Danıştay Kararı 13. Daire 2012/3000 E. 2018/3989 K. 14.12.2018 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2012/3000 E.  ,  2018/3989 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2012/3000
Karar No : 2018/3989

DAVACI : … A.Ş.
DAVALI : Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU :
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun 28/12/2010 tarih ve …sayılı kararı ile 29/12/2010 tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI :
Davalı idarenin kayıp-kaçak önlemini almak yerine, kayıp-kaçak bedelini kayıpla ilgisi olmayan tüketiciye yansıttığı, kayıp-kaçak kullanımın engellenmesi sorumluluğunun idareye ait olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
DAVALININ SAVUNMASI :
Davanın öncelikle ehliyet ve süre aşımı yönünden reddi gerektiği; üretilen elektriğin tüketicilere ulaştırılması için dağıtımının yapılması gerektiği, elektriğin dağıtımı sırasında kayıp ve kaçakların oluşmasının kaçınılmaz olduğu, tüketicilere sunulan elektriğin kesintisiz sağlanabilmesi sürecinde oluşan kayıp ve kaçak miktarı kadar elektriğin üretilmesi gerektiği, kayıp-kaçağa ilişkin maliyetin Kurum tarafından belirlenen hedef kayıp kaçak oranları ölçüsünde tüketicilere yansıtıldığı, hedef kayıp kaçaklara ulaşamamaktan dolayı oluşan ek maliyetlere dağıtım şirketlerinin katlanacağı, bu ek maliyetlerin hiçbir şekilde tüketicilere yansıtılmadığı, 4628 sayılı Kanun’un Geçici 9. maddesi gereğince her bir şirket için belirlenen kayıp-kaçak birim fiyat tavanlarının, her bir abone grubu için tek bir bedel olarak tüm Türkiye’de uygulandığı, uyuşmazlık konusu Kurul kararlarının hukuka uygun olduğu belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI …’UN DÜŞÜNCESİ : Dava, elektrik faturalarında enerji tüketim bedeli haricinde tüketicilerin kayıp-kaçak enerji bedeli adı altında istenen tutarları ödemekle yükümlü kılınmasına ilişkin uygulamanın dayanağı olan Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun 28/12/2010 tarih ve … sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 1. maddesinde, bu Kanunun amacının, elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösterebilecek, mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetimin sağlanması olduğu, tüketici ibaresinin, elektriği kendi ihtiyacı için alan serbest ve serbest olmayan tüketicileri kapsadığı belirtilmiştir.
4628 sayılı Kanun’un 09.07.2008 günlü ve 5784 sayılı Kanunun 7. maddesi ile değişik Geçici 9. maddesinde ise, “31/12/2012 tarihinde sona erecek geçiş döneminde düzenlemeye tâbi tarifeler üzerinden elektrik enerjisi satın alan tüketicileri, dağıtım bölgeleri arası maliyet farklılıkları nedeniyle var olan fiyat farklılıklarından kısmen veya tamamen koruyacak şekilde tesis edilmiş ve uygulamaya ilişkin hususları tebliğle düzenlenmiş olan fiyat eşitleme mekanizması uygulanır. Tüm kamu ve özel dağıtım şirketleri fiyat eşitleme mekanizması içerisinde yer alır.
Geçiş dönemi süresince ulusal tarife uygulamasının gerekleri esas alınır ve ulusal tarifede çapraz sübvansiyon uygulanır. Ulusal tarife Kurumca hazırlanır ve Kurul onayıyla yürürlüğe girer. Kurul onaylı çapraz sübvansiyon ancak Bakanlar Kurulu kararı ile değiştirilebilir.
Geçiş dönemi süresince tüm hesaplar ilgili mevzuata göre ayrıştırılarak tutulur.” hükmü yer almaktadır.
1.1.2011 tarihinden önceki dönemde Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliğinin 4. maddesinin 35 numaralı bendinde parekende satış fiyatı, parekende satışa ilişkin tavan fiyat, hedef kayıp kaçak oranı ve brüt kar marjı dikkate alınarak hesaplanan fiyat olarak tanımlanmış iken, 31.12.2010 gün ve 27802 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan değişiklikle parekende satış fiyatının parekende satışa ilişkin tavan fiyatı ile brüt kar marjından oluştuğu belirtilmiştir. Böylece kayıp/kaçak bedeli parekende satış tarifesi içinden çıkarılmış dağıtım sistem maliyeti şeklinde belirlenmiştir.
Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliğinin 31.12.2010 tarih ve 27802 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmelik ile değişik 10. maddesinin 1. fıkrasındaki “Perakende satış lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından serbest olmayan tüketiciler ile tüketim miktarı serbest tüketici limitini geçmesine rağmen ikili anlaşmalarla tedarikçisini seçmeyen tüketicilere yapılan elektrik enerjisi ve/veya kapasite satışı için hazırlanan perakende satış tarifesi; perakende satış fiyatı ile tarifenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslardan oluşur. Kayıp kaçak enerji miktarı perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir.” hükmü 30.12.2012 tarih ve 28513 sayılı (2.mükerrer) Resmi Gazetede yayınlanan Yönetmelik ile değiştirilmiş ve perakende satış tarifesinin, perakende satış fiyatı ile tarifenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslardan oluşacağı kuralı getirilmiştir. Aynı Yönetmeliğin 15/2 maddesindeki “Perakende satış fiyatlarına ilişkin parametreler; enerji alımına ilişkin tavan fiyat, hedef kayıp-kaçak oranı ve brüt kar marjı ve verimlilik hedefine ulaşılması ölçüsünde elektrik piyasası hesap planı, düzenlemeye tabi unsurlar ve raporlamaya ilişkin tebliğ ile ilgili mevzuattaki diğer hükümlere uygun olarak hesaplanmış perakende satış hizmeti maliyetlerini içerecek şekilde belirlenir.” hükmü de, 31.12.2010 tarih ve 27802 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Yönetmelik ile değiştirilmiş ve “Perakende satış fiyatlarına ilişkin parametreler; enerji alımına ilişkin tavan fiyat, brüt kar marjı ve verimlilik hedefine ulaşılması ölçüsünde elektrik piyasası hesap planı, düzenlemeye tabi unsurlar ve raporlamaya ilişkin tebliğ ile ilgili mevzuattaki diğer hükümlere uygun olarak hesaplanmış perakende satış hizmeti maliyetlerini içerecek şekilde belirlenir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Elektrik Piyasasında Gelir ve Tarife Düzenlemesi Kapsamında Düzenlemeye Tabi Unsurlar ve Raporlamaya İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğin 19. maddesinde, lisans sahibi tüzel kişilerin düzenlemeye esas işletme gideri ve yatırım harcamalarına temel teşkil eden veriler arasında kayıp kaçak hedefleri sayılmıştır. Mülga Perakende Satış Hizmet Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ’in 4. maddesine göre hesaplanan bedelin kayıp/kaçak enerji bedelini de içerdiği belirtildikten sonra kayıp kaçak enerji miktarının, bu maddedeki formülasyon doğrultusunda perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketi tarafından temin edileceği düzenlenmiştir.
Yukarıda açıklanan mevzuat değişikliği ile kayıp/kaçak bedeli elektrik parekende satış tarifesi içinden çıkarılmış, dağıtım sistem maliyeti olarak bedel şeklinde belirlenmiş, serbest ve serbest olmayan tüketicilere yansıtılmıştır. Ancak kayıp/kaçak enerji bedeli, parekende satış lisansına sahip dağıtım şirketlerince temin edilmesi gerektiği gibi Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 40. maddesinde belirtildiği gibi kayıp/kaçak enerjiyi asgariye indirecek önlemleri almak lisans sahibinin temel yükümlülükleri arasındadır. Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesinde de, kaçakların önlenmesi konusunda dağıtım şirketlerine görev verilmiştir. Bu nedenle, kayıp/kaçak enerjiyi temin etmekle, teknik ve teknolojik yatırımları yaparak kayıp ve kaçakları önlemekle dağıtım şirketleri yükümlü bulunduğundan ve dağıtım şirketinin satışı ve işletme sorumluluğu ile ilgili olduğundan, dağıtım sistemi kullanıcısı tüketicilere yansıtılmasının hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır. Uyuşmazlık konusu olayda da, davacı şirketin sözkonusu kayıp/kaçağı üstlenmesi konusunda yasal bir yükümlülüğü olmadığı halde parekende satış lisansı sahibi dağıtım şirketinin sorumluluğundaki kayıp/kaçak bedelinin, dağıtım şirketinden enerji alan davacı tüketiciye de yüklendiği açıktır. Bu uygulama, kayıp/kaçakla mücadeleyi gereksiz kılacağı gibi kaçak olarak kullandığı elektriğin bedelini ödemeyenler lehine haksız ve hakkaniyete aykırı sonuç doğuracaktır. Öte yandan, kayıp/kaçak enerji bedeli, dağıtım sistemi kullanıcısı tüketicilerden bir hizmetin karşılığı olmaksızın tahsil edildiği için bu yönüyle de hukuka aykırıdır.
