Danıştay Kararı 13. Daire 2007/11844 E. 2009/8872 K. 02.10.2009 T.

13. Daire         2007/11844 E.  ,  2009/8872 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2007/11844
Karar No: 2009/8872

Davacı : …
Vekili : …
Davalı : Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu
Vekili : …
Davanın Özeti : Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (Kurul) … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara yönelik başvurunun reddine dair … tarih ve … sayılı Kurul kararının; Bankanın kendi kredilerine ilişkin raporların her zaman denetime tabi tutulduğu, kastın oluşmadığı; ilgili düzenlemenin amacı da dikkate alındığında bu kural ihlâl edilmediğinden, kendilerine idarî para cezası verilemeyeceği ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Davacı banka nezdinde yapılan inceleme sonucu tesis edilen işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi …’un Düşüncesi : Davanın reddi gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı …’nin Düşüncesi : Dava; Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun (Kurul) … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara yönelik başvurunun reddine dair … tarih ve … sayılı Kurul kararının iptali istemiyle açılmıştır.
5411 sayılı Bankacılık Kanununun 37. maddesinde: “Bankalar, kuruluş birliklerinin ve Türkiye Muhasebe Standartları Kurulunun görüşü alınmak suretiyle Kurul tarafından uluslararası standartlar esas alınarak belirlenecek usul ve esaslara uygun olarak muhasebe sistemlerinde tekdüzeni uygulamak; tüm işlemlerini gerçek mahiyetlerine uygun surette muhasebeleştirmek; finansal raporlarını bilgi edinme ihtiyacını karşılayabilecek biçim ve içerikte, anlaşılır, güvenilir ve karşılaştırılabilir, denetime, analize ve yorumlamaya elverişli zamanında ve doğru şekilde düzenlemek zorundadır.
Bankalar, kanuni ve yardımcı defter ve kayıtlarını, şubeleri, yurt içi ve yurt dışındaki muhabirleri ile hesap mutabakatı sağlamadan bilançolarını kapatamazlar.
Yayımlanan finansal tabloların gerçeğe aykırı olduğunun tespiti halinde Kurul gerekli tedbirleri almaya yetkilidir” hükümleri; işlem tarihinde yürürlükte olan Tekdüzen Hesap Planı ve İzahnamesi Hakkında Tebliğin (Tebliğ) 5. maddesinde: “Her grup içerisinde yer alan hesaplar, Türk parası ve yabancı para olarak ikiye ayrılmıştır. Yabancı para olarak belirtilen hesaplar, bankaların yabancı para işlemlerine ilişkin tutarların kaydedildiği hesaplardır. Bu hesaplardaki yabancı para bakiyeler ilgili Türkiye Muhasebe Standardı hükümleri çerçevesinde dönem sonlarında değerlemeye tabi tutularak ilgili hesaplara intikal ettirilir. Yabancı para hesaplardan ve işlemlerden sağlanan yabancı para faiz, komisyon ve gelirler, işlem tarihindeki kurdan Türk parasına çevrilir ve ilgili yabancı para kâr/zarar hesaplarına kaydedilir. Yukarıda belirtilen gelirler yabancı para yerine Türk parası üzerinden tahsil edilse dahi, yine ilgili yabancı para kâr-zarar hesaplarına kaydedilir.” ifadeleri yer almaktadır.
Görüldüğü üzere, bankalarca yapılan türev işlemler sonucunda elde edilen kârların veya zararların izleneceği muhasebe skontları Tebliğ’de belirtilmiş olup, anılan Tebliğ’de:
753-Türev Finansal Araçlardan Kârlar-Yabancı Para skontunun açıklamasında;
“Yabancı para türev finansal araçlardan sağlanan kârların Türk parası karşılıklarının kaydedildiği bir hesaptır.”
873-Türev Finansal Araçlardan Zararlar-Yabancı para skontunun açıklamasında da;
“Yabancı para türev finansal araçlardan doğan zararların Türk parası karşılıklarının kaydedildiği bir hesaptır.” ifadesine yer verilmiş,
Ayrıca Tebliğ’de;
“752-Türev Finansal Araçlardan Kârlar-Türk Parası
Türev finansal araçlardan doğan kârların kaydedildiği bir hesaptır. Söz konusu kârlar sermaye piyasası işlem kârı niteliğindedir.
