahada çalışmaya engel bir durum olmadığından bir an önce çalışmaya başlanılması gerektiği bildirilmiş, davacının bu defa, 18/01/2008 tarihli yazı ile; yasal izinler tamamlanmadığından işe başlanamadığını, Orman İdaresi ile tutanaklar düzenlendikten sonra 18/01/2008 tarihinde işe başladığını idareye bildirdiği görülmüştür.
Davacı, işe geç başladığı için işin süresinde tamamlanamayacağından bahisle 29/07/2011 tarihli yazı ile süre uzatım talebinde bulunmuş, ancak bu talep reddedilmiştir.
Bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde idari dava türleri, idari işlemlerin iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılacak iptal davaları, idari eylem ve işlemlerden hakları muhtel olanların açacakları tam yargı davaları ve idari sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak belirlenmiş, aynı Kanun’un 14. maddesinin 3/a bendinde, dava dilekçelerinin görev ve yetki yönünden inceleneceği, 15. maddesinin 1/a bendinde ise, adli yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine karar verileceği kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu kapsamında akdedilen sözleşmelerde taraflar, sözleşme hükümlerinin uygulanmasında eşit hak ve yükümlülüklere sahiptir.
Danıştay’ın ve Uyuşmazlık Mahkemesi’nin yerleşik içtihatlarına göre, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu gereğince yapılan ihalelerde, ihale kararlarının kesinleşip sözleşmenin imzalanması aşamasına kadarki işlemler nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlıklar idari yargı yerlerinde çözümlenmekte; ihale sözleşmesinin imzalanmasından sonraki uyuşmazlıklar ise taraflar arasında imzalanan ihale sözleşmelerinin, tarafların eşitliği ilkesine dayalı özel hukuk sözleşmeleri olması nedeniyle adlî yargı yerlerinde çözümlenmektedir (Uyuşmazlık Mahkemesi, 29/12/2014, E:2014/1097, K:2014/1145; Danıştay Onüçüncü Daire, 12/11/2018, E:2016/2229, K:2018/3138).
Olayda, taraflar arasında özel hukuk hükümlerine tabi sözleşme ilişkisi kurulup yer teslimi yapıldıktan sonra davacının işe zamanında başlayamaması ve bunun sonucunda işin süresinde bitirilemeyeceğinin anlaşılması üzerine süre uzatımı talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacı ile davalı idare arasında imzalanan ve tarafların serbest iradelerine dayanan özel hukuk sözleşmesi niteliğindeki sözleşme hükümlerinin uygulanmasından doğduğu anlaşılan süre uzatım talebinin reddine ilişkin dava konusu uyuşmazlığın adlî yargı mercilerinde çözümlenmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararında usul hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 25/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.