Açıklanan nedenlerle, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun 28.12.2010 tarih ve 2999 sayılı kararının hukuka aykırı olduğundan iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davalı idarenin usule ilişkin itirazları geçerli görülmeyerek gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
4628 sayılı Kanun’un Geçici 9. maddesi uyarınca 31/12/2012 tarihine kadar uygulanacak geçiş dönemine ilişkin olarak daha önce 24/12/2009 tarih ve 2363 sayılı Kurul kararı ile 01/01/2010 tarihinden itibaren 31/12/2010 tarihine kadar uygulanmak üzere onaylanan tarife tablolarının, 4628 sayılı Kanun’un Geçici 9. maddesi, Yüksek Planlama Kurulu’nun 14/02/2008 tarih ve 2008/T-5 sayılı kararı ile kabul edilen Enerji KİT’lerinin Uygulayacağı Maliyet Bazlı Fiyatlandırma Mekanizması Usul ve Esasları ve ilgili mevzuat gereği elektrik dağıtım şirketlerinin talepleri çerçevesinde güncellenmesine ve tarife tablolarının onaylanmasına ilişkin 28/12/2010 tarih ve 2999 sayılı Kurul kararının alındığı; 29/12/2010 tarih 3002 sayılı Kurul kararı ile de, 01/01/2011 tarihinden itibaren uygulanmak üzere 21 elektrik dağıtım şirketi için tarife uygulamalarına ilişkin usul ve esasların tespit edildiği; davacı şirkete, kullandığı elektrik nedeniyle düzenlenen faturalarda “kayıp-kaçak bedeli” tahakkuk ettirilmesi üzerine, anılan Kurul kararlarının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İNCELEME VE GEREKÇE:
ESAS YÖNÜNDEN:
İlgili Mevzuat:
Uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun (6446 sayılı Kanun’la başlığı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun şeklinde değiştirilmiştir) “Amaç, kapsam ve tanımlar” başlıklı 1. maddesinde, iletimin; elektrik enerjisinin gerilim seviyesi 36 kV üzerindeki hatlar üzerinden naklini; dağıtımın; elektrik enerjisinin 36 kV ve altındaki hatlar üzerinden naklini, perakende satışın; elektriğin tüketicilere satışını; perakende satış hizmetinin; perakende satış lisansına sahip şirketlerce, elektrik enerjisi ve/veya kapasite satımı dışında tüketicilere sağlanan diğer hizmetleri; serbest tüketicinin; Kurul tarafından belirlenen elektrik enerjisi miktarından daha fazla tüketimde bulunması veya iletim sistemine doğrudan bağlı olması nedeniyle tedarikçisini seçme serbestisine sahip gerçek veya tüzel kişiyi; serbest olmayan tüketicinin; elektrik enerjisi ve/veya kapasite alımlarını bölgesinde bulunduğu perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketi veya perakende satış şirketlerinden yapabilen gerçek veya tüzel kişiyi; tarifenin; elektrik enerjisinin ve/veya kapasitenin iletimi, dağıtımı ve satışı ile bunlara dair hizmetlere ilişkin fiyat, hüküm ve şartları içeren düzenlemeyi ifade ettiği belirtilmiş; 4. maddesinde, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun, bu Kanun’da yer alan fiyatlandırma esaslarını tespit etmekten sorumlu olduğu hükmü yer almış; 5. maddesinde ise, tüketicilere güvenilir, kaliteli, kesintisiz ve düşük maliyetli elektrik enerjisi hizmeti verilmesini teminen gerekli düzenlemeleri yapmak, ilgili lisans hükümleri uyarınca hazırlanacak olan; … Anonim Şirketi’nin toptan satış fiyat tarifesini, iletim tarifesini, dağıtım tarifeleri ile perakende satış tarifelerini incelemek ve onaylamak, iletim, dağıtım, toptan satış ve perakende satış için yapılacak fiyatlandırmaların ana esaslarını tespit etmek ve gerektiğinde ilgili lisans hükümleri doğrultusunda revize etmek Kurul’un görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.
