Danıştay Kararı 13. Daire 2011/1657 E. 2017/1149 K. 24.04.2017 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2011/1657 E.  ,  2017/1149 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2011/1657
Karar No:2017/1149

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) :
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalılar) : ….
İstemin Özeti : …. 3. İdare Mahkemesi’nin …. tarih ve E:…. sayılı kararının; kendisine tebliğ edilen ihalenin iptali kararında itiraz ve dava yolları ile sürelerin gösterilmediği, sözleşmenin taraflar arasında imzalanmasına ve tüm edimlerin eksiksiz olarak yerine getirilmesine rağmen ihalenin hiçbir gerekçe belirtilmeden iptal edildiği, ihalede uyulması gereken ihale ilkelerine uyulduğu, iddia edildiği gibi ihaleye katılanlara suç teşkil edebilecek şekilde telkinde bulunulmadığı, bu yönde de bir tutanak tutulmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi … Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava; …parselinde hazine adına kayıtlı Sağlık Bakanlığı’na tahsisli taşınmaz üzerinde hizmet veren … Hastanesi bünyesinde yer alan …..² lik büfe, kantin ve çay ocağı yerinin kiralanmasına ilişkin 12.05.2009 tarihinde yapılan ihalenin iptaline ilişkin 19.06.2009 tarih ve 24812 sayılı işlemi ile bu işleme dayanan 19.06.2009 tarih ve 1487 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesi’nce; anılan ihalenin … tarafından 12.05.2009 tarihinde yapıldığı, ihaleye 4 isteklinin katıldığı, isteklilerden birinin 6. turda ihaleden çekildiği, ihalenin …-TL bedel ile davacı üzerinde kaldığı, ilgili yerin kiralama işleminin İta Amirinin 12.05.2009 tarih ve 154 sayılı onayı ile uygun görüldüğü, ihalenin isteklilerinden olan … tarafından, …Defterdarlığı’na sunulan 18.05.2009 ve 25.05.2009 tarihli dilekçelerde; iştirak etmiş olduğu ihalenin İdarece hazırlanan şartnamesinde, 2886 sayılı Kanunun 7. maddesinin (f) ve (j) bentlerinde belirtilen hususların yer almadığı, toplam kiralama süresinin şartnamede açık olarak belirtilmediği, son teklifin kapalı olarak yapılması gerekirken şifahi olarak söylenip tutanaklara geçirilmesinin ihale yöntemine aykırı olduğu gibi sebepler ileri sürerek yapılan ihalenin iptali talebinde bulunulduğu, bu doğrultuda konunun Denetmenliğe intikal ettirildiği, … Denetmeni … tarafından düzenlenen 11.06.2009 tarihli Basit Rapor’da; idare tarafından ihale şartnamesinin 300 sıra sayılı Milli Emlak Genel Tebliği ekinde bulunan Taşınmaz Kira Şartnamesi örnek alınarak hazırlandığı, şartnamenin 8. maddesinde ihaleye katılabilmek için gerekli şartların düzenlendiği, taşınmazın kira süresinin şartnamenin 4. maddesinde 1 yıl olarak belirtildiği, ayrıca şahsın iddia ettiği şartnamedeki eksiklikler konusunda ihale öncesinde idareye herhangi bir itirazda da bulunmadığı, Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nün 11.02.2008 tarih ve 7197 sayılı yazısında, kiralanan ticari bölümlerle ilgili düzenlenen kira şartname ve sözleşmelerine, “Kiralanan yerde sunulan mal ve hizmet bedelleri piyasa koşullarına uygun olarak belirlenecek ve kiracı tarafından bu husustaki idarenin talepleri dikkate alınacaktır.” hükmünün özel şart olarak konulmasının uygun bulunduğunun belirtildiği fakat ihalenin şartname ve sözleşmesinin özel şartlar bölümünde bu düzenlemeye yer verilmediği; ihalede 15. tura gelindiğinde tekliflerin işi uzatacağı görülerek şahıslardan son tekliflerini sözlü olarak vermelerinin istenildiği, şahısların sırayla son sözü alarak tekliflerini verdiği, ancak son sıradaki şahıstan sonra önceki sıralarda olanlara söz verilmediği ve bu sayede son sıradaki şahsın diğer teklifleri öğrenme avantajı elde ederek en yüksek teklifi sunduğu, ayrıca son tekliflerini yazılı olarak da vermeleri istendiği ancak sözlü olarak verdikleri son teklif ile aynı olması telkininde bulunulduğu yönünde ihaleye katılan şahısların beyanları olduğu, ancak ihalede son tekliflerin sözlü olarak mı yazılı olarak mı istendiği hususunun açık olmadığı, sözlü olarak istenilmesi söz konusu ise sıralamaya bakılmaksızın tarafların dinlenilmesi, yazılı olarak istenilmesi söz konusu ise şahıslara müdahale edilmeden istedikleri teklifleri verebilme imkanının tanınması gerektiği, ihalede şahıslar arasında yapılan sıralamanın sadece ihalenin düzenini sağlamak konusunda olduğu, son olarak söz verilen şahsın teklifinden daha yüksek bir teklif verecek istekli olması halinde sıralamaya bakılmaksızın ilgiliye söz verilmesi gerektiği, Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelik’in 35. maddesinin son bendindeki; “tekliflerin yapıldığı sırada, yapılan indirim ve artırımların işi uzatacağı anlaşılırsa; isteklilerden komisyon huzurunda son tekliflerini yazılı olarak vermeleri istenebilir.” şeklindeki düzenlemeden anlaşılması gerekenin isteklilerin sözlü olarak verdikleri tekliflerden bağımsız olarak istedikleri rakamı yazılı olarak vermelerinin sağlanması olduğu, ihalede her iki duruma açıkça aykırı davranıldığı, istekliler arasında oluşması amaçlanan rekabet ortamına izin verilmediği, sıralamada ilk iki sırada bulunan istekliler aleyhine bir durum oluştuğu ve bu şekilde ihalenin daha düşük bir değer üzerinden kapanmasına sebebiyet verildiği belirtilerek kira ihalesinin iptalinin ve ihaleye ilişkin sözleşmenin feshinin uygun olacağının belirtildiği, ihalenin iptali ve sözleşmenin feshinin sağlanmasına yönelik olarak dava konusu işlemlerin tesis edilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı, ilgili rapordaki tespitler doğrultusunda ihalede, istekliler arasında oluşması amaçlanan rekabet ortamına izin verilmediğinin açık olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki temyize konu … 3. İdare Mahkemesi’nin …. tarih ve E:…. sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, temyiz istemi yerinde görülmeyerek anılan Mahkeme kararının ONANMASINA; dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine, 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 24.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.