Danıştay Kararı 13. Daire 2007/11836 E. 2009/10667 K. 08.12.2009 T.

13. Daire         2007/11836 E.  ,  2009/10667 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2007/11836
Karar No: 2009/10667

Davacılar : 1- …
2- …
Vekili : …

Davalı : Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı
Vekili : …
İstemin Özeti : Sosyal Güvenlik Kurumu’na (T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü) ait … Otelinin satışına ilişkin ihalenin; 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu’nun Geçici 3. maddesinin 4. fıkrasında, “Geçici 2. madde hükümlerine göre Kurum Yönetim Kurulu oluşuncaya kadar, devredilen kurumlara ait oteller, iştirakler ve taşınmazlardan özelleştirme programına alınmış olanların satış işlemleri, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan mevzuat hükümlerine göre yürütülür.” hükmüne yer verildiği, buna göre, devredilen Kurumlara ait oteller, iştirakler ve taşınmazlardan özelleştirme programına alınmış olanların satış işlemlerinin ancak Kurum Yönetim Kurulu oluşuncaya kadar 4046 sayılı Kanun hükümlerine göre yürütülebileceği, dava konusu ihaleye ilişkin ilânın yapıldığı tarihte Kurum Yönetim Kurulu oluştuğundan, özelleştirme işlemlerinde 4046 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanamayacağı, özelleştirme işlemlerinin 5502 sayılı Kanun hükümlerine göre yürütülerek, Yönetim Kurulundan bu konuda yeniden karar alınması gerektiği, Otelin Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma mevzuatı hükümlerine aykırı olarak ve değerinin altında ihale edildiği, aylık geliri ve kurum bütçesine yük getirmemesi dikkate alındığında Otelin satışının özelleştirme amacına ve kamu yararına aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Söz konusu Otel’in mülkiyetinin iştirakçilere değil, Sosyal Güvenlik Kurumuna devredilen Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü’ne ait olması nedeniyle üyelerin hukuki yararını olumlu ya da olumsuz yönde etkilemediğinden dava konusu ihalenin iptaline dair açılan davada davacıların hukuki yararının bulunmadığı, ihalenin geçici teminatın belirlenmesi ve fiyatın oluşması dahil hukuka ve kamu yararına uygun olarak gerçekleştirildiği, … tarih ve … sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı ile Kurum Yönetim Kurulu oluşmadan önce anılan otel özelleştirme kapsam ve programına alındığından Otel’in özelleştirilmesine ilişkin işlemlerin 5502 sayılı Kanun’un geçici 3. maddesinin 4. fıkrasında yer alan düzenleme çerçevesinde yürütüldüğü ve Yönetim Kurulundan bu konuda yeniden karar alınmasına gerek olmadığı, Otel’in mali değeri yanında tarihsel ve kültürel önemi de hassasiyetiyle gözetilerek özelleştirilmesinin yapıldığı, dava konusu ihalenin 4046 sayılı Kanun’un verdiği yetkiye dayalı olarak anılan Kanun kapsamında belirtilen esas ve usuller çerçevesinde gerçekleştirildiği, ihale sürecinde kanun ve usule aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek davanın usul ve esastan reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi …’ın Düşüncesi : Dava dosyasındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden Sosyal Güvenlik Kurumu’na (T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü) ait … Otelinin satış yöntemiyle özelleştirilmek amacıyla 17.08.2007 tarihinde yapılan ihalede hukuka, mevzuata ve kamu yararına aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nin Düşüncesi :Dava; Sosyal Güvenlik Kurumu’na (T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü) ait … Otelinin (Otel) satışına ilişkin ihalenin iptali istemiyle açılmıştır.