Öte yandan, 09/07/2008 tarih ve 5784 sayılı Kanun’un 7. maddesiyle değişik 4628 sayılı Kanun’un Geçici 9. maddesinde de; 31/12/2012 tarihinde sona erecek geçiş döneminde düzenlemeye tâbi tarifeler üzerinden elektrik enerjisi satın alan tüketicileri, dağıtım bölgeleri arası maliyet farklılıkları nedeniyle var olan fiyat farklılıklarından kısmen veya tamamen koruyacak şekilde tesis edilmiş ve uygulamaya ilişkin hususları tebliğle düzenlenmiş olan fiyat eşitleme mekanizması uygulanacağı, tüm kamu ve özel dağıtım şirketlerinin fiyat eşitleme mekanizması içerisinde yer aldığı, geçiş dönemi süresince ulusal tarife uygulamasının gereklerinin esas alınacağı ve ulusal tarifede çapraz sübvansiyon uygulanacağı, ulusal tarifenin Kurumca hazırlanacağı ve Kurul onayıyla yürürlüğe gireceği, Kurul onaylı çapraz sübvansiyonun ancak Bakanlar Kurulu kararı ile değiştirilebileceği kurala bağlanmıştır.
Dava Konusu İşlemlerin İncelenmesi:
4628 sayılı Kanun’un Geçici 9. maddesinde yer alan kuralla, dağıtım ve perakende satış şirketlerine maliyetlerini yansıtan tarifeler uygulanması sonucunda bölgeler arasında özellikle kayıp-kaçak nedeniyle oluşan aşırı farklılaşmaların ulusal tarifeye yansıtılmasının önlenmesi, tüketicilere ulusal bazda tek bir satış fiyatı uygulanması, toptan ve perakende satış fiyatlarına müdahale edilmeden perakende satışta rekabet ortamının ve dağıtım şirketlerinin gelirlerinin önceden tahmin edilebileceği bir mekanizmanın oluşturulması, eşitleme mekanizmasının uygulanması sürecindeki kayıpların eşit taraflar arasında ayrım gözetmeksizin tüm kullanıcılara yansıtılmasında gerekli şartların tesisi asıl amaç olarak belirlenmiştir.
Aktarılan mevzuat hükümlerine göre, davalı idarenin elektrik piyasasında faaliyet gösteren tüzel kişilerin uygulayacakları tarifeleri belirleme konusunda yetkisinin bulunduğu, bu yetkiyi kanunla kendisine bırakılmış alan ve sınırlar içerisinde kullanarak karar alabileceği açıktır.
4628 sayılı Kanun’un Geçici 9. maddesinde, 10/05/2006 tarih ve 5496 sayılı Kanun’la yapılan ilk düzenleme uyarınca alınan ve 01/09/2006-31/12/2010 tarihleri arasında uygulanacak tarifeleri belirleyen 24/08/2006 tarih ve 875 sayılı Kurul kararı ile, dağıtım şirketleri tarafından uygulanan tarife bileşenleri; serbest olmayan tüketiciler için, perakende satış tarifesi (aktif/net enerji bedeli (tek zamanlı tarife, çok zamanlı tarife) + kayıp/kaçak bedeli), dağıtım sistemi kullanım tarifesi, sayaç okuma ve faturalama gibi hizmetlerden oluşan perakende satış hizmet tarifesi ve iletim tarifesi bileşenlerinden, serbest tüketiciler için ise, dağıtım bedeli, sayaç okuma ve faturalama gibi hizmetlerden oluşan perakende satış hizmet bedeli ve iletim bedelinden oluşturulmuşken, 4628 sayılı Kanun’un 09/07/2008 tarih ve 5784 sayılı Kanun’un 7. maddesiyle değişik Geçici 9. maddesindeki düzenleme uyarınca ikinci uygulama dönemine ilişkin olarak 01/01/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere elektrik dağıtım şirketleri tarafından serbest olan ve olmayan tüketicilere uygulanacak tarife bileşenleri ve bu tarife bileşenlerine ilişkin bedeller, 28/12/2010 tarih ve 2999 sayılı Kurul kararı ile yeniden belirlenmiştir.
