Danıştay Kararı 13. Daire 2007/13979 E. 2010/767 K. 01.02.2010 T.

13. Daire         2007/13979 E.  ,  2010/767 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 2007/13979
Karar No: 2010/767

Davacı : …
Vekili : …
Davalı : Rekabet Kurumu
Davanın Özeti : 25.09.2007 tarihinde açılan … adlı teknoloji mağazasının düşük fiyat uygulamak suretiyle 4054 sayılı Kanun’un 4. ve 6. maddelerini ihlâl ettiğinden bahisle yapılan şikâyetin reddine ilişkin Rekabet Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararının; şikâyete konu uygulamaların 4054 sayılı Kanun’a aykırı olduğu belirtilerek iptali istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi …’nin Düşüncesi :Rekabet Kurulu tarafından şikâyetin, Kanun kapsamında olmadığının saptanması hallerinde, 4054 sayılı Kanun’un 42/2. maddesi uyarınca reddedilmesi mümkün bulunmakla beraber, Rekabet Kurumu’na şikâyet edilen hususlarla ilgili olarak, eylemin 4054 sayılı Kanunun 4. veya 6. maddesi anlamında bir ihlâl olup olmadığının nitelendirilebilmesi için; Kurum tarafından Kanun’un “Kurulun İnceleme ve Araştırmalarında Usul” başlıklı dördüncü kısmındaki, Rekabet Kurulu’nun inceleme ve araştırmalarında uyulması zorunlu usullerin uygulanması ve önaraştırma kararının verilmesi gerekli bulunmaktadır.
Bu durumda, davacı iddialarının Kanun’un 4. ve 6. maddeleri kapsamında bulunması nedeniyle, davalı idarece davacının iddialarıyla ilgili olarak soruşturma açılmasına gerek olup olmadığının tespiti için önaraştırma yapılmasına karar verilmesi gerekirken, belirtilen prosedüre uyulmaksızın Kurul’ca doğrudan ilk inceleme raporu değerlendirilerek karar verilmesinde 4054 sayılı Kanun’a uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi : Dava, 25.09.2007 tarihinde açılan … adlı teknoloji mağazasının düşük fiyat uygulamak suretiyle 4054 sayılı Kanunun 4. ve 6.maddesini ihlal ettiği Anayasa’ya ve Türk Ticaret Kanunu’na aykırı davranıldığı ileri sürülerek yasal işlem yapılması istemiyle davacı Dernek tarafından Rekabet Kurumu’na yapılan başvuru sonucunda; başvuru konusu ile ilgili olarak 4054 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir işlem yapılmasına gerek olmadığına ilişkin olarak verilen Rekabet Kurulu kararının iptali istemiyle açılmıştır.
4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında kanunun 1. maddesinde; bu Kanunun amacının, mal ve hizmet piyasalarındaki rekabeti engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı anlaşma, karar ve uygulamaları ve piyasaya hakim olan teşebbüslerin bu hakimiyetlerini kötüye kullanmalarını önlemek, bunun için gerekli düzenleme ve denetlemeleri yaparak rekabetin korunmasını sağlamak olduğu belirtilmiş, 3. maddesinde, Teşebbüs, “piyasada mal veya hizmet üreten, pazarlayan, satan gerçek ve tüzel kişilerle, bağımsız karar verebilen ve ekonomik bakımdan bir bütün teşkil eden birimler olarak tanımlanmış, yasanın 4. maddesinde, belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan doğruya veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemlerinin hukuka aykırı ve yasak olduğu belirtilmiş, 6. maddesinde de; bir veya birden fazla teşebbüsünün ülkenin bütününde ya da bir bölümünde bir mal veya hizmet piyasasındaki hakim durumunu tek başına yahut başkaları ile yapacağı anlaşmalar ya da birlikte davranışlar ile kötüye kullanmasının hukuka aykırı ve yasak olduğu belirtilmiş, yasanın 16/2 maddesinde ise, bu kanunun 4. ve 6. maddesinde yasaklanmış olan davranışları gerçekleştirdiği, sabit olanlara yasa maddesinde belirtilen miktarda para cezası verileceği hükme bağlanmış bulunmaktadır.