Davalı idarenin usule ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir. İşin esasına gelince;
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 5228 sayılı Kanunla değişik 20. maddesinde: “T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğünün mülkiyetinde bulunan ve doğrudan hizmetleriyle ilgili olmayan gayrimenkulleri ile iştirak payları, aşağıdaki usul ve esaslara göre satılabilir. Sandığa ait gayrimenkuller ile iştirak paylarından hangilerinin satılacağına Sandık Yönetim Kurulunca karar verilir.” hükmüne yer verildikten sonra, maddenin devamında, Sandığa ait olup Sandık Yönetim Kurulunca belirlenecek gayrimenkul ve iştirak payları satışının, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından gerçekleştirilmek üzere Özelleştirme İdaresi Başkanlığına bildirilebileceği, bu durumda, ilgili gayrimenkul veya iştirak payının özelleştirme programına alınmak üzere Özelleştirme Yüksek Kuruluna sunulacağı, Özelleştirme Yüksek Kurulunun kararı üzerine satış işlemlerinin 4046 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde gerçekleştirileceği belirtilmiş; 5434 sayılı Kanunun 20. maddesini yürürlükten kaldıran ve 20.05.2006 tarih ve 26173 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununun geçici 3. maddesinin dördüncü fıkrasında ise: “Geçici 2 nci madde hükümlerine göre Kurum Yönetim Kurulu oluşuncaya kadar, devredilen kurumlara ait oteller, iştirakler ve taşınmazlardan özelleştirme programına alınmış olanların satış işlemleri, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan mevzuat hükümlerine göre yürütülür.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Yukarıda yer alan hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden; Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü’ne ait olup, Sosyal Güvenlik Kurumu Yönetim Kurulu’nun oluşmasından önce özelleştirme programına alınmış bulunan oteller, iştirakler ve taşınmazların satış işlemlerinin 5434 sayılı Kanunun 20. maddesi hükmü uyarınca yürütüleceği, Kurum Yönetim Kurulu oluştuğunda henüz özelleştirme programına alınmamış oteller, iştirakler ve taşınmazların ise 5502 sayılı Kanun çerçevesinde satışının yapılabileceği sonucuna varılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararıyla Otel ve taşınmazın “satış” yöntemiyle ayrı ayrı özelleştirilmelerine ve özelleştirme işlemlerinin 04.07.2008 tarihine kadar tamamlanmasına karar verildiği, değer tespiti için indirgenmiş nakit akımları ile ekspertiz değeri yönteminin kullanıldığı, Otelin değerinin indirgenmiş nakit akımları yöntemine göre …- USD, ekspertiz değeri yöntemine göre …- USD olarak hesaplandığı ve halen faaliyette bulunan ve gelecekte de faaliyetine devam edeceği öngörülen Otelin gerçek değerini, değerleme metodolojileri arasında her türlü operasyonel faaliyetleri ayrıntılı olarak inceleyen ayrıca sektördeki gelişmeleri takip ederek gelecekteki faaliyetleri projeksiyon dönemine yansıtan ve çok farklı parametreler göz önünde bulundurarak hesaplanan bir yöntem olması nedeniyle en iyi indirgenmiş nakit akımları yöntemine göre hesaplanan değerin yansıtacağı düşüncesiyle Değer Tespit Komisyonunun … tarih ve … sayılı kararı ile indirgenmiş nakit akımları yöntemine göre tespit edilen değerin dikkate alınmasına karar verildiği, başta Resmî Gazete olmak üzere tirajı yüksek gazetelerde 21.06.2007 tarihinden itibaren yayımlanan ilânlarla Otelin özelleştirilmesi amacıyla ihaleye çıkıldığı, son teklif verme tarihi olan 10.08.2007 tarihi itibariyle dokuz teklif alındığı, 17.08.2007 tarihinde teklif sahipleriyle yapılan nihai pazarlık görüşmeleri sonucunda ihalenin sonuçlandırıldığı ve Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararına istinaden 05.11.2007 tarihinde imzalanan Varlık Satış Sözleşmesi ile Otelin …- USD bedelle peşin olarak … Şti.’ne satıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, indirgenmiş nakit akımları yöntemine göre tespit edilen değer, ekspertiz değeri yöntemine göre bulunan değerden daha düşük olmasına rağmen Otelin özelleştirilmesinde indirgenmiş nakit akımları yöntemine göre tespit edilen …- USD dikkate alınmış ise de, daha önce 22.06.2006 tarihinde yapılan ihalede Otel ile birlikte taşınmaz için verilen …- USD teklifin yeterli görülmemesi nedeniyle Otelin satışının yapılamaması ve dava konusu ihalede ise sadece Otel için verilen …- USD’lık teklifin de ekspertiz değeri yöntemine göre belirlenen …-USD’ye yakın olması karşısında, satışın …- USD peşin bedel üzerinden yapılmasında hukuka ve kamu yararına aykırı bir yön görülmemiştir.