28/12/2010 tarih ve 2999 sayılı Kurul kararı incelendiğinde; 24/08/2006 tarih ve 875 sayılı Kurul kararı esas alınarak tesis edilen 24/12/2009 tarihli ve 2363 sayılı Kurul kararı ile 01/01/2010 tarihinden itibaren uygulanmak üzere onaylanan tarife tablolarının; 4628 sayılı Kanun’un Geçici 9. maddesi, Yüksek Planlama Kurulu’nun 14/02/2008 tarihli ve 2008/T-5 sayılı kararı ile kabul edilen Enerji KİT’lerinin Uygulayacağı Maliyet Bazlı Fiyatlandırma Mekanizması Usul ve Esasları, ilgili mevzuat ile elektrik dağıtım şirketlerinin talepleri çerçevesinde güncellenmesine ve tarife tablolarının onaylanmasına ilişkin olduğu; anılan karar ile belirlenen tarife bileşenlerinin, net enerji bedeli (tek zamanlı veya çok zamanlı), kayıp-kaçak enerji bedeli, dağıtım bedeli, sayaç okumaya ilişkin perakende satış hizmet bedeli, sayaç okuma dışındaki perakende satış hizmet bedeli ve iletim bedelinden oluştuğu görülmektedir.
29/12/2010 tarih ve 3002 sayılı Kurul kararında ise, abone grupları, perakende satış tarifesi (tek zamanlı tarife, çok zamanlı tarife) ve dağıtım sistemi kullanım tarifesi kapsamındaki uygulamalar (dağıtım bedeli, güç bedeli, güç aşım bedeli, reaktif enerji bedeli), dağıtım sistemine bağlı kullanıcılara uygulanacak tarife sınıfları (tek zamanlı tarife sınıfı, çok zamanlı tarife sınıfı), dağıtım sistemine bağlantı durumuna göre tarifelerin, perakende satış hizmetleri bedeli ve perakende satış hizmeti verilen tüm kullanıcılara, kWh bazında belirlenen perakende satış hizmet bedelinin uygulanması, dağıtım sistemine bağlı üreticiler için tarife uygulaması, iletim bedellerinin yansıtılması ve abonelere uygulanacak tarife çizelgelerindeki kr/kWh bazındaki tarifelerin tek veya çok zamanlı perakende enerji satış tarifesi, dağıtım bedeli, perakende satış hizmeti bedeli, iletim bedeli bileşenlerinin toplamından oluşacağına ilişkin düzenleme yapılmıştır.
Alınan her iki Kurul kararı sonucu dağıtım şirketleri tarafından serbest olmayan tüketicilere uygulanacak tarifeye ilişkin bedeller, net enerji bedeli (tek zamanlı veya çok zamanlı), kayıp enerji bedeli, dağıtım bedeli, sayaç okumaya ilişkin perakende satış hizmet bedeli, sayaç okuma dışındaki perakende satış hizmet bedeli ve iletim bedelinden; serbest tüketicilere uygulanacak tarifeye ilişkin bedeller ise, kayıp enerji bedeli, dağıtım bedeli, sayaç okumaya ilişkin perakende satış hizmet bedeli ve iletim bedelinden meydana gelmiştir.
21 adet Elektrik Dağıtım Şirketinin bölgesinde uygulayacağı hedef kayıp-kaçak oranları, bu bölgelerde gerçekleşen kayıp-kaçak oranları esas alınarak 28/12/2010 tarih ve 2977-2998 sayılı Kurul kararları ile onaylanmıştır. Tarifeler, bu Kurul kararlarında yer alan hedef kayıp-kaçak oranları dikkate alınarak 2999 sayılı Kurul kararı ile ulusal düzeyde abone grupları bazında Türkiye genelinde tek fiyat olarak belirlenerek 01/01/2011 tarihi itibarıyla uygulanmaya başlanmıştır.
Uyuşmazlık, kayıp-kaçak bedelinin tüketiciden alınıp alınmayacağı noktasında toplanmaktadır. Kayıp-kaçak miktarı, dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı göstermektedir. Dağıtım sistemine giren enerji ile tahakkuk ettirilen enerji arasında oluşan bu fark, elektriğin dağıtımı için gerekli olan hat, trafo ile sayaçlarda meydana gelen teknik kayıp miktarı ve yasal olmayan bir şekilde elektriğin kaçak kullanılması sonucunda oluşan miktarın toplamından oluşmaktadır. Kaçak elektrik tüketiminin tamamen ortadan kaldırıldığı bir durumda dahi teknik kayıp söz konusu olacaktır. Teknik ve teknik olmayan kayıplar elektrik maliyetinin bir unsurudur. Elektriğin kesintisiz bir şekilde sağlanması için teknik ve teknik olmayan kayıpların karşılanması gerekir. Kayıpsız bir elektrik üretimi söz konusu olamayacağından, tüketicilere sunulan elektriğin kesintisiz sağlanabilmesi için her bir dağıtım bölgesinin kayıp-kaçak oranları dikkate alınarak elektriğin üretilmesi gerekmektedir. Üretilen elektriğin maliyetinin tüketicilere yansıtılması, faaliyetin doğal bir sonucudur.
Davalı idare, tüketicilere elektrik sağlamaya yönelik hizmet sunumu sırasında teknik ve teknik olmayan nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan ve tamamen engellenmesi ve yok edilmesine imkân bulunmayan kayıp-kaçağın belli bir hedef doğrultusunda giderek azaltılması için gerekli tedbirlerin alınmasına yönelik özendirici ve teşvik edici uygulamalarla, kaliteli ve sürekli elektrik hizmetini temin için gerekli önlemleri almakla görevlidir.
Davaya konu olan kayıp-kaçak bedeli, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun Geçici 9. maddesinde ulusal tarife adı altında Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından belirlenerek uygulanmaktadır. Ulusal tarife uygulaması ile, kayıp-kaçağın yüksek olduğu dağıtım bölgelerinin maliyetleri, geçici bir süre için, kayıp-kaçağın düşük olduğu dağıtım bölgelerindeki kullanıcılardan karşılanmaktadır. Bu uygulama, 4628 ve 6446 sayılı Kanunlarla belirlenen bir geçiş dönemiyle sınırlı olarak “fiyat eşitleme mekanizması” adı verilen ulusal tarife düzenlemesinden kaynaklanmaktadır. Fiyat eşitleme mekanizması, tek bir satış fiyatı olması için, dağıtım bölgeleri arasındaki maliyet farklılıklarını ortalama birim fiyatta eşitleme ve dağıtım bölgeleri arasında çapraz sübvansiyon yapma yetkisi vermektedir.
Geçiş döneminde öngörülen “fiyat eşitleme mekanizması”nın temel amacının; toplumsal nitelikli olan aşırı yüksek kayıp-kaçakların toplumun bütünü tarafından eşit olarak bölüşülmek suretiyle ödenmesi, geçiş dönemi sonuna kadar abone grupları arasındaki çapraz sübvansiyonun tedrici olarak azaltılması ve geçiş dönemi sonunda her dağıtım bölgesinin ve abone grubunun kendi maliyetlerine katlanmaya başlaması olduğu dikkate alındığında ve bu sistemin verimli dağıtım şirketlerinin faaliyette bulunduğu istikrarlı ve doğal tekel niteliğini haiz faaliyetler dışında kalan faaliyetlerin serbest rekabet koşullarında yürütüldüğü bir piyasa yapısını hedeflediği gözetildiğinde, fiyat eşitleme mekanizması ile öngörülen sistemin eşitlik, hakkaniyet ve nesafet ilkeleriyle bağdaşmadığından söz etmek mümkün değildir.
Bu itibarla, elektrik üretim, iletim, dağıtım ve tedarikinde oluşan ve maliyetin bir parçası olan kayıp-kaçak bedelinin, elektrik piyasası faaliyetlerinin düzgün yürütülmesi, kaliteli ve sürekli bir elektrik hizmeti sağlanmasının temini için Kurum tarafından belirlenen hedef kayıp-kaçak oranları ölçüsünde tüketicilere yansıtılmasında ve buna yönelik olarak alınan dava konusu Kurul kararlarında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
5. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yolu açık olmak üzere, 14/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.