Danıştay Kararı 13. Daire 2008/5739 E. 2011/14 K. 11.01.2011 T.

13. Daire         2008/5739 E.  ,  2011/14 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 2008/5739
Karar No: 2011/14

Davacılar : 1- …
2- …
Vekili : …
Davalı : Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı
Vekili : …
Davanın Özeti :Davacılar tarafından, … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … sayılı parselde kayıtlı, … A.Ş Genel Müdürlüğü’nce (…) ambar ve idare binası yapımı amacıyla kamulaştırılan taşınmazın, özelleştirilmesine ilişkin ihalenin iptali sonucu sözü edilen taşınmazın ihale bedeli üzerinden tapuda adlarına devrinin yapılması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 09.04.2008 tarih ve … sayılı işlemin; kamulaştırmanın yapıldığı 15.02.1986 yılından bu yana 20 yıldan fazla bir süre geçmiş olmasına rağmen taşınmaz üzerinde kamulaştırma amacına uygun olarak herhangi bir tesis ve çalışma yapılmadığı, taşınmazın kendilerine devri konusunda asliye hukuk mahkemelerinde açtıkları davaların reddine karar verilmiş olmakla birlikte, bu kararların, verildikleri tarih itibariyle taşınmazın kamulaştırma amacına uygun olarak kullanılacağı gerekçesine dayandığı, taleplerinin taşınmazların herhangi bir bedel ödenmeksizin kendilerine iadesi olmayıp, ihale bedelinin ödenmesi koşuluyla taşınmazın kendilerine devredilmesi olduğu, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nda yer alan amaca göre, kamulaştırılan taşınmazın kamu hizmetinde kullanılması gerektiği, oysaki dava konusu olayda taşınmazın artık kamu hizmetinin yürütülmesinde kullanılmayacağının açık olduğu, yine aynı Kanuna göre idarenin; kamulaştırma amacına uygun işlemleri yapması ve eğer kamulaştırma tahsisine lüzum kalmadığına karar verilmesi halinde de ilgilisine bildirimde bulunarak kamulaştırma bedelinin faizi ile istenilmek suretiyle taşınmazları eski sahiplerine iade etmesi gerektiği, bunun devir veya satışta önceliğin taşınmaz sahiplerine ait olduğunu gösterdiği, öte yandan idarenin taşınmaz sahiplerinin iradesi dışında sahip oldukları bir hakkı üçüncü kişilere devrinin Anayasa’nın 35. maddesinde yer alan mülkiyet hakkının kullanımına, Kamulaştırma Kanunu’nun 3., 22. ve 23. maddelerine, İnsan Hakları ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşme’nin ekinde yer alan protokolün 1.maddesine ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’da yer alan ön alım hakkına ilişkin düzenlemelere aykırılık teşkil ettiği ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Dava konusu işlemin görüş bildiren açıklayıcı bir işlem olduğu ve davada süre aşımı bulunduğu, öte yandan 2942 sayılı Kanun’un 23.maddesindeki düzenlemeye göre ilgililerin taşınmaz üzerinde kamulaştırma amacına yönelik herhangi bir işlem yapılmaması halinde 1 yıl içerisinde geri alma haklarını kullanmaları gerektiği, davacıların bu kapsamda taşınmazın kendilerine iadesi konusunda açtıkları davaların reddedildiği, dolayısıyla davacıların 2942 sayılı Kanun’dan kaynaklanan herhangi bir talep haklarının bulunmadığı, daha önce adli yargıda açılan tarafları ve konusu aynı olan davaların retle sonuçlanarak kesinleşmesi nedeniyle bakılan bu davanın da kesin hüküm nedeniyle reddedilmesi gerektiği, 27.06.2007 tarihinde yapılan ihalenin iptal edilmiş olmasının ve bu ihalenin iptali istemiyle Danıştay Onüçüncü Dairesi’nde açılan davada verilen konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin 22.01.2008 tarih ve E:2007/12763, K:2008/1043 sayılı kararın, taşınmazın ihale bedeli üzerinden davacılara iade edilmesi konusunda bir hak vermeyeceği ve davacıların taşınmaza sahip olabilmeleri için diğer iştirakçiler gibi yapılacak ihaleye katılmaları gerektiği belirtilerek davanın usul ve esas yönlerinden reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi …’ın Düşüncesi: Dava, davacılar tarafından, … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … sayılı parselde kayıtlı, … A.Ş. Genel Müdürlüğü’nce (…) ambar ve idare binası yapımı amacıyla kamulaştırılan taşınmazın, özelleştirilmesine ilişkin ihalenin iptali sonucu sözü edilen taşınmazın ihale bedeli üzerinden tapuda adlarına devrinin yapılması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarih ve…sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun’un 3, 17 ve 18. maddeleri ile yapılan düzenlemelerle, özelleştirme programına alınan kuruluşların, Özelleştirme İdaresi Başkanlığına (İdare) devredilmiş sayılacağı, bunlardan satış yöntemiyle özelleştirilmesine karar verilenlerin, aktiflerindeki mal ve varlıklarının mülkiyetinin kısmen veya tamamen bedel karşılığı devredilerek özelleştirilebileceği, bu satışın ise yine Kanun’da gösterilen ihale usulleri ile yapılabileceği belirtilmiş olup, özelleştirme programına alınan kuruluşların aktiflerinde kayıtlı mal ve varlıklarının, bunlarla ilgilisi olan gerçek ve özel tüzel kişilerin talebi üzerine, bu kişilere devrini öngören herhangi bir düzenlemeye de anılan Kanun’da yer verilmemiştir.
