Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2012/2846 E. , 2019/502 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2012/2846
Karar No:2019/502
TEMYİZ EDEN (DAVALI): …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI): …
İSTEMİN KONUSU :… Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 4706 sayılı Kanun’un 5. maddesi uyarınca Hazineyi temsilen … Milli Emlak Dairesi Başkanlığı ile … Belediyesiarasında yapılan 31/10/2008 tarihli protokolün 4. maddesi gereğince doğrudan satış talebinin reddi ile yapı sahiplerine ait hisselerin 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca açık teklif usulü ile satışına ilişkin 07/10/2010 tarihli ihalenin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde hak sahibi olan 25 kişiden 22 kişinin hak ve hisselerinin davacı Kooperatif tarafından davalı idareden akdi halefiyet yolu ile satın alındığı, davacı Kooperatif tarafından imar işlerine başlayabilmek için davalı idareye 09/06/2010 tarihli başvuru ile, taşınmazdaki diğer hak sahipleri olan …, … ve … varislerine ait hisselerin 4706 sayılı Kanun’un 5. maddesi uyarınca kendilerine doğrudan satışının talep edildiği, bu talebin, hak sahiplerinin süresi içinde satın alma talebinde bulunmadığı için anılan hisselerin 2886 sayılı Kanun’un 45. maddesine göre açık teklif usulüne göre satılacağı cevabını içeren 02/09/2010 tarihli cevabi yazı ile reddedildiği; 4706 sayılı Kanun uyarınca öncelikle mülkiyeti Hazine’ye ait taşınmazların, yapı sahipleri ile bunların kanuni veya akdi haleflerine satılmak ya da genel hükümlere göre değerlendirilmek üzere ilgili belediyelere bedelsiz olarak devredildiği, bu çerçevede yapı sahiplerine yapılan tebligatlar üzerine, yapı sahiplerinin bedel ödeyerek taşınmazları satın alma imkânına sahip oldukları; 01/08/2010 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6009 sayılı Kanun değişikliği ile, Belediyelere devredilen taşınmazların üzerlerindeki yapı sahipleri veya bunların kanuni veya akdi haleflerinden aynı maddede öngörülen altı aylık süre içinde başvurmayanlar ile yükümlülüklerini yerine getirmeyenlerin, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde müracaat etmeleri hâlinde, aynı madde hükümlerinden yararlandırılacaklarına ilişkin düzenlemeye gidildiği; davacı Kooperatifin 25 hisseli taşınmaz üzerinde imar işlemlerine başlama hususunda menfaati bulunduğu ve bu taşınmazın 23 hissesini elinde bulundurduğu; anılan Kanun değişikliğinin yürürlüğe girdiği 01/08/2010 tarihinden sonra davalı idarece 02/09/2010 tarihli işlem ile mevcut Kanun değişikliğince getirilen başvuru hakkı dikkate alınmadan, talebin reddedilerek taşınmazın ihale ile satışının yapılacağının bildirildiği, bu durumda, anılan taşınmazın davacı Kooperatife yeniden doğrudan satışına imkân veren Kanun değişikliği gözetilmeden talebinin reddine ilişkin işlem ile bu işlem dayanak alınmak suretiyle taşınmazın ihaleye çıkartılmasına ilişkin davalı idare işleminde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemler hukuka aykırı bulunarak dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, satış ihalesinin hukuka uygun olduğu, davacı kooperatifin ihale konusu hisseleri doğrudan alma hakkı olmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
Hazineyi temsilen … Milli Emlak Dairesi Başkanlığı ile … Belediyesi arasında 31/10/200 tarihinde 4706 sayılı Kanun’un 5. maddesine göre Hazine tarafından …’ne devredilecek taşınmazların öncelikle yapı sahiplerine, bunların akdi ve kanuni haleflerine doğrudan satışıyla ilgili protokol imzalanmıştır.
Protokol kapsamında … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, .. parselde yer alan taşınmaz, Hazine tarafından, öncelikle yapı sahiplerine, bunların akdi ve kanuni haleflerine doğrudan satışı yapılmak ve genel hükümlerine göre değerlendirilmek üzere devredilmiştir.
