Danıştay Kararı 13. Daire 2012/2035 E. 2018/395 K. 09.02.2018 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2012/2035 E.  ,  2018/395 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2012/2035
Karar No : 2018/395

Temyiz İsteminde Bulunanlar: 1- (Davacı) … İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Vekili: Av. …
2- (Davalı) Maliye Bakanlığı
Diğer Davalı : … Valiliği
Davalılar Yanında Müdahil : … Mensucat Sanayi A.Ş.
Vekili: Av. …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; davalı Maliye Bakanlığı tarafından, lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğu; davacı tarafından, idarenin takdir yetkisini hukuka aykırı şekilde ihaleyi kazanan şirket lehine kullandığı, kamu yararının ön planda tutulmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmaların Özeti: Taraflarca savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hâkimi …’in Düşüncesi: … İdare Mahkemesi’nin E:… sayılı dosyasında 01.10.2010 tarihinde verilen yürütmeyi durdurma kararı sonrasında, yalnızca davacının teklifiyle ilgili değerlendirme yapılması ve karar alınması gerektiği, yürütmeyi durdurma kararı sonrasında, teklifi önceki ihalede değerlendirme dışı bırakılan ve bu işleme dava açmayan … Mensucat Sanayi A.Ş.’ye yeniden eksik belgeleri tamamlama imkânı verilmesinin hukuka aykırı olduğu, davacının 17.06.2010 tarihi itibarıyla ilgili mevzuat gereğince eksiksiz olarak sunduğu belgelerin komisyonca yeniden değerlendirilerek bir sonuca ulaşılabileceği anlaşıldığından, Mahkeme kararının bozularak dava konusu işlemin iptali gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, … İli, … İlçesi, … Mahallesi’nde bulunan mülkiyeti Hazine’ye ait … ada, … parsel ve … ada, … parsel no.lu taşınmazlar üzerinde otel yatırımı yapmak amacıyla 49 yıl süreli irtifak hakkı tesis edileceği yönündeki ilan üzerine başvuruda bulunan davacı şirketin, söz konusu taşınmazların yeniden ilana çıkarılmasına ilişkin Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nün 21.07.2010 tarih ve 26092 sayılı işlemi ile bu işlemin davacı şirkete bildirilmesine yönelik … Valiliği Defterdarlık Milli Emlak Müdürlüğü’nün 30.07.2010 tarih ve 5724 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesi’nce; mülkiyeti Hazine’ye ait taşınmazların teşvik edilen sektörlerde yatırım yapacak yatırım teşvik belgesi sahibi gerçek ve tüzel kişilere irtifak hakkı tesis edilebilmesi için yatırımcıların ilgili yönetmelikte yer alan talep formunu doldurduktan sonra gerekli olan belgeler ve yatırım bilgi formu ile maliki idarenin taşınmazının bulunduğu yerdeki birime başvurabileceği, başvuru sırasında yatırımcıların I ve II. bölgelerde bulunan illerde üç bin, III. bölgede bulunan illerde iki bin, IV. bölgede bulunan illerde ise bin TL’yi taşınmaz maliki idarelerin muhasebe birimine yatırarak, buna ilişkin makbuzu diğer belgelerle idareye vereceği, aksi takdirde makbuz olmaksızın yapılan başvuruların idarece kabul edilmeyeceği, yapılan başvuruların değerlendirilmesi amacıyla komisyon kurulacağı ve komisyonca irtifak hakkı tesisi talep eden birden fazla yatırımcının bulunması hâlinde, mevzuat uyarınca belirtilen kriterler ölçüsünde bir puanlama yapılarak en yüksek toplam puanı alacak yatırımcının tercih edileceği, daha sonra komisyonun mevzuat uyarınca yaptığı değerlendirmeler sonucunda irtifak hakkı tesis edilmesinin uygun olup olmadığına ilişkin kararını onay için taşınmaz maliki idarelerin yetkili organlarına sunacağı; uyuşmazlığa konu ihaleye davacı şirket ile … Mensucat San. A.