Dava dosyasında mevcut bilgi ve belgelerin incelenmesinden; sözkonusu işletmenin 5054 sayılı Kanunun 4. ve 6.maddesini ihlal ettiğine ilişkin herhangi bir objektif bilgi ve belgenin saptanamadığı; Türkiye Pazarına yeni giren, pazardan pay alabilme çabasında olan ve ilgili pazarda hakim durumda olmadığı açık olan sözkonusu Teşebbüsün tek taraflı olarak gerç ekleştirdiği fiyat indiriminin başka teşebbüslerle birlikte hareket etmediği için rekabet ihlali olarak değerlendirilemiyeceği anlaşılmakta olup; bu nedenle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Davacının diğer iddiaları ise yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, 25.09.2007 tarihinde açılan … adlı teknoloji mağazasının düşük fiyat uygulamak suretiyle 4054 sayılı Kanun’un 4. ve 6. maddelerini ihlâl ettiğinden bahisle yapılan şikâyetin reddine ilişkin Rekabet Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 27. maddesinin (a) bendinde, “Bu Kanun’da yasaklanan faaliyetler ve hukuki işlemler hakkında, başvuru üzerine veya re’sen inceleme, araştırma ve soruşturma yapmak; bu Kanun’da düzenlenen hükümlerin ihlâl edildiğinin tespit edilmesi üzerine, bu ihlâllere son verilmesi için gerekli tedbirleri alıp bundan sorumlu olanlara idari para cezaları uygulamak” Rekabet Kurulu’nun görevleri arasında sayılmış; Kanun’un 4. maddesinde, belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan doğruya veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemlerinin hukuka aykırı ve yasak olduğu kurala bağlanarak en çok rastlanılan rekabeti sınırlayıcı anlaşma örnekleri gösterilmiş; Kanun’un hâkim durumun kötüye kullanılmasını yasaklayan 6. maddesinde ise, bir veya birden fazla teşebbüsün ülkenin bütününde ya da bir bölümünde bir mal veya hizmet piyasasındaki hâkim durumunu tek başına yahut başkaları ile yapacağı anlaşmalar ya da birlikte davranışlar ile kötüye kullanması halinin hukuka aykırı ve yasak olduğu vurgulanmış ve (a-e) bentlerinde kötüye kullanma halleri belirtilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı Dernek tarafından, İstanbul’un … semtinde 25.09.2007 tarihinde faaliyete geçen … isimli mağazanın, düşük fiyatla elektronik cihaz satarak rekabete aykırı davranışta bulunduğu, … ürünlerinin … A.Ş.’nin perakendicilere satış fiyatının bile, açılışı yapılan mağazadakinden yüksek olduğu, …’ın kâr marjı olmayan bir fiyat belirleyerek, 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesi kapsamında hâkim durumunu kötüye kullandığı, yine…ile … A.Ş. arasındaki dikey anlaşmaya da muafiyet verilmemesi gerektiği yolunda yapılan şikâyet üzerine düzenlenen … tarih ve … sayılı ilk inceleme raporunun Rekabet Kurulu tarafından görüşülmesi sonucu dava konusu kararla, başvuru konusu ile ilgili olarak 4054 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir işlem yapılmasına gerek olmadığına ve Kanun’un 42. maddesi uyarınca şikâyetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Kanun’un 40. maddesinde, Kurul’un; resen veya kendisine intikal eden başvurular üzerine doğrudan soruşturma açılmasına ya da soruşturma açılmasına gerek olup olmadığının tespiti için önaraştırma yapılmasına karar vereceği, 41. maddesi gereğince de, önaraştırma raporu üzerine soruşturma açılmasına veya açılmamasına karar vereceği, Kanun’un 43., 44., 45., 46. ve 47. maddelerinde öngörülen süreç yürütülerek, hakkında soruşturma yürütülenin savunması alındıktan sonra nihaî karar verileceği hükümleri yer almıştır.
Rekabet Kurulu’nun; ihbar, şikâyet veya re’sen başka kaynaklardan öğrendiği bir hâkim durumun kötüye kullanılması eylemi hakkında ya doğrudan soruşturma açılmasına ya da soruşturma açmaya gerek olup olmadığını anlamak için önaraştırma yapılmasına karar vereceği, soruşturma açmaya karar vermesi halinde tarafları bu durumdan haberdar edeceği, böylece yazılı iddia ve savunmaların ileri sürülmesi aşamasına gelineceği, daha sonra taraflarca talep edilmesi halinde ya da Kurul’ca re’sen sözlü savunma toplantısı yapılmasından sonra, nihaî karar aşamasına gelineceği hususları Kanun’da ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
Rekabet Kurulu tarafından, şikâyetin Kanun kapsamında olmadığının saptanması hallerinde, 4054 sayılı Kanun’un 42/2. maddesi uyarınca reddedilmesi mümkün bulunmakla beraber, Rekabet Kurumu’na şikâyet edilen hususlarla ilgili olarak, eylemin 4054 sayılı Kanun’un 4. veya 6. maddesi anlamında bir ihlâl olup olmadığının nitelendirilebilmesi için; Kurum tarafından Kanun’un “Kurulun İnceleme ve Araştırmalarında Usul” başlıklı dördüncü kısmındaki, Rekabet Kurulu’nun inceleme ve araştırmalarında uyulması zorunlu usullerin uygulanması ve önaraştırma kararının verilmesi gerekli bulunmaktadır.
Bu durumda; davacı iddialarının, Kanun’un 4. ve 6. maddeleri kapsamında ihlâl iddialarına ilişkin bulunması nedeniyle, davalı idarece davacının iddialarıyla ilgili olarak soruşturma açılmasına gerek olup olmadığının tespiti için önaraştırma yapılmasına karar verilmesi gerekirken, belirtilen sürece uyulmaksızın Kurul’ca doğrudan ilk inceleme raporu değerlendirilerek karar verilmesinde 4054 sayılı Kanun’a uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; davacı şikâyetinin reddine ilişkin … tarih ve … sayılı Rekabet Kurulu kararının iptaline, aşağıda dökümü gösterilen …-TL yargılama giderleri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, 01.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.