Danıştay Kararı 13. Daire 2012/1770 E. 2018/3092 K. 07.11.2018 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2012/1770 E.  ,  2018/3092 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2012/1770
Karar No:2018/3092

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …
VEKİLİ: …
KARŞI TARAF (DAVALI): …

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: “… İli, … İlçesi, … Caddesi, No: … ” adresinde bulunan “… Bar” isimli iş yerinde farklı tarihlerde yapılan denetimlerde Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan izin belgesi olmadan açık alkollü içki satışı ve sunumu yapıldığının tespit edildiğinden bahisle 4733 sayılı Kanun’un 8/5-j maddesi uyarınca ilk tespit için …-TL idari para cezası verilmesine ilişkin 30/09/2010 tarihli Kaymakamlık Makam Oluru işlemi ile …-TL idari para cezası verilmesine ilişkin 22/02/2011 tarihli Kaymakamlık Makam Oluru işleminin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davalı idare yetkililerince “… Bar” isimli iş yerinde 14/09/2010 tarihinde yapılan rutin denetimde, Kurumdan alınmış yetki belgesi olmaksızın açık alkollü içki satışı ve sunumu yapıldığının tespit edildiği, bu tespit üzerine 14/09/2010 ve 15/09/2010 tarihli tutanakların tanzim edildiği, tutanaklarda davacının da imzasının bulunduğu, söz konusu fiil nedeniyle ‘nın 30/09/2010 tarihli Olur’u ile davacı adına …-TL idari para cezası verildiği, cezanın 28/02/2011 tarihinde davacıya tebliğ edildiği; ayrıca 26/01/2011 tarihinde yapılan denetimde fiilin tekrar işlendiğinin davacının da imzasını içeren 26/01/2011 tarihli tutanakla tespit edildiği, fiil nedeniyle de davacı adına 22/02/2011 tarihli Kaymakamlık Olur’u ile …-TL idari para cezası verildiği, bu işlemin ise 25/02/2011 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacı hakkında daha öncede 15/04/2010 tarihli Kaymakamlık Olur’u ile aynı fiil nedeniyle …-TL idari para cezasının verilmiş olduğu anlaşıldığından, yeniden değerleme oranı uygulanmak suretiyle hesaplanan idari para cezasına ilişkin dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı; öte yandan, iş yerinde … Limited Şirketi adına vergi levhası mevcut ise de, söz konusu iş yeri için alınmış iş yeri açma ve çalışma ruhsatı bulunmadığından, dava konusu idari para cezasının yapılan denetimlerde yetkili olarak imzası bulunan davacı adına verilmesinde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, idari para cezasının şirket adına kesilmesi gerektiği, Kurumdan yetki belgesi alınmamasının sebebinin iş yeri açma ve çalışma ruhsatının verilmemesi olduğu, fahiş miktarda ceza verildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin mevzuata uygun olduğu, denetim yapılan iş yerinde iş yeri açma ve çalışma ruhsatının bulunmadığı, dolayısıyla iş yerinin kim tarafından işletildiğinin tespit edilemediği, vergi levhasının iş yeri açma ve çalışma ruhsatı yerine geçmeyeceği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
… ili, … İlçe Emniyet Müdürlüğü görevlilerince “… Bar” isimli iş yerinde 14/09/2010 tarihinde yapılan denetim sonucu düzenlenen tutanakta, … Limited Şirketi adına düzenlenen vergi levhasının olduğu ve vergi levhasında iş yeri adresi olarak “… ili, … ilçesi, … caddesi, No: …” adresinin gösterildiği; ancak iş yeri açma ve çalışma ruhsatının bulunmadığı, 12/03/2008 tarihli ve … Noteri onaylı imza sirkülerinde davacının anılan şirketi münferiden ve on yıl süre ile temsile yetkili olduğu, ayrıca Kurumdan alınmış yetki belgesi olmaksızın açık alkollü