Ş.’nin teklif verdiği, … Mensucat San. A.Ş.’nin Hazine Müsteşarlığı’nca verilecek yatırım teşvik belgesi için davacının müracaat tarihi ile aynı tarih olan 11.06.2010 tarihinde müracaat etmesine rağmen söz konusu belgenin Hazine Müsteşarlığı tarafından davacı firmaya 15.06.2010 tarih ve 30578 sayılı yazı ile, … Mensucat San. A.Ş.’ye ise 21.06.2010 tarih ve 30577 sayılı yazıyla gönderilmesi üzerine … Mensucat San. A.Ş.’nin, tüm belgeleri dosya teslim tarihi olan 17.06.2010 tarihinde tamamlamış olması gerektiği hâlde tamamlamadığından bahisle teklifinin değerlendirme dışı bırakılarak davacı firmanın verdiği teklif doğrultusunda irtifak hakkı tesis edilmesinin uygun olduğu yönündeki komisyon kararının onay için Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü’ne sunulduğu, Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nce yatırıma ilişkin olarak istihdam ve yatırım tutarı ile ilgili hususların Hazine Müsteşarlığı’nca verilmiş yatırım teşvik belgesine veya yine Hazine Müsteşarlığı’nca yatırımın karakteristik değerlerini içeren yazı dikkate alınmak suretiyle yapılması gerekirken davacı şirket tarafından düzenlenen yatırım bilgi formundaki verilere göre değerlendirme yapıldığı, ayrıca … Mensucat San. A.Ş. tarafından Bakanlığa gönderilen 02.07.2010 tarihli dilekçe ilgi tutularak Kamu Taşınmazlarının Yatırımlara Tahsisine ilişkin Usul ve Esasların 15. maddesinin 2. fıkrası uyarınca da eksik inceleme yapıldığı gerekesiyle komisyon tarafından davacı şirkete ön izin verilmesinin uygun olmadığı değerlendirilerek söz konusu taşınmazların yeniden ilana çıkartılmasına karar verildiği; bu durumda, değerlendirmenin yapıldığı 24.06.2010 tarihli komisyon toplantısında … Mensucat San. A.Ş.’nin tüm belgelerini tamamlamış olması ve ilgili mevzuatta … Mensucat San. A.Ş.’nin teklifinin değerlendirme dışı bırakılmasını gerektirecek herhangi bir hüküm bulunmaması, sadece, başvuruda bulunacak yatırımcının I, II, III ve IV. bölgelerde bulunan iller bazında bir bedel ödeyeceği ve buna ilişkin makbuz olmaksızın yapılan başvuruların kabul edilmeyeceğinin belirtilmesi, söz konusu taşınmazlara yönelik irtifak hakkı tesis edilmesinin uygun olup-olmadığı konusunda nihaî kararı verecek olan Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nün takdir yetkisinin bulunması, ayrıca yeniden ilana çıkılması üzerine katılımcı sayısında artış olması durumunun kamu yararına olması karşısında, söz konusu taşınmazlara yönelik otel yatırımı yapmak amacıyla 49 yıl süreli irtifak hakkı tesisi için yeniden ilana çıkılması yönündeki dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı; öte yandan, her ne kadar dava konusu taşınmazların irtifak hakkının … Mensucat San. A.Ş.’ye verilmesi amacıyla dava konusu işlemin tesis edildiği iddia edilmekte ise de; dava konusu işlem neticesinde yeniden yapılacak ilan üzerine söz konusu taşınmazların irtifak hakkının … Mensucat San. A.Ş.’ye verileceği öngörüsünde bulunmanın hukuken olanaksız olduğu, söz konusu ilandan sonra yapılacak başvuruların ilgili mevzuata göre, objektif bir şekilde değerlendirilerek sonuca ulaşılması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı tarafından esastan, davalı Maliye Bakanlığı tarafından ise vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmiştir.
Temyize konu kararın esasına ilişkin kısmında hukuki isabetsizlik bulunmamaktadır.
