Danıştay Kararı 13. Daire 2010/2411 E. 2016/460 K. 25.02.2016 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2010/2411 E.  ,  2016/460 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2010/2411
Karar No:2016/460

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili : Av. – Aynı adreste

İstemin_Özeti : … 6. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının; söz konusu ulusal markerin zayi olmadığı, gümrük gözetimi altında tutulan akaryakıtın teknik düzenlemelere uygun olduğunun şifahi olarak öğrenilmesi üzerine ulusal markerin söz konusu akaryakıta ilave edildiği, bahse konu akaryakıtın el koyma işlemi sonrasında ilgili idare depolarında tutulduğu, marker seviyesinin geçerli olduğunun analiz edilmesi durumunda anlaşılacağı, bu nedenle zayi etmekten ve amaç dışı kullanımdan söz edilemeyeceği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi ‘nın Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava; zayi edilen 3,32 litre ulusal marker bedeli olarak hesaplanan 883.535,00.-TL’nin kurum hesabına yatırılması talebine ilişkin Petrol Piyasası Dairesi Başkanlığı’nın 01.07.2008 tarih ve 19064 sayılı işleminin iptali ile tahsil edilen 883.535,00.-TL marker bedelinin iadesine karar verilmesi istemiyle açılmış; İdare Mahkemesi’nce; dağıtıcı lisansına sahip olan davacı şirketin, davalı Kuruma ulusal marker kullanımına ilişkin yaptığı bildirimlerin incelenmesi sonucu 2007 Aralık ayında ulusal marker eklendiği beyan edilen akaryakıtın bir kısmı için serbest dolaşıma giriş beyannamesinin sonlandırılmadığının görülmesi üzerine … Rafineri Gümrük Müdürlüğü ile yapılan yazışmalara göre, ithal amacıyla genel antrepoda depolanan 3.845.400 kg motorin cinsi eşyanın ithali amacıyla 03.12.2007 tarih ve 780 sayılı Serbest Dolaşıma Giriş Beyannamesi’nin verildiği, alınan numunelerin analiz ve uygunluk değerlendirmesi için TSE ve ODTÜ PAL’e gönderildiği, bu aşamada gümrük işlemleri bitirilmeden ve gümrük bilgisi dışında izinsiz olarak t-15 nolu tankta bulunan motorinin tank vanasına tatbik edilmiş olan güvenlik mührü kırılarak 347.791 kg çıkarıldığının tespiti üzerine davacı şirkete ait antreponun kapatıldığı ve … Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu, geriye kalan eşya için 31.01.2008 tarihli düzeltme işlemi yapılarak 3.497.609 kg üzerinden gümrük işlemlerinin ikmal edildiği, davacı şirkete teslim edilen ulusal markerin 3,32 litresinin serbest dolaşıma giriş beyannamesi ile akaryakıta eklendiğinin belgelendirilemediği gerekçesiyle zayi edilen miktarın bedeli olarak 883.535,00.-TL’nin 7 gün içerisinde ödenmesinin istenildiği, her ne kadar davacı şirket tarafından 3,32 litre ulusal markerin el konulan motorine eklendiği ileri sürülmekte ise de, davacının söz konusu ulusal markeri usulüne uygun kullandığına ilişkin geçerli bir belgenin sunulamaması karşısında, anılan ulusal markerin zayi olduğu gerekçesiyle davalı idare tarafından tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gibi davacının tahsil edilen 883.535,00.-TL marker bedelinin iadesine karar verilmesi isteminin de hukukî bir dayanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı şirket temyiz edilmiştir.
Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki temyize konu … 6. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, temyiz istemi yerinde görülmeyerek anılan Mahkeme kararının ONANMASINA; dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 25.02.2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

4628 sayılı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 5. maddesinin 7. fıkrasının (u) bendinde, uygun bulduğu konularda Başkanlığı görevlendirmek ya da yetkilendirmek, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun yetkileri arasında sayılmış; aynı maddenin 9. fıkrasında, Başkanlık tarafından Kurum personeline verilen yetkiler hariç olmak üzere, Kurumun tüm kararlarının Kurul tarafından alınacağı vurgulanmış; Kurul’un petrol piyasası ile ilgili görevlerinin düzenlendiği 5/B maddesinde ise, Petrol Piyasası Kanunu hükümlerini uygulamak ve piyasa faaliyetlerine ilişkin her türlü düzenlemeleri yapmak ve yürütülmesini sağlamak Kurul’un görevleri arasında sayılmıştır.
4628 sayılı Kanun’un “Başkanlık, kadro, kurum personelinin statüsü, atanma usulü ve özlük hakları” başlıklı 9. maddesinin 1. fıkrasında, Başkanlığın, Başkan, başkan yardımcıları ve hizmet birimlerinden oluşacağı belirtilmiş; aynı maddenin 2. fıkrasının (c) bendinde, bu kanun, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu ve diğer kanunlarla Kuruma verilen petrol piyasası ile ilgili düzenleme, rekabet şartlarını oluşturma, tüketici haklarının korunması ile tüketici şikâyetlerinin incelenmesi çalışmalarını yapmak, her türlü lisans, sertifika, izin ve belgelendirmeye ilişkin iş ve işlemleri yürütmek ve ulusal marker işlemlerini yürütmek, Petrol Piyasası Dairesi Başkanlığı’nın görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri dikkate alındığında, Kurum’un, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) ve Başkanlık şeklinde örgütlendiği; Başkanlığın Başkan, başkan yardımcıları ve hizmet birimlerinden oluştuğu; hizmet birimlerinin ise, Daire Başkanlığı, Müdürlük ve Müşavirlik şeklinde üç kısma ayrıldığı; ilgili hizmet biriminin, faaliyet alanı bakımından genel olarak sekreterya işlemlerini yürütmek üzere görevlendirildiği, Kurum tarafından icrai bir karar alınacak ise ilgili hizmet birimince konunun Kurul gündemine intikal ettirilerek, Kurulca bir karar alınması gerektiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda; ulusal marker işlemlerini yürütme konusunda görevlendirilen Petrol Piyasası Dairesi Başkanlığı’nca, davacı şirket tarafından zayi edildiği belirtilen ulusal markere ilişkin olarak, şirkete hangi miktarda ulusal marker verildiği, bunun ne kadarının zayi edildiği, olayın nasıl meydana geldiği ve diğer hususlarda gerekli iş ve işlemleri yaparak, zayi edildiği belirtilen ulusal marker bedelinin hesaplanması ve bunun şirketten tahsil edilip edilmeyeceğine ilişkin görüşünü de ekleyerek konunun Kurul gündemine intikal ettirilmesi üzerine Kurul tarafından işlem tesis edilmesi gerekirken, doğrudan Dairesi Başkanlığı’nca ulusal marker bedelinin ödenmesinin istenilmesi, aksi hâlde şirkete yeniden ulusal marker verilmeyeceği ve teminat mektubunun ulusal marker bedelini karşılayacak miktarının nakte çevrileceği yönünde tesis edilen işlemde yetki unsuru yönünden hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; Mahkeme kararının bozulması gerektiği oyuyla, aksi yönde oluşan çoğunluk kararına katılmıyorum.