Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2012/1081 E. , 2018/3790 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2012/1081
Karar No:2018/3790
TEMYİZ EDEN (DAVALI): …
VEKİLİ: …
KARŞI TARAF (DAVACI): … Turizm Yatırımları İnşaat ve Dış Ticaret A.Ş.
İSTEMİN_KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 35 yıllığına tarafına tahsis edilen taşınmazın tahsis süresinin 49 yıla çıkarılmasına yönelik kararın kaldırılarak sürenin tekrar 35 yıla düşürülmesine ilişkin 01/10/2010 tarih ve 153 sayılı … Belediye Meclisi kararının iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce; … ili, … ilçesi, … mevkiinde bulunan ve tapuda … ada, … pafta, … parselde kayıtlı mülkiyeti davalı idareye ait 58.052 metrekarelik taşınmaz üzerinde 200 yataklı 3 yıldızlı turistik tesisle ilgili olarak yap-işlet-devret modeline göre 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu gereğince 27/08/1996 tarihinde ihale yapıldığı, anılan ihalenin davacı üzerinde kaldığı, ihale sonrası yapılan sözleşme metninde ihale konusu yapının 35 yıllığına davacı üzerinde kalmasının öngörüldüğü, davacının tesisin kapasite ve standartlarının artırımı ve bunun karşılığında sürenin uzatılması yönünde yaptığı 02/11/1998 tarihli başvuru sonrası davalı belediye tarafından İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’nden görüş istenildiği, verilen olumlu görüşe istinaden 10/12/1998 tarihli belediye meclisi kararıyla davacı şirketin 400 yataklı ve 4 yıldızlı bir tesis kurmak suretiyle taahhütlerinin üzerinde bir inşaatı gerçekleştirdiği hususu göz önünde bulundurularak kira sözleşmesinin 35 yıldan 49 yıla çıkarıldığı, buna istinaden 10/04/1999 tarihli encümen kararıyla kira bedelinin aylık …-TL’den …-TL’ye çıkarılmasının kararlaştırıldığı, bahse konu karar doğrultusunda 14/04/1999 tarihinde ek kira sözleşmesinin yapıldığı, … tarafından görevlendirilen uzman denetçinin hazırladığı 06/07/2010 tarihli raporda “35 yıllık sürenin ihale sonrasında oluşan şartlar gerekçe gösterilerek değiştirilemeyeceği, aksi durumun katılımcılar için eşit ve rekabetçi bir ortamın oluşmasına aykırı olacağı, bu nedenle sürenin 49 yıla çıkarılmasını öngören meclis ve encümen kararlarının kaldırılması gerektiği”nin belirtildiği, anılan rapora istinaden söz konusu meclis kararının dava konusu işlemle kaldırılarak kira süresinin yeniden 35 yıl olarak belirlenmesi üzerine iş bu davanın açıldığı, yerleşik yargısal içtihatlara göre, kişiler lehine hukuki durumlar yaratan işlemlerin hiçbir süreyle bağlı kalınmadan geri alınabilmesinin hukuk devletinin gerekleri olan hukuk güvenliği, hukuki istikrar ve idareye güven ilkelerine aykırılık oluşturacağı, hak ve nesafet kurallarını zedeleyeceği, söz konusu taşınmazın kira süresinin 35 yıldan 49 yıla çıkarılmasında davacının idareyi yanıltmaya yönelik iyiniyet ilkesine aykırılığı ortaya koyan bir iddiaya veya bunu destekler nitelikte bir tespite yer verilmediği, davacının tesisin kapasite ve standartlarının artırımı ve bunun karşılığında sürenin uzatılması yönünde yaptığı 02/11/1998 tarihli başvuru sonrası İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’nden gelen olumlu görüşe istinaden kira süresinde artırıma gidildiği, buna bağlı olarak davacı tarafından öngörülen taahhütlerin üstünde bir inşai faaliyette bulunulduğu ve kira bedelinde artış yapıldığı gibi olayda kamusal zararın oluştuğu yönünde somut bir saptamanın bulunmadığı, 10/12/1998 tarihinde tesis edilen işlemin üzerinden on yılı aşkın uzunca bir süre geçtikten sonra idarece geri alınmasında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin tamamen Sayıştay denetimine istinaden ve hatalı işlemin düzeltilmesi amacıyla tesis edildiği, hatalı işleme dayalı olarak kazanılmış hak iddia edilemeyeceği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından, dava konusu işlemle 49 yıla çıkarılan tahsis süresinin aradan 12 yıl geçtikten sonra tekrar 35 yıl olarak belirlendiği, 49 yıla çıkarma işleminin yetki ve usul kurallarına uyulmak suretiyle gerçekleştirildiği, tahsis süresini uzatma işleminde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, idarenin hukuka aykırı olmayan işlemlerinin geri alınamayacağı, hukuka aykırı işlemlerin geri alınmasında ise idari istikrar ve kazanılmış haklara saygı ilkelerine uygun hareket edilmesi gerektiği, davalı idarenin hukuka uygun işlemini tesis edildiği tarihten 12 yıl sonra geri almasının hukuk güvenliği ve kazanılmış haklara saygı ilkelerini ihlal edeceği, bu nedenle sahip olunan kamusal yetkilerin kötüye kullanılması durumunun söz konusu olacağı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 07/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.