Danıştay Kararı 13. Daire 2012/2120 E. 2018/4447 K. 26.12.2018 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2012/2120 E.  ,  2018/4447 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2012/2120
Karar No:2018/4447

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …
VEKİLİ: …
KARŞI TARAF (DAVALILAR): 1- …
2- …

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketin, mülkiyeti Hazineye ait olup üst hakkı bulunan … İlçesi, … Mahallesi, … Mevkiinde, … Turizm Merkezi içerisinde yer alan … pafta, … ada, … parsel ve … parsel sayılı taşınmazların ön kısmında bulunan yüzer iskeleler, deniz yüzeyi ve denizden dolgu alanı ile denizden dolgu yoluyla elde edilecek alan için 02/09/2009 günü yapılan kullanma izni verilmesine yönelik başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce; Yönetmelik’te ön izin süresi içerisinde yükümlülüklerin yerine getirilmesi hâlinde tespit edilecek bedel üzerinden kullanma izni sözleşmesinin düzenlenmesi suretiyle kullanma izni verileceğinin belirtildiği, 28/12/2010 tarihinde idarenin kayıtlarına giren dilekçede davacı tarafından 25/11/2009 tarihli rapora itiraz edilmesi üzerine yerinde yeniden inceleme yapıldığı, yapılan inceleme sonucu hazırlanan 14/05/2010 tarihli raporun onay için Bakanlığa sunulduğunun belirtildiği, davacının başvurusunun reddedilmediği, dava konusu edilen alanlara ilişkin imar planlarının ve uygulama projelerinin onaylanması nedeniyle ilgili mevzuat gereğince bedeli karşılığında kullanma izni verileceğinin belirtildiği, kullanma izni verilmesinin Bakanlık iznine tabi olup, davacının kullanma izni başvurusu üzerine yerinde incelemeler yapılıp ölçüm ve değerlendirmeler dikkate alınarak hazırlanan raporun onaya sunulduğu, bu hususta davacının bilgisinin olduğu, anılan rapora davacı tarafından yapılan itiraz üzerine yeniden inceleme ve değerlendirme yapıldığı, yeni rapor hazırlanarak bakanlık onayına sunulduğu, davalı idarece bedeli karşılığında davacıya kullanım izni verileceğinin belirtildiği, idarece inceleme ve değerlendirmelerin devam ettiği, bu koşullarda oluşan zımni red işleminde mevzuata aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, “… İlave Yat Limanı ve Mevcut Yat Limanı İçi İlave Dolgu Uygulama Projeleri”nin … İnşaatı Genel Müdürlüğü tarafından onaylanması üzerine ön izin verilen alanlar için 09/09/2008 tarihinde kullanma izni başvurusunda bulunulduğu, başvuru tarihinden sonraki gerek küresel ve gerek ülke düzeydeki beklenmeyen olumsuz ekonomik gelişmeler nedeniyle 03/03/2009 tarihinde “kullanım izni başvurusunun işlemden kaldırılarak daha önce alınmış olan ön iznin bitiş tarihinden itibaren 1 yıl uzatılması”nın davalı idareden talep edildiği, anılan talebin “daha önce kullanım izni başvurusu yapılmış olması nedeniyle ön iznin uzatılması talebi hakkında bir işlem yapılmayacağı” şeklinde yanıt verildiği, sonrasında 14/07/2008 tarihinde imzalanan ön izin sözleşmesinin kapsadığı alanlar için 02/09/2008 tarihinde idareye kullanma izni verilmesi için başvuruda bulunulduğu, anılan başvuruya 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 10. maddesinde belirtilten süre içerisinde olumlu veya olumsuz bir yanıt verilmediği, istemlerinin idare tarafından reddedilmiş sayıldığı varsayılarak davanın açıldığı, yalnızca idarenin beyanlarına dayanılarak verilen mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI: Davalı idareler tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 26/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.