Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2012/2713 E. , 2018/4218 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2012/2713
Karar No:2018/4218
TEMYİZ EDEN (DAVACI): … Plastik İnşaat Nakliyat Petrol Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ: …
KARŞI TARAF (DAVALI): … İl Özel İdaresi
VEKİLLERİ: …
İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Üniversitesi’nce yapılan Sağlık Yüksekokulu ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu genel onarım ihalesine katılan davacı tarafından, geçici teminatının irat kaydedilmesinden kaynaklanan …-TL ve ihalelerden yasaklama kararı nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen …-TL olmak üzere toplam …-TL’nin ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce; dava konusu ihaleye giren şirketin, unvanı “… Plastik İnşaat Nakliye Petrol Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi” olmasına rağmen ihaleye girilirken sunulan iş deneyim belgesinde şirket unvanı olarak “… İnşaat Ltd. Şti” yazılı olduğu, ayrıca iş deneyim belgesinde bitirilen işin toplam tutarı olarak … TL yazılı olmasına rağmen bu tutarın tek bir işe değil birden fazla işe ait olduğu, bu sebeplerle ihale komisyonunda tereddütler oluştuğu, çelişkili bu durumun giderilmesi amacıyla davacı şirkete yazı yazılarak iki iş günü içerisinde bazı belgelerin sunulmasının istendiği fakat davacı şirketin buna cevap vermediği, bunun üzerine davacı şirketin yatırmış olduğu geçici teminatın irat kaydedildiği, Mahkemenin 2010/2059 esas sayılı dava dosyasında yapılan 24/03/2011 günlü ara kararıyla, davalı idareden, davacı şirket için düzenlenen iş deneyim belgesi hakkında … Üniversitesi’ne yazılan yazı (herhangi bir kayda rastlanmadığına ilişkin) ile … Cumhuriyet Savcılığı’na yazılan yazı (iş deneyim belgesinin davacı şirkete verildiğine ilişkin) arasındaki farklılığın nedeni ve davacı şirket hakkında düzenlenmiş 22/04/2008 tarih ve 2040 sayılı iş deneyim belgesinin olup olmadığının sorulduğu, verilen cevapta, davacı şirket hakkında düzenlenen 22/04/2008 tarih ve 2040 sayılı bir iş deneyim belgesinin bulunduğu ve bu iş deneyim belgesine sahip şirketin davacı şirket olduğu anlaşılıyor ise de; iş deneyim belgesindeki şirket unvanı ile ihaleye katılan şirket unvanının farklı olması ve davacı şirketin davalı idarece istenen belgeleri hiçbir şekilde sunmamış olması hususları birlikte değerlendirildiğinde, ihale komisyonunun 4734 sayılı Kanuna uygun bir şekilde davacı tarafından yatırılan geçici teminatı irat kaydettiği, bu durumda davacı tarafından verilen geçici teminatın irat kaydedilmesi işleminde hukuka aykırı bir husus bulunmadığından, irat kaydedilen geçici teminatın istemi doğrultusunda davacı şirkete iadesine karar verilmesine imkan bulunmadığı, ayrıca davacı şirket tarafından ihaleden yasaklama kararına karşı dava yoluna başvurulduğunun belirtilmemesi ve katılacağı ihaleleri kesin olarak kazanılacağının tespitinin şu aşamada mümkün bulunmaması nedeniyle, ihaleye katılamamaktan kaynaklanan zararının tazmin edilmesinin söz konusu olmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, iş deneyim belgesinde şirket unvanının idare tarafından hatalı yazıldığı, teminatın gelir kaydedilmesine yönelik işlemin haksız olduğu, idarenin kusurundan kaynaklı ortaya çıkan zararın tazmin edilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, Yapım İşleri Uygulama Yönetmeliği’nin 57. maddesinin 5. fıkrasına göre teminatın gelir kaydedilmesine yönelik işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Dava geçici teminatın irat kaydedilmesinden kaynaklanan …-TL ile ihaleden yasaklama kararı nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen … – TL’nin (toplam …TL’nin) tazminine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının aynı ihale kapsamında evrak eksikliği nedeniyle ihaleden elenmesi üzerine yaptığı itiraz üzerine tesis edilen 5/8/2010 tarih ve 445/1836 sayılı işlemin iptali ve irat kaydedilen … TL teminat bedelinin iadesine karar verilmesi için … İdare Mahkemesi’nin E: … sayılı dosyası ile dava açtığı anlaşılmaktadır. Davacının anılan davayı açmadan önce 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nda öngörülen zorunlu idari başvuru yollarını tüketmediği, Mahkemenin merciine tevdi kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelendiği, davaya heyet olarak bakılması gerekirken davanın tek hakimle karara bağlandığı ve davanın reddine ilişkin kararın da … Bölge İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … kararıyla kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Temyize konu Mahkeme kararında da E: … sayılı dosyada verilen karara atıf yaparak yargısal denetim yapıldığı, dosya içinde uyuşmazlığın esasını ilgilendiren iş deneyim belgelerinin bulunmadığı ve davacı hakkında yasaklama işlemi tesis edilmişse yasaklama işlemi yönünden de gerekli araştırmanın ve hukuka uygunluk denetiminin yapılmadığı görülmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde, iptal davaları; idarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlandıktan sonra, 20. maddesinde, idare mahkemelerinin, bakmakta oldukları davalara ait her çeşit incelemeleri kendiliklerinden yapacakları hükmüne yer verilmiş; 24. maddesinde ise, davacının ileri sürdüğü olayların ve dayandığı hukukî sebeplerin özeti, istem sonucu, davalının savunmasının özeti, kararın dayandığı hukuki sebepler ile gerekçesi de kararlarda bulunacak hususlar arasında sayılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun yukarıda yer alan hükümleri ve davacının öne sürdüğü hukuka aykırılık iddiaları dikkate alındığında, davacı iddialarına kararda yer verilmek, işlem dosyası bütünüyle incelenerek hukuka aykırılık sebebi olarak öne sürülen iddialar değerlendirilmek suretiyle tam bir hukuka uygunluk denetimi yapılarak gerekçeli kararın oluşturulması gerekirken, bütün bilgi ve belgeler getirtilmeden yapılan değerlendirmeyle eksik inceleme sonucu verilen İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmadığından, Mahkeme kararının bozularak dava konusu işlemin iptali gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki… İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 20/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.