Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2012/2921 E. , 2018/4278 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2012/2921
Karar No:2018/4278
TEMYİZ EDEN (DAVACI): … Et Ürünleri Hayvancılık San. ve Tic. Ltd. Şti-
… Hayvancılık Tarım Gıda Et ve Et Ürünleri Sanayi Ticaret İthalat İhracat Ltd. Şti.
VEKİLLERİ: …
KARŞI TARAF (DAVALI): …
VEKİLİ: …
İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı iş ortaklığı tarafından, İl Tarım Müdürlüğü’nce gerçekleştirilen 1200 adet holstein ırkı gebe düve alımı konulu ihalenin kazanılmasına karşın işin kendilerine yaptırılmayarak ihaleye katılan diğer firma üzerinde bırakılması sonucunda uğranıldığı öne sürülen zarara karşılık olmak üzere …-TL maddi zararın 02/02/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; İl Tarım Müdürlüğü’nce süt sığırcılığı, hayvancılık geliştirme projesi kapsamında açık ihale usulü ile yapılan 1200 adet holstein ırkı gebe düve alımı ihalesinde en avantajlı teklifi veren davacı iş ortaklığının teklif mektuplarının tarihinin hatalı yazıldığı ve ihale kayıt numarası bölümünde silinti, kazıntı olduğu gerekçesiyle tekliflerinin değerlendirme dışı bırakıldığı ve ihalenin bir diğer firma üzerinde bırakılarak sözleşme imzalanmak suretiyle işin teslim edilmesine müteakip davacı iş ortaklığınca itirazen şikâyet yoluyla Kamu İhale Kurumu’na(Kurum) yapılan başvurunun 05/12/2005 tarih ve … sayılı kararla reddedilmesi üzerine açılan davada, … İdare Mahkemesi’nin … tarihli, E. …, … sayılı kararıyla dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, söz konusu Mahkeme kararının Danıştay Onüçüncü Dairesinin 04/11/2009 günlü ve E.2007/2041. K.2009/9667 sayılı kararıyla onandığı ve karar düzeltme isteminin de reddedildiği, … İdare Mahkemesi’nin anılan kararın yürütmesini durdurma kararı üzerine yeniden toplanan Kurumca; önceki kararının iptaline, tekliflerin alınmasından sonra yapılan ihale işlemlerinin ve ihale kararının iptaline, başvuru sahibine ait teklif mektubunun geçerli kabul edilerek değerlendirmenin yeniden yapılması hususunun düzeltici işlem olarak belirlenmesine yönelik 17/07/2006 tarih ve … sayılı kararın verildiği, bu karar ve yargı kararının gereklerini yerine getirmek üzere toplanan ihale komisyonunun 09/10/2006 tarih ve 2 sayılı kararıyla; teklifin geçerli kabul edilerek yeniden değerlendirme yapılmasına, düzeltici işlemin gerekleri yapılsa dahi sonuç olarak kararın uygulanmasının imkânsız hale geldiği ( sözleşme imzalanarak işin teslim edilmiş olduğu) göz önünde tutularak ihalenin en avantajlı teklifi veren davacı iş ortaklığı üzerinde bırakılmasında karar verildiği, olayda, itirazen şikâyet başvurusunun reddine ilişkin kararın yargı merciince iptali üzerine Kurumca yargı kararının gereğinin yerine getirildiği; ancak davalı idarenin ihaleyi bu karar doğrultusunda yeniden yapması gerektiği halde “‘Fiili İmkânsızlık” gerekçesiyle kararın gereğini yerine getirmemiş olmakla birlikte davacı iş ortaklığının da bu konuda herhangi bir uyuşmazlık çıkarmayıp doğrudan zararın tazmini için iş bu davayı açtığı, davalı idarenin gerek Kurumca gerekse Mahkemece verilen kararın gereğini yerine getirmesi gerektiği hususunda bir duraksama bulunmadığı; ancak ne İdare Mahkemesi kararında ne de Kurum’un sonradan aldığı kararında ihalenin doğrudan davacı iş ortaklığına verilmesini zorunlu kılan bir kural bulunmadığı, esasen ita amirince onaylanmadıkça ihale kararlarının kesinleştiğinden söz edilemeyeceği ve idarenin (onaylanmamış ise) ihale kararından her an vazgeçebileceğinin yargısal içtihatlarla da kabul edildiği, dolayısıyla bu durumun davacı iş ortaklığı açısından kazanılmış hak olarak değerlendirilmesine de imkân bulunmadığı, kaldı ki davacı iş ortaklığınca bu işlem nedeniyle elde edeceği yararlardan ve gelirden mahrum kaldığı ileri sürülmüş ise de, yeniden ihaleye alınmış olsa bile ihalenin davacı iş ortaklığı lehine sonuçlanacağı veya ihalenin kazanılmış olması halinde de işin bitirileceği ve gelir elde edileceğinin kesin olmadığı, dolayısıyla ileriye yönelik muhtemel zarar niteliğindeki bu talebin kabulü halinde sebepsiz zenginleşmeye yol açılacağından tazminat talebinin bu gerekçeyle de kabulünün olanaksız olduğu, dolayısıyla yapılan ihalede davacı iş ortaklığının teklifinin değerlendirme dışı bırakılmasına yönelik iş ve işlemlerin hukuka aykırılığı yargı kararıyla ortaya konulmuş ise de, hukuka aykırılığı ortaya konulan ve yargı kararıyla iptal edilen idari işlemlerin, doğrudan tazmin sorumluluğu doğurmayacağı, ortada kesin, güncel ve meşru bir zararın olması gerektiği, maddi zararın kimi kalemlerinin ise ihaleye katılım sürecinde istekli olanların katlanması gerekli karşılıksız ödemeler niteliğinde olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde davacı iş ortaklığının tazmin talebinin karşılanmasına olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı iş ortaklığı tarafından, hukuka aykırı bir şekilde tekliflerinin değerlendirme dışı bırakıldığı, ekonomik açıdan en avantajlı teklifi vermelerine rağmen ihale konusu işin başka bir firmaya verildiği, bu sebeple kazanç elde edilemediği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, yalnız başına bir idari işlemin iptal edilmiş olmasının idarenin hizmet kusurunun ve aynı zamanda da tazmin sorumluluğunun doğduğu anlamını ihtiva etmediği, nitekim uyuşmazlıkta hizmet kusurunun önüne geçen karşı taraf kusurunun bulunduğu, mahkeme kararı uyarınca ihaleye yeniden çıkılmasının “fiili imkânsızlık” sebebiyle mümkün olmadığı, davacının uğradığını iddia ettiği zararın doğmuş değil doğması muhtemel bir zarar mahiyetinde olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacı iş ortaklığının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacı iş ortaklığına iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 21/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.