Danıştay Kararı 13. Daire 2013/1308 E. 2013/2196 K. 12.09.2013 T.

13. Daire         2013/1308 E.  ,  2013/2196 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2013/1308
Karar No : 2013/2196

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): … A.Ş.
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı): … A.Ş.
Vekili : …

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; Sistem Kullanım Anlaşması’nı imzalamadıklarından bu anlaşma gereğince kendilerine yaptırım uygulanamayacağı, Sistem Kullanım Anlaşması’nın 10. maddesi gereğince öncelikle uyarı yapılıp uyarıya rağmen aykırılığın devam ettirilmesi durumunda yaptırım uygulanabilecekken, idarece kendilerine herhangi bir uyarının yapılmadığı, aykırılık olarak tespit edilen hususların davalının tek yanlı iradesiyle tespit edildiği, bu ihlâllerin arızadan kaynaklanıp kaynaklanmadığının belli olmadığı, fidere arıza intikal ederek kesicinin açılması şeklindeki ihlâlin röle ayarından mı, yoksa kendilerinden mi kaynaklandığının açıklığa kavuşturulması gerektiği, bilirkişi incelemesi yaptırılmadan karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi …’ın Düşüncesi : Düzenleyici bir idari işlem olan İletim Sistemi Sistem Kullanım ve Sistem İşletim Tarifelerini Hesaplama Yöntemi Bildirimi’nin sistemi “fiilen” kullananlara yönelik yaptırım uygulanmasına yönelik hükümleri uyarınca, kamu tüzel kişiliğini haiz davalı idare tarafından, kamu gücü kullanılarak tek yanlı irade açıklamasıyla tesis edilen dava konusu cezai işlemin, davacı ile davalı idare arasında sistem kullanım anlaşması imzalanmamış olduğundan akdî bir ilişkiden kaynaklanmadığı ve idari yaptırım niteliğinde olduğundan, idari yaptırımlar açısından genel kanun niteliğinde olan 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 5. maddesinde ifadesini bulan “kanunilik” ilkesi gereğince, dava konusu cezanın uygulanmasına yönelik düzenleyici işlem hükümleri ihmal edilerek, kanuni dayanağı bulunmayan dava konusu işlemlerde hukuka uygunluk bulunmadığından iptali gerektiğinden, davanın reddi yönündeki temyize konu Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
Dava; Sistem Kullanım Anlaşması’nın 10. maddesi ve Yöntem Bildirimi’nin 1.4. maddesi gereğince Mayıs 2012 döneminde aylık olarak bağlı olduğu fidere arıza intikal ederek kesicinin açılması şeklinde tanımlanan ihlâlle ilgili olarak ceza faturası düzenlenmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlem ile … tarih ve … numaralı …-TL tutarındaki ceza faturasının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesi’nce; Sistem Kullanım Anlaşması’nın imzalanmadığı, bu nedenle ceza verilemeyeceği davacı tarafından belirtilmiş olsa da, Yöntem Bildirimi’nin ilgili maddelerinden anlaşıldığı üzere, Sistem Kullanım Anlaşması imzalanmasa da bir kullanıcının, iletim sistemine bağlı olarak faaliyet göstermesi, dolayısıyla iletim sistemini kullanması halinde kullanıcıların, iletim sisteminde arz güvenilirliği ve kalitesinin sağlanması amacıyla öngörülen yaptırımlarla karşılaşabileceği; olayda yapılan tespitlere göre davacı elektrik dağıtım şirketinin kullanım nedeniyle arıza intikallerinin olduğu ve bu nedenle kesici açılmasından kaynaklı para cezası yaptırımının uygulandığı, bunun karşılığının da ihlâl ve açma sayısınca tespit edildiği anlaşıldığından, tespit edilen ihlâller nedeniyle Sistem Kullanım Anlaşması’nın 10. ve Yöntem Bildirimi’nin 1.4. maddesi uyarınca davacıya para cezası verilmesinde mevzuata aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 2. maddesinde, kabahat deyiminden, kanunun karşılığında idarî yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlığın anlaşılması gerektiği belirtilmiş; 3. maddesinde, bu Kanun’un idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde, diğer genel hükümlerinin ise, idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı ifade edilmiş; 4. maddesinde ise, hangi fiillerin kabahat oluşturduğunun, kanunda açıkça tanımlanabileceği gibi, kanunun kapsam ve koşulları bakımından belirlediği çerçeve hükmün içeriğinin, idarenin genel ve düzenleyici işlemleriyle de doldurulabileceği, kabahat karşılığı olan yaptırımların türü, süresi ve miktarının ise ancak kanunla belirlenebileceği kurala bağlanmıştır.
