Danıştay Kararı 13. Daire 2012/1448 E. 2018/4266 K. 21.12.2018 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2012/1448 E.  ,  2018/4266 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2012/1448
Karar No:2018/4266

TEMYİZ EDEN (DAVALI): Tarım ve Orman Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI): … Kimya Akaryakıt Ürünleri Medikal Malzemeler Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: …İli, …İlçesi, …Caddesi, …Sokak, No:… adresinde etil alkol ithalatı ve yurtiçi dağıtımı faaliyetinde bulunan davacı şirketin ortağı ve çalışanlarından bir kısmının, sahte alkollü içki imal etmek üzere kurulan suç örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek suçunu işlemek suretiyle Etil Alkolün Piyasaya Arzı Hakkında Tebliğ’in 5. maddesinin (a) ve (b) bentlerine aykırı davranıldığından bahisle 4733 sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin 6. fıkrası uyarınca 12.05.2009 tarihli ve 90123 sayılı dağıtım yetki belgesi ile 26.04.2010 tarihli ve 10128 ve 15.06.2010 tarihli ve 10178 sayılı ithalata uygunluk belgesinin iptaline ilişkin 08/12/2010 tarihli ve 6046 sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; sahte alkollü içki imal etmek ve ticaretini yapmak eylemi nedeniyle yapılan bir tahkikat ile ilgili gerçekleştirilen teknik ve fiziki takip sonucunda, …İli, …İlçesi, …Caddesi, …Sokak, No:… adresinde etil alkol ithalatı ve yurtiçi dağıtımı faaliyetinde bulunan davacı şirketin ortağı ve çalışanlarından bir kısmının, sahte içki üreten iki şahsa, sahte içki üretiminde kullanılan alkol temin ettiğinden bahisle, sahte alkollü içki imal etmek üzere kurulan suç örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek suçundan dolayı haklarında …( kapatılan ) … Asliye Ceza Mahkemesi’nin E:… sayılı dosyasında ceza davası açıldığı, bu hususa yönelik olarak ilgililer hakkında düzenlenmiş olan iddianamede; davacı şirketin ortağı ve çalışanları olan şahısların, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 220. maddesinin 7. fıkrasında belirtilen “örgüte bilerek isteyerek yardım etme suçu”nu işlediklerinin iddia edildiği, dava konusu işlemle etil alkol ithalatı ve yurtiçi dağıtımı faaliyetinde bulunan davacı şirketin ortağı ve çalışanlarının, sahte alkollü içki imal etmek üzere kurulan suç örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek suçunu işlemek suretiyle Etil Alkolün Piyasaya Arzı Hakkında Tebliğin 5. maddesinin (a) ve (b) bentlerine aykırı davrandıklarından bahisle, 4733 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 6. fıkrası maddesi uyarınca dağıtım yetki belgesi ile ithalata uygunluk belgesinin iptal edilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı, öte yandan; Mahkemece 06/04/2011 tarihli ara kararı ile istenilmesine rağmen, telefon dinleme kayıtları dışında davacı şirket yetkilerinin Etil Alkolün Piyasaya Arzı Hakkında Tebliğin 5. maddesinin (a) ve (b) bentlerini ihlal ettiğine ilişkin olarak herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı gibi davacı şirket yetkilisi ve çalışanlarının sahte alkollü içki üretenlere, alkol temin ettiği hususunun da somut bilgi ve belgelerle ortaya konulmadığı, ayrıca bir kısım davacı şirket çalışanı ve yetkilisi hakkında 4733 sayılı Kanuna muhalefetten dava açılmış ise de, 6111 sayılı Kanun ile değişik 4733 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 8. fıkrası ile, ilgililer hakkında dava açılması ve yargılamasına devam edilmesi hususunun, belge iptalini gerektirecek koşullar arasından çıkarıldığı; ancak 4733 sayılı Kanun’a muhalefetten dolayı yargılanıp mahkûm olunması halinde belge iptali yoluna gidilebileceği, bu durumda etil alkol ithalatı ve yurtiçi dağıtımı faaliyetinde bulunan davacı şirketin ortağı ve bir kısım çalışanının, Tebliğ’in 5. maddesinin (a) ve (b) bentlerine, nasıl ve ne şekilde aykırı davrandıklarının