Danıştay Kararı 13. Daire 2011/1709 E. 2017/3233 K. 21.11.2017 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2011/1709 E.  ,  2017/3233 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2011/1709
Karar No:2017/3233

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): … Valiliği
Karşı Taraf (Davacı): … Ltd. Şti.
Vekili: …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının; kesin teminat mektubunun sehven iade edildiği, idarenin takas işlemi yapmasının hukuka uygun olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hâkimi …’in Düşüncesi: Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, … Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen hemodiyaliz cihaz alım ihalesini kazanan davacı şirkete ait …-TL teminat mektup bedelinin … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne ait hak edişinden takasa tabi tutularak tahsil edilmesine ilişkin 28.10.2009 tarih ve 346 sayılı … 2 Nolu Döner Sermaye Saymanlık Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesi’nce; davalı idarece, … Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen ihaleyi kazanarak idare ile sözleşme imzalayan ve cihazları teslim eden davacı şirkete ait kesin teminat mektubunun sehven iade edildiği iddia edilmekte ise de, şartnamede belirtilen niteliklere sahip cihazların teslim edilmediğinden bahisle … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılan alacak davasının sonuçlanmadığı, kamu ihalelerinden yasaklanmasına ilişkin karara karşı … İdare Mahkemesinde açılan davanın şirket lehine sonuçlandığı, ihaleye konu cihazların şartnameye uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlığın halen devam etmesi nedeniyle idarenin alacağının kesinleşmediği ve 6183 sayılı Kanunda cebren tahsil esasları arasında alacağın takas yöntemi ile tahsiline yer verilmediği bu nedenle davacı şirkete ait teminat mektubu bedelinin başka bir hastaneye ait hak edişinden takasa tabi tutularak tahsil edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları ile (c) bendinde tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar idarî dava türleri arasında sayılmıştır.
2577 sayılı Kanun’un 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde, dava dilekçelerinin görev ve yetki yönünden ilk incelemeye tabi tutulacağı; 15. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ise, adlî ve askerî yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine karar verileceği kurala bağlanmıştır.
İdari yargı mercilerinde yargısal denetimi yapılarak çözümlenecek uyuşmazlıklarda, öncelikle davaya konu işlemin idari bir işlem olup olmadığı hususunun, başka bir anlatımla idare hukuku kurallarına göre tesis edilen bir işlem olup olmadığının ortaya konulması gerekmektedir. İdarî makamlar tarafından tesis edilmiş olsa bile, özel hukuk hükümlerine tabi olan işlem ve sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünde adli yargı mercileri görevlidir.
İdari işlemler, idarî makamların, kamu gücü kullanarak, idare işlevine ilişkin olarak tesis ettikleri, muhatapları yönünden çeşitli hak ve/veya yükümlülükler doğuran, muhataplarının hukukî durumlarında değişiklik yapan tek yanlı irade açıklamalarıdır. Buna göre, idari işlemlerin “idari makamlarca tesis edilmiş olma”, “tek yanlı olma” ve “icrailik niteliğini taşıma” unsurlarını bünyesinde barındırması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, … Devlet Hastanesi tarafından 30.03.2007 tarihinde düzenlenen hemodiyaliz cihaz alım ihalesini kazanan davacı şirket ile 01.05.2007 tarihinde sözleşme imzalandığı, cihazların hastaneye tesliminden sonra 29.05.2007 tarihinde … TL tutarlı kesin teminat mektubunun davacı şirkete sehven iade edildiği, daha sonra teslim edilen cihazların şartnameye uymadığından bahisle kesin teminat mektubunun geri istenildiği fakat davacı şirket tarafından istemin yerine getirilmediği, bunun üzerine idare tarafından hem davacı şirketin kamu ihalelerinden yasaklanmasına yönelik karar alındığı hem de alacak davası açıldığı, yasaklama işleminin iptaline yönelik … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının, Dairemizin 20.09.2012 tarih ve E:2012/1567, K:2012/2225 sayılı kararıyla bozulduğu, bozma sonrasında ise … İdare Mahkemesi’nce … tarih ve E: …, K: … sayılı kararla davanın reddine karar verildiği ve bu kararın Dairemizin 23.06.2016 tarih ve E: 2014/2503, K:2016/2806 sayılı kararıyla onandığı, davacı şirkete iade edilen kesin teminat mektup bedelinin Borçlar Kanununun 118. maddesine dayanılarak davacı şirketin … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne ait hak edişinden takasa tabi tutularak tahsil edilmesi üzerine … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde taraflarca E: … sayılı dosya üzerinden karşılıklı alacak davası açıldığı, davalı idarece, kesin teminat mektubu bedelinin tahsiline yönelik olarak da bu davada ayrıca istemde bulunulduğu ve davanın halen derdest olduğu anlaşılmaktadır.
Görüldüğü gibi, sehven iade edilen kesin teminat mektubu bedelinin Borçlar Kanununun 118. maddesine dayanılarak davacı şirketin … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne ait hak edişinden takasa tabi tutularak tahsil edilmesi üzerine açılan işbu davanın görüm ve çözümü adlî yargı mercilerinin görev alanına girdiğinden, davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi suretiyle verilen dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararında usul hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin kabulü ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 21.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.