Danıştay Kararı 13. Daire 2013/1446 E. 2019/519 K. 25.02.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2013/1446 E.  ,  2019/519 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2013/1446
Karar No:2019/519

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …
VEKİLİ : …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … İl Özel İdaresi’ne ait “… İli, … İlçesi, … Caddesi No:…” adresinde bulunan taşınmazın kiralanması için yapılan ihalenin uhdesinde kalması sonrasında sözleşme imzalanmak üzere davet yazısı gönderilen davacı şirketin süresi içinde sözleşme imzalamaması sebebiyle 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 84. maddesi uyarınca 6 ay süreyle kurum ihalelerine katılmaktan yasaklanmasına ilişkin 01/02/2011 tarih ve 27833 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan işlemin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce; uyuşmazlıkta mülkiyeti … İl Özel İdaresi’ne ait “… İli, … İlçesi, … Caddesi No:…” adresinde bulunan taşınmazın 2886 sayılı Kanun’un 45. maddesi uyarınca beş yıllığına kiralanması için açık teklif usulü ile yapılan ihaleye beş isteklinin katıldığı, aylık …-TL kira bedeli teklif eden davacı şirketin teklifinin uygun bulunarak ihalenin uhdesinde bırakıldığı, söz konusu ihalenin ita amirince onaylanması üzerine … İl Özel İdaresi’nin 16/08/2010 tarih ve … sayılı yazısı ile davacı şirketin 15 gün içinde sözleşme yaparak idareye teslim etmesi gerektiği hususunun bildirildiği ve bu işlemin 18/08/2010 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, … İl Özel İdaresi kayıtlarına 20/08/2010 tarihinde giren davacı şirketin 14/08/2010 tarihli dilekçesi ile ihale ilanının imar durumu bölümünde yer alan ve çatı diye adlandırılan kısmın yapı kullanma izin belgesinde yer almadığı, dolayısıyla bu bölümün kaçak inşaat durumunda olduğu belirtilerek ihalenin iptali ve geçici teminatın iadesinin istenildiği, bu başvuruya verilen 26/08/2010 tarih ve … sayılı cevapta, binanın durumunun ihale öncesinde belirtildiği ve davacının kira sözleşmesi yapmaması hâlinde ihalenin iptali yoluna gidilerek geçici teminatın irat kaydedileceğinin bildirildiği, ancak davacı şirketin verilen süre içinde sözleşme yapmaması üzerine geçici teminatın irat kaydedilerek 2886 sayılı Kanun’un 84. maddesi gereğince işlem yapılmasını teminen durumun ‘na bildirilmesi sonrasında, davacı şirketin 6 ay süreyle ihalelere katılmaktan yasaklanmasına karar verildiği ve bu kararın 01/02/2011 tarih ve 27833 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandığı, bakılan davanın da sözü edilen yasaklama işleminin iptali istemiyle açıldığı,
Olayda, davacı şirket tarafından ; “kiralanmak üzere ihaleye çıkarılan taşınmazın ihale öncesi ve ihale sonrası durumlarının çok farklı olduğu, zira binanın içinin tamamen tahrip edildiği, birçok imalatın yerinden söküldüğü, bu nedenle taahhütten vazgeçme hakkının kullanılması için davalı idareye başvurulduğu, ayrıca ihale ilanının imar durumu bölümünde yer alan ve çatı diye adlandırılan kısmın yapı kullanma izin belgesinde yer almadığı, dolayısıyla bu bölümün kaçak inşaat durumunda olduğu” ileri sürüldüğünden, davacının söz konusu iddiaları ayrı ayrı incelendiğinde; ihaleye ilişkin taşınmaz mal kira şartnamesinde, “taşınmaz içerisinde yer alan tüm taşınır ve taşınmaz muhdesat ile demirbaş eşya kiracıya mahallinde düzenlenecek tutanakla teslim edilir. Taşınmazın tadilat, onarım ve demirbaş malzeme alımları vb gibi giderleri kiracıya ait olup, kiracı tarafından yapılan tadilat ve onarım giderleri idareden talep edilemeyeceği gibi kiradan da mahsup yapılamayacaktır.” ifadesine yer verildiği, davacı şirketin bu durumu bilerek sözü edilen ihalede teklif verdiği, basiretli bir tacir olarak hareket etme yükümlülüğü bulunan davacı şirketin teklif verdiği bir ihalede ilgili taşınmazın