somut bilgi ve belgelerle ortaya konulmadığı gibi işlem tesisi sırasında 4733 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 6. fıkrasında öngörülen sürece de uyulmadığı, ayrıca aynı Kanunun değişik 8. maddesinin 8. fıkrası uyarınca, şirket yetkilileri hakkında 4733 sayılı Kanun’a muhalefetten ceza davası açılmış olmasının, yargılanıp hüküm giymedikleri sürece belge iptalini gerektirmediği dikkate alındığında dağıtım yetki belgesi ile ithalata uygunluk belgesinin iptaline ilişkin Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’nun 08.12.2010 tarihli ve 6046 sayılı kararında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin mevzuat kuralları çerçevesinde tesis edildiği, aldığı izinler ile alkol piyasasında faaliyette bulunan davacı şirketin kendisine verilen belgelerin sağladığı yetkiyi kötüye kullanarak mevzuata aykırı hareket ettiği, davacı şirketin ortağı ve çalışanlarından bir kısmı hakkında 5237 sayılı Kanun’un 220. maddesine muhalefet edildiği gerekçesiyle …( kapatılan ) … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında ceza davası açıldığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
24/12/2017 tarih ve 30280 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 81. maddesi ile 4733 sayılı Kanuna eklenen Geçici 7. maddede, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumunun bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte kapatıldığı, Kurum’un taraf olduğu davalarda devir durumuna göre ilgili idarenin kendiliğinden taraf sıfatını kazanacağı, 78. maddesinde ise tütün ve alkol piyasasına ilişkin görevlerin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yürütüleceği belirtilmiştir.
09/07/2018 tarih ve 30473 sayılı ( 3. Mükerrer) Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 703 sayılı Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 27. maddesinde; ” 3/6/2011 tarihli ve 639 sayılı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname yürürlükten kaldırılmıştır.”, Geçici 1. maddesinin 19. fıkrasında ise “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte kapatılan veya bünyesinde bulunduğu bakanlık veya diğer kamu kurum ve kuruluşu değiştirilen birimlerin görevlerinden dolayı yapılan işlem ya da taraf olunan sözleşmelerde bu birimlerin veya görevlerinin devredildiği bakanlık veya diğer kamu kurum ve kuruluşları taraf olur. Söz konusu birimlerin bünyesinde bulundukları bakanlık veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarının leh ve aleyhlerine açılmış olan davalar, başlatılmış olan takipler ile başvurulan alternatif uyuşmazlık çözüm yollarında devredildikleri bakanlık veya diğer kamu kurum ve kuruluşları kendiliğinden taraf sıfatını kazanır. Söz konusu görevlere ilişkin olarak bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce anılan birimler veya bunların bünyesinde bulundukları bakanlık veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılmış iş ve işlemler sebebiyle açılacak davalar devredildikleri bakanlık veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarına yöneltilir.” kuralına yer verilmiş, 10.07.2018 tarih ve 30474 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 410. maddesinde Tarım ve Orman Bakanlığının görev ve yetkileri sayılmış, (g) bendinde kanunlarla veya Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle verilen diğer görevleri yapmanın anılan Bakanlığın görev ve yetkilerinden biri olduğu belirtilmiş, 412. maddesinin (k) bendinde ise Tütün ve Alkol Dairesi Başkanlığı anılan Bakanlığın hizmet birimleri arasında sayılmıştır.
Bu düzenlemelere göre kapatılan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumunun yerine Tarım ve Orman Bakanlığının davalı sıfatıyla taraf olduğu görülerek esasın incelenmesine geçildi.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 21/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.