Danıştay Kararı 13. Daire 2012/1658 E. 2018/3711 K. 06.12.2018 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2012/1658 E.  ,  2018/3711 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2012/1658
Karar No:2018/3711

TEMYİZ EDEN (DAVALI): …
VEKİLİ: …
KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ: …

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: … satış mağazasında 14/02/2009 tarihinde yapılan denetimde, tütün ürünlerinin onsekiz yaşını doldurmamış kişilerin doğrudan ulaşacağı ve işletme dışında görülecek şekilde satışa arz edildiğinin tespit edildiğinden bahisle, 4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun’un 5727 sayılı Kanunla değişik 3. maddesinin 13. fıkrası ve 4733 sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin 5. fıkrasının (l) bendi uyarınca …-TL idari para cezası verilmesine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; … satış mağazasında 14/02/2009 tarihinde İl Sağlık Müdürlüğü görevlilerince yapılan denetimde, tütün ürünlerinin on sekiz yaşını doldurmamış kişilerin doğrudan ulaşacağı ve işletme dışında görülecek şekilde satışa arz edildiğinin tutanakla tespit edilmesi üzerine Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu ( Kurul ) ‘nun 01/12/2010 tarih ve 6013 sayılı kararı ile tütün ürünlerinin 18 yaşını doldurmamış kişilerin doğrudan ulaşacağı ve işletme dışından görülecek şekilde satışa arz edildiğinden bahisle davacının şirketin 4733 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 5. fıkrasının (l) bendi uyarınca …-TL idari para cezasıyla cezalandırıldığı, anılan Kurul kararının 15/12/2010 günlü, 11437 sayılı işlem ile davacı şirkete tebliğ edildiği, davalı idarece söz konusu fiilin karşılığı olan para cezası yaptırımını öngören aynı Kanunun 5. maddesinin 9. fıkrasının 15/04/2008 tarihinde yürürlükten kaldırıldığından bahisle, 4733 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 5. fıkrasında ifade edilen “Tütün mamulleri veya alkollü içkileri satış yerlerindeki raf veya standlara, her türlü teşhir ünitesine, reklam ve tanıtımına ilişkin mevzuata ve Kurum düzenlemelerine aykırılık oluşturacak veya herhangi bir firmaya üstünlük sağlayacak şekilde yerleştirenlere otuzbin Yeni Türk Lirası idarî para cezası verilir.” kuralı uyarınca davacının cezalandırıldığı, 4733 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 5. fıkrasının (l) bendi kuralının, idareye tütün mamulleri ve alkollü içeceklerin satış yerlerindeki raf ve stantlara, her türlü teşhir ünitesine yerleştirilmesine ilişkin düzenleme yapma yetkisi tanıdığı ve bu düzenlemenin içeriğinin doğrudan reklam ve tanıtım ile ilgili olduğu, tütün ürünlerinin satış yerinde yapılacak teşhirinde reklam ve tanıtıma ilişkin mevzuata ve reklam ile tanıtıma ilişkin Kurum düzenlemelerine aykırı davranılması halinde idari para cezası uygulamasını gerektirdiği, ayrıca bu bentteki idari müeyyidenin işletme dışından görünürlük ihlalinden çok, satış yerlerindeki raf ve stantlar ile teşhir ünitelerine ürünlerin yerleştirilmesine yönelik olduğu, dolayısıyla anılan bent hükmünün tütün ürünlerinin işletme dışından görülmesi hususunu tanımlamaya yönelik bir düzenleme olmadığı, 4207 sayılı Kanun’un 3. maddesinin 13. fıkrasında ise, tütün ürünlerinin işletme dışından görülecek şekilde satışa arz edilemeyeceğine ilişkin bir düzenleme niteliği taşıdığının anlaşıldığı,
Öte yandan, uyuşmazlığa konu olay tarihinden sonra 07/01/2011 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Tütün Mamülleri ve Alkollü İçkilerin Satışına ve Sunumuna İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik ( Yönetmelik ) ile, tütün mamullerinin işyerlerinde muhafazası ile ilgili olarak yeni düzenlemeler getirildiği, Yönetmeliğin 17. maddesi ile 4207 sayılı Kanun’un 3. maddesinin 13. fıkrası ile uyumlu olarak tütün mamullerinin işyerinin dışarıdan görünmeyen ayrı bir bölümünde satışının yapılabileceğinin öngörüldüğü, Yönetmeliğin 26. maddesinde ise yaptırımlar ve yaptırım sonrası uygulanacak kurallar düzenlenerek, 4733 sayılı Kanun’un 8. Maddesinin 5. fıkrasında sayılan kabahat fiilleri dışında yaptırım uygulanırken izlenecek yöntemin belirlendiği, Yönetmeliğin anılan 26. maddesi uyarınca 4733 sayılı Kanunun 8. maddesinin 5. fıkrasında sayılan kabahat fiilleri dışında, 17. maddedeki hususların tespiti ve söz konusu aykırılığın ilk kez işlenmiş olması halinde satıcıların yazılı olarak uyarılacağı ve aykırılığın giderilmesi için on beş gün süre verileceği ve bu süre sonunda aykırılığın giderilmediğinin anlaşılması halinde diğer yaptırımların uygulanabileceğinin düzenlendiği, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun idari para cezalarını kabahat olarak öngörmesi ve lehe hükümlerin geçmişe uygulanırlığı bakımından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ilgili kurallarının uygulanacağını belirtmesi karşısında, tütün mamullerinin işyerlerinde muhafazası ve satışı ile ilgili olarak yeni düzenlemeler içeren Tütün Mamülleri ve Alkollü İçkilerin Satışına ve Sunumuna İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümlerinin uyuşmazlığa konu olayda da uygulanması gerektiği,
