Danıştay Kararı 13. Daire 2007/6405 E. 2008/6854 K. 21.10.2008 T.

13. Daire         2007/6405 E.  ,  2008/6854 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2007/6405
Karar No: 2008/6854

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Vekili : …
Karşı Taraf : …Valiliği /…
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararının; yasal olmayan yollardan ses taşındığı, 406 sayılı Kanun’un 18. maddesi uyarınca idarenin işlem tesis etmesi gerektiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi …’nin Düşüncesi: 406 sayılı Kanun’un 18. maddesi, mülki amirlere doğrudan işyerinin kapatılarak faaliyetine son verilebilmesi hususunda işlem tesis etme yetkisi vermediğinden, davacının izinsiz ve ruhsatsız olarak telekomünikasyon tesisi kurarak faaliyet gösterdiği iddia edilen işyeri hakkında 406 sayılı Kanun’un 18. maddesi uyarınca işlem yapılması isteminin reddine ilişkin davalı idare işleminde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddi ile kararın belirtilen gerekçe ile onanmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nin Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, … A.Ş.’ne ait işyerinde internet bağlantısı üzerinden ücret karşılığında telefon görüşmesi yaptırıldığından bahisle, işyeri hakkında 406 sayılı Kanun’un 18. maddesi uyarınca işlem yapılması isteminin reddine ilişkin … Valiliği İl İdare Kurulu Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesi’nce; 406 sayılı Kanun’un 18. maddesi uyarınca hakkında işlem yapılması istenilen … A.Ş.’nin merkezinin Ankara’da olması nedeniyle ancak bulunduğu yer mülki amirince karar alınabileceğinden, bahse konu şirketle ilgili olarak davalı idare tarafından karar alınmamasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu’nun 18. maddesinin 1. fıkrasında, “2 nci maddenin (a) fıkrasına aykırı olarak imtiyaz sözleşmesi veya görev sözleşmesi yapılmaksızın telekomünikasyon tesisi kuran ve işletenlerin tesisleri Kurum’un talebi üzerine ilgili mülki amirlerce kapatılır ve işletmeye son verilir. Ayrıca failleri hakkında iki milyar liradan otuz milyar liraya kadar ağır para cezasına hükmolunur. Tekerrürü halinde failler hakkında altı aydan iki yıla kadar hapis ve dört milyar liradan altmış milyar liraya kadar ağır para cezası verilir.” , 2. fıkrasında da, “2 nci maddenin (a) fıkrasına aykırı olarak genel izin ve ruhsat almaksızın telekomünikasyon hizmeti verenlerin tesisleri Kurum’un talebi üzerine ilgili mülki amirlerce kapatılarak hizmetlerine son verilir. Tekerrürü halinde failleri hakkında … liradan üç milyar liraya kadar para cezasına hükmolunur” kuralları yer almıştır.
Bu bağlamda, davacı da; izinsiz ve ruhsatsız olarak telekomünikasyon tesisi kurarak faaliyet gösterdiğini iddia ettiği işyeri hakkında, 406 sayılı Kanun’un 18. maddesi uyarınca işlem tesis edilmesini doğrudan mülki amirden istemiştir. Ancak, 406 sayılı Kanun’un 18. maddesi, mülki amirlere doğrudan işyerinin kapatılarak faaliyetine son verilebilmesi hususunda işlem tesis etme yetkisi vermemektedir. Bu madde uyarınca, davacı başvurusuyla ilgili olarak mülki amirlerince işlem tesis edilebilmesi için, öncelikle Telekomünikasyon Kurumu’na başvurulması ve söz konusu mevzuata aykırılığın Kurum’ca saptanması, Kurum’un talebi üzerine de mülki amirlerince ilgili işyerinin kapatılarak faaliyetine son vermesi gerekmektedir.
Bu durumda, … A.Ş. hakkında 406 sayılı Kanun’un 18. maddesi uyarınca işlem yapılması isteminin reddine ilişkin davalı idare işleminde hukuka aykırılık görülmediğinden, temyize konu İdare Mahkemesi kararı sonucu itibariyle hukuka uygun bulunmaktadır.
Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki temyize konu … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında sonucu itibariyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan Mahkeme kararının yukarıda belirtilen değişik gerekçeyle onanmasına, dosyanın adı geçen Mahkeme’ye gönderilmesine, 21.10.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.