Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2012/71 E. , 2018/3786 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2012/71
Karar No:2018/3786
TEMYİZ EDEN (DAVACI): …
VEKİLİ: …
KARŞI TARAF (DAVALILAR): 1. …
2. … Kaymakamlığı
İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, kiracı olarak uhdesinde bulunan Hazine’ye ait taşınmazın yeniden tarafına kiraya verilmesi için yapılan başvurunun reddine ilişkin 24/12/2010 tarih ve 1476 sayılı … Kaymakamlığı işleminin ve bu işlemin dayanağı olan Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nün 08/12/2010 tarih ve 40720 sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce; davacı şirketin … ili, … ilçesi, … köyünde bulunan mülkiyeti Hazine’ye ait … parsel sayılı 19.170 m² yüzölçümlü taşınmazın plaj tesisleri olarak kullanılmak üzere kiralanmasını talep ettiği, konuyla ilgili olarak yapılan değerlendirme sonucunda ‘nın 06/11/2000 tarih ve 1520 sayılı oluruyla on yıl süreyle pazarlık usulüyle kiralanmasının uygun görüldüğü, anılan olur doğrultusunda gerekli işlemlerin yapılmasına karar verildiği, davacı şirket ile … Kaymakamlığı’nca imzalanan sözleşmeyle mülkiyeti Hazine’ye ait taşınmazın plaj tesisleri olarak kullanılmak üzere davacı şirkete kiralandığı, 10 yıllık kira süresinin sonuna yaklaşıldığı sırada davacı şirket tarafından 25/06/2009 tarihli dilekçe ile … Mal Müdürlüğü’ne yapılan başvuru ile kira sözleşmesi sona erdikten sonra taşınmazın on yıl süreyle yeniden kiralanmasının talep edildiği, konuyla ilgili görüş sorulan Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nün 08/12/2010 tarih ve 40720 sayılı işlemiyle kıyı ve sahil şeridindeki taşınmazların mahalli idare birlikleri ile belediyelere protokol kapsamında kiralanabileceğinden bahisle yeniden kiraya verilmesinin uygun görülmediği, kira sözleşmesinin bittiği tarihten taşınmazın tahliyesine kadar geçecek süre için ecrimisil takibatı yapılması ve taşınmazın işgale uğramaması için gerekli önlemlerin alınması konusunda uyarıda bulunulduğu, buna istinaden … Mal Müdürlüğü’nün dava konusu işlemiyle anılan taşınmazın yeniden kiraya verilmesine ilişkin talebin uygun görülmediğinin ve taşınmazın bir ay içerisinde tahliye edilerek boş şekilde teslim edilmemesi hâlinde adli yargıda müdahalenin men’i davası açılarak tahliyenin sağlanacağının davacı şirkete bildirildiği, konuyla ilgili mevzuat hükümlerine göre kıyı ve sahillerde imar planlarına uygun olarak düzenleme yapılması kaydıyla ancak belediyelere veya mahalli idare birliklerine protokol kapsamında izin verilmesinin mümkün olduğu, özel hukuk tüzelkişisi olan davacı şirketin mülkiyeti Hazine’ye ait taşınmazı yeniden kiralama talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, davaya konu ret işlemine dayanak oluşturan Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 81. maddesinde yer alan “belediyelere veya mahalli idare birliklerine izin verilebilir” ibaresinin diğer kurumlar bakımından bir sınırlamayı ifade etmediği, mevzuatın kira sözleşmesi bulunan kıyı bölgesinin yeniden kiralanmasını veya mevcut sürenin uzatılmasını yasaklamadığı, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 64. maddesi kapsamında “plaj tesisi” olarak gösterilen alanın on yıldan daha uzun süreliğine kiralanabileceği, Yönetmelik hükmünün kanuna uygun olarak yorumlanması gerektiği, aynı Yönetmeliğin 67. maddesine göre sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getiren eski kiracısı tarafından yeniden kiralanması talep edilen taşınmazların idareye yararlı olduğunun kabulü gerekeceği, 2886 sayılı Kanun’un 51. maddesinin (g) bendine göre pazarlıkla kiraya verilebileceği, tarafından kiralama işlemlerinde esas alınan Milli Emlak Genel Tebliği’nde kiraya verilemeyecek taşınmazlar içerisinde “3621 sayılı Kıyı Kanunu kapsamında bulunup, bu Kanunda belirtilen amaçlar dışında kullanılmak üzere kiralanması talep edilen taşınmazlar”ın sayıldığı, davaya konu taşınmazın imar planında “plaj alanı” olarak gösterildiği, söz konusu alanın herkese açık olarak ve sadece plaj alanı olarak hizmet verdiği, tekrar kiralanması halinde yine bu amaçla kullanılacağı, önceki kiralama işlemindeki bütün unsurların yeniden kiralama aşamasında da mevcut olduğu, aynı mevzuat hükümleri ve sınırlamalarla yeniden kiralanmasına engel teşkil edecek bir yön bulunmadığı gibi bahse konu alanla ilgili olarak idarenin mevcut bir planlamasının da bulunmadığı, bu nedenle yeniden kiralama talebinin reddi işleminin hukuka uygun olmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkimi’nin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 07/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.