13. Daire 2007/1056 E. , 2009/7041 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2007/1056
Karar No: 2009/7041
Davacı : …
Vekili : …
Davalı : Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
(Telekomünikasyon Kurumu)
Vekilleri : …
Davalı Yanında Müdahil : …
Vekilleri : …
Davanın Özeti : … A.Ş. tarafından hazırlanan ve … tarihi itibariyle yürürlüğe giren yeni ücret tarifesinin onaylanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Telekomünikasyon Kurulu kararının ve 28.08.2001 tarih ve 24507 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tarife Yönetmeliği’nin 7. maddesinin tavan fiyat yöntemine ilişkin kısımları ile 11. ve 12. maddelerinin; onaylanan yeni tarife ile …’un uzak mesafe telefon ücretinin maliyetin altında belirlendiği, bu nedenle Dernek üyesi olan Uzak Mesafe Telefon Hizmeti işletmecilerinin faaliyetlerinin zorlaştırıldığı, tarifeyle şehirlerarası ve uluslararası telefon görüşmelerine yüksek oranlarda indirim yapılırken, şehiriçi görüşmelere ve sabit hat ücretlerinde zam yapıldığı, bu şekilde mevzuatta yasaklanan biçimde şehiriçi görüşmelerinden elde edilen gelirle şehirlerarası ve uluslararası telefon görüşmelerinin finansmanının sağlandığı, çapraz sübvansiyona neden olunduğu, …’un özelleştirilmesinin 2005 yılında tamamlanmasına rağmen, tarifenin hala maliyete dayalı olarak belirlenmediği, şehirlerarası ve uluslararası telefon görüşmelerinin maliyetinin daha fazla olması gerekirken, bunlarda indirim, şehiriçi görüşmelerde zam yapıldığı, belirtilen nedenlerle hukuka aykırı olarak hazırlandığı anlaşılan tarifenin, Tarife Yönetmeliği hükümleri uyarınca onaylanmaması gerekirken onaylandığı, tarife onayına olanak sağlayan Yönetmeliğin 7., 11. ve 12. maddelerinin de hukuka aykırı bulunduğu öne sürülerek iptali istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Dava konusu tarifenin, mevzuata uygun olarak onaylandığı, tarifenin maliyete dayalı yöntem ve tavan fiyat yöntemi ayrı ayrı veya her ikisi birden uygulanarak onaylandığı, tarife onaylanırken, maliyetin de göz önünde bulundurulduğu, Uzak Mesafe Telefon Hizmeti işletmecilerinin …’la rekabet edebilmeleri için arabağlantı ücretlerinde önemli indirimler yapıldığı, … sayılı Kurul kararının alındığı, davacının maliyet hesabının anlaşılamadığı, ortaya çıkan rakamlara nasıl ulaşıldığının somut bir biçimde ortaya konulamadığı, bu şekilde davacının iddiasını ispatlayamadığı, tarifenin uygulanmasıyla indirimlerin tam olarak ortaya çıkacağı, başka bir anlatımla yeni tarifenin faturaya nasıl yansıyacağının kullanıma bağlı olarak belirleneceği, davaya konu tarifenin, 406 sayılı Kanun’un 30/b maddesi uyarınca tarifelerin yeniden dengelenmesi sürecinin bir sonucu olduğu, tarihsel olarak dünyada şehirlerarası ve uluslararası telefon görüşmeleri ücretlerinin çok yüksek tutulması nedeniyle dengeleme yapılmasının gerekli bulunduğu, tüm dünyada sabit ve yerel arama fiyatının arttığı, buna karşın, şehirlerarası ve uluslararası telefon görüşmelerinin ucuzladığı, telefon işletmecisinin maliyetlerinin büyük bir bölümünü, değişken maliyetlerden daha çok, sabit ve batık maliyetlerin oluşturduğu, kullanıma bağlı maliyetlerin daha önemsiz hale geldiği, teknolojik ilerlemelerle arama hizmetinin maliyetlerinin mesafeden büyük ölçüde bağımsızlaştığı, bunun