771-Kambiyo Kârları
Kambiyo hesapları kapsamında efektif, döviz ve kıymetli maden alım-satımı ve değerlemeden ve arbitraj işleminden elde edilen kârlar gibi çeşitli kambiyo kârlarının Türk parası karşılıklarının kaydedildiği bir hesaptır. Yardımcı hesapları aşağıda gösterilmiştir.
86101-Efektif Döviz Alım-Satım ve Değerleme Zararları
Efektif ve döviz alış kurları ile satış kurları arasında banka aleyhine oluşan farkın ve değerleme zararının izlendiği bir hesaptır.
872-Türevi Finansal Araçlardan Zararlar-Türk Parası
Türev finansal araçlardan doğan zararların kaydedildiği bir hesaptır.
Şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Yukarıda yer alan düzenlemelerin birlikte değerlendirilmesinden; yabancı para (YP) işlemlerden kaynaklanan gelirlerin veya giderlerin yabancı para kâr/zarar hesaplarına kaydedilmek ve türev finansal araçlardan elde edilen kâr ve zarar hesapları ile kambiyo işlemlerinden sağlanan kâr ve zarar hesaplarının ayrı ayrı tutulmak suretiyle muhasebeleştirilmesi gerektiği sonucuna varılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; davacı banka nezdinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 29.11.2006 tarih ve R-18, R-13, R-4 sayılı raporla, davacı bankanın bankalararası piyasada gerçekleştirilen vadeli döviz alım satım işlemleri ile ilgili olarak FX-FX niteliğinde farklı para birimlerinin alınıp satılması sonucu oluşan kâr veya zararı ayrı ayrı gösterdiği, bununla birlikte yabancı para vadeli döviz alım satım işlemlerinden elde edilen kâr veya zararı 753-Türev Finansal Araçlardan Kârlar-YP veya 873 Türev Finansal Araçlardan Zararlar-YP hesapları yerine, 752-Türev Finansal Araçlardan Kârlar-TP veya 872-Türev Finansal araçlardan Zararlar-TP hesaplarında muhasebeleştirdiğinin tespit edildiği, konunun Kuruma intikal ettirilmesi üzerine Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile davacı banka hakkında 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 146. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca Tebliğ hükümlerine aykırı olarak FX/FX işlemlerinden elde edilen kâr/zararların TP olarak muhasebeleştirilmesi nedeniyle …-YTL, türev işlemlerden kârlar/zararlar hesabı yerine kambiyo kârları/zararları hesabının kullanılması sebebiyle …-YTL olmak üzere toplam …-YTL idari para cezasının uygulandığı, bu karara yönelik itirazın reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacı banka tarafından, bankalararası piyasada gerçekleştirilen vadeli döviz alım satım işlemleri ile ilgili olarak FX-FX niteliğinde farklı para birimlerinin alınıp satılması sonucu oluşan kâr veya zararın ayrı ayrı hesaplarda gösterilmesi, türev bir finansal araç olan vadeli döviz alım satımı sonucunda oluşan kâr veya zararın kambiyo kâr veya zararı olarak muhasebeleştirmesi karşısında, Tebliğ hükümlerine aykırı muhasebeleştirme işlemi yaptığı saptanan davacı banka hakkında tesis olunan dava konusu kararda mevzuata aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Davalı idarenin usule yönelik itirazları yerinde görülmeyerek işin esasına geçildi:
Dava, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (Kurul) … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara yönelik başvurunun reddine dair … tarih ve … sayılı Kurul kararının iptali istemiyle açılmıştır.