22.01.2003 tarih ve 25001 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasası Şebeke Yönetmeliği’nin 8. maddesinde; “Ek – 5 Bölüm 1’de yer alan standart planlama verileri ile iletim sistemine bağlanacak tesis ve/veya teçhizata ilişkin bilgilerin tüzel kişi tarafından …’a verildiği tarihten itibaren altmış gün içerisinde bağlantı ve/veya sistem kullanım anlaşması … tarafından tüzel kişiye önerilir. …’ın bağlantı ve/veya sistem kullanım anlaşması önerisini yapabilmesi için ek bilgiye ihtiyaç duyması halinde, Ek – 5 Bölüm 2’de yer alan ayrıntılı planlama verileri de tüzel kişiden talep edilebilir. Bu hallerde … tarafından bağlantı ve/veya sistem kullanım anlaşmasının önerilmesine ilişkin süre doksan gün olarak uygulanır. Tüzel kişi …’ın anlaşma önerisine otuz gün içerisinde yazılı yanıt verir.
Tarafların mutabakatı halinde bağlantı ve/veya sistem kullanımına ilişkin hüküm ve şartları içeren bağlantı ve/veya sistem kullanım anlaşması imzalanır. … ve lisans sahibi tüzel kişinin, bağlantı ve/veya sistem kullanımına ilişkin anlaşmanın hükümleri üzerinde mutabakata varamamaları halinde, ihtilaflar Kanun’un ve tarafların ilgili lisanslarının hükümlerine göre Kurum tarafından çözüme kavuşturulur ve konu hakkında alınan Kurul kararları bağlayıcıdır.
İletim sistemine hâlihazırda bağlı olan üretim tesisleri ile bağlantı ve/veya sistem kullanımına ilişkin olarak üretim tesisleri dışında gerçek ve tüzel kişiler tarafından …’a yapılan diğer başvurularda da aynı süreç uygulanır.” kuralına; Geçici 6. maddesinde ise, “Bu Yönetmeliğin yayımı tarihi itibarıyla iletim sistemini kullanmakta olan ya da iletim sistemine bağlantısı olan kullanıcılar ile … arasında Bağlantı ve/veya Sistem Kullanım Anlaşması, 01 Kasım 2003 tarihine kadar imzalanır.” kuralına yer verilmiştir.
Yukarıda aktarılan Yönetmelik uyarınca elektrik dağıtım faaliyetinde bulunan şirketlerin … Anonim Şirketi (…) ile Bağlantı Anlaşması ve Sistem Kullanım Anlaşması olmak üzere iki anlaşma imzalaması gerekmektedir.
Dosya içeriğinden, davacı şirket ile … arasında Bağlantı Anlaşması imzalandığı, Sistem Kullanım Anlaşması’nın ise imzalanmadığı anlaşılmaktadır.
Sistem Kullanım Anlaşması’nın “Cezai Şartlar” başlıklı 10. maddesinde, kullanıcının ilgili mevzuat, taraflar arasında imzalanan bağlantı anlaşması ve bu anlaşma hükümlerinin herhangi birini ihlâl etmesi, söz konusu ihlâli …’ın uyarısına rağmen uyarıda belirtilen süre içinde sona erdirmemesi durumunda …’ın maddede belirtilen cezaları uygulayacağı belirtilmiş, maddede “… tesislerinde kullanıcının bağlı olduğu fidere 00:00-24:00 saatleri arasında üç veya daha fazla arıza intikal ederek kesiciyi açması” ihlâl olarak tanımlanarak bu ihlâlin tespit edilmesi durumunda 00:00-24:00 saatleri arasında her üç açma için kullanıcının içinde bulunan aya ait sistem kullanım fiyatına göre hesaplanan bedelin % 1’i oranında ceza uygulanacağı, üçün katına ulaşmayan açma sayılarının üçün katına doğru aşağı çekilerek hesaplanacağı belirtilmiştir.
Davalı idare tarafından tek taraflı olarak kabul edilerek uygulamaya konulan 01.01.2012 tarihli İletim Sistemi Sistem Kullanım ve Sistem İşletim Tarifelerini Hesaplama Yöntem Bildirimi’nin 1.2. maddesinde, iletim sistemine doğrudan bağlanan kullanıcıların Bağlantı Anlaşması ile Sistem Kullanım Anlaşması’nı yapmak zorunda oldukları belirtilmiş; 1.4. maddesinde ise, bir kullanıcının … ile Sistem Kullanım Anlaşması imzalamamış olmasına rağmen iletim sistemine bağlı olarak faaliyet göstermesi, dolayısıyla iletim sistemini kullanması halinde, Elektrik Piyasasında İletim ve Dağıtım Sistemlerine Bağlantı ve Sistem Kullanımı Hakkında Tebliğ’in Geçici 3. maddesi uyarınca kullanıcıların lisans almamış olmaları ve/veya sistem kullanım anlaşmalarının yapılmamış olması halinde dahi bu kullanıcıların Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği doğrultusunda onaylanan sistem kullanım bedelini ve/veya sistem işletim bedelini ödeme yükümlülüklerinin bulunduğu, Sistem Kullanım Anlaşması bulunmaksızın iletim sistemini kullanmakta olan kullanıcıların iletim sisteminde arz güvenilirliği ve kalitesinin sağlanması amacıyla maddede yer alan ihlâllerle karşılaşılması durumunda cezai işlem uygulanacağı belirtilmiş, maddede “… tesislerinde kullanıcının bağlı olduğu fidere 00:00-24:00 saatleri arasında üç veya daha fazla arıza intikal ederek kesiciyi açması” ihlâl olarak tanımlanarak bu ihlâlin tespit edilmesi durumunda 00:00-24:00 saatleri arasında her üç açma için kullanıcının içinde bulunan aya ait sistem kullanım fiyatına göre hesaplanan bedelin % 1’i oranında ceza uygulanacağı, üçün katına ulaşmayan açma sayılarının üçün katına doğru aşağı çekilerek hesaplanacağı belirtilmiştir.