sonucu olarak, şehirlerarası ve uluslararası telefon görüşmeleri ücretlerinin çok yüksek olması nedeniyle, dengeleme yapılmasının bir zorunluluk haline geldiği, …’un üç yıldır zam yapmadığı, işletmecinin mevzuat hükümleri uyarınca makul kâr elde etme hakkının bulunduğu, tavan fiyat yönteminde de, maliyetlerin göz önüne alınarak tarifeye onay verildiği, Kurum’ca hesap ayrımı ve maliyet muhasebesi ile ilgili çalışmaların sürdürüldüğü, tavan fiyat yöntemiyle aşırı fiyatlandırmanın önüne geçildiği, şehiriçi görüşmelerin de rekabete açılması için çalışmaların son aşamaya geldiği, iptali istenilen Tarife Yönetmeliği’nin dayanağı yasal düzenlemelere aykırı bir yönünün bulunmadığı savlarıyla davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Müdahil Savunmasının Özeti : Davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi …’nin Düşüncesi : Dava, …’un 01.03.2007 tarihi itibariyle yürürlüğe giren yeni ücret tarifesinin onaylanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Telekomünikasyon Kurulu kararının ve 28.08.2001 tarih ve 24507 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tarife Yönetmeliği’nin 7. maddesinin tavan fiyat yöntemine ilişkin kısımları ile 11. ve 12. maddelerinin iptali istemiyle açılmıştır.
2813 ve 406 sayılı Kanunların dava konusu tarifeye ilişkin hükümlerinin incelenmesinden; …’un tavan fiyat yöntemi dışında başka bir tarife hazırlamasını zorunlu kılan bir kuralın yer almaması nedeniyle, davacının iptalini istediği Yönetmelik hükümlerinin, 2813 ve 406 sayılı Kanunlara aykırı ve Kanunları aşan bir düzenleme getirmediği, kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Davanın, … tarafından hazırlanan ve 01.03.2007 tarihi itibariyle yürürlüğe giren yeni ücret tarifesinin onaylanmasına ilişkin Telekomünikasyon Kurulu kararının iptali istemine ilişkin kısmına gelince;
Davalı idare savunmasında, …’un onaylanan tarifeleri incelendiğinde genel olarak; aylık kira (sabit) %0 ile %23,6, iliçi arama hizmet ücretlerinde %17,7 ile %26,4 arasında değişen oranlarda artış; illerarası arama hizmeti ücretlerinde %45,6 ile %57,1, uluslararası arama hizmeti ücretlerinde %0 ile %60, sabitten GSM işletmecilerine arama hizmeti ücretlerinde de %1,9 ile %46,9 arasında değişen oranlarda düşüş yapıldığı, bu tarifenin, 31.12.2003 tarih ve 25333 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak 31.12.2006 tarihine kadar yürürlükte bulunan Tavan Fiyat Tebliği hükümlerine göre onaylandığı belirtilmektedir.
31.12.2003 tarih ve 25333 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tavan Fiyat Tebliği’nin 4. maddesinde, tavan fiyat formülleri (1) ve (2) nolu formüller olarak belirtilerek, Telekomünikasyon Kurulu’nun, Türk Telekom’un bu Tebliğin 5. maddesinde tanımlanan hizmet sepetine ilişkin tarifeleri sepetteki hizmetlerin bir bütün olarak (1) numaralı eşitsizliği, sepet içinde azami artış oranı belirlenen hizmetlerin de (2) numaralı eşitsizliği aynı anda sağlaması durumunda onaylayacağı belirtilmiş, 5. maddesinde il içi aramaların da bulunduğu hizmet sepetinde, ISDN PA Bağlantı/Nakil/Aylık ücret, uluslararası aramalar ile internet aramalarında azami artış oranı öngörülmesine karşın, il içi aramalar için herhangi bir azami artış oranı öngörülmemiş, bu konuda … serbest bırakılmıştır.
Diğer yandan Tavan Fiyat Tebliği’nin 6. maddesinde, tavan fiyat döneminin 01.01.2004 tarihinde başlayıp 31.12.2005 tarihinde sona erecek şekilde iki yıllık bir dönemi kapsadığı, Kurul’un gerekli görmesi halinde her tavan fiyat döneminin 31.12.2006 tarihinde sona erecek şekilde bir yıl daha uzatabileceği, tavan fiyat döneminin, üçer aylık olmak üzere, sekiz periyottan, Kurul tarafından uzatılması durumunda oniki periyottan oluşacağı, Tebliğin 12. maddesinde de, her bir periyotta, bu Tebliğin 5. maddesinde yer alan sepetteki bazı hizmetlerin tarifeleri için izin verilen azami artış sınırını ifade edeceği kuralları yer almıştır.
Görüldüğü üzere Tavan Fiyat Tebliği ile; … tarafından hizmet sepetinde yer alan telekomünikasyon hizmetlerine yapılabilecek aşırı fiyat artışlarının önüne geçebilmek amacıyla idarece saptanan formülle, ortaya çıkan yeni tarifenin test edilmesi yöntemi getirilmiştir.
Ancak, 16.01.2007 tarih ve 26405 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak 01.01.2007 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe giren Sabit Telefon Şebekesine Erişim veya Sabit Şebeke Üzerinden Arama Hizmetlerine Yönelik İlgili Piyasalarda Etkin Piyasa Gücüne Sahip İşletmecilerin Bazı Hizmetlerine İlişkin Tarifelerin Tavan Fiyat Yöntemi ile Onaylanmasına Yönelik Usul ve Esaslara İlişkin Tebliğ’in 21. maddesiyle, 31/12/2003 tarih ve 25333 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Tavan Fiyat Tebliğ hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır.
Sözü edilen yeni Tebliğ’le yürürlükten kalkan Tebliğ’de idarece saptanan formüller aynı olmakla birlikte, yeni Tavan Fiyat Tebliği’nin hizmet sepetinin belirlendiği 5. maddesinde, iliçi arama ücretine azami artış oranı sınırı getirilmiştir. Tebliğin 12. maddesinde de, her bir periyotta, bu Tebliğin 5. maddesinde yer alan sepetteki bazı hizmetlerin tarifeleri için izin verilen azami artış sınırını ifade edeceği hükümleri yer almıştır.
Bu durumda … tarafından dava konusu tarifenin 31.12.2003 tarih ve 25333 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tavan Fiyat Tebliği’ne göre hazırlandığı, Kurum tarafından da aynı Tebliğ hükümlerine göre incelenerek, 25.12.2006 tarihinde onaylandığı ve 01.03.2007 tarihinde yürürlüğe girdiği anlaşılmaktadır. Ancak sözü edilen Tebliğin 01.01.2004 tarihinde başlayıp 31.12.2005 tarihinde sona erecek şekilde iki yıllık bir dönemi kapsaması, Kurul’un gerekli görmesi halinde her tavan fiyat döneminin 31.12.2006 tarihinde sona erecek şekilde bir yıl daha uzatılarak yürürlükte bulunması karşısında, Kurum tarafından, bu Tebliğe dayalı olarak 2007 ve daha sonraki dönemlere ilişkin tarife onaylanmasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan, 01.01.2007 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe giren yeni Tebliğ’in geçici 1. maddesindeki, “31.12.2003 tarih ve 25333 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren … A.Ş.’nin Bazı Hizmetlerine İlişkin Tarifelerin Tavan Fiyat Yönteminin Uygulanmasına Yönelik Usul ve Esaslara İlişkin Tebliğ hükümleri yürürlükte olduğu dönemde ilgili işletmeci tarafından teklif edilen tarife değişikliği önerilerinin Kurul tarafından onaylanması ancak 1.1.2007 tarihinden sonraki bir tarihte yürürlüğe girecek olması durumunda; 2007 yılı periyodu için, hizmet sepetindeki her hizmet için ilk periyottaki fiyat değişiminin hesaplanmasında kullanılacak olan başlangıç fiyat düzeyi onaylanan tarifeler olacaktır” hükmü de onaylanacak tarifenin başlangıç fiyat düzeyine ilişkin bulunması nedeniyle, 2007 ve daha sonraki dönemlerde tarife onaylanmasına dayanak alınamayacağı anlaşılmaktadır.