içki satışı ve sunumu yapıldığı hususlarının belirtildiği, anılan tespitlere ilişkin 14/09/2010 ve 15/09/2010 tarihli tutanaklarda davacının da imzasının bulunduğu, bahse konu fiil nedeniyle ‘nın 30/09/2010 tarihli Olur’u ile davacı adına …-TL idari para cezasının verildiği, cezanın 28/02/2011 tarihinde davacıya tebliğ edildiği; ayrıca 26/01/2011 tarihinde yapılan denetimde fiilin tekrar işlendiğinin davacının da imzasını içeren 26/01/2011 tarihli tutanakla tespit edildiğinden bahisle, aynı eylem nedeniyle davacı adına 22/02/2011 tarihli Kaymakamlık Olur’u ile …-TL idari para cezasının uygulandığı, bu işlemin ise 25/02/2011 tarihinde davacıya tebliğ edilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa’nın “Suç ve cezalara ilişkin esaslar” kenar başlıklı 38. maddesinin 7. fıkrasında, “Ceza sorumluluğu şahsidir.” kuralı yer almaktadır. Ceza sorumluluğunun şahsiliği ceza hukukunun temel ilkelerindendir. Cezaların şahsiliğinden amaç, bir kimsenin işlemediği bir fiilden dolayı cezalandırılamaması, başka bir anlatımla bir kimsenin başkasının fiilinden sorumlu tutulamamasıdır. Anayasa’nın 38. maddesinde idari ve adli cezalar arasında bir ayrım yapılmadığından idari para cezaları da bu maddede öngörülen ilkelere tabidir.
4733 sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 8/5-j maddesinde, “Yetkili olmadıkları halde, açık olarak içki satışı veya sunumu yapanlar ile satışa sunulan tütün mamulleri, etil alkol, metanol ve alkollü içkileri arz ambalajlarını bozmak veya bunları bölmek suretiyle satanlara bin Yeni Türk Lirasından onbin Yeni Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir.” kuralına, aynı Kanun’un 8/7. maddesinde, “İdarî para cezaları, fiillerin tekrarı halinde, bir önceki cezanın iki katı olarak verilir. Beşinci fıkranın (c) bendinde sayılan fiillerin tekrarı halinde ayrıca ihlale konu ürünün piyasaya arzının bir yıla kadar durdurulmasına; (a), (b), (d), (e), (f), (j), (k), (l), (m) ve (n) bentlerinde sayılan fiillerin, ilk fiilin işlenmesinden sonraki beş yıl içinde üçüncü defa işlenmesi halinde ise belgelerin iptaline karar verilir. Satış belgesi iptal edilen satıcılar, satış belgesi iptaline konu işyerinde aynı işletme adı altında faaliyette bulunan üçüncü kişiler ile satış belgesi iptal edilen satıcılarca belge iptaline konu işyerinin farklı işletme adı altında fiilen işletilmesi halinde, bu işletme üzerine kayıtlı görünen üçüncü kişiler adına iki yıl süreyle yeni belge başvurusunda bulunulamaz.” kuralına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu idari para cezalarının iş yerinde yapılan denetim esnasında iş yeri açma ve çalışma ruhsatı bulunmadığından bahisle şirket yetkilisi olan davacı adına kesildiği; ancak iş yerinde şirket adına düzenlenen vergi levhasının olduğu ve vergi levhasında iş yeri adresi olarak “… ili, … ilçesi, … caddesi, No: … ” adresinin gösterildiği anlaşılmıştır.
Bu itibarla, ceza sorumluluğunun şahsiliği ilkesi uyarınca, isnat edilen fiiller nedeniyle idari para cezası verilmek istenmesi hâlinde cezanın muhatabının doğru şekilde tespiti ve fail adına işlem tesis edilmesi gerektiği tartışmasız olup, idari para cezalarının şirket adına verilmesi gerekirken şirket yetkilisi olan davacı hakkında ceza uygulandığı anlaşıldığından, dava konusu işlemlerde hukuka uygunluk, davanın reddi yolundaki temyize konu Mahkeme kararında ise hukukî isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 07/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.