Mahkeme kararının, davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kısmına gelince;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 24. maddesinin (f) bendinde, “yargılama giderleri ile hangi tarafa yükletildiği”nin kararda gösterileceği, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınarak avukatlık ücretine hükmedileceği; 2577 sayılı Kanun’un 31. maddesinin atıf yaptığı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326. maddesinde, Kanun’da yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkemenin, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştıracağı, aleyhine hüküm verilenler birden fazla ise mahkemenin yargılama giderlerini, bunlar arasında paylaştırabileceği gibi, müteselsilen sorumlu tutulmalarına da karar verebileceği belirtilmiş; aynı Kanun’un 323. maddesinin (ğ) bendinde ise, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak avukatlık ücretinin de yargılama giderlerinin kapsamı içerisinde olduğu kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davalı Maliye Bakanlığı’nı temsilen Hazine avukatı …’ın 26.04.2011 tarihinde yapılan duruşmaya katıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davanın reddine karar verilmesi üzerine vekâlet ücretine hak kazanan davalı idare lehine, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesine ilişkin temyize konu Mahkeme kararında usul hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddi ile temyize konu … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davanın reddine ilişkin kısmının ONANMASINA, davalı Maliye Bakanlığı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesine yönelik temyiz isteminin kabulü ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca anılan Mahkeme kararının VEKÂLET ÜCRETİ YÖNÜNDEN BOZULMASINA, DAVALI LEHİNE …-TL VEKÂLET ÜCRETİNE HÜKMEDİLMESİNE, davacı tarafından yapılan temyiz yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalı Maliye Bakanlığı’nca yapılan temyiz yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalı Maliye Bakanlığı’na verilmesine, posta giderleri avansından artan tutarın taraflara iadesine, dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine; 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 09.02.2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Kamu Taşınmazlarının Yatırımlara Tahsisine ilişkin Usul ve Esaslar Yönetmeliği hükümlerinin incelenmesinden; mülkiyeti hazineye ait taşınmazların teşvik edilen sektörlerde yatırım yapılacak yatırım teşvik belgesi sahibi gerçek ve tüzel kişilere irtifak hakkı tesis edilebilmesi için yatırımcıların yönetmelikte yer alan talep formunu doldurduktan sonra gerekli olan belgeler ve yatırım bilgi formu ile maliki idarenin taşınmazının bulunduğu yerdeki birime başvurabileceği, başvuru sırasında yatırımcıların I ve II.bölgelerde bulunan illerde üç bin, III.bölgede bulunan illerde iki bin, IV. bölgede bulunan illerde ise bin TL’yi taşınmaz maliki idarelerin muhasebe birimine yatırarak, buna ilişkin makbuzu diğer belgelerle idareye vereceği, makbuz olmaksızın yapılan başvuruların idarece kabul edilmeyeceği, yapılan başvuruların değerlendirilmesi amacıyla komisyon kurulacağı ve komisyonca irtifak hakkı tesisi talep eden birden fazla yatırımcının bulunması halinde mevzuat uyarınca belirtilen kriterler ölçüsünde bir puanlama yapılarak en yüksek toplam puanı alacak yatırımcının tercih edileceği, daha sonra komisyonun mevzuat uyarınca yaptığı değerlendirmeler sonucunda irtifak hakkı tesis edilmesinin uygun olup olmadığına ilişkin kararını onay için taşınmaz maliki idarelerin yetkili organlarına sunacağı, ilgili organların onay konusunda takdir yetkilerinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
… Defterdarlığı Milli Emlak Müdürlüğü’nce, mülkiyeti Hazineye ait … İli, … Mahallesi, Liman mevkii … ve … ada /parsel numaralı taşınmazların 4706 sayılı Kanunun Ek-3 maddesi gereğince yayınlanan Kamu Taşınmazlarının Yatırımcılara Tahsisine İlişkin Esas ve Usullerin 12. maddesi uyarınca talepte bulunan yatırımcılar lehine otel yatırımı yapmak amacıyla 49 yıl süreli irtifak hakkı tesis edileceğine ilişkin ilana dayalı olarak davacı şirket tarafından yapılan başvurunun görüşüldüğü 24.06.2010 tarihli Komisyon toplantısında, davacı şirket lehine 49 yıl süreli, bedelsiz ön izin verilmesi ve irtifak hakkı tesis edilmesinin uygun görülerek nihai karar verilmek üzere başvurunun Maliye Bakanlığı’na intikal ettirildiği, Bakanlık tarafından yapılan değerlendirmede, komisyonca yatırıma ilişkin olarak istihdam ve yatırım tutarı ile ilgili hususların Hazine Müsteşarlığı’nca verilmiş yatırım teşvik belgesine veya yatırımın karekteristik değerlerini içeren yazı dikkate alınmak suretiyle yapılması gerekirken, yatırımcı tarafından düzenlenen yatırım bilgi formundaki verilere göre değerlendirme yapıldığından bahisle davacı şirkete ön izin verilmesinin uygun olmayacağı belirtilerek, söz konusu taşınmazların yeniden ilana çıkarılmasının istenilmesi üzerine tesis edilen işlemin iptali istemiyle bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığa konu olayda, dosya teslim tarihi olan 17.06.2010 tarihi itibarıyla davacı şirketin mevzuatta öngörülen belgeleri eksiksiz olarak sunduğu dikkate alındığında, Komisyonun yaptığı değerlendirme hatasının davacı şirkete ait mevcut belgeler incelenmek suretiyle yeniden değerlendirilmesi mümkün iken, Komisyonun yaptığı değerlendirme hatası davacı şirkete yüklenerek yeniden ilana çıkılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığından, Mahkeme kararının bozularak dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.