Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2012/2414 E. , 2018/4290 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2012/2414
Karar No:2018/4290
TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …. İdare Mahkemesi’nin …tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davalı idarenin taşınmaz satış ihalesinin iptali işleminin Mahkeme kararıyla iptali üzerine, anılan kararın uygulaması maksadıyla tesis edilen satış sözleşmesinin tamamlanmasından sonra tapuda devir işlemlerinin gerçekleştirilmesine ilişkin 12/07/2011 tarih ve 267 sayılı … İl Encümeni kararı ile bu kararın bildirilmesi niteliğindeki 15/07/2011 tarih ve 12196 sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesi’nce; … İl Genel Meclisi’nin 07/07/2006 tarih ve 544 sayılı kararıyla, … ili, …ilçesi, …Mah., … ada, … parsel sayılı yerdeki İl Özel İdaresi’ne ait …m² yüzölçümlü taşınmazın satışına karar verilmesinin ardından yapılan ihaleye katılan davacının, en yüksek teklifi sunmasına rağmen ihale komisyonunun, davacının teklifini uygun ve hadde layık bulmayarak ihalenin yapılmamasına ilişkin 09/03/2010 tarih ve 90 sayılı kararı verdiği, anılan kararın iptali istemiyle açılan davada, …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile işlemin iptal edildiği, Mahkeme kararının uygulanmasına yönelik olarak alınan 12/07/2011 tarih ve 267 sayılı İl Encümen Kararı ile “…taşınmaz ve üzerindeki müştemilatı ile ilgili idarenin hak ve menfaatlerini korumak amacıyla, İl Özel İdaresi Hukuk Müşavirliğinin hazırlamış olduğu satış sözleşmesinin imzalanmasından sonra tapu devir işleminin yapılmasına..” karar verildiği, anılan İl Encümen kararının ve bu kararın davacıya bildirilmesine ilişkin 15/07/2011 tarih ve 12196 sayılı işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı, uyuşmazlık konusu olayda, dava konusu 12/07/2011 tarih ve 267 sayılı İl Encümen kararında bahsi geçen ve ihale konusu taşınmazın tapuda davacı adına tescili için imzalanması şart koşulan satış sözleşmesinin 5. maddesinde, “Taşınmaza; yukarıda belirtilen …. İdare Mahkemesi’nin E:… sayılı dosyasında verilen iptal kararının kesinleşmesine kadar, taşınmazın 3. kişilere devir yasağı konulduğu,” 6. maddesinde “alıcının, Mahkeme kararının temyiz sonucu gelinceye kadar söz konusu taşınmazı hiçbir şekilde satmayacağını, 3. bir kişiye devretmeyeceğini, taşınmazın her ne şekilde olursa olsun 3. kişilere devredilmesi hâlinde idareye 5 milyon TL tutarında cezai şart ödeyeceğini kabul ve taahhüt ettiğini, cezai şart isteme koşullarının oluşmasına rağmen alıcı tarafından cezai şartın ödenmemesi hâlinde mahkemeden bir karar almaya gerek bulunmadan, idarenin cebri icra yoluyla cezai şartı tahsil yoluna gidebileceği, bu maddenin, Anayasanın 48. maddesi ve Türk Borçlar Kanunu’nun 19. ve 20. maddeleri uyarınca tarafların hür iradeleri ile hiçbir baskı ve zorlama altında olmaksızın sözleşmeye konulup taraflarca kabul edildiği…” kurallarına yer verildiği, anılan sözleşmenin taraflar arasında 22/07/2011 tarihinde imzalandığı, 29/07/2011 tarih ve 10803 yevmiye nolu resmî senetle taşınmazın davacı adına tescil edildiği, davalı idareye ait ihale konusu taşınmazın satışına ilişkin olarak hazırlanan 09/03/2010 tarihli ihale şartnamesinde, taşınmazın mülkiyetinin devrinden önce taraflar arasında 22/07/2011 tarihinde imzalanan satış sözleşmesinde yer alan kuralların bulunmadığı, taraflar arasında imzalanan satış sözleşmesinde, ihale şartnamesinde bulunmayan yeni şartlara yer verilerek alıcının yükümlülüklerinin arttırıldığı, bu durumda, … ili, …ilçesi, …Mah., … ada, … parsel sayılı yerdeki İl Özel İdaresi’ne ait …m² yüzölçümlü taşınmazın ihalesinin yapılmamasına ilişkin 09/03/2010 tarih ve 90 sayılı … İl Encümeni kararının yargı kararı ile iptal edilmesi üzerine dava konusu 12/07/2011 tarih ve 267 sayılı İl Encümen kararından önceki şartlarda ihalenin tamamlanması gerekmekte iken, davalı idarece ihale şartnamesine ve yargı kararına aykırı olarak, yeni yükümlülükler eklemek suretiyle ihale konusu taşınmazın, mülkiyetinin alıcı adına devrine onay vermesine ilişkin işlemlerde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemlerin mevzuata uygun olarak tesis edildiği, yargı kararının gereklerinin yerine getirildiği, her ne kadar Mahkemece iptal kararı verilse de anılan kararın Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 03/10/2011 tarih ve E:2011/2753, K:2011/4173 sayılı kararı ile bozulduğu, dolayısıyla davanın konusunun kalmadığı, kamu menfaati gözetilerek hareket edildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, dava konusu işlemlerin hukuka aykırılık teşkil ettiği, idarece yargı kararına uyulmadığı, ihalesi yapılan taşınmazın tapuda kendi adına tescil edilmesi talebinin idarece kasıtlı olarak dikkate alınmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
