Danıştay Kararı 13. Daire 2012/2524 E. 2018/4227 K. 20.12.2018 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2012/2524 E.  ,  2018/4227 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2012/2524
Karar No:2018/4227

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …
VEKİLİ : …
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1…
2. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … ili, … ilçesi, … köyünde bulunan Hazine adına kayıtlı … parsel sayılı taşınmazı 4070 sayılı Kanun kapsamında doğrudan satın almak amacıyla davacı tarafından 24/06/2005 tarihinde yapılan başvurunun reddine ilişkin Malmüdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce; davacının da aralarında bulunduğu şahıslar tarafından, mülkiyeti Hazine’ye ait … ilçesi, … köyünde bulunan … parsel sayılı taşınmazın 4070 sayılı Kanun uyarınca kendilerine doğrudan satışının yapılması için … tarihli dilekçe ile … Malmüdürlüğü’ne başvuruda bulunulduğu, başvuruya cevaben gönderilen … tarih ve .. sayılı işlem ile taşınmazın 2886 sayılı Kanun’un 45. maddesi uyarınca ihale yoluyla satılacağının belirtilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı, Hazine’ye ait tarım arazilerini kullananların 4070 sayılı Kanun’da öngörülen alım hakkından yararlanabilmelerinin araziyi fiilen kullanmalarına ve bu kullanımın tarımsal amaçlı olmasına bağlı olduğu, dosyadan ve ara kararı cevabı bilgi ve belgelerden uyuşmazlık konusu taşınmazın … tarafından işgal edildiği gerekçesiyle 25/04/2006 tarihli kıymet takdir komisyonu kararıyla 01/01/2001-31/12/2005 tarihleri arası dönem için beş yıllık ecrimisilin takdir edildiği, öte yandan Maliye Bakanlığı Milli Emlak Kontrolörler Kurulu Başkanlığı’nın … tarihli raporunda söz konusu taşınmazın başvuruda bulunanlardan … tarafından fiilen kullanılmadığı; kiraya verme veya ortakçı alma yoluyla kullanıldığının belirtildiği, bu nedenle taşınmazın 31/12/2002 tarihinden önce beş yıl süreyle fiilen tarımsal amaçla kullanılması şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu taşınmazın 1957 yılında yapılan kadastro çalışmasında davacı murisleri adına tespit gördüğü, sonrasında Hazine’nin yapmış olduğu itiraz sonucunda mahkeme tarafından 2000 yılında taşınmazın bir kısmının Hazine’ye bir kısmının ise davacıların murisi adına tescilinin yapılmasına karar verildiği, 2001 ila 2005 yılları arasında geçen süre için ise davacı tarafından 5 yıllık ecrimisil takdir edildiği ve ödendiği, bu nedenle 1957 yılından 2000 yılına kadar mahkeme kararıyla; 2000 yılından idareye başvuru tarihine kadar geçen sürede ise ecrimisil ödemeleriyle zilyet olduğunun ispatlandığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idareler tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 20/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.