Bakılan davada, davacıların ihale bedeli üzerinden tapuda adlarına devrinin yapılması istedikleri taşınmazın … tarafından 15.02.1986 tarihinde ambar ve idare binası yapımı amacıyla kamulaştırılmasından sonra …’in Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararıyla özelleştirme kapsam ve programına alınmasıyla birlikte, dava konusu taşınmazın hukuksal statüsünün artık 4046 sayılı Kanun’a tabi olacağı ve dava konusu taşınmazın 4046 sayılı Kanun hükümleri dışında üçüncü kişilere devrinin mümkün olmadığı açıktır.
Bu durumda; dava konusu taşınmazın iptal edilmiş olan ihale bedeli üzerinden davacılar adına devredilmesi isteminin hukuken geçerli dayanağı bulunmadığından, davacıların isteminin reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle davanın reddinin gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’un Düşüncesi : Dava, davacıların miras bırakanının mülkiyetinde iken …’in ambar ve idare binası gereksinimi için kamulaştırılan taşınmazın, anılan idarenin özelleştirme kapsam ve programına alınması sonrasında satış yöntemiyle özelleştirilmelerine ilişkin ihalesinin, davalı idarece iptali üzerine, söz konusu taşınmazın mülkiyetinin ihale bedeli üzerinden davacıların adlarına devredilmesi isteminin reddine ilişkin … tarihli ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Davanın yasal süresi içinde açıldığı, dava konusu işlemin kesin ve yürütülmesi gerekli işlem olduğu anlaşıldığından, davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmemiştir.
Dosyadan; … İli, … İlçesi, … Mahallesinde bulunan … pafta, … ada, … nolu parselin mülkiyeti davacıların murisine ait iken, … tarafından 1986 yılında ambar ve idare binası yapımı amacıyla kamulaştırılmasından sonra;
…’in özelleştirme kapsam ve programına alındığı ve içlerinde anılan taşınmaz da olmak üzere …’e ait 77 adet taşınmazın satış yöntemiyle özelleştirilmelerine ilişkin 27.06.2007 tarihinde yapılan ihale sonunda, taşınmazın ihale üzerinde kalan kişiye satılmasına karar verildiği, bu arada davacılar tarafından Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na yapılan 10.09.2007 tarihli başvuru ile sözkonusu taşınmazın ihalesinin iptali istemiyle Danıştay Onüçüncü Dairesinin E:2007/12763 esasına kayden dava açıldığından bahisle davada verilecek kararın sonucunun beklenmesinin istenildiği, Özelleştirme İdaresi Başkanı’nın 18.09.2007 tarihli Olur’u ile taşınmazın satışına ilişkin ihalenin onaylanması işleminin, yargı yerince karar verilinceye kadar bekletilmesine karar verilmiş ise de bu sürecin uzun zaman alabileceği hususu da dikkate alınarak, teklif sahiplerinin mağduriyetinin önlenmesini teminen anılan taşınmazın özelleştirilmesine ilişkin ihale işleminin iptali için Özelleştirme İdaresi Başkanı’nın … tarih ve … sayılı olurunun alındığı, Danıştay Onüçüncü Dairesinin 22.1.2008 tarih ve E:2007/12763 , K:2008/1043 sayılı kararıyla, ihalenin davalı idarece iptal edildiğinden bahisle, çekişmeye konu taşınmaz yönünden, karar verilmesine yer olmadığı kararı verildiği;
Davacılar tarafından verilen 13.3.2008 tarihli dilekçeyle, ihalenin iptalinin davanın kabulü anlamına geldiği ileri sürülerek, taşınmazın ihale bedeli üzerinden kendilerine devrinin yapılmasının istenildiği;
Dava konusu işlemle, taşınmazın Kamulaştırma Kanunu hükümleri uyarınca geri verilmesi yönünde adli yargıda açtıkları davaların aleyhlerine sonuçlanarak kesinleştiği, ihalenin iptalinin nedeninin ise ihaleye teklif veren ilgililerin korunması olduğu, taşınmazın halen özelleştirme kapsam ve programında olduğundan ancak 4046 sayılı Yasanın 18. maddesi kapsamında ihale yoluyla satılabileceğinin bildirildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü için, öncelikle taşınmazın hukuki durumunun ve davacıların istemlerinin yasal bir dayanağının olup, olmadığının ortaya konulması gerekmektedir.
