Danıştay Kararı 13. Daire 2012/2076 E. 2018/2735 K. 08.10.2018 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2012/2076 E.  ,  2018/2735 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2012/2076
Karar No:2018/2735

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …
VEKİLİ : …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü’nün 25.03.2009 tarih ve … sayılı yazısı ile davacı şirkete ait … plakalı ticari araç üzerinde “… ve …” ibaresi ile logosunun bulunduğunun ve araç üzerinde kırmızı beyaz renk kombinasyonuna yer verildiğinin tespit edilerek 4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun uyarınca ilgililer hakkında gerekli işlemin yapılmasının istenilmesi üzerine davalı idarece davacı şirketten … A.Ş. İle imzalanan bayilik sözleşmesinin bir örneğinin istenilmesine karşın sunulan sözleşme örneğinin tespit tarihinde yürürlükte bulunan sözleşme örneğinden farklı olması sebebiyle 4733 sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 8/5-a maddesi uyarınca davacı şirket hakkında … TL idari para cezası verilmesine ilişkin 23.02.2011 tarih ve … sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu işleminin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumunca davacı şirketten 23.03.2010 tarihli ve … sayılı yazıyla istenilip 06.04.2010 tarihli yazıyla gönderilen sözleşmenin idari yaptırıma konu kabahatin işlendiği 24.03.2009 tarihinde geçerli sözleşme olmadığının tespiti üzerine davacıya 15.12.2010 tarihli ve … sayılı yazıyla durumun iletilerek açıklama istenilmesi nedeniyle davacı tarafından 24.03.2009 tarihinde geçerli olan sözleşmenin tek nüsha imzalandığı ve bu nedenle sunamayacaklarının bildirildiği, bunun üzerine … şirketinden istenilen söz konusu sözleşmenin son paragrafında iki asıl olarak imzalandığının tespit edilmesi sonucu bu hususun açıkça 4733 sayılı Kanunun 8. maddesinin beşinci fıkrasının (a) bendine aykırılık teşkil ettiğinden bahisle dava konusu işlemle para cezası uygulanması nedeniyle bakılan davanın açıldığının anlaşıldığı, olayda, davalı idare tarafından istenilen sözleşmenin kendilerinde bulunmadığından bahisle sunulamadığı; ancak ilgili firmadan temin edilebileceğinin belirtildiği ve davalı idare tarafından bu şekilde ilgili sözleşmenin temin edildiği açık olup bu eylemin “…bilgi, belge ve numuneleri yazılı uyarıya rağmen belirlenen süre içinde vermemek, yanlış veya yanıltıcı bilgi veya belge vermek ” kapsamı içinde değerlendirilemeyeceği, davacının böyle bir kastının da bulunmadığı, kaldı ki, sözleşmenin kendilerinde bulunmaması nedeniyle temin edilebilecek ilgili birimin gösterildiği, buradan temin edilen sözleşmede iki asıl olarak imzalandığının belirtildiğinden hareketle davalı tarafta da bulunması gerekmesine ve istenilmesine rağmen kendilerine iletilmediği çıkarımı ile hareket edilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varıldığı, öte yandan, 4733 sayılı Kanun’un 8/5-a maddesi uyarınca ceza uygulanabilmesi için istenilen bilgi ve belgelerin yazılı uyarıya rağmen belirlenen sürede verilmemesi gerektiği, olayda ise sözleşmenin istenildiği 17.01.2011 gün ve … sayılı yazıda hangi tarihli sözleşmenin istenildiğinin net ve anlaşılır bir şekilde açıkca belirtilmediği gibi sunulamaması halinde uygulanacak yaptırıma yönelik bir “uyarı”ya da yer verilmemesi nedeniyle maddede öngörülen “yazılı uyarı” olarak değerlendirilemeyeceğinden bu yönüyle de işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin mevzuata uygun olduğu, “bilgi, belge ve numuneleri yazılı uyarıya rağmen belirlenen sürede vermemek” eyleminden dolayı değil “yanlış veya yanıltıcı bilgi veya belge vermek” eylemini işlediği hususunun sübut bulması sebebiyle davacı hakkında idari para cezası uygulandığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma dilekçesi verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
24.12.2017 tarih ve 30280 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 81. maddesi ile 4733 sayılı Kanuna eklenen Geçici 7. maddede, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumunun bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte kapatıldığı, Kurum’un taraf olduğu davalarda devir durumuna göre ilgili idarenin kendiliğinden taraf sıfatını kazanacağı, 78. maddesinde ise tütün ve alkol piyasasına ilişkin görevlerin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yürütüleceği belirtilmiştir.
09/07/2018 tarih ve 30473 sayılı ( 3. Mükerrer) Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 703 sayılı Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 27. maddesinde; ” 3/6/2011 tarihli ve 639 sayılı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname yürürlükten kaldırılmıştır.”, Geçici 1. maddesinin 19. fıkrasında ise “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte kapatılan veya bünyesinde bulunduğu bakanlık veya diğer kamu kurum ve kuruluşu değiştirilen birimlerin görevlerinden dolayı yapılan işlem ya da taraf olunan sözleşmelerde bu birimlerin veya görevlerinin devredildiği bakanlık veya diğer kamu kurum ve kuruluşları taraf olur. Söz konusu birimlerin bünyesinde bulundukları bakanlık veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarının leh ve aleyhlerine açılmış olan davalar, başlatılmış olan takipler ile başvurulan alternatif uyuşmazlık çözüm yollarında devredildikleri bakanlık veya diğer kamu kurum ve kuruluşları kendiliğinden taraf sıfatını kazanır. Söz konusu görevlere ilişkin olarak bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce anılan birimler veya bunların bünyesinde bulundukları bakanlık veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılmış iş ve işlemler sebebiyle açılacak davalar devredildikleri bakanlık veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarına yöneltilir.” kuralına yer verilmiş, 10.07.2018 tarih ve 30474 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 410. maddesinde nın görev ve yetkileri sayılmış, (g) bendinde kanunlarla veya Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle verilen diğer görevleri yapmanın anılan Bakanlığın görev ve yetkilerinden biri olduğu belirtilmiş, 412. maddesinin (k) bendinde ise Tütün ve Alkol Dairesi Başkanlığı anılan Bakanlığın hizmet birimleri arasında sayılmıştır.
Bu düzenlemelere göre kapatılan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumunun yerine nın davalı sıfatıyla taraf olduğu görülerek esasın incelenmesine geçildi.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihaî kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 08/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.