Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2012/2027 E. , 2018/3773 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2012/2027
Karar No:2018/3773
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR): …
VEKİLİ: …
KARŞI TARAF (DAVALILAR): 1. …
VEKİLİ: …
2. …
VEKİLİ: …
İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı iş ortaklığınca, … İKN’lu “(…-…) ….- … İl Yolu (…-…) Km=35+000-50+000 Arası Toprak İşleri Sanat Yapıları ve Üst Yapı Malzemesi Temini ve Nakli İşleri” ihalesi ile ilgili olarak ‘na yapılan itirazen şikâyet başvurusunun reddine ilişkin 11/05/2010 tarihli ve … sayılı kararının iptali talebi ile açılan davada, … İdare Mahkemesi’nce … tarihli ve E. …, K. … sayılı karar ile işlemin iptaline karar verildiğinden bahisle uğramış oldukları …-TL zararın yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; Karayolları … Bölge Müdürlüğü’nce “(…-…) …- …İl Yolu (…-…) Km=35+000-50+000 Arası Toprak İşleri, Sanat Yapıları ve Üst Yapı Malzemesi Temini ve Nakli İşleri” ihalesinin açık ihale usulü ile yapıldığı, ihaleye 4 isteklinin teklif sunduğu, idarece yapılan değerlendirme sonucunda, isteklilerden, teklif tutarlarının hesaplanan aşın düşük sınır değerin altında kalanlardan yazılı açıklama yapılması istenilerek, aşırı düşük teklif sorgulaması yapıldığı, ihale komisyon kararı ile … Müh. Hiz. İns. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.+ … İnş. ve Taah. Ltd. Şti.( …- …) ortak girişiminin teklifinin ekonomik açıdan en avantajlı 1. teklif olduğu ve davacı iş ortaklığı teklifinin ise ekonomik açıdan en avantajlı 2. teklif olduğunun tespit edildiği, her iki firmanın da aşırı düşük teklif açıklamaları, idarece uygun görülerek bu tekliflerin geçerli olduğuna karar verildiği ve yapılan değerlendirme sonucunda ihalenin, geçerli teklifler arasında ekonomik açıdan en uygun teklifi sunan …- … ortak girişimi üzerinde bırakıldığı, ekonomik açıdan en avantajlı 2. teklifi veren davacı ortak girişimince ‘na yapılan itirazen şikâyet başvurusunun 11/05/2010 tarihli ve … sayılı kararı ile reddedilmesi üzerine, … -… ortak girişimi ile sözleşme imzalandığı ve işe başlanıldığı, bu kez davacı ortak girişimce anılan kararın iptali talebi ile … İdare Mahkemesi’nin … esasına kayden açılan davada, Mahkemece … tarihli ve E: … sayılı karar ile yürütmenin durdurulması talebinin reddedildiği; ancak yapılan itiraz neticesinde, … Bölge İdare Mahkemesi’nce … tarihli ve Y.D. İtiraz No: … sayılı karar ile Kamu İhale Kurulu’ (Kurul)nun 11/05/2010 tarihli ve … sayılı kararının yürütmesinin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın uygulanması için bu kez Kurulun 27/09/2010 tarihli ve … sayılı kararı ile “… Bölge İdare Mahkemesinin … tarih ve Y.D. İtiraz No: … sayılı kararının uygulanması için; 1) 11.05.2010 tarih ve … sayılı kararın iptaline, 2) Anılan Mahkeme Kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda yeniden esasın incelenmesine geçilmesine” karar verildiği; Kurulca esasın incelenmesi neticesinde verilen 18/10/2010 tarihli ve … sayılı ; “…- … ortak girişiminin teklifinin değerlendirme dışı bırakılarak bu aşamadan sonraki işlemlerin mevzuata uygun olarak yeniden gerçekleştirilmesine” ilişkin kararın verildiği, bu kararın ihaleyi yapan idareye bildirilmesi üzerine işin tasfiye edildiği, 22/12/2010 tarihli Düzeltici İhale Komisyon Kararı ile de “ihale ile ilgili yapılan değerlendirmeler aşamasında … İnşaatın … Köylere Hizmet Götürme Birliğince kamu ihalelerine 11/02/2011 tarihine kadar girmesi yasaklandığı tespit edildiğinden ve yol yapım mevsiminin bitip kış mevsimine girilmesi ve ihalenin sari olmayıp yılı içerisinde bitirilmesi gerekli olduğundan ihaleye devam imkânı kalmadığından ihalenin iptaline” karar verildiği; bu arada … İdare Mahkemesi’nce … tarihli ve E: …, K: … sayılı karar ile işlemin iptaline karar verilmesi üzerine davacı iş ortaklığınca, işlemin iptaline karar verildiğinden bahisle uğramış oldukları …-TL zararın yasal faiziyle tazminine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı, uyuşmazlıkta; Kurul kararında, davacı iş ortaklığı ile sözleşme yapılması gerektiği yönünde zorlayıcı bir kural bulunmadığı gibi, idare hukukunun yerleşmiş ilkelerine göre tazmini gereken zararın varlığının kabulü için mal varlığında eksilmenin veya çoğalma olanağından yoksunluğun ihtimali olmayıp, gerçekleşmesi kuvvetle muhtemel olması gerektiği, ihalenin lehine sonuçlanacağı veya ihaleyi kazanmış olması halinde işin bitirileceği ve gelir elde edileceğinin kesin olmadığı, dolayısıyla ileriye yönelik muhtemel zarar niteliğindeki bu talebin kabulü halinde haksız ve sebepsiz zenginleşmeye yol açılacağı gerekçesiyle davacı iş ortaklığının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacılar tarafından, idarenin daha önce akdettiği sözleşmeyi feshederek kendileriyle sözleşme imzalaması gerekirken ihaleyi iptal ettiği, ihalenin iptali kararına karşı doğrudan ‘na itirazen şikâyet başvurusunda bulunulduğu, başvurunun reddedilmesi üzerine açılan davada mahkemenin işlemin iptaline karar vermesine rağmen ihalenin sonuçlandırılmak suretiyle taraflarıyla sözleşmenin yapılmadığı, dolayısıyla %20 yüklenici kârından mahrum kaldıkları, bu suretle oluşan zararlarının yasal faiziyle birlikte tazmininin gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı tarafından, dava konusu Kurul kararının alınmasında hizmet kusurunun bulunmadığı, kusursuz sorumluluk ilkesine göre de tazminat ödenmesini gerektirir bir durumun söz konusu olmadığı, idarenin ihaleyi iptal etmesinden dolayı Kurulun sorumlu tutulamayacağı, mahkeme kararı uyarınca yeniden inceleme yapıldığı, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında gerçekleştirilen ihalelerde sözleşme imzalanmadan önceki işlemler sebebiyle tazminata hükmedilemeyeceği, davacıların iddia ettiği %20 mahrum kalınan kâr oranının somut dayanaktan yoksun olduğu, davacılar ile henüz sözleşme ilişkisi kurulmamış olduğundan bu aşamada mahrum kalınan kârdan söz edilemeyeceği, Davalı tarafından, dava konusu işlemin mevzuata ve Kurul kararlarına uygun olarak tesis edildiği, davacıların uğradıklarını iddia ettikleri zararı somut olarak ortaya koyamadıkları belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4.Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 07/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.