Davacı, … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parselde yer alan taşınmazın 25 hissedarından 22’sinin hisselerini satın almış, 09/06/2010 tarihli dilekçeyle …, … ve … varislerine ait hisselerin 4706 sayılı Kanun’un 5. maddesi uyarınca kendilerine doğrudan satılması için … Belediyesi’ne’ne başvurmuş, ancak bu talebi 02/09/2010 tarihli yazı ile reddedilmiş ve 7/10/2010 tarihinde söz konusu hisselerin satışına ilişkin ihale gerçekleştirilmiştir.
Bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun’un 10. maddesinde, a) Bu Kanun hükümlerine göre hazine, belediye, il özel idaresine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün idare ettiği arsa veya araziler üzerinde, gecekondu sahiplerince yapılmış yapılar, 12. madde hükümlerine göre tespit ettirildikten sonra, kayıt maliki kamu kuruluşunca bu yer hak sahibine tahsis edilir ve bu tahsisin yapıldığı tapu sicilinin beyanlar hanesinde gösterilerek ilgilisine “Tapu Tahsis Belgesi” verilir.
Tapu tahsis belgesi, ıslah imar planı veya kadastro planları yapıldıktan sonra hak sahiplerine verilecek tapuya esas teşkil eder.
Ancak ıslah imar planı veya kadastro planları ile belirlenen alanlarda tapu tahsis belgesi yerine hak sahiplerine doğrudan tapuları verilebilir.
b) Üzerinde imar mevzuatına aykırı olarak toplu binalar inşa edilmiş hisseli veya özel parselasyona dayalı arsa veya arazilerde, kişilerin hisse miktarları ve fiili kullanma durumları dikkate alınarak valilik veya belediyelerin talebi üzerine:
1. Henüz kadastrosu yapılmamış yerlerde, kadastro müdürlüklerince bu Kanunda belirtilen mülkiyet tespitine dair hükümler de uygulanarak,
2. Kadastrosu veya tapulaması tamamlanmış yerlerde ise bu Kanunla verilen yetkiler kadastro müdürlüklerince kullanılarak,
Islah imar planlarının yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın: onayların alınmasına ve ilanların yapılmasına (askı ilanları hariç), komisyonların kurulmasına lüzum kalmaksızın 2613 sayılı Kadastro ve Tapu Tahriri veya 766 sayılı Tapulama Kanunu hükümlerine göre hak sahipleri tespit veya yeniden tayin edilerek adlarına tescil edilir.
Bu tespit sırasında özel parselasyon planında görülen veya hisseli satışlar sonucu fiilen oluşan yol, meydan, otopark, çocuk bahçesi, yeşil saha vs. hizmetlere ayrılan yerler ile bunlara ilişkin hisseler bedelsiz olarak resen tapudan terkin; okul, ibadet yeri ve benzer kamu hizmetlerine ayrılan yerler ise, bedelsiz olarak ilgili idareler adına tespit ve tescil edilir.” kuralına yer verilmiştir.
4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un “Taksitle ödeme, satış bedelinden pay verilmesi, belediyelere devir” başlıklı 5. maddesinin altıncı fıkrasında, “Belediye ve mücavir alan sınırları içinde olup, Bakanlıkça tespit edilen, Hazine’ye ait taşınmazlardan, 31.12.2000 tarihinden önce üzerinde yapılanma olanlar; Hazine adına tescil tarihine bakılmaksızın öncelikle yapı sahipleri ile bunların kanunî veya akdi haleflerine satılmak ya da genel hükümlere göre değerlendirilmek üzere ilgili belediyelere bedelsiz olarak devredilir. Bu şekilde devredilen taşınmazlar, haczedilemez ve üzerinde üçüncü kişiler lehine herhangi bir sınırlı ayni hak tesis edilemez. Bu taşınmazlar belediyelerce öncelikle talepleri üzerine yapı sahipleri ile bunların kanunî veya akdi haleflerine, rayiç bedel üzerinden doğrudan satılır. Bu suretle yapılacak satışlarda satış bedeli, en az yüzde onu peşin ödenmek üzere beş yıla kadar taksitlendirilebilir. Taksit tutarlarına kanunî faiz oranının yarısı uygulanır. Taksitle satışa esas bedel ile taksit süresi ve sayısını belirlemeye belediyeler yetkilidir.” kuralı yer almış, 01/08/2010 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6009 sayılı Kanunla 4706 sayılı Kanuna eklenen Geçici 12. maddesinin (b) fıkrasında, “Belediyelere devredilen taşınmazların üzerlerindeki yapı sahipleri veya bunların kanuni veya akdi haleflerinden aynı maddede öngörülen altı aylık süre içinde başvurmayanlar ile yükümlülüklerini yerine getirmeyenler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde müracaat etmeleri hâlinde, aynı madde hükümlerinden yararlandırılır.” kuralına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Mahkeme kararının, yapı sahiplerine ait hisselerin 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca satışına ilişkin ihalenin iptaline yönelik kısmının incelenmesi:
Dosyanın incelenmesinden, ….’nün … tarih ve … sayılı yazısı ekinde yer alan listeye göre, yapı sahiplerinden …, … ve …’in tapu tahsis belgelerine sahip olduğu anlaşılmaktadır.