4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun’un 3/c maddesinde kuruluşların; satış, kiralama, işletme hakkı devri, mülkiyetin gayrî ayni hakların tesisi ve işin gereğine uygun sair hukukî tasarruflar ile devredilmelerine ilişkin özelleştirme yöntemlerinden hangisi ile özelleştirileceğini belirlemenin Kurul’un görevleri arasında olduğu;
17. maddesinin B bendinde ise; hazırlıkları tamamlanarak özelleştirme programına alınanlar ile doğrudan özelleştirme programına alınanların Kurul kararının alındığı tarihte başka bir işleme gerek olmadan ve bedel alınmaksızın İdareye devredilmiş sayılacağı, özelleştirme programına alınarak İdareye devredilen kuruluşlar buna ilişkin Kurul kararı tarihinden itibaren bağlı oldukları bakanlık veya kurumla ilişkileri kesilerek idareye bağlanmış sayılacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanunun 18. maddesinin (A) bendinde, özelleştirme yöntemlerinden olan Satış;” Kuruluşların aktiflerindeki mal ve hizmet üretim birimleriyle varlıklarının mülkiyetinin kısmen veya tamamen bedel karşılığı devredilmesi …” olarak tanımlanmış;
(B) bendinde; özelleştirme programına alınan kuruluşların değer tespiti çalışmalarının bu Kanuna göre idarece oluşturulan değer tespit komisyonları tarafından yürütüleceği öngörülmüş;
Bu bendin (c) alt bendinde de, Komisyon’un “…değer tespit çalışmalarını,…her türlü taşınır ve taşınmaz malları, vasıfları ve hali hazır durumları, senetli ve senetsiz bütün alacak ve borçları ile bilumum hak ve yükümlülükleri ve özelleştirilecek kuruluşa uygulanacak özelleştirme yöntemini de dikkate alarak uluslararası kabul görmüş olan;….metodlardan en az ikisini uygulamak suretiyle yürüteceği,
Aynı maddenin (C) bendinde ise, bu maddenin (A) bendinde yer alan özelleştirme yöntemlerinin uygulanmasına ilişkin ihale işlemlerinin, bu Kanuna göre oluşturulan ihale komisyonları tarafından yürütüleceği belirtilmiş;
İkinci fıkrasında da özelleştirme programındaki kuruluşun özelleştirme işlemlerini bu Kanunun 4 üncü maddesinin son fıkrasına istinaden yürütmesi durumunda; ihale işlemlerinin, ilgili kuruluşun karar almaya yetkili organlarının kararı ile kuruluş ita amirinin başkanlığında oluşturulacak komisyon tarafından yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde yapılacağı, İhale sonuçlarının Kurul tarafından onaylanacağı öngörülmüştür.
4046 sayılı Yasanın 3, 17 ve 18. maddeleri ile yapılan düzenlemelerle, özelleştirme programına alınan kuruluşların, Özelleştirme İdaresi Başkanlığına (İdare) devredilmiş sayılacağı, bunlardan satış yöntemiyle özelleştirilmesine karar verilenlerin, aktiflerindeki mal ve varlıklarının mülkiyetinin kısmen veya tamamen bedel karşılığı devredilerek özelleştirilebileceği, bu satışın ise yine Yasada gösterilen ihale usulleri ile yapılabileceği açıkça belirtilmiştir.
Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararıyla özelleştirme kapsam ve programına alınan …’in, mülkiyetin devri hariç kiralama, işletme hakkı devri, mülkiyetin gayri aynî haklarının tesisi ve işin gereğine uygun sair hukukî tasarruflar yöntemlerinden biri veya birkaçının birlikte veya ayrı, ayrı uygulanması suretiyle özelleştirilmesine karar verildiği, … tarih ve … sayılı kararla …’in özelleştirme stratejisinin mülkiyetin devrine de olanak sağlayacak şekilde yeniden belirlendiği, 4046 sayılı Kanun’un 20. maddesi uyarınca Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın 25.12.2003 tarih ve 1147 sayılı Olur’una istinaden özelleştirme işlemlerinin kolaylaştırılmasını teminen müesselerinin A.Ş.’ e dönüştürüldüğü, …’e ait 77 adet taşınmazın satış yöntemiyle özelleştirilmelerine ilişkin ihalenin yapılması yetkisinin, 4046 sayılı Kanunun 4. maddesinin son fıkrası uyarınca … tarih ve … sayılı kararla …’e verildiği görülmektedir.
Bu durumda, hukuksal statüsü 4046 sayılı Yasa hükümlerince belirlendiği anlaşılan ve bu Yasa hükümleri dışında devrinin mümkün olmadığı açık olan taşınmazın, iptal edimiş olan ihale bedeli üzerinden davacılar adına devredilmesi isteminin hukuken geçerli dayanağı bulunmadığından, davacıların isteminin reddine ilişkin işlem de hukuka uygundur.
Açıklanan nedenlerle davanın reddi gerekeceği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren ve 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun Ek 1. maddesi uyarınca birlikte toplanan Danıştay Onüçüncü ve Altıncı Dairelerince, duruşma için taraflara önceden bildirilmiş bulunan 11.01.2011 tarihinde davacı vekili Av. …’ın geldiği, davalı idare vekili veya temsilcisinin gelmediği, Danıştay Savcısı’nın hazır olduğu görülerek açık duruşmaya başlandı. Davacı vekiline usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısı’nın düşüncesi alındıktan sonra davacı vekiline son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. Dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:
Davalı idarenin usule yönelik iddiaları yerinde görülmeyerek işin esasına geçildi.
Dava, … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … sayılı parselde kayıtlı, … A.Ş’nce (…) ambar ve idare binası yapımı amacıyla kamulaştırılan taşınmazın, özelleştirilmesine ilişkin ihalenin iptali sonucu sözü edilen taşınmazın ihale bedeli üzerinden tapuda adlarına devrinin yapılması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin davalı idarenin … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun’un 3. maddesinin (a) bendinde; bu Kanun’un 1.maddesinde sayılan kuruluşların “Özelleştirme kapsamına” alınmasına, özelleştirme kapsamına alınanlardan mevcut durumu itibariyle özelleştirilebilir nitelikte olmayanların mali ve hukuki açıdan “özelleştirmeye hazırlanmasına”, hazırlık işlemleri tamamlananların bu işlemlerin tamamlanmasından sonra, hazırlık işlemlerine gerek görülmeyenlerin ise doğrudan “özelleştirme programına” alınmasına karar vermek, (c) bendinde, kuruluşların; satış, kiralama, işletme hakkı devri, mülkiyetin gayrî ayni hakların tesisi ve işin gereğine uygun sair hukukî tasarruflar ile devredilmelerine ilişkin özelleştirme yöntemlerinden hangisi ile özelleştirileceğini belirlemek Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun görevleri arasında sayılmış; 4.maddesinin son fıkrasında; idarenin hizmetin ifası için yarar gördüğü hallerde usul ve esaslarını açıkça belirlemek kaydıyla bu maddenin (a), (b), (h), (ı) ve (m) bentlerinde yazılı konularda özelleştirme programındaki kuruluşlara yetki verebileceği belirtilmiş; 17. maddesinin (B) bendinde ise, özelleştirme kapsamına alınan kuruluşlardan; mali ve hukuki yönden özelleştirmeye hazırlanmalarına karar verilenlerin bu hazırlık işlemleri tamamlanıncaya kadar, bunların bağlı oldukları bakanlık veya kurumlar ile ilgileri ve önceki statülerinin aynen devam edeceği, bunlarla ilgili mali ve hukuki yönden özelleştirmeye hazırlık işlemlerinin kurulca belirlenecek kuruluş veya kuruluşlar tarafından yürütüleceği, özelleştirmeye hazırlık işlemleri tamamlananların Kurulun vereceği yeni bir karar ile özelleştirme programına alınacağı, bu şekilde hazırlıkları tamamlanarak özelleştirme programına alınanlar ile doğrudan özelleştirme programına alınanların (bağlı ortaklıkların iştirak payları ve varlıkları ile bağlı ortaklık statüsünde olmayan, ancak sermayesinin yarısından fazlası kamuya ait kuruluşların iştirak payları ve varlıkları hariç), Kurul kararının alındığı tarihte başka bir işleme gerek olmadan ve bedel alınmaksızın İdareye devredilmiş sayılacağı, özelleştirme programına alınarak İdareye devredilen kuruluşların buna ilişkin Kurul kararı tarihinden itibaren bağlı oldukları bakanlık veya kurumla ilişkilerinin kesilerek idareye bağlanmış sayılacağı hükümleri yer almıştır.
