Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2012/2875 E. , 2018/4276 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2012/2875
Karar No:2018/4276
TEMYİZ EDEN (DAVACI): … Denizcilik İnşaat Taahhüt Ticaret San. A.Ş.
VEKİLİ: Av. Pınar GÜL
KARŞI TARAF (DAVALI): … Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.
VEKİLİ: …
İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davalı … Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş. (…)… Bölge Müdürlüğü ve … Terminali İşletmeler Müdürlüğü’nde bulunan Deniz Araçlarının İşletilmesi ve Palamar Hizmetleri işinin 01/01/1998 – 31/02/2001 tarihleri arasındaki yüklenicisi olan davacı şirket tarafından bu bölgelerde bulunan Deniz Araçlarının İşletilmesi ve Palamar Hizmetleri ile ayrıca … iskelesi Araçlarının İşletilmesi ve Palamar Hizmetleri ile ilgili olarak 31/01/2001 tarihli komisyon kararı gereğince yapılan ihalenin … Havacılık ve Denizcilik Tur. Tİc. A.Ş ‘ ne (…) verilmesine ilişkin 30/03/2001 günlü davalı idare işleminin yargı kararıyla iptal edilmesi üzerine bu işlem nedeniyle zarara uğranıldığı ileri sürülerek, …TL maddi ve …TL manevi tazminatın 24/01/2001 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; … Bölge Müdürlüğü ve … Terminali İşletmeler Müdürlüğü’nde bulunan Deniz Araçlarının İşletilmesi ve Palamar Hizmetleri işinin 1 Ocak-31 Aralık 1998 tarihleri arasında … şirketince … TL bedel karşılığında yürütüldüğü, 1 Ocak -30 Aralık 1999 döneminde de, bu bedele Devlet İstatistik Enstitüsü’nün belirlediği enflasyon oranında zam yapılarak hesaplanacak bedel karşılığında yürütülmesinin karara bağlandığı; ancak ihale konusu işin … Yönetim Kurulu Kararı ile 01/07/1999 tarihinden itibaren davacı şirkete devrine karar verildiği ve bu şirket tarafından sözleşmenin sona erdiği 31/12/1999 tarihinden sonra üç kez yapılan süre uzatımı ile 31/03/2001 tarihine kadar yürütüldüğü, daha sonra söz konusu işle ilgili olarak 13/3/2001 tarihinde ihale yapıldığı, yapılan bu ihalenin … şirketinde kaldığı, davacı şirketçe, ihalenin … şirketine verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açıldığı, Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce verilen bozma kararı üzerine … İdare Mahkemesinin E: …, K: … sayılı kararıyla; davalı idarece, ihale yapılmadan önce tahmin edilen bedelin tespit edilmesi gerekirken, bu bedel tespit edilmeden yapılan ihalenin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle ihalenin iptaline karar verildiği, bu kararın Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce onanarak kesinleşmesi üzerine, davacı şirket tarafından, Mahkeme kararıyla hukuka aykırılığı ortaya konulan ihalenin … şirketine verilmesi nedeniyle zarara uğranıldığı ileri sürülerek bakılan davanın açıldığı, olayda ihalenin davacı şirket ile yapılan sözleşmenin süresinin bitiminden sonraki tarihten itibaren geçerli olmak üzere yapıldığı, Mahkemece verilen iptal kararının gerekçesinin; “ihaleye ilişkin tahmin edilen bedelin tespit edilmemesi” olup, bu iptal kararının ihalenin doğrudan davacıya verilmesi sonucunu doğurmayacağı gibi davalı idarenin, davacının muhtemel zararını karşılaması gerektiği anlamına da gelmeyeceği, zira Mahkemece verilen iptal kararı, davalı idarece ihaleye ilişkin tahmin edilen bedelin tespit edilerek yeniden ihale yapılması sonucunu doğurduğu, bunun tek başına davacıya tazminat ödenmesini gerektirmediği, bu durumda, henüz doğmamış ve doğması muhtemel zararlar ile doğmuş olması kuvvetle muhtemel olmakla birlikte belli bir miktar olarak ispatlanamayan zararların da idare tarafından tazminine karar verilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, … ile yapılan sözleşme kapsamında 01/01/1998-31/02/2001 tarihleri arasında yüklenici oldukları, sözleşme ve konusu hizmetlerin ifasının davalı idarenin yasa ve usul ile bağdaşmaz tek yanlı tutumu ile belirgin şekil ve sürelerle uzatıldığı, iş ve finans çevrelerindeki itibarının zedelendiği, ihalenin usulüne uygun olarak yapılsaydı firmaları işe devam etmiş olacağından %25 yüklenici kârından yoksun kaldıkları, bu sebeple maddi zarara uğradıkları ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin mevzuat kuralları çerçevesinde tesis edildiği, sözleşme süresini uzatma imkânının İdari Şartname’nin 8. maddesi uyarınca olduğu, bunun yanında davacının İdari Şartname uyarınca sözleşmeyi feshetme olanağı varken devam ettiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 21/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.