2981 sayılı Kanun’a göre tapu tahsis belgesi, ıslah imar planı veya kadastro planları yapıldıktan sonra hak sahiplerine verilecek tapuya esas teşkil etmektedir. Bu durumda, tapu tahsis belgesi olan yapı sahiplerine ait hisselerin 4706 sayılı Kanun’un 5. maddesine göre ihale yoluyla satılarak değerlendirilmesi hukuken mümkün değildir.
Bu itibarla, yapı sahiplerine ait hisselerin 2886 sayılı Kanun’a göre ihale yoluyla satışına ilişkin işlemde hukuka uygunluk, İdare Mahkemesinin iptal kararında ise sonucu itibarıyla hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.
Mahkeme kararının, davacı kooperatifin 6009 sayılı Kanun’a göre yapı sahiplerine ait hisselerin doğrudan kendilerine satılması isteminin reddine ilişkin işlemin iptaline yönelik kısmının incelenmesi:
4706 sayılı Kanunu’na göre, ancak yapı sahipleri ile yapı sahiplerinin kanuni ve akdi halefleri taşınmazı doğrudan satın alma hakkına sahiptir. Bu sebeple, davacı kooperatifin 4706 sayılı Kanun’un 5. maddesine göre yapı sahiplerine ait hisseleri doğrudan satın alma hakkına sahip olup olmadığının belirlenebilmesi için davacının 4706 sayılı Kanun kapsamında statüsünün belirlenmesi zorunludur.
Dosyanın incelenmesinden, davacı kooperatifin … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parselde yer alan taşınmazın 25 hissedarından 22’sinin hisselerini satın alarak onların adına akdi halef konumunda bulunduğu, ancak hisselerini satın almadığı 3 kişi adına kanuni ya da akdi halef sıfatının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan, Mahkemenin davacı kooperatifin yapı sahiplerine ait hisseleri doğrudan satın alma hakkı olduğuna gerekçe gösterdiği 6009 sayılı Kanun’un, 4706 sayılı Kanun’a göre yapı sahipleri ile kanunî ve akdî halef konumunda olan kişilere altı aylık yeni bir müracaat imkânı getirdiği, ancak davacının kanuni ya da akdi halef sıfatı olmadığından bu Kanun’dan yararlanma olanağının bulunmadığı aşikârdır.
Bu itibarla, Mahkeme kararının, davacı kooperatifin 6009 sayılı Kanun’a göre yapı sahiplerine ait hisselerin doğrudan kendilerine satılması isteminin reddine ilişkin işlemin iptaline yönelik kısmında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kısmen kabulüne;
2. …İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, davacı kooperatifin yapı sahiplerine ait hisselerin doğrudan kendilerine satılması isteminin reddine ilişkin işlemin iptaline yönelik kısmının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Bu kısım yönünden DAVANIN REDDİNE;
4. Davalı idarenin temyiz isteminin kısmen reddine,
5. Mahkeme kararının, yapı sahiplerine ait hisselerin 2886 sayılı Kanun uyarınca satışına ilişkin ihalenin iptaline ilişkin kısmı yönünden, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının bu kısmının yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA,
6. Ayrıntısı aşağıda gösterilen …-TL ilk derece yargılama giderinin yarısı olan …-TL’nin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
7. Geriye kalan …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin ve toplam …-TL temyiz yargılama giderinin yarısı olan …-TL’nin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
9. Geriye kalan …-TL’nin davalı idare üzerinde bırakılmasına,
10. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
11. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), … tarihinde oybirliğiyle karar verildi.