Danıştay Kararı 13. Daire 2010/1664 E. 2017/562 K. 06.03.2017 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2010/1664 E.  ,  2017/562 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2010/1664
Karar No:2017/562

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): … İnşaat Turizm Deri ve Elektrik Sanayi Ticaret Ltd. Şti.
Vekili:
Karşı Taraf (Davalı):
Vekili:
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; davalı idare tarafından yapılan ihalenin mahkeme kararı ile hukuka aykırı bulunularak iptal edildiği, karar gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle zarara uğradığı, bu nedenle maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi …’nin Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
6360 sayılı Kanun’un 1. maddesinin üçüncü fıkrası ve 26. maddesi uyarınca, davalı … Köylere Hizmet Götürme Birliği’nin tüzel kişiliği ilk mahalli idareler seçiminin yapıldığı tarih olan 30.03.2014 tarihi itibarıyla ortadan kalktığı, bu Kanunla tüzel kişiliği kaldırılan belediye, il özel idaresi ve köylerden oluşan veya bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren amaçları ortadan kalkacak olan mahalli idare birliklerinin, ilk mahalli idareler genel seçiminden önce tüzüklerindeki hükümlere göre tasfiye olacağı, tüzüklerinde hüküm bulunmayan hallerde bu Kanunun devir, tasfiye ve paylaştırmaya ilişkin hükümlerinin uygulanacağı kurala bağlanmış olup, tasfiye komisyonunun almış olduğu 28.03.2014 tarih ve 2014/01 sayılı karar doğrultusunda, davalı … Köylere Hizmet Götürme Birliği yerine ‘nın davalı sıfatıyla bakılan davaya taraf olmasına karar verilerek esasın incelenmesine geçildi.
Dava; davacı vekili tarafından, davalı idarece 13.08.2008 tarihinde gerçekleştirilen … … Devlet Karayolu 44+800-71+446 km’ler arası yerinde dökme menfez ve betonarme büz boru yapım işi ihalesinin iptali istemiyle açtıkları davada, … İdare Mahkemesinin E:…, K:… sayılı kararıyla, ihale işleminin iptaline karar verildiği, iptaline karar verilen ihale işleminin hukuk ve usule uygun olsa idi müvekkil firmanın teklif ve gider/masraf farkına göre kazanacağı 273.037-TL maddi tazminatın ve müvekkil şirketin geçirdiği üzüntü ve sarsıntı ile iş hayatındaki çalışma şevkinin kırılması nedeniyle 3.000-TL manevi tazminatın ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmış; İdare Mahkemesi’nce; “Davacı şirketin tazminat talebinin, davalı idarece, yapım işi ihalesinin hukuka aykırı olarak gerçekleştirilmesi nedeniyle teklif ve gider/masraf farkına göre uğranıldığı iddia olunan kazanç kayıplarına dayandığı, anılan ihalenin kendi firmaları üzerinde kalmaması nedeniyle oluşan zararı kapsadığı, Mahkemenin … tarihli, E:…, K:… sayılı ihalenin iptaline ilişkin kararının, iptaline hükmedilen ihalenin davacı firmaya verilmesi sonucunu doğurmayacağı, davacı firmanın söz konusu ihalede ihale dışı bırakılmamış olsaydı ya da Mahkemenin anılan iptal kararı üzerine davalı idarece gerçekleştirilecek yeni ihale sonucunda, ihalenin davacı firma üzerinde kalacağı hususunun kesin olmadığı, bu nedenle davacı şirket açısından iddia olunan maddi zararın varlığından söz edilemeyeceği, davacı şirketin 273.037-TL maddi tazminat talebinin reddi gerektiği, davacı şirketin, geçirdiği üzüntü ve sarsıntı ile iş hayatındaki çalışma şevkinin kırılması nedeniyle oluştuğu iddia olunan 3.000-TL manevi tazminat talebi yönünden ise; bir işlemin hukuka aykırı bulunarak iptaline karar verilmesinin, manevi tazminata hükmolunması için tek başına yeterli olmadığı, manevi zararın koşullarının oluşmaması nedeniyle; manevi tazminat isteminin de yerinde görülmediği” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki temyize konu … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, temyiz istemi yerinde görülmeyerek anılan Mahkeme kararının ONANMASINA; dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan miktarın davacıya iadesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 06.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.