… ili, …ilçesi, …Mah., … ada, … parsel sayılı yerdeki … İl Özel İdaresi’ne ait … m² yüzölçümlü taşınmazın satışına karar verilmesinin ardından yapılan ihalede, komisyonun, davacının teklifini uygun ve hadde layık bulmayarak ihalenin yapılmamasına ilişkin 09/03/2010 tarih ve 90 sayılı kararı aldığı, anılan kararın iptali istemiyle açılan davada, …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile işlemin iptal edildiği, Mahkeme kararının uygulanmasına yönelik olarak tesis edilen satış sözleşmesinin tamamlanmasından sonra tapuda devir işlemlerinin gerçekleştirilmesine ilişkin 12/07/2011 tarih ve 267 sayılı … İl Encümen kararı ile bu kararın bildirilmesi niteliğindeki 15/07/2011 tarih ve 12196 sayılı işlemin iptali istemiyle bakılan dava açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 2. maddesinde, bu Kanun’a göre yapılacak ihalelerde, ihtiyaçların en iyi şekilde, uygun şartlarla ve zamanında karşılanması ve ihalede açıklık ve rekabetin sağlanmasının esas olduğu belirtilmiş; 29. maddesinde, ihale komisyonlarının, gerekçesini belirtmek suretiyle ihaleyi yapıp yapmamakta serbest oldukları ve ihaleyi yapmama kararlarının kesin olduğu; 31. maddesinde ise, ihale komisyonları tarafından alınan ihale kararlarının, ita amirlerince karar tarihinden itibaren en geç 15 iş günü içinde onaylanacağı veya iptal edileceği kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Aktarılan mevzuat kurallarının irdelenmesinden, 2886 sayılı Kanun’un 29. ve 31. maddelerinde, idarelere ihaleyi yapıp yapmama konusunda takdir yetkisi tanınmış olup, bu yetkinin hukuken geçerli ve kabul edilir nedenlere dayanılarak, kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda kullanılması gerekli bulunmaktadır. Bu çerçevede, bir kamu malının satışından mümkün olduğunca yüksek gelir elde edilmesi kamunun yararına olacağından, bu tür ihalelerde, idarece takdir edilen muhammen bedelin aşılmış olduğu durumlarda dahi, söz konusu taşınmazın daha yüksek bir fiyatla satılabileceğine dair somut bulguların varlığı halinde, anılan Kanun uyarınca tanınan takdir yetkisinin ihalenin iptal edilmesi yolunda kullanılacağı da kuşkusuzdur.
Uyuşmazlıkta, idarenin ihalenin iptaline ilişkin olarak 09/03/2010 tarihinde tesis ettiği dava konusu işlemin İdare Mahkemesi’nce iptal edilmesinden sonra da olsa, taşınmazın muhammen bedelinin tespitine yönelik olarak yapılan araştırma neticesinde verdiği 17/06/2011 tarihli Kıymet Takdir Komisyonu kararı ile, taşınmazın arsası ve üzerindeki yapılar için toplam muhammen bedelinin 9.712.940.-TL olarak belirlendiği, davacının sunmuş olduğu teklifin ise bu bedele göre bir hayli düşük olduğu anlaşılmaktadır.
Belirtilen durum karşısında, idarece, uyuşmazlık konusu taşınmazın daha yüksek bir bedelle satılacağı gözetilerek ihalenin iptal edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, 09/03/2010 tarih ve 90 sayılı … İl Encümen kararının iptali istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile işlemin iptal edildiği, anılan kararın davalı idare vekilince temyizi üzerine Dairemizin 03/10/2011 tarih ve E:2011/2753, K:2011/4173 sayılı kararıyla bozulduğu ve akabinde karar düzeltme isteminin Dairemizin 08/03/2013 tarih ve E:2012/363, K:2013/610 sayılı kararı ile reddedildiği, …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ile bozma kararına uyulmayarak dava konusu işlemin iptali yolundaki ilk kararında ısrar edildiği, bu kararın davalı idare vekilince temyiz edilmesi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 18/01/2016 tarih ve E:2013/2264, K:2016/20 sayılı kararı ile bozulduğu ve sonrasında karar düzeltme isteminin Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 02/05/2018 tarih ve E:2016/4147 , K:2018/2100 sayılı kararı ile reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin …tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. DAVANIN REDDİNE,
4. Ayrıntısı aşağıda gösterilen …-TL ilk derece yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5. …-TL temyiz yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
6. Posta giderleri avansından artan tutarın davalı idareye iadesine,
7. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
8. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 21/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.