Danıştay Kararı 13. Daire 2012/3156 E. 2018/4229 K. 20.12.2018 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2012/3156 E.  ,  2018/4229 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2012/3156
Karar No:2018/4229

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : Ticaret Bakanlığı
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, davalı idarece ihale yolu ile satışa çıkarılan aracın ihale şartnamesinde belirtilen şartları taşımadığı ileri sürülerek yapılan ihale ve satış işleminin iptali ile bu işlem nedeniyle uğranıldığı belirtilen … TL zararın … tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazmini istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce; … tarihinde davalı idarece yapılan ihale ile satışa çıkarılan “…” marka aracın davacı tarafından satın alındığı, tescil esnasında aracın modelinin “…” değil; fakat “…” olduğunun ve bu haliyle trafik kaydının mümkün olmadığının Trafik Müdürlüğü tarafından davacıya bildirildiği, daha sonra … Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi’ne yaptırılan inceleme neticesinde alınan 23/10/2008 tarihli raporla da aracın satışta belirtilen marka olmadığı tespit edildiğinden satışın iptal edilerek ödenen paranın iadesinin talep edildiği, aracın marka farklılığının bedeli etkilemediği gerekçesiyle davalı idare tarafından talebin reddedildiği, bunun üzerine 31/03/2008 tarihli kati satış işleminin iptali ile bu işlem nedeniyle uğranıldığı iddia edilen … TL. zararın tazmini istemiyle görülen davanın açıldığı, ihale ile ” …” marka aracın “…” olarak satışa çıkarıldığı hususunda taraflar arasında bir ihtilaf olmadığı, idarenin yaptığı tüm işlemlerde hukuka uygun hareket etmek zorunda olduğundan aracın satış şartnamesinde yer alan şartları taşımasını sağlamakla yükümlü olduğu, aracın farklı marka olduğunun teslim alındıktan sonra yaptırılan teknik inceleme sonrası anlaşıldığı ve bu hususta davacıya bir kusur yüklenilmesinin mümkün olmadığı, hatalı satış nedeniyle yapılan ihalenin davacının başvurusu üzerine iptal edilmesi gerekirken aksi yönde tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, davacının satış işlemi nedeniyle davalı idareye ödediği araç bedeli, çekici, yedek parça olmak üzere … TL, … Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi’ne bilirkişi raporu için ödediği … TL ve … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin E:… esasına kayden açılan davada yapmış olduğu … TL yargılama gideri olmak üzere toplam … TL tutarın tazmini istenilmişse de, … Sulh Hukuk Mahkemesince dosya üzerinden yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu davacının … TL satım bedeli yanında ödediği diğer ihale masraflarıyla birlikte … TL ile aracın muayene masrafı olmak üzere … Üniversitesine ödediği … TL olmak üzere toplam … TL zararı bulunduğunun belirlendiği, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … sayılı dosyasında yaptığı yargılama giderleri anılan mahkemece hüküm altına alındığından ve yapılan yargılama giderlerini ödeyecek tarafa ilişkin itirazlara ancak temyiz mercilerince karar verilebileceğinden başka bir mahkemece hüküm fıkrasında belirlenen yargılama giderlerinin idare mahkemesinde zarar kapsamında değerlendirilerek davacıya ödenmesine karar verilmesinin mümkün olmadığı, davacının zararı kapsamında ancak … TL tazminatın kabul edilebileceği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak iptaline, tazminat isteminin ise … TL kısmının kabulüyle idareye başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin kısmın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, aracın markasındaki farklılığın satış bedelini etkilemediğinden satış iptali talebinin uygun görülmediği, tescile esas şekilde trafik şahadetnamesi ile faturanın yeni tespite göre düzenlenmesi ve araç tescilinin alıcı adına yaptırılması için kurum içi sürecin başlatıldığı, aracın bu haliyle tescilinin yapılmasına hiçbir yasal engel bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptali, tazminat isteminin kısmen kabulü yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 20/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.