Bu durumda, 4207 sayılı Kanun’un 3. maddesinin 13. fıkrası kapsamında yer alan fiilin karşılığı olan cezanın yaptırımını öngören kanun kuralının yürürlükten kaldırıldığı ve Yönetmelikte işyerinin dışarıdan görülecek şekilde tütün mamullerinin satışının yapılması durumunda aykırılığın ilk kez işlenmiş olması halinde satıcıların yazılı olarak uyarılacağının öngörüldüğü dikkate alındığında, nitelik yönünden farklı olan ve daha ağır cezai yaptırım öngören 4733 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 5. fıkra kuralı yorum yoluyla uygulanarak tesis edilen dava konusu idari para cezasında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu, 4733 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 5. fıkrasının (I) bendinin hem reklam ve tanıtıma ilişkin mevzuatı hem de Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu düzenlemelerine aykırılık oluşturacak şekilde ürün yerleştirmeyi düzenlediği, aykırılığın yaptırımına ilişkin 4207 sayılı Kanun’daki düzenleme mülga olduğundan anılan bent kapsamında yaptırım uygulandığı, zira tütün ve alkol birbirine benzer nitelik taşıdığından 4207 sayılı Kanun’daki benzer yaptırımlar kaldırılarak 4733 sayılı Kanun’da düzenlendiği, lehe düzenlemenin söz konusu olmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
24.12.2017 tarih ve 30280 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 81. maddesi ile 4733 sayılı Kanuna eklenen Geçici 7. maddede, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumunun bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte kapatıldığı, Kurum’un taraf olduğu davalarda devir durumuna göre ilgili idarenin kendiliğinden taraf sıfatını kazanacağı, 78. maddesinde ise tütün ve alkol piyasasına ilişkin görevlerin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yürütüleceği belirtilmiştir.
09/07/2018 tarih ve 30473 sayılı ( 3. Mükerrer) Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 703 sayılı Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 27. maddesinde; ” 3/6/2011 tarihli ve 639 sayılı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname yürürlükten kaldırılmıştır.”, Geçici 1. maddesinin 19. fıkrasında ise “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte kapatılan veya bünyesinde bulunduğu bakanlık veya diğer kamu kurum ve kuruluşu değiştirilen birimlerin görevlerinden dolayı yapılan işlem ya da taraf olunan sözleşmelerde bu birimlerin veya görevlerinin devredildiği bakanlık veya diğer kamu kurum ve kuruluşları taraf olur. Söz konusu birimlerin bünyesinde bulundukları bakanlık veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarının leh ve aleyhlerine açılmış olan davalar, başlatılmış olan takipler ile başvurulan alternatif uyuşmazlık çözüm yollarında devredildikleri bakanlık veya diğer kamu kurum ve kuruluşları kendiliğinden taraf sıfatını kazanır. Söz konusu görevlere ilişkin olarak bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce anılan birimler veya bunların bünyesinde bulundukları bakanlık veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılmış iş ve işlemler sebebiyle açılacak davalar devredildikleri bakanlık veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarına yöneltilir.” kuralına yer verilmiş, 10.07.2018 tarih ve 30474 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 410. maddesinde nın görev ve yetkileri sayılmış, (g) bendinde kanunlarla veya Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle verilen diğer görevleri yapmanın anılan Bakanlığın görev ve yetkilerinden biri olduğu belirtilmiş, 412. maddesinin (k) bendinde ise Tütün ve Alkol Dairesi Başkanlığı anılan Bakanlığın hizmet birimleri arasında sayılmıştır.
Bu düzenlemelere göre kapatılan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumunun yerine nın davalı sıfatıyla taraf olduğu görülerek esasın incelenmesine geçildi.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 06/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.