fiili durumunu bilmemesinin mümkün olmadığı, kaldı ki ihalenin ita amirince onaylanmasından sonra davacı şirketçe davalı idareye sunulan 14/08/2010 tarihli dilekçede taşınmazın mevcut durumuyla ilgili, çatı kısmının yapı kullanma izin belgesinde yer almadığı hususu dışında herhangi bir olumsuzluktan bahsedilmediği, bunun yanında ihalenin idarece iptal edilmesinden sonra 21/10/2010 tarihinde yeniden yapılan taşınmaz kiralama ihalesine davacı şirketin yine teklif verdiği, ancak daha önce sözleşme imzalamamasından dolayı yasaklanacak olması ve bunun dışında sadece bir teklifin bulunması sebebiyle ihalenin iptali üzerine 16/12/2010 tarihinde yapılan üçüncü ihaleye, önceki ihalelere davacı şirket adına katılan … adlı şahsın kendi adına katıldığı, tüm bu bilgilere göre davacı şirketin ihale konusu taşınmazın fiili durumunu bildiği, dolayısıyla davacı şirketin anılan iddiasının dava konusu işlemi kusurlandırıcı nitelikte olmadığı,
Davacı şirketin “ihale ilanının imar durumu bölümünde yer alan ve çatı diye adlandırılan kısmın yapı kullanma izin belgesinde yer almadığı” iddiası incelendiğinde; ihale ilanında taşınmazın imar durumunun “bodrum+zemin+5 normal kat+çatı” olarak gösterildiği, 21/10/2010 tarihli ikinci ihale ilanında da aynı bilgiye yer verildiği, Mahkemenin 09/03/2011 tarihli ara kararı ile davalı idareden getirtilen bilgi ve belgelerin incelenmesinden, çatı katının halihazırda oda olarak tanzim edildiği ve kullanıldığı, ayrıca taşınmaza ilişkin mimari projede çatı katının yer aldığı, dolayısıyla taşınmazın imar durumunun uyuşmazlık konusu ihalede ilan edilen bilgilere uygun olduğu anlaşılmakla davacının anılan iddiasına da itibar edilmediği,
Davacı şirket tarafından, “yasaklama işleminin 4734 sayılı Kanun’un 58. maddesinde öngörülen süre içinde tesis edilmediği” ileri sürülmekte ise de; söz konusu ihalenin 4734 sayılı Kanun’a göre değil, 2886 sayılı Kanun uyarınca yapıldığı, dava konusu işlemin yasal dayanağının da 2886 sayılı Kanun olduğu, anılan Kanun’da yasaklama kararı verilmesi için belirli bir sürenin öngörülmediği, dolayısıyla davacının bu iddiasının da yerinde olmadığı sonucuna varıldığı, bu durumda, … İl Özel İdaresi’ne ait “… İli, … İlçesi, … Caddesi No:…” adresinde bulunan taşınmazın kiralanması için 05/08/2010 tarihinde yapılan ihaleye katılan ve söz konusu ihalenin uhdesinde kalması sonrasında sözleşme imzalanmak üzere davet yazısı gönderilen davacı şirketin süresi içinde sözleşme imzalamaması nedeniyle 2886 sayılı Kanun’un 84. maddesi uyarınca 6 ay süreyle kurum ihalelerine katılmaktan yasaklanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu ihalenin üzerinde bırakıldığı; ancak idarenin gereği gibi teslim yükümlülüğünü yerine getirmemesi sebebiyle sözleşmenin imzalanmasının imkânsız hâle gelmesi sonucunda bu hususun ihtarname ile süresi içerisinde bildirildiği, idarenin sözleşmedeki gereği gibi teslim yükümlülüğünü yerine getirmediğinin … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … sayılı dosyasında açılan davada tespit edildiği, ilanda iradeyi sakatlayıcı bir şekilde kaçak inşaat niteliğindeki yapı kullanma izni bulunmayan çatı kısmının kullanım alanı olarak belirtildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin usul ve yasaya uygun olduğu, taşınmazın davacı tarafından ihale tarihi öncesinde görüldüğü, ihale ilanında yer verilen imar durumunun mevcut yapıya uygun olduğu belirlendikten sonra ihaleye katınılmasına rağmen süresi içerisinde sözleşme imzalanmaya gelinilmediği, yasaklılık kararının 2886 sayılı Kanun uyarınca alındığı, dolayısıyla 4734 sayılı Kanun’da yer alan 45 günlük süreye 2886 sayılı Kanun’da yer verilmediği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine, … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 25/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.