Davacı ile davalı idare arasında imzalanan Bağlantı Anlaşması’nda ise, … tesislerinde kullanıcının bağlı olduğu fidere 00:00-24:00 saatleri arasında üç veya daha fazla arıza intikal ederek kesiciyi açması durumunun ihlâl olarak kabul edildiğine ve bu ihlâl nedeniyle yaptırım uygulanacağına ilişkin herhangi bir kurala yer verilmemiştir.
Dosyanın incelenmesinden; elektrik dağıtım faaliyetinde bulunan davacının, Mayıs 2012 döneminde … tesislerinde bağlı olduğu fidere 00:00-24:00 saatleri arasında üç veya daha fazla arıza intikal ederek kesiciyi açması nedeniyle davacı şirkete …-TL para cezası verilmesi üzerine, ihlâlle ilgili olarak ceza faturası düzenlenerek davacıya gönderilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlem ile … tarih ve … numaralı …-TL tutarındaki ceza faturasının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
5326 sayılı Kanun’un yukarıda aktarılan düzenlemeleri gereğince, bir fiilin idarî yaptırıma konu edilebilmesi için, bu fiil kanunda açıkça tanımlanmalı veya kanunun kapsam ve koşulları bakımından belirlediği çerçeve kuralın içeriği, idarenin genel ve düzenleyici işlemleriyle doldurularak bu fiilin idarî yaptırımı gerektirdiği ortaya konulmalı, bir fiil nedeniyle uygulanacak yaptırımın türü, süresi ve miktarı ise kanunla belirlenmelidir.
Dosya içerisinde yer alan Bağlantı Anlaşması’nda, “… tesislerinde davacının bağlı olduğu fidere 00:00-24:00 saatleri arasında üç veya daha fazla arıza intikal ederek kesiciyi açması” fiilinin cezai yaptırımı gerektirdiğine ilişkin herhangi bir hüküm yer almamakta, bu yönde yaptırım içeren Sistem Kullanım Anlaşması ise davacı tarafından imzalanmamış bulunmaktadır.
İhlâl olarak belirtilen bu fiilin işlenmesi halinde hangi cezanın verileceğine ilişkin herhangi bir kanun hükmü de bulunmamaktadır.
Bu durumda; davacı ile davalı idare arasında Sistem Kullanım Anlaşması imzalanmadığından bu anlaşma gereğince davacıya idarî para cezası verilemeyeceği, davalı idare tarafından tek taraflı olarak kabul edilen İletim Sistemi Sistem Kullanım ve Sistem İşletim Tarifelerini Hesaplama Yöntem Bildirimi’nde “… tesislerinde davacının bağlı olduğu fidere 00:00-24:00 saatleri arasında üç veya daha fazla arıza intikal ederek kesiciyi açması” fiilinin cezai yaptırımı gerektirdiği belirtilmekle birlikte, 5326 sayılı Kanun’un yukarıda aktarılan düzenlemeleri gereğince idarî yaptırımı gerektiren bu fiili tanımlayan bir kanun maddesi bulunmadığı gibi, kanunda bu yönde bir fiile yaptırım uygulanması gerektiğine ilişkin idarece içi doldurulabilecek bir düzenleme de bulunmamakta olup; ayrıca, fiilin işlenmesi durumunda uygulanacak yaptırımın ancak kanunla belirlenmesi gerektiğine ilişkin 5326 sayılı Kanun’da yer alan kurala rağmen, böyle bir fiilin varlığı durumunda her üç açma için kullanıcının içinde bulunulan aya ait sistem kullanım fiyatına göre hesaplanan bedelin %1’i oranında ceza uygulanacağına ilişkin bir kanun hükmü de bulunmadığından, davalı idare tarafından hukuken geçerli bir dayanağı olmadan davacı şirkete idarî para cezası uygulandığı sonucuna ulaşıldığından, dava konusu işlemlerde hukuka uygunluk ve davanın reddi yolundaki temyize konu Mahkeme kararında da hukukî isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin kabulü ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 12.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.