Esasen 16.01.2007 tarih ve 26405 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak 01.01.2007 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe giren yeni Tebliğ’le; iliçi arama ücretine TÜFE-%3,3 oranında azami artış oranı sınırının getirilmesi, onaya ilişkin eski Tebliğ hükümlerinde böyle bir sınırlamanın bulunmaması ve davanın konusunu da iliçi aramalara yüksek oranda zam yapılırken, şehirlerarası ve uluslararası görüşmelere maliyetin altında indirim yapılması yönündeki iddiaların oluşturması nedenleriyle, onaylanan tarifenin, Kanun’la korunması gereken tüketici menfaatlerine aykırı olduğu, 406 sayılı Kanun’un 30/b maddesinde ve Tarife Yönetmeliği’nin 5/e maddesinde öngörülen bazı hizmetlerin maliyetinin başka hizmetlerin ücretlerinden desteklenmesi veya karşılanmaması gerektiğine ilişkin ilkeyle bağdaşmadığı, bu itibarla mevzuata uygun olarak onaylanmadığı, kamu yararı ve hizmet gereklerine uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Diğer yandan, davalı idare tarafından iliçi aramalara yapılan zammın üç yıldır herhangi bir artış yapılmamasından kaynaklandığı ileri sürülmekte ise de; aynı tarifenin şehirlerarası ve uluslararası görüşmelerde yüksek oranlarda indirim içermesi nedeniyle, 406 sayılı Kanun’un 30/b maddesinde belirtilen tarifelerin dengelemesinin hukuka aykırı olarak yapıldığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu tarifeye ilişkin olarak Kurul kararının iptaline, Tarife Yönetmeliği’nin 7. maddesinin tavan fiyat yöntemine ilişkin kısımları ile 11. ve 12. maddelerinin iptali istemiyle açılan davanın da reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi : Dava, … A.Ş. (…) tarafından hazırlanan ve 01.03.2007 tarihi itibariyle yürürlüğe giren yeni ücret tarifesinin onaylanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Telekomünikasyon Kurulu kararının ve 28.08.2001 tarih ve 24507 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tarife Yönetmeliği’nin 7. maddesinin tavan fiyat yöntemine ilişkin kısımları ile 11. ve 12. maddelerinin iptali istemiyle açılmıştır.
