Danıştay Kararı 13. Daire 2012/1908 E. 2018/1918 K. 31.05.2018 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2012/1908 E.  ,  2018/1918 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2012/1908
Karar No:2018/1918

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili: Av. …
Karşı Taraf (Davalı): … Belediye Başkanlığı
Vekili: Av. …
İstemin Özeti: …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; davalı idare tarafından 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 31. maddesi uyarınca yapılması gereken işlemlerin süresi içinde yerine getirilmediği, aynı Kanunun 32. maddesi uyarınca gerekli tebligatın yapılmadığı, Kanun’un 32. maddesinde yer verilen “Mektubun postaya verilmesini takip eden yedinci gün, kararın istekliye tebliğ tarihi sayılır” hükmünün Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi …’nın Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının gerekçeli olarak onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, mülkiyeti tüzel kişiliği sona eren … Belediyesi’ne ait … ili, … ilçesi, … beldesi sınırları dahilinde bulunan …, … ada, … parsel sayılı taşınmazın ihalesi uhdesine bırakılan davacının İhale Şartnamesi’nin 7. ve 8. maddedeki yükümlülüklerini yerine getirmediğinden bahisle geçici teminatının irat olarak kaydedilmesine ilişkin 10.06.2008 tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; … Belediyesi’ne ait taşınmazın kapalı teklif usulü ile 13.08.2008 tarihinde yapılan ihalesinde, anılan taşınmazın ihalede en yüksek teklifi veren davacıya ihale edildiği, ilgili Kanun uyarınca 15 iş günü içerisinde ihalenin onayı için … Belediye Başkanlığı’na sunulduğu ve ihalenin ita amiri tarafından18.03.2008 tarih ve … sayılı yazı ile onaylandığı, ihale ile ilgili süreç devam ederken 22.03.2008 tarihinde 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un yürürlüğe girdiği, bu Kanun uyarınca … İlk Kademe Belediyesi’nin … ilçe belediyesine bağlanması üzerine ihaleyi onaylayacak ita amirinin hangi belediye başkanlığı olacağı konusunda tereddüt oluştuğu, 14.04.2008 tarihinde … Belediye Başkanlığı’ndan onay istendiği, bu tarihten itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde 01.05.2008 tarihinde … sayılı yazı ile onay verildiği, 2886 sayılı Kanun uyarınca 5 iş günü içerisinde 08.05.2008 tarih ve 2711 sayılı, “taşınmaz mal satış şartnamesinin 7. ve 8. maddesinde yer alan yükümlülüklerin yerine getirilmesi, aksi halde ihalenin iptal edilerek yatırılmış bulunan geçici ve ek teminatların irat kaydedileceği” hususlarını içerir yazının 2886 sayılı Kanun’un 32. maddesi uyarınca davacının ikametgâh adresine iadeli taahhütlü olarak gönderildiği, gönderilen yazının 2886 sayılı Kanun’un 32. maddesi uyarınca postaya verildiği tarih olan 08.05.2008 tarihinden sonraki yedinci gün olan 15.03.2008 tarihinde davacıya tebliğ edilmiş sayılacağının kabulü gerektiği, ayrıca, 08.05.2008 tarih ve 2711 sayılı yazının, davacının ikametgâh senedinde yazılı ikametgâh adresine 20.05.2008 tarihinde tebliğ edildiği ve bu tebligata rağmen de, davacının taşınmaz mal satış şartnamesinde belirtilen yükümlülüğü yerine getirmediği anlaşıldığından, geçici teminatın irat kaydedilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun “İhale kararlarının onayı veya iptal edilmesi” başlıklı 31. maddesinde “İhale komisyonları tarafından alınan ihale kararları, ita amirlerince karar tarihinden itibaren en geç 15 iş günü içinde onaylanır veya iptal edilir. İta amirince karar iptal edilirse ihale hükümsüz sayılır” hükmüne; “Kesinleşen ihale kararlarının bildirilmesi” başlıklı 32. maddesinde, “İta amirince onaylanan ihale kararları, onaylandığı günden itibaren en geç 5 iş günü içinde, üzerine ihale yapılana veya vekiline, imzası alınmak suretiyle bildirilir veya iadeli taahhütlü mektupla tebligat adresine postalanır. İhale kararlarının ita amirince iptal edilmesi halinde de, durum istekliye aynı şekilde bildirilir.” kuralına yer verilmiştir. Ayrıca, Kanun’un 32. maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde yer alan “Mektubun postaya verilmesini takip eden yedinci gün, kararın istekliye tebliğ tarihi sayılır” kuralı Anayasa Mahkemesi’nin 26.07.2013 tarih ve 28719 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 18.06.2013 tarih ve E: 2013/71, K: 2013/77 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.
Yine 2886 sayılı Kanun’un “Sözleşme yapılmasında müteahhit veya müşterinin görev ve sorumluluğu” başlıklı 57. maddesinde “Sözleşme yapılması gerekli olan hallerde müteahhit veya müşteri 31. maddeye göre onaylanan ihale kararının veya Maliye Bakanlığının vizesi gereken hallerde bu vizenin yapıldığının bildirilmesini izleyen günden itibaren 15 gün içinde geçici teminatı kesin teminata çevirerek noterlikçe tescil edilmiş sözleşmeyi, idareye vermek zorundadır. Satışlara ilişkin ihalelerde müşterinin aynı süre içinde ihale bedelini ve müşteriye ait bulunan vergi, resim ve harçları yatırması, diğer giderleri ödemesi gerekir. Bu zorunluluklara uyulmadığı takdirde, protesto çekmeye ve hüküm almaya gerek kalmaksızın ihale bozulur ve varsa geçici teminat gelir kaydedilir.” kuralı, “Tebligat” başlıklı 93. maddesinde de “Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde yapılacak tebliğler hakkında Tebligat Kanunu hükümleri uygulanır.” kuralına yer verilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 31. maddesinde ise, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabın tebliğe muttali olması halinde tebliğin muteber sayılacağı kuralı bulunmaktadır.
