Danıştay Kararı 13. Daire 2009/4155 E. 2011/2326 K. 18.05.2011 T.

13. Daire         2009/4155 E.  ,  2011/2326 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 2009/4155
Karar No: 2011/2326

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Karşı Taraf (Davalı) : Sermaye Piyasası Kurulu
Vekili : …

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; Türkiye’de faaliyet gösteren şirketlerin yasa dışı yollarla yurt dışından para topladıkları, davalı idarenin gözetim ve denetim görevini zamanında yerine getirmeyerek hizmet kusuru işlediği, davalı idarenin hizmet kusuru nedeniyle uğradığı zararın ödenmesine karar verilmesi gerekirken isteminin reddi yolunda verilen Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan idare mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi …’ın Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nin Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, … A.Ş.’den hisse senedi almak üzere para yatıran davacının, Sermaye Piyasası Kurulu’nun anılan şirket üzerinde denetim ve gözetim yetki ve görevini zamamında ve etkin bir şekilde yerine getirmeyerek ağır hizmet kusuru işlediğinden bahisle, bu şirkete yatırdığı parayı geri alamaması nedeniyle uğradığını ileri sürdüğü zararın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmış, İdare Mahkemesi’nce; davacının, özel bir şirketin hisse senedinden aldığı ancak daha sonra şirketin kâr payı ve hisse senedi bedellerini ödememesi üzerine 08.01.2003 tarihli dilekçe ile durumu davalı idareye bildirdiği, izleyen süreçte uğradığı zararın davalı idarenin yasal yükümlülüklerini yerine getirmemesinden kaynaklandığından bahisle bakılan davayı açtığı, davalı idarece verilen savunmalar ve gönderilen bilgi ve belgelerden merkezi Konya ve Yozgat olan bazı şirketlerin Kurul’a kayıt yükümlülüğünü yerine getirmeden sermaye arttırımı yaparak veya paylarını çoğunluğu yurt dışında bulunan vatandaşlara hukuksal geçerliliği olmayan belgeler karşılığında sattıklarının belirlendiği, davalı idarece bu konuda yapılan araştırmalar sonucu tasarruf sahiplerinin şirket yöneticilerine güveni ve vaad edilen yüksek kâr payları nedeniyle bu yatırımları yaptıkları, ancak şirketlerin verimsiz çalıştığı ve kâr edemedikleri, dava konusu şirket hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu, bunun yanında yurt dışında yaşayan yatırımcıların amacıyla gazetelere ilanlar verilerek yurt içinde ve yurt dışında toplantılar yapıldığı, Sermaye Piyasası Kanunu’nda kişisel malî yatırım zararlarının davalı idarece ödeneceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığı gibi davalı idarece olayın öğrenilmesi üzerine bilgilendirme toplantıları yapıldığı, dava konusu şirkete idarî para cezaları verilerek suç duyurusunda bulunmak suretiyle Yasa ile verilen görevleri yerine getirdiği görüldüğünden davacının uğradığını ileri sürdüğü zarar ile davalı idarenin herhangi bir eylem veya işlemi arasında illiyet bağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki temyize konu … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, temyiz istemi yerinde görülmeyerek anılan Mahkeme kararının onanmasına, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine 18.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.