5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 37. maddesinde: “Bankalar, kuruluş birliklerinin ve Türkiye Muhasebe Standartları Kurulunun görüşü alınmak suretiyle Kurul tarafından uluslararası standartlar esas alınarak belirlenecek usul ve esaslara uygun olarak muhasebe sistemlerinde tekdüzeni uygulamak; tüm işlemlerini gerçek mahiyetlerine uygun surette muhasebeleştirmek; finansal raporlarını bilgi edinme ihtiyacını karşılayabilecek biçim ve içerikte, anlaşılır, güvenilir ve karşılaştırılabilir, denetime, analize ve yorumlamaya elverişli zamanında ve doğru şekilde düzenlemek zorundadır. Bankalar, kanuni ve yardımcı defter ve kayıtlarını, şubeleri, yurt içi ve yurt dışındaki muhabirleri ile hesap mutabakatı sağlamadan bilançolarını kapatamazlar.Yayımlanan finansal tabloların gerçeğe aykırı olduğunun tespiti halinde Kurul gerekli tedbirleri almaya yetkilidir” hükmü bulunmaktadır. Aynı Kanun’un 146. maddesinin 1/(e) bendinde de, bu Kanunun 37. maddesinin birinci fıkrasına aykırı davranılması hâlinde … Türk Lirasından … bin Türk Lirasına kadar idarî para cezası uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan Tekdüzen Hesap Planı ve İzahnamesi Hakkında Tebliğ’in (Tebliğ) 5. maddesinde : “Her grup içerisinde yer alan hesaplar, Türk parası ve yabancı para olarak ikiye ayrılmıştır. Yabancı para olarak belirtilen hesaplar, bankaların yabancı para işlemlerine ilişkin tutarların kaydedildiği hesaplardır. Bu hesaplardaki yabancı para bakiyeler ilgili Türkiye Muhasebe Standardı hükümleri çerçevesinde dönem sonlarında değerlemeye tabi tutularak ilgili hesaplara intikal ettirilir. Yabancı para hesaplardan ve işlemlerden sağlanan yabancı para, faiz, komisyon ve gelirler, işlem tarihindeki kurdan Türk parasına çevrilir ve ilgili yabancı para kâr/zarar hesaplarına kaydedilir. Yukarıda belirtilen gelirler yabancı para yerine Türk parası üzerinden tahsil edilse dahi, yine ilgili yabancı para kâr-zarar hesaplarında kaydedilir.” kuralına yer verilmiştir.
Görüldüğü gibi, anılan Tebliğ uyarınca yabancı para işlemlerinden kaynaklanan gelirlerin veya giderlerin yabancı para kâr/zarar hesaplarına kaydedilmek ve türev finansal araçlardan elde edilen kâr veya zarar hesapları ile kambiyo işlemlerinden sağlanan kâr ve zarar hesaplarının ayrı ayrı tutulmak suretiyle muhasebeleştirilmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; davacı banka nezdinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 29.11.2006 tarih ve R-18, R-13, R-4 sayılı raporla, davacı bankanın bankalararası piyasada gerçekleştirilen vadeli döviz alım-satım işlemleri ile ilgili olarak farklı para birimlerinin alınıp satılması sonucu oluşan kâr veya zararı ayrı ayrı gösterdiği, bununla birlikte yabancı para vadeli döviz alım satım işlemlerinden elde edilen kâr veya zararın yabancı para hesapları yerine, Türk parası hesaplarında muhasebeleştirdiğinin tespit edildiği, Kurul’un … tarih ve … sayılı kararı ile davacı banka hakkında 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 146. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca Tebliğ hükümlerine aykırı olarak söz konusu işlemlerden elde edilen kâr/zararların Türk parası olarak muhasebeleştirilmesi nedeniyle …-TL; türev işlemlerden kârlar/zararlar hesabı yerine kambiyo kârları/zararları hesabının kullanılması sebebiyle …-TL olmak üzere toplam …-TL idarî para cezası verildiği, bu karara yönelik itirazın reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı banka tarafından, yukarıda aktarılan Tebliğ hükümlerine aykırı muhasebeleştirme işlemi yapıldığının tespit edilmesi üzerine, davacıya 5411 sayılı Kanun’un 37. ve 146 1/e maddeleri uyarınca idarî para cezası verilmesine ilişkin Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, …-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, 02.10.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi.