Danıştay Kararı 13. Daire 2013/1006 E. 2019/580 K. 26.02.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2013/1006 E.  ,  2019/580 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2013/1006
Karar No:2019/580

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …
VEKİLİ : …
KARŞI TARAF (DAVALI): …
VEKİLİ : …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Devlet Hastanesi Baştabipliği tarafından 01/12/2010 tarihinde açık ihale usulü ile yapılan “24 Aylık Hastane Bilgi Yönetim Sistemleri (HBYS) Hizmet Alımı” ihalesine yönelik olarak davacı tarafından yapılan itirazen şikâyet başvurusunun reddine ilişkin 24/01/2011 tarih ve … sayılı Kamu İhale Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; teklif edilen ürünlerin teknik şartnameye uygunluğu hakkında ihale dokümanında yer alan düzenlemeler çerçevesinde demonstrasyon değerlendirmesi yapıldığı, numune değerlendirmesiyle ilgili teknik belirlemenin idarenin takdir ve sorumluluğunda olduğu, davacının ihale komisyonunda yer alan üyelerin ihale konusu işte uzmanlıklarının bulunmadığı hususunu ihale günü öğrenmesine rağmen bu konuda süresinde şikayet başvurusunda bulunmadığı, demonstrasyon tutanağında imzası eksik üye bulunmadığı, itirazen şikayet başvurusunda bulunan şirketin yetkilileri tarafından düşülen şerhte demo yapılan süreçte ihale komisyonunun eksiksiz olarak toplandığının belirtildiği, alanında uzman kişilerden oluşturulan ihale komisyonunca yapılan değerlendirmede ihale konusu işe ilişkin demonstrasyonun Teknik Şartname’de aranılan şartları taşımadığının tespit edildiği, dolayısıyla davacı şirketin itirazen şikayet başvurusunun reddine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, demonstrasyon için İhale Komisyonu’nun eksik üye ile toplandığı ve bu şekilde karar alındığı, imzaların sonradan tamamlanmasının eksik üye ile alınan kararı hukuka uygun hale getirmeyeceği, demonstrasyon konusu hizmet işi olduğundan numune değerlendirmesi yapılmadığı, dava konusu Kurul kararında demonstrasyon işleminin numune değerlendirmesine indirgenmesinin itirazen şikayet başvurusunun gereği gibi incelenmediğini ortaya koyduğu, demonstrasyon öncesi ve sonrasına ait kayıt bulunmamasının yargısal denetimi imkânsız hale getirdiği ve bu durumun tek başına işlemin iptalini gerektirdiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacının demo yapmak üzere 07/12/2010 tarihinde çağrıldığı, yapılan demonstrasyonda, ihale kapsamındaki işe ilişkin olarak hazırlanan HBYS’nin Teknik Şartname’deki hususları karşılamayan yönlerinin tutanak altına alındığı, ihale komisyonunda yer alan üyelerin ihale konusu işte uzmanlıklarının bulunmadığı hususunun ihale günü öğrenilmesine rağmen bu konuda süresinde şikayet başvurusunda bulunulmadığı, komisyonun tam olarak toplandığı ve imzaların eksiksiz olduğunun demonstrasyon tutanağında ve davacı şirket yetkilileri tarafından düşülen şerhte belirtildiği, dava konusu Kurul kararında kullanılan “numune değerlendirmesi” ibaresi ile ihaleye katılan istekliler tarafından teknik şartname hükümleri çerçevesinde yapılması zorunlu olan ve yeterli görülüp görülmemeyi belirleyen “program demonstrasyon”un kastedildiği, Kurul kararının bütününe bakıldığında anlatılmak istenilenin bir mal alımı olmayıp dava konusu ihaleye ilişkin hizmet alımı olduğunun net olarak anlaşılabildiği, demonstrasyon yerine numune ibaresinin kullanılmış olmasının esasa etkili bir yönü olmadığı, dolayısıyla belirtilen nedenlerle istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 26/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.