Danıştay Kararı 13. Daire 2010/1960 E. 2015/3631 K. 26.10.2015 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2010/1960 E.  ,  2015/3631 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2010/1960
Karar No:2015/3631

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti : ….İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; 3194 sayılı İmar Kanunu’nun Geçici 11. maddesi kapsamında olan taşınmaz binanın 2003 tarihinden önce yapıldığının tespit davası kapsamında bilirkişi raporu ile ispatlandığı, aynı mahiyette olan su aboneliği başvurusunun uygun bulunduğu, bu nedenle elektrik aboneliği isteminin reddine ilişkin davalı idare işleminin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi ‘nın Düşüncesi: Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava; davacının maliki olduğu … ili, …ilçesi, …adresinde bulunan yapıya elektrik aboneliği tesis edilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 08.09.2009 tarih ve 2557 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesi’nce; davacı tarafından, söz konusu binanın 2004 yılından önce yapıldığının …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açılan tespit davasında yaptırılan bilirkişi incelemesi ile kanıtlandığı, nitekim bu doğrultuda İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (İZSU) tarafından su aboneliğinin yapıldığı ve mevzuat uyarınca binaya elektrik bağlanması gerektiği ileri sürülmekte ise de, söz konusu raporda kesin bir belirlemeye gidilemediği, yapım tarihine ilişkin aksi bir belge ve maddi bulgunun varlığı hâlinde, binanın yapım tarihinin kesin olarak belirlenebileceği, sadece teknik bir kanaatle yapım tarihine yönelik bir tespitin yapılabileceğinin belirtildiği, davacı tarafından söz konusu yapının 3194 sayılı İmar Kanunu’nun Geçici 11. maddesinde belirtilen 12.10.2004 tarihinden önce yapıldığına ilişkin başka bir belgenin de sunulamadığı, bunun yanında mevzuat hükümlerine uymakla yükümlü davalı idarenin İZSU’nun yaptığı değerlendirme ile de bağlı olmayacağı, dolayısıyla sadece tahmine dayanan bir belirlemenin tek başına yeterli olmadığı ve bu duruma göre davacının maliki olduğu binaya 2004 yılından önce yapıldığı gerekçesiyle, yapı ruhsatı aranmaksızın, elektrik aboneliği tesis edilmesinin mevzuat uyarınca mümkün olmadığından başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanunu’nun Geçici 11. maddesinde; “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olup, kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılara; yol, elektrik, su, telefon, kanalizasyon, doğal gaz gibi altyapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının götürüldüğünün belgelenmesi hâlinde, ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilmiş olması ve bu maddenin yayımı tarihinden itibaren başvurulması üzerine, kullanma izni alınıncaya kadar ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak geçici olarak su ve/veya elektrik bağlanabilir. Bu kapsamda, ilgili belediyeden dağıtım şirketlerine elektriğin kesilmesi talebinin söz konusu olması hâlinde aboneliği iptal edileceğinden, su ve/veya elektrik bağlanması herhangi bir kazanılmış hak teşkil etmez. Ancak, yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olma şartı 12.10.2004 tarihinden önce yapılmış olan yapılarla ilgili olarak uygulanmaz. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan abonelikler de ait olduğu gruba dönüştürülür.” kuralı yer almaktadır.
4628 sayılı Kanun uyarınca çıkarılan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 5. maddesinde, “Yeni bir tesis veya kullanım yeri için dağıtım sistemine bağlanmak suretiyle elektrik enerjisi temin etmek isteyen gerçek veya tüzel kişi bulunduğu dağıtım bölgesindeki dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiye doğrudan veya dağıtım bölgesinde faaliyet gösteren perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi aracılığıyla başvurur. Başvuruda bulunan mülk sahibi ve/veya sahipleri veya vekili, mülk kiraya verilmiş ise belgelemesi kaydıyla kiracı

b) İmar alanı içerisinde bulunanlar, 3194 sayılı İmar Kanununun 30., 31. maddelerine göre yapı kullanma iznini,

e) Ruhsat gerektirmeyen kullanım yerleri için mevzuat kapsamında ilgili mercilerden alınacak izin belgesini,
f) İlgili mevzuatın gerektirmesi hâlinde istenecek diğer belgeleri ibraz eder.” düzenlemesine, söz konusu Yönetmeliğin 6. maddesinde ise; gerçek veya tüzel kişilerin, dağıtım sistemine bağlantı talebinin, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde karşılanmasının ve bağlantı anlaşması yaparak hizmet verilmesinin esas olduğu kuralına yer verilmiştir.
Dosyasının incelenmesinden, davacının maliki olduğu yapı ile ilgili olarak davalı idareye elektrik aboneliği başvurusunda bulunduğu ve kendisine söz konusu yapının 2004 yılından önce yapıldığına dair belge sunulması hâlinde ruhsat aranmaksızın abonelik işlemlerinin yapılabileceğinin sözlü olarak bildirildiği, bunun üzerine yapı ile ilgili olarak davacı tarafından … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin E:2009/446 dosyasında tespit davası açıldığı ve bu davada yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu verilen 21.08.2009 tarihli bilirkişi raporunda; yapının yaşının bir ruhsat ve yapı kullanma belgesi ile anlaşılabileceği, ancak bu belgelerin dosyada bulunmaması nedeniyle, teknik bir görüş olarak, tespit tarihi itibarıyla binanın 6 yaşında olabileceği kanaatine varıldığının belirtildiği, bunun üzerine davacı tarafından söz konusu tespitin davalı idareye sunularak elektrik aboneliğinin tesis edilmesinin istendiği; ancak bu talebin, bahse konu raporda, tespite konu binanın bitiş tarihi ile ilgili olarak kesin bir bulgunun bulunmadığı, yalnızca tahmini bir değerlendirme yapıldığı, bunun aksinin ispat edilebilir olduğu gerekçesiyle dava konusu işlemle reddi üzerine, bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen düzenlemelerin birlikte değerlendirilmesinden, elektrik aboneliği için ilgililerin yapı ruhsatı veya yapı kullanma iznine ilişkin belge sunmalarının esas olduğu, ancak 3194 sayılı Kanun’un Geçici 11. maddesi ile yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olma şartının 12.10.2004 tarihinden önce yapılmış olan yapılarla ilgili olarak uygulanmayacağına ilişkin bir istisnaya yer verildiği, bu kapsamda abonelik başvurusunda bulunanların başvuruya konu yapının 12.10.2004 tarihinde önce yapıldığına ilişkin bilgi ve belge sunmalarının gerektiği anlaşılmaktadır.
Olayda, davacının, yapının 12.10.2004 tarihinden önce yapıldığının ispatı için Mahkemeye başvurarak tespit davası açtığı, Mahkeme tarafından bilirkişi vasıtasıyla mevcut veriler çerçevesinde yapılan tespitte, yapının söz konusu tarihten önce yapıldığı sonucuna varıldığı, nitekim bu tespite itibar eden İZSU tarafından da su aboneliği istemine olumlu yanıt verildiği, … Sulh Hukuk Mahkemesi vasıtasıyla yapılan tespite rağmen, davacıya ilave ispat külfeti yüklenerek, yapının yaşı konusunda daha kesin deliller sunmasının istenemeyeceği, davalı idarenin yapının yaşı noktasında tereddüdü bulunması durumunda, bu konuda aksini ispat etme külfeti kendisine ait olduğundan, davacının elektrik aboneliği başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk ve davanın reddi yolundaki Mahkeme kararında ise hukukî isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin kabulü ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 26.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.