Her ne kadar davacılar tarafından, 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununun geçici 3. maddesinin dördüncü fıkrasına göre, devredilen Kurumlara ait oteller, iştirakler ve taşınmazlardan özelleştirme programına alınmış olanların satış işlemlerinin ancak Kurum Yönetim Kurulu oluşuncaya kadar 4046 sayılı Kanun hükümlerine göre yürütülebileceği, dava konusu ihaleye ilişkin ilânın yapıldığı tarihte Kurum Yönetim Kurulu oluştuğundan, özelleştirme işlemlerinde yürürlükten kalkan Kanun hükümlerinin, dolayısıyla 4046 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanamayacağı, özelleştirme işlemlerinin 5502 sayılı Kanun hükümlerine göre yürütülerek, Yönetim Kurulundan bu konuda yeniden karar alınması gerektiği ileri sürülmekte ise de, Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü’ne ait olup, Sosyal Güvenlik Kurumu Yönetim Kurulu’nun oluşmasından önce özelleştirme programına alınmış bulunan oteller, iştirakler ve taşınmazların satış işlemlerinin 5434 sayılı Kanunun 20. maddesi hükmü uyarınca yürütüleceği, aksine bir yorumun özelleştirme süreci başlamış varlıkların satışı aşamasında iki farklı mevzuatın uygulanması sonucunu doğuracağı açık olduğundan, bu iddiaya itibar edilmemiştir.
Kaldı ki, 5502 sayılı Kanunun geçici 3. maddesinin ikinci fıkrasında da, oteller ve iştirak paylarının özelleştirilmesi konusunda, 5434 sayılı Kanunun 20. maddesi hükmüne paralel bir düzenleme yapılmış bulunmaktadır.
Davacıların, kültürel ve tarihi değeri olan Otelin özelleştirilmesinde anılan niteliğin dikkate alınmadığına ilişkin iddiasına gelince;
Dosyada mevcut belgelerin incelenmesinden; 2. grup korunması gerekli kültür varlığı ve eski eser kapsamında bulunan Otele ait yapılar için 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 13. maddesi uyarınca Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın … tarih ve … sayılı yazısı ile Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararı doğrultusunda, yapılacak her türlü uygulama öncesi Koruma Bölge Kurulundan izin alınması ve bu hususlarda tapu kayıtlarına şerh düşülmesi şartıyla Otelin satış yoluyla özelleştirilmesinde 2863 sayılı Kanunun 13. maddesi kapsamında sakınca bulunmadığının bildirildiği görülmektedir.
Nitekim, … Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararı dikkate alınarak, İhale Şartnamesinin 18/a maddesinde: “Alıcı, maddi değerinden çok 2. grup korunması gerekli kültür varlığı olan Otel’deki hamam ve otel yapılarının mimari, sanatsal, tarihsel ve anı değeri açısından önemini, Atatürk’ün direktifleri ile inşaa edilmiş olmalarını, … kent tarihindeki değerini, Cumhuriyet Dönemi turizm kültürü ile dönemini simgeleyen mekansal düzenlemeleri açısından karakterini dikkate alacağını ve bu değerleriyle korunmasını ve yaşatılmasını güven altına alacağını, yapılacak her türlü uygulama öncesi ilgili Koruma Bölge Kurulundan izin alacağını ve bu hususlarda tapu kayıtlarına şerh düşüleceğini kayıtsız, şartsız, bila kaydı rücu kabul, beyan ve taahhüt eder.” hükmüne yer verilmiş, aynı hüküm alıcı ile imzalanan 05.11.2007 tarihli Varlık Satış Sözleşmesinin 3. maddesinde de yer almıştır.
Buna göre, Otelin özelleştirilmesi işleminde, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma mevzuatı hükümlerine de aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce duruşma için taraflara önceden bildirilmiş bulunan 08.12.2009 tarihinde, davacılar vekili Av. …’ın ve davalı idare vekili Av. …’nın geldiği, Danıştay Savcısı’nın hazır olduğu görülmekle, açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısı’nın düşüncesi alındıktan sonra taraflara son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. Dava dosyası incelenip, gereği görüşüldü:
Dava, Sosyal Güvenlik Kurumu’na (T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü) ait …Otelinin satışına ilişkin ihalenin iptali istemiyle açılmıştır.
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu’nun 5228 sayılı Kanunla değişik 20. maddesinde, “T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğünün mülkiyetinde bulunan ve doğrudan hizmetleriyle ilgili olmayan gayrimenkulleri ile iştirak payları, aşağıdaki usul ve esaslara göre satılabilir. Sandığa ait gayrimenkuller ile iştirak paylarından hangilerinin satılacağına Sandık Yönetim Kurulunca karar verilir.” düzenlemesine yer verildikten sonra, maddenin devamında, Sandığa ait olup Sandık Yönetim Kurulunca belirlenecek gayrimenkul ve iştirak payları satışının, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından gerçekleştirilmek üzere Özelleştirme İdaresi Başkanlığına bildirilebileceği, bu durumda, ilgili gayrimenkul veya iştirak payının özelleştirme programına alınmak üzere Özelleştirme Yüksek Kuruluna sunulacağı, Özelleştirme Yüksek Kurulunun kararı üzerine satış işlemlerinin 4046 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde gerçekleştirileceği kurala bağlanmıştır.
5434 sayılı Kanunun yukarıda yer verilen 20. maddesini yürürlükten kaldıran ve 20.05.2006 tarih ve 26173 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu’nun Geçici 3. maddesinin 4. fıkrasında ise, “Geçici 2. madde hükümlerine göre Kurum Yönetim Kurulu oluşuncaya kadar, devredilen kurumlara ait oteller, iştirakler ve taşınmazlardan özelleştirme programına alınmış olanların satış işlemleri, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan mevzuat hükümlerine göre yürütülür.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararı ile 5434 sayılı Kanunun 20. maddesi çerçevesinde Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü’ne ait aralarında … Otelinin de bulunduğu bazı otellerin kullanımlarında bulunan tüm taşınmazlarla birlikte özelleştirilme kapsam ve programına alınmasına, söz konusu taşınmazların satış yöntemi ile özelleştirilmesine ve satışın, varlık satışı suretiyle gerçekleştirilmesine, özelleştirme işlemlerinin bir yıl içerisinde tamamlanmasına karar verildiği, … tarih ve … sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu kararına istinaden … Oteli ile bu Otelle birlikte özelleştirilmesine karar verilen Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü’ne ait … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, …ve … sayılı parselde kayıtlı arazi ile üzerinde yer alan taşınmazın özelleştirilmesi amacıyla yapılan ve iki isteklinin katıldığı 22.06.2006 tarihli ihalede Otel ve taşınmaz için verilen …- USD teklifin yetersiz olması nedeniyle ihalenin iptal edilmesinin ardından, ilk ihalede nitelik ve nicelik açısından yeterli katılımın oluşmadığı gözönünde bulundurularak Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararıyla Otel ve taşınmazın “satış” yöntemiyle ayrı ayrı özelleştirilmelerine ve özelleştirme işlemlerinin 04.07.2008 tarihine kadar tamamlanmasına karar verildiği, bu karar uyarınca başta Resmî Gazete olmak üzere tirajı yüksek gazetelerde 21.06.2007 tarihinden itibaren yayımlanan ilânlarla Otelin özelleştirilmesi amacıyla ihaleye çıkıldığı, son teklif verme tarihi olan 10.08.2007 tarihi itibariyle dokuz teklif alındığı, 17.08.2007 tarihinde teklif sahipleriyle yapılan nihai pazarlık görüşmeleri sonucunda ihalenin sonuçlandırıldığı ve Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararına istinaden 05.11.2007 tarihinde imzalanan varlık satış sözleşmesi ile Otelin …- USD bedelle peşin olarak … Şti.ne satıldığı anlaşılmaktadır.
Dairemizin 11.02.2008 tarihli ara kararına istinaden gönderilen Değer Tespit Komisyonu Raporunun incelenmesinden, Otelin değerinin tespiti için indirgenmiş nakit akımları ile ekspertiz değeri yönteminin kullanıldığı, Otelin değerinin indirgenmiş nakit akımları yöntemine göre …- USD, ekspertiz değeri yöntemine göre …- USD olarak hesaplandığı ve “halen faaliyette bulunan ve gelecekte de faaliyetine devam edeceği öngörülen Otelin gerçek değerini, değerleme metodolojileri arasında her türlü operasyonel faaliyetleri ayrıntılı olarak inceleyen ayrıca sektördeki gelişmeleri takip ederek gelecekteki faaliyetleri projeksiyon dönemine yansıtan ve çok farklı parametreler göz önünde bulundurarak hesaplanan bir yöntem olması nedeniyle en iyi indirgenmiş nakit akımları yöntemine göre hesaplanan değerin yansıtacağı” düşüncesiyle Değer Tespit Komisyonunun … tarih ve …sayılı kararı ile indirgenmiş nakit akımları yöntemine göre tespit edilen değerin dikkate alınmasına karar verildiği görülmüştür.
İndirgenmiş nakit akımları yöntemine göre tespit edilen değer, ekspertiz değeri yöntemine göre tespit edilen değerden daha düşük olmasına rağmen Otelin özelleştirilmesinde indirgenmiş nakit akımları yöntemine göre tespit edilen …- USD dikkate alınmış ise de; Otelin özelleştirilmesi amacıyla yapılan daha önceki ihalede (22.06.2006 tarihli) Otel ile birlikte taşınmaz için verilen …- USD teklifin yeterli görülmemesi nedeniyle Otelin satışının yapılamaması, dava konusu ihalede yalnızca Otel için verilen …- USD lık teklifin de ekspertiz değeri yöntemine göre tespit edilen değere (…- USD) yakın olması karşısında satışın 38.900.000.- USD peşin bedel üzerinden yapılmasında hukuka ve kamu yararına aykırılık bulunmamaktadır.
Dava dilekçesinde, 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu’nun Geçici 3. maddesinin 4. fıkrasında, “Geçici 2. madde hükümlerine göre Kurum Yönetim Kurulu oluşuncaya kadar, devredilen kurumlara ait oteller, iştirakler ve taşınmazlardan özelleştirme programına alınmış olanların satış işlemleri, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan mevzuat hükümlerine göre yürütülür.” hükmüne yer verildiği, buna göre, devredilen Kurumlara ait oteller, iştirakler ve taşınmazlardan özelleştirme programına alınmış olanların satış işlemlerinin ancak Kurum Yönetim Kurulu oluşuncaya kadar 4046 sayılı Kanun hükümlerine göre yürütülebileceği, dava konusu ihaleye ilişkin ilânın yapıldığı tarihte Kurum Yönetim Kurulu oluştuğundan, özelleştirme işlemlerinde yürürlükten kalkan Kanun hükümlerinin dolayısı ile 4046 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanamayacağı, özelleştirme işlemlerinin 5502 sayılı Kanun hükümlerine göre yürütülerek, Yönetim Kurulundan bu konuda yeniden karar alınması gerektiği ileri sürülmekte ise de; anılan maddenin, Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü’ne ait olup, Sosyal Güvenlik Kurumu Yönetim Kurulu’nun oluşmasından önce özelleştirme programına alınmış bulunan oteller, iştirakler ve taşınmazların satış işlemlerinin 5434 sayılı Kanunun 20. maddesi hükmü uyarınca yürütüleceği, Kurum Yönetim Kurulu oluştuğunda henüz özelleştirme programına alınmamış oteller, iştirakler ve taşınmazların ise 5502 sayılı Kanun çerçevesinde satışının yapılabileceği şeklinde yorumlanması gerekmekte olup, aksine bir yorumun özelleştirme süreci başlamış varlıkların satışı sürecinde iki farklı mevzuatın uygulanması sonucunu doğuracağı tartışmasızdır.
Kaldı ki, 5502 sayılı Kanunun Geçici 3. maddesinin 2. fıkrasında da, oteller ve iştiraklerin özelleştirilmesi konusunda, 5434 sayılı Kanunun 20. maddesi hükmüne paralel bir düzenlemeye yer verilerek, anılan varlıkların özelleştirilmesi konusunda önceki mevzuattan farklı bir yöntem öngörülmemiştir.
Davacıların, mali değerinin yanısıra kültürel ve tarihi değeri olan Otelin özelleştirilmesinde bu hususun gözardı edildiğine yönelik iddiasına gelince;
Dairemizin 24.03.2008 tarihli ara kararı ile 2. grup korunması gerekli kültür varlığı ve eski eser kapsamında bulunan Otele ait yapılar için 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 13. maddesi uyarınca Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan izin alıp alınmadığı sorulmuş, ara kararına verilen yanıtta, Otelin özelleştirilmesini teminen yapılan hazırlık çalışmaları kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın görüşüne başvurulduğu, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın … tarih ve … sayılı yazısı ile, Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararı doğrultusunda, yapılacak her türlü uygulama öncesi Koruma Bölge Kurulundan izin alınması ve bu hususlarda tapu kayıtlarına şerh düşülmesi koşuluyla Otelin satış yoluyla özelleştirilmesinde 2863 sayılı Kanunun 13. maddesi kapsamında sakınca bulunmadığının bildirildiği ifade edilmiştir.
… Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararı dikkate alınarak, ihale şartnamesinin 18/a maddesinde, “Alıcı, maddi değerinden çok 2. grup korunması gerekli kültür varlığı olan Otel’deki hamam ve ve otel yapılarının mimari, sanatsal, tarihsel ve anı değeri açısından önemini, Atatürk’ün direktifleri ile inşaa edilmiş olmalarını, … kent tarihindeki değerini, Cumhuriyet Dönemi turizm kültürü ile dönemini simgeleyen mekansal düzenlemeleri açısından karakterini dikkate alacağını ve bu değerleriyle korunmasını ve yaşatılmasını güven altına alacağını, yapılacak her türlü uygulama öncesi ilgili Koruma Bölge Kurulundan izin alacağını ve bu hususlarda tapu kayıtlarına şerh düşüleceğini kayıtsız, şartsız, bila kaydı rücu kabul, beyan ve taahhüt eder.” hükmüne yer verilmiş, aynı hüküm alıcı ile imzalanan 05.11.2007 tarihli varlık satış sözleşmesinin 3. maddesinde de yer almıştır. Öte yandan, Otelin yanında yer alan ve 1973 yılından itibaren müze olarak kullanılan “Atatürk Evi” de ihale kapsamı dışında tutulmuştur.
Yukarıda yer verilen hususlar birlikte değerlendirildiğinde, söz konusu Otelin özelleştirilmesinde Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma mevzuatı hükümleri yönünden de hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu durumda, sözü edilen Otel’in satış yöntemiyle özelleştirilmesi amacıyla 17.08.2007 tarihinde yapılan ihalede hukuka, mevzuata ve kamu yararına aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine, yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına, yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen …-TL avukatlık ücretinin davacılardan alınarak davalı idareye verilmesine, artan posta giderinin istemi halinde davacılara iadesine 08.12.2009 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

(X) KARŞI OY: Dava, Sosyal Güvenlik Kurumu’na (T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü) ait … Otelinin satışına ilişkin ihalenin iptali istemiyle açılmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden, Otelin özelleştirilmesinde indirgenmiş nakit akımları yöntemine göre tespit edilen değerin, ekspertiz değeri yöntemine göre tespit edilen değerden daha düşük olduğu, idarece bunun esas alındığı, Dairemizin 11.02.2008 tarihli ara kararı ile davalı idareden değer tespitinde neden indirgenmiş nakit akımları yönteminin dikkate alındığının sorulmasına rağmen, davalı idarece ara kararına verilen yanıttan, anılan yöntemin tercih gerekçelerinin somut bir şekilde ortaya konulamadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, değer tespitinde dikkate alınan yöntemin tercih gerekçelerinin somut bir şekilde ortaya konulamaması karşısında, özelleştirmenin varlık satışı suretiyle gerçekleştirilmesi nedeniyle, mülkiyetin devri sonucunu doğuracak olan bu özelleştirmede indirgenmiş nakit akımları yöntemine göre tespit edilen değerden ihaleye çıkılmasında hukuka ve kamu yararına uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptali gerektiği oyuyla davanın reddine yönelik karara katılmıyorum.