Anılan Kanunun “Özelleştirme Yöntemleri, Değer Tespiti, İhale Yöntemleri” başlıklı 18. maddesinin (A) bendinde sayılan ve özelleştirme yöntemlerinden olan satış; “kuruluşların aktiflerindeki mal ve hizmet üretim birimleriyle varlıklarının mülkiyetinin kısmen veya tamamen bedel karşılığı devredilmesi …” olarak tanımlanmış; (B) bendinde; özelleştirme programına alınan kuruluşların değer tespiti çalışmalarının bu Kanuna göre idarece oluşturulan değer tespit komisyonları tarafından yürütüleceği öngörülmüş; bu bendin (c) alt bendinde, komisyon’un “…değer tespit çalışmalarını,…her türlü taşınır ve taşınmaz malları, vasıfları ve hali hazır durumları, senetli ve senetsiz bütün alacak ve borçları ile bilumum hak ve yükümlülükleri ve özelleştirilecek kuruluşa uygulanacak özelleştirme yöntemini de dikkate alarak uluslararası kabul görmüş olan;….metodlardan en az ikisini uygulamak suretiyle yürüteceği, (C) bendinde ise, bu maddenin (A) bendinde yer alan özelleştirme yöntemlerinin uygulanmasına ilişkin ihale işlemlerinin, bu Kanuna göre oluşturulan ihale komisyonları tarafından yürütüleceği belirtilmiş; ikinci fıkrasında da özelleştirme programındaki kuruluşun özelleştirme işlemlerininin bu Kanunun 4.maddesinin son fıkrasına istinaden yürütülmesi durumunda; ihale işlemlerinin, ilgili kuruluşun karar almaya yetkili organlarının kararı ile kuruluş ita amirinin başkanlığında oluşturulacak komisyon tarafından yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde yapılacağı, ihale sonuçlarının Kurul tarafından onaylanacağı kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; .. İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … sayılı parselde kayıtlı taşınmazın, … Genel Müdürlüğünce ambar ve idare binası yapımı amacıyla 15.02.1986 tarihinde kamulaştırıldığı, kamulaştırma işleminden sonra taşınmazın maliklerinden olan … isimli şahıs tarafından açılan ve taşınmazın iadesi istemini de içeren tapu iptali ve tescil davasının, … Asliye Hukuk Mahklemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, yine kamulaştırılan taşınmazın iadesi istemiyle aralarında davacılardan …’ın da bulunduğu şahıslar tarafından açılan davanın ise, adı geçen Mahkeme’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla reddedildiği, daha sonra …’in Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararıyla özelleştirme kapsam ve programına alınarak, mülkiyetin devri hariç kiralama, işletme hakkı devri, mülkiyetin gayri aynî haklarının tesisi ve işin gereğine uygun sair hukukî tasarruflar yöntemlerinden biri veya birkaçının birlikte veya ayrı ayrı uygulanması suretiyle özelleştirilmesine karar verildiği, ardından aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararıyla özelleştirme stratejisi mülkiyetin devrine de olanak sağlayacak şekilde yeniden belirlenen …’e ait 77 adet taşınmazın kuruluştan ayrı olarak satılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu kararının alındığı ve ihalenin yapılması yetkisinin 4046 sayılı Kanunun 4. maddesinin son fıkrası uyarınca …’e verildiği, alınan yetkiye istinaden 27.06.2007 tarihinde satış yöntemi uygulanmak suretiyle gerçekleştirilen ihalede, ihale ilânının 32 sıra nosunda yer alan … İli, … İlçesi, … Mahallesinde bulunan tapunun … ada, .. parsel numarasında kayıtlı taşınmazın … üzerinde kaldığı, … Yönetim Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararıyla bu taşınmazın ihale üzerinde kalan …’a …- TL bedelle satılmasına karar verildiği, bu arada davacılar tarafından söz konusu ihalenin iptali istemiyle Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 2007/12763 esasına kayden dava açıldığı ve davalı idareye yapılan 10.09.2007 tarihli başvuru ile de söz konusu taşınmazın ihalesinin iptali istemiyle dava açıldığı gerekçe gösterilerek davada verilecek kararın sonucunun beklenmesinin istenilmesi üzerine, davalı idarenin 18.09.2007 tarihli olur’u ile taşınmaz ihalesinin onaylanması işleminin yargı yerince karar verilinceye kadar bekletilmesine karar verildiği, ancak, taşınmazın satış ihalesinin onaylanması işleminin yargı yerince karar verilinceye kadar bekletilmesinin uzun süre alabileceği hususu da dikkate alınarak, ihaleye teklif veren ve teklifleri ihale komisyonunca yeterli görülen teklif sahiplerinin mağduriyetinin önlenebilmesini teminen taşınmazın özelleştirilmesi ihalesi işleminin davalı idarenin … tarih ve … sayılı işlemi ile iptal edildiği, öte yandan davacıların ihalenin iptali istemiyle açtıkları davada Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, ihale işleminin davalı idarece iptal edilmiş olması nedeniyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin 22.01.2008 tarih ve E:2007/12763, K:2008/1043 sayılı kararın verildiği, davacılar tarafından özelleştirilme ihalesinin iptal edilmiş olduğundan bahisle sözü edilen taşınmazın ihale bedeli üzerinden tapuda adlarına devrinin yapılması istemiyle yapılan 12.03.2008 tarihli başvurunun, taşınmazın 2942 sayılı Kanun hükümleri uyarınca geri verilmesi yönünde adli yargıda açılan davaların reddedilerek kesinleştiği, ihalenin iptalinin nedeninin ise ihaleye teklif veren ilgililerin korunması olduğu ve taşınmazın halen özelleştirme kapsam ve programında bulunması nedeniyle ancak 4046 sayılı Kanunun 18. maddesi kapsamında ihale yoluyla satılabileceği gerekçe gösterilerek tesis edilen, … tarih ve … sayılı işlemle reddi üzerine dava açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda alıntısı yapılan 4046 sayılı Kanunun 3, 17 ve 18. maddelerindeki düzenlemeler dikkate alındığında, özelleştirme programına alınan kuruluşların, Özelleştirme İdaresi Başkanlığına devredilmiş sayılacağı, satış yöntemiyle özelleştirilmesine karar verilenlerin aktiflerindeki mal ve varlıklarının ise, mülkiyetinin kısmen veya tamamen bedel karşılığı devredilerek özelleştirilebileceği, bu devir ve satışın ise yine ancak Kanunda gösterilen ihale usulleri ile yapılabileceği kuşkusuzdur. Ayrıca, özelleştirme programına alınan kuruluşların aktiflerinde kayıtlı mal ve varlıklarının, bunlarla ilgilisi olan gerçek veya özel tüzel kişilerin talebi üzerine, bu kişilere devrini öngören herhangi bir düzenlemeye de anılan Kanun’da yer verilmemiştir.
Bu durumda; …’in özelleştirme kapsam ve programına alınmasıyla birlikte, hukuksal statüsü artık 4046 sayılı Kanun’a tabi olacak dava konusu taşınmazın, anılan Kanun hükümleri uyarınca belirlenen özelleştirme yöntemi ve bu yönteme uygun olarak gerçekleştirilecek ihalesi dışında gerçek veya özel tüzel kişilere devri mümkün olmadığından, davacıların hukuken geçerli bir dayanağı bulunmayan, taşınmazın iptal edilmiş olan ihale bedeli üzerinden adlarına devredilmesi isteminin reddine ilişkin işlem hukuka uygundur. Davacıların diğer iddiaları da dava konusu işlemi kusurlandıracak nitelikte görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine, aşağıda dökümü yapılan …-TL yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen …- TL avukatlık ücretinin davacılardan alınarak davalı idareye verilmesine, artan posta giderinin istemi halinde davacılara iadesine, 11.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.