Anayasanın “Anayasaya aykırılığın diğer mahkemelerde ileri sürülmesi” başlıklı 152. maddesinin birinci fıkrasında, “Bir davaya bakmakta olan mahkeme, uygulanacak bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin hükümlerini Anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa, Anayasa Mahkemesi’nin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır”; üçüncü fıkrasında, “Anayasa Mahkemesi, işin kendisine gelişinden başlamak üzere beş ay içinde kararını verir ve açıklar. Bu süre içinde karar verilmezse mahkeme davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre sonuçlandırır. Ancak, Anayasa Mahkemesinin kararı, esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar gelirse, mahkeme buna uymak zorundadır.” kuralına yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, … Belediyesi’ne ait taşınmazın kapalı teklif usulü ile 13.08.2008 tarihinde yapılan ihalesinde, anılan taşınmazın ihalede en yüksek teklifi veren davacıya ihale edildiği, 2886 sayılı Kanun uyarınca 15 iş günü içerisinde ihalenin onayı için … Belediye Başkanlığı’na sunulduğu ve ihalenin ita amiri tarafından18.03.2008 tarih ve … sayılı yazı ile onaylandığı, ihale ile ilgili yasal süreç devam ederken 22.03.2008 tarihinde 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un yürürlüğe girdiği, bu Kanun uyarınca … İlk Kademe Belediyesi’nin … ilçe belediyesine bağlanması üzerine ihaleyi onaylayacak ita amirinin hangi belediye başkanlığı olacağı konusunda tereddüte düşüldüğü, 14.04.2008 tarihinde … Belediye Başkanlığı’ndan onay istendiği, bu tarihten itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde 01.05.2008 tarihinde 2008/104 sayılı yazı ile onay verildiği, ilgili Kanun uyarınca 5 iş günü içerisinde 08.05.2008 tarih ve 2711 sayılı, “taşınmaz mal satış şartnamesinin 7. ve 8. maddesinde yer alan yükümlülüklerin yerine getirilmesi aksi halde ihalenin iptal edilerek yatırılmış bulunan geçici ve ek teminatların irat kaydedileceği” hususlarını içerir yazının 2886 sayılı Kanun’un 32. maddesi uyarınca davacının ikametgâh adresine iadeli taahhütlü yazı ile gönderildiği, gönderilen yazının davacının ikametgâh adresinde …’e 20.05.2008 tarihinde tebliğ edildiği, davacının adresinde tebligat yapıldığı görülen …’i tanımadığını ileri sürdüğü davacının “ihaleye ilişkin işlemin iptali ve nakdi teminatın iadesi talebine” ilişkin 02/06/2008 tarihinde açmış olduğu …. İdare Mahkemesi’nin E:… sayılı esasına kayıtlı davada yapılan ara kararından işbu dava konusu işlemi öğrenerek iptal davasını açtığı, söz konusu davanın anılan Mahkeme tarafından reddedildiği, anılan kararın temyizi üzerine Dairemizin 28.12.2012 tarih ve E:2010/3149, K:2012/4186 sayılı kararı ile dava konusu edilen işlemin hangisi olduğu konusunda dava dilekçesinde açıklık bulunmaması nedeniyle verilen bozma kararı sonrasında …. İdare Mahkemesi tarafından dilekçe ret kararı verildiği, davacı tarafından yenilenen dilekçede nakdi teminatın iadesi talebinin dilekçeden çıkarılarak yalnızca ihalenin kendileri üzerine bırakılmasına ilişkin 13.03.2008 tarih ve … sayılı … Belediyesi Encümen kararının dava konusu edildiği anlaşılmaktadır.
Anayasa’nın 153. maddesinde, Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararlarının geriye yürümeyeceği kuralı, iptal edilen hükümlere göre kazanılmış olan hakların korunmasına yönelik olup, Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğu bilindiği hâlde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanmış hükümler dikkate alınarak görüşülüp çözümlenmesi Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı olacağından, temyiz incelemesinin Anayasa’ya aykırılığı belirlenerek iptal edilen kurallara göre yapılmasına imkân bulunmamaktadır.
Bu nedenle, 2886 sayılı Kanun’un 32. maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde yer alan “Mektubun postaya verilmesini takip eden yedinci gün, kararın istekliye tebliğ tarihi sayılır” kuralı Anayasa Mahkemesi’nin 26.07.2013 tarih ve 28719 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 18.06.2013 tarih ve E:2013/71, K:2013/77 sayılı kararı ile iptal edildiğinden Anayasa Mahkemesi’nce verilen iptal hükmünün hukukî sonuçları gözetilerek karar verilmesi gerektiğinden iadeli taahhütlü olarak gönderilen yazının 08.05.2008 tarihinden sonraki yedinci gün olan 15.03.2008 tarihinde davacıya tebliğ edilmiş sayılacağının kabulü mümkün olmamakla birlikte, davacının bildirmiş olduğu ikametgah adresine tebligatın gönderilmesine karşın, davacının iddia ettiği şekilde usulüne aykırı bir tebligat dahi olsa davacı tarafından tebligat içeriğine muttali olunduğundan bu tarihten itibaren süresinde yükümlülüklerini yerine getirmek yerine dava yoluna gidildiği anlaşıldığından davanın reddi yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davanın reddi yolundaki temyize konu …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, temyiz istemi yerinde görülmeyerek anılan Mahkeme kararının yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA; temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine, dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 31.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.