2813 sayılı Telsiz Kanunu’nun, 4502 sayılı Kanun ile değişik 7. maddesinin 1. fıkrasının (h) bendinde, “Telekomünikasyon hizmetlerinden ve alt yapısından yararlanacak kullanıcılara ve telekomünikasyon şebekeleri arasındaki ara bağlantılar bakımından diğer işletmecilere uygulanacak ücret tarifelerine ve sözleşme hükümlerine ve teknik hususlara ilişkin genel kriterleri ve görev alanına giren diğer konularda uygulama usul ve esaslarını belirlemek, tarifeleri incelemek, değerlendirmek, gerekenleri onaylamak ve bunların uygulanmasını izlemek”; (ı) bendinde , “Telekomünikasyon hizmetleri ve altyapısı ile ilgili olarak işletmecilerin ve bu alanda kanuna uygun olarak ticari faaliyet içinde bulunanların, hizmetlerin yürütülmesi, altyapının işletilmesi ve çeşitli telekomünikasyon teçhizat ve cihazları üreten veya satanların bu hizmet ve faaliyetlerini Türkiye dahilinde tam bir rekabet ortamı içinde gerçekleştirmelerini sağlamak, teşvik edici tedbirleri almak”; (j) bendinde ise, “Telsiz haberleşmesi ve telekomünikasyon hizmetleri ve altyapının işletimi ile ilgili olarak görev alanına giren konularda yönetmelik çıkartmak veya diğer idari işlemleri yapmak, işletmeciler, aboneler, kullanıcılar ve Türk Telekomünikasyon sektörünü etkileyen tüm gerçek ve tüzel kişilerin ilgili mevzuata uymasını denetlemek, bu hususta ilgili makamları harekete geçirmek ve gereken hallerde kanunlarda öngörülen yaptırımları uygulamak” Telekomünikasyon Kurumu’nun görevleri arasında sayılmıştır.
406 sayılı Telgraf ve Telefon Kununu’nun değişik 4. maddesinde, telekomünikasyon hizmetlerinin yürütülmesinde ve/veya telekomünikasyon altyapısı işletiminde ve bu hususlarda yapılacak düzenlemelerde nitelik ve nicelik itibariyle gözönünde bulundurulacak ilkeler belirlenmiş olup, maddenin (a) bendinde, “Herkesin makul bir ücret karşılığında telekomünikasyon hizmetlerinden ve altyapısından yararlanmasını sağlayacak uygulamaların teşvik edilmesi”, (k) bendinde de, “İlgili mevzuat, imtiyaz sözleşmesi veya telekomünikasyon ruhsatında açıkca belirlenen durumlar haricinde, ara bağlantı ücretleri ile hat ve devre kiraları da dahil telekomünikasyon hizmetleri karşılığı alınacak ücretlerin, yatırım ve işletme maliyetlerini ve genel masraflardan ilgili payını, amortisman ve makul ölçüde kârı mümkün olduğu ölçüde yansıtması” gerektiği kurala bağlanmış, 29. maddesinde, telekomünikasyon hizmetlerinin ücret esasları düzenlenerek; “İşletmeciler, telekomünikasyon hizmetlerinin yürütülmesi ve/veya altyapı işletilmesi karşılığında alacakları ücretleri ilgili mevzuat, tabi oldukları görev veya imtiyaz sözleşmesi, telekomünikasyon ruhsatı veya genel izin ile Kurum düzenlemelerine aykırı olmayacak şekilde serbestçe belirleyebilirler. Aşağıdaki hallerde Kurum, hat ve devre kiraları da dahil olmak üzere ücretlerin hesaplanma yöntemlerini ve üst sınırlarını, makul ve ayırım gözetmeyen şartlarla, 30 uncu maddede belirlenen genel ilkeler çerçevesinde çıkarılacak yönetmelikler, tebliğler ve sair idari düzenlemeler, imtiyaz sözleşmeleri ve telekomünikasyon ruhsatlarının hüküm ve şartları da gözetilerek tayin ve tespit etmeye yetkilidir:”hükmüne yer verildikten sonra bu haller: a) … veya başka bir işletmecinin, vermekle yükümlü olduğu evrensel hizmet dahil, bazı hizmetlerin maliyetini başka hizmetlerin ücretlerinden karşılamak zorunda olduğu haller,
b) İlgili telekomünikasyon hizmetlerinde, bir işletmecinin hukuki veya fiili bir tekel olduğunun veya ilgili hizmet veya coğrafi piyasada hakim konumda bulunduğunun Kurum tarafından belirlendiği haller,
c) Ücretlerin Kurum düzenlemelerine aykırı işlem ve eylemlerle belirlendiğinin tespit edildiği haller,
d) Kurum’un çıkaracağı yönetmeliklerde belirleyeceği diğer durumlar” olarak belirtilmiştir.
Kanun’un 30. maddesinde de, Kurum’un, telekomünikasyon hizmetlerinin yürütülmesi ve/veya altyapı işletilmesi karşılığında alınacak ücretlere ilişkin düzenlemelerini, maddede sayılan genel ilkelerin gerçekleştirilmesi hususunu gözönünde tutarak yapacağı öngörülmüş, genel ilkeler de, “a) Ücretler adil olmalı ve benzer konumdaki kişiler arasında haklı olmayan nedenlerle ayırım gözetmemelidir. Bu genel ilke, toplumdaki ihtiyaç sahibi kesimlere özel ve kapsamı açıkca ve sınırlı olarak belirlenmiş kolaylıklar sağlanmasını engellemez,
b) 29 uncu madde kapsamına giren durumlarda; ücretlerin 4 üncü maddenin (k) bendinde öngörülen şekilde yatırım ve işletme maliyetleri de dahil olmak üzere, mümkün olduğunca ilgili hizmetin maliyetlerini yansıtacak şekilde belirlenerek tarifelerin dengelenmesi esas olup, bir hizmetin maliyetinin diğer bir hizmetin ücreti yoluyla desteklenmesinden veya karşılanmasından kaçınılır,
c) Ücretler; kendisine bir maliyet yükleyen ve anılan ücretin kapsamında olan her hizmet kalemini ayrı ayrı gösterir,
d) Ücretlerin, uygun olduğu ölçüde, gelişen teknolojik şartlar çerçevesinde uluslararası standartlara ve ölçeklere yaklaştırılması esastır.
e) Ücretlerin, değişik hizmet türü ve kategorileri için, teknolojik gelişmeyi ve yeni yatırımları teşvik etmeye yönelik düzeyde olması gözetilir.
f) Ücretlerin belirlenmesinde, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalar ve uluslararası kuruluşların tavsiyeleri uygun olduğu ölçüde dikkate alınır.
g) Haklı gerekçelerin varlığı halinde, ücretlere zorunlu maliyetleri ve makul bir ölçüde kârı da yansıtmak kaydıyla üst sınır konulabilir” hükmüyle düzenlenmiştir.
Kurum tarafından 406 sayılı Kanun’un değişik 4., 29. ve 30. maddeleri ile 2813 sayılı Kanun’un değişik 7. maddesine dayanılarak, tarifelerin onaylanmasına ve denetlenmesine yönelik usul ve esasların tespiti amacıyla düzenlenen Tarife Yönetmeliği de 28.08.2001 tarihli, 24507 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulmuş, Yönetmeliğin 2. maddesinde, Yönetmeliğin, Kurum tarafından, ilgili telekomünikasyon hizmetlerinde, bir işletmecinin hukukî veya fiili bir tekel olduğunun veya ilgili hizmet veya coğrafi piyasada hâkim konumda bulunduğunun veya etkin piyasa gücüne sahip olduğunun belirlendiği hallerde, işletmecinin kullanıcılara sunduğu telekomünikasyon hizmetlerinde uygulanacak tarifelerin onaylanmasına ve denetlenmesine yönelik usul ve esasları kapsadığı belirtilmiş 5. maddesinde Kurul’un tarifeleri onaylaması sırasında gözeteceği temel ilkeler sayılmış olup, getirilen ilkelerden birisinin de maddenin (e) bendinde, haklı bir gerekçe olmadan bazı hizmetlerin maliyetinin başka hizmetlerin ücretlerinden desteklenmesi veya karşılanmasına olanak vermemesi gerektiği vurgulanmış, 6. maddesinde de, tarifelerin onaylanmasında uygulanacak esaslar sayılmıştır. Anılan maddede;
“a) Tarifeler, hizmetin etkin olarak sağlanması maliyetine dayalı olacaktır.
b) Tarifeler, haklı bir gerekçe olmadıkça;
1) İşletmecinin etkin piyasa gücünün bir sonucu olarak ortaya çıkabilecek aşırı fiyatları içermeyecek,
2) Rekabetin kısıtlanmasını hedefleyen fiyat indirimlerini ihtiva etmeyecek,
3) Aynı veya benzer telekomünikasyon hizmetlerinin sunulmasında kullanıcılar arasında ayrım yapılmasına yol açmayacaktır.
c) Bu maddenin (b) bendi, farklı kullanıcı gruplarının özel durumlarını ve talep yapısını dikkate alan özel tarife seçeneklerinin geliştirilmesine engel teşkil etmeyecektir” hükmü yer almıştır.
Yönetmeliğin 7. maddesinde de; Kurul’un, her bir hizmet için hizmetin etkin olarak sağlanması maliyetine dayalı yöntem ya da belli bir dönemde bir hizmet sepetindeki tarife değişikliklerinin ortalamasına uygulanacak tavan fiyat yöntemini ayrı ayrı veya her ikisini birden uygulayarak tarifeleri onaylayacağı, belirtilen yöntemlerle tarifeler onaylanırken; Kurul’un, tarifelerin hizmetin etkin olarak sağlanması maliyeti yöntemine göre belirlenmesi durumunda, her bir tarifenin bu Yönetmeliğin 6. maddesinin (b) bendinin (1) numaralı alt bendine uygunluğunun inceleneceği, bu hükmün gereklerinin sağlanmadığı takdirde tarifeye onay verilmeyeceği, tarifelerin tavan fiyat yöntemine göre belirlenmesi durumunda ise, bu Yönetmeliğin 6. maddesinin (b) bendi (1) numaralı alt bendinin gereklerinin yerine gelmiş sayılacağı, tarifelerin, bu Yönetmeliğin 6. maddesinin (b) bendinin (2) ve (3) numaralı alt bentlerinin gereklerini açıkça karşılamadığı takdirde de onay verilmeyeceği, Kurul’un, tarifeleri değerlendirirken, bu Yönetmeliğin 6. maddesinin (c) bendine göre özel tarife seçeneklerini gözönünde bulunduracağı hükümlerine yer verilmiş, 11. maddesinde, herhangi bir tarifenin tavan fiyat yöntemine göre onaylanması için işletmeci tarafından istenilen bilgi ve belgeler sayılmış, 12. maddesinde de tarifelerin tavan fiyat yöntemine göre onaylanması durumunda göz önünde bulundurulacak hususlar belirlenmiş, Yönetmeliğin 13. maddesinde ise, tarifelerin onaylanma süreci kurala bağlanmıştır.
Dava konusu edilen Yönetmelik maddeleri ile anılan diğer mevzuat hükümlerinin birlikte incelenmesinden; iptali istenilen Yönetmelik hükümlerinin, 2813 ve 406 sayılı Kanunlara aykırı ve kanunları aşan herhangi bir düzenleme getirmediği, anılan kamu hizmetinin gereklerine, kamu yararına ve hukuka uygun bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davanın, … tarafından hazırlanan ve 01.03.2007 tarihi itibariyle yürürlüğe giren yeni ücret tarifesinin onaylanmasına ilişkin Telekomünikasyon Kurulu kararının iptali istemine ilişkin kısmına gelince;
Dava dosyasının incelenmesinden; … tarafından, şirketin … tarihli ve … sayılı yazısı ile, ŞirketHATT, KonuşkanHATT,standartHATT, Hesaplı HATT ve YazlıkHATT tarifeleri kapsamında teklif edilen tarifelerin onaylanmasının talep edildiği, …’un talebinin ilgili mevzuat uyarınca incelenmesi sonucu, Telekomünikasyon Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararıyla, tarifelerin 406 sayılı Kanun’un 29