Danıştay Kararı 13. Daire 2008/56 E. 2008/7151 K. 07.11.2008 T.

13. Daire         2008/56 E.  ,  2008/7151 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2008/56
Karar No: 2008/7151

Temyiz Eden (Davacı) : …
Karşı Taraf (Davalı) : Radyo ve Televizyon Üst Kurulu
Vekili : …

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; davacı tarafından ihlale konu yayında geçen ifadelerin 1994 yılında yayımlanan … Derneğine ait bir kitabın kapağında yazılı ifadeler olduğu, bu tür yayınlar ile Cumhuriyeti koruma ve kollama vazifelerini yerine getirerek toplumsal bir görevi ifa ettikleri ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi …’ın Düşüncesi: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31.maddesi ile atıfta bulunulan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 275.maddesinde ise “Mahkeme, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemez.” hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, İdare Mahkemesi’nin … tarihli ara kararı ile dava konusu uyuşmazlığın çözümünün özel ve teknik bilgiyi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, naip hakimin 27.12.2005 tarihli yazısıyla … YTL bilirkişi ücretinin yatırılmasının istendiği, davacının 07.02.2006 tarihli dilekçesi ile … YTL bilirkişi incelemesi giderini ekonomik güçsüzlükleri nedeniyle yatıramayacağını bildirdiği, bunun üzerine 04.06.2006 tarihli naip hakim yazısı ile …YTL bilirkişi incelemesi gideri istendiği, davacının 22.05.2006 tarihinde kayda giren dilekçesinde uyuşmazlığın çözümünde bilirkişi incelemesini gerektirecek özel ve teknik bir bilginin olmadığı belirterek bilirkişi ücretini yatırmayacağını bildirdiği, bunun üzerine, İdare Mahkemesince, davacının savının kanıtlanmadığı ve uyuşmazlık konusu yayında yer verilen ifadeler ile 3984 sayıllı Yasa’nın 4. maddesinin (b) bendinin ihlâl edildiği kanaatine varılarak davanın reddedildiği anlaşılmıştır.
İdare Mahkemesi’nce söz konusu yayın içeriğinin, işlem tesisine neden olan “Toplumu şiddete teröre, etnik ayrımcılığa sevk eden veya halkı sınıf, ırk, dil, din, mezhep ve bölge farkı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik eden veya toplumda nefret duyguları oluşturan ” türden bir program kapsamında olup olmadığının belirlenmesinin özel bilgiyi gerektiren hallerden olduğu kanaatiyle re’sen bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildikten sonra, uyuşmazlık konusu yayın hakkında bilirkişi incelemesi yaptırılmadan dava konusu işlemin hukukiliğinin irdelenmesine olanak bulunmadığından, bilirkişi masrafı Hazine’den karşılanarak bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken yukarıda belirtilen gerekçeyle davanın reddi yönünde verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra 2577 sayılı Kanun’un 17/2. maddesi uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
Dava, davacı yayın kuruluşunun 01 Temmuz 2004 tarihinde yayınladığı “…” adlı programda 3984 sayılı Kanun’un 4756 sayılı Kanun’la değişik 4. maddesinin (b) bendinde düzenlenen “Toplumu şiddete teröre, etnik ayrımcılığa sevk eden veya halkı sınıf, ırk, dil, din, mezhep ve bölge farkı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik eden veya toplumda nefret duyguları oluşturan yayınlara imkan verilmemesi” hükmünün ihlâl edildiği öne sürülerek yayın kuruluşunun yayınının bir ay (30 gün) süreyle geçici olarak durdurulmasına ilişkin Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun … tarih ve … sayılı işlem ile tebliğ edilen 23.11.2005 tarihli kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesi’nce; davacı şirketten iki kez bilirkişi ücreti yatırılması talep edilmesine rağmen davacı şirket tarafından bilirkişi ücretinin yatırılmaması üzerine, radyo programının yayın kaseti ve deşifre metninin incelenmesi sonucu yayında yer verilen ifadelerin, halkı sınıf, mezhep, bölge farkı gözeterek kin ve düşmanlığı tahrik edici ve toplumda nefret ve kin duygularının oluşmasına sebebiyet vereceği, söz konusu ifadelerin yayınlanmasının 3984 sayılı Kanun’un 4. maddesinin (b) bendinde yer alan yayın ilkesine aykırı nitelikte olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı şirket tarafından temyiz edilmiştir.
3984 sayılı Kanunun 4756 sayılı Kanunla değişik 4. maddesinin (b) bendinde “Toplumu şiddete, teröre, etnik ayrımcılığa sevk eden veya halkı sınıf, ırk, dil, din, mezhep ve bölge farkı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik eden veya toplumda nefret duyguları oluşturan yayınlara imkan verilmemesi” hükmü yer almıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden, yayın yapan radyo kanalının 01 Temmuz 2004 tarihinde saat 15:00’da yayınladığı “…” programının belirtilen bölümünde “Hiçbir şey birden bire olmaz. Önce ezanı Arapça’ya çevirdiler dinlediniz. Sonra siz isterseniz, hilafeti bile getirin, dendi; demokrasi sandınız. Sonra bir çığ gibi Kuran kursları, İmam Hatip Okulları açıldı, Din dersleri anayasal zorunluluk oldu; kabullendiniz. Tesettür arttı, cami sayısı okulları geçti; inanç özgürlüğü saydınız. Giyim kuşama müdahale ettiler. Oruç tutmayanı öldürdüler, şaşırdınız. Daha sonra bilim adamı, yazarları yaktılar, vurdular. milletvekili ve gazetecileri parçaladılar. Şairleri ve dansçıları yaktılar. Kimin yaptığını düşünüp durdunuz. En sonunda kapınızı çalacaklar. Size kendinizden başka yardım edecek kimse kalmayacak” şeklinde ifade edilen sözlerin 1993 yılında yaşanan … olayları ile ilgili ve … Derneği tarafından yayımlanan bir kitap kapağından alıntılar yapılan ifadeler olduğunun anlaşıldığı ayrıca, …’taki olaylar nedeniyle şiddete yönelik bir unsur olmasından ziyade aksine şiddeti ve yaşanan olayları irdelemek ve belli olayları vurgulamaktan başka bir amaç güdülmediği, dolayısıyla anılan yayın ile 3984 sayılı Kanun’un 4756 sayılı Kanun’la değişik 4. maddesinin (b) bendinde belirlenen yayın ilkesinin ihlâl edilmediği sonucuna ulaşıldığından, hukuka aykırı olan dava konusu işlemin iptali gerekirken idare mahkemesince aksi yönde sonuca varılarak davanın reddi yolunda verilen temyize konu kararda hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca davacının temyiz isteminin kabulüne, … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:… K:… sayılı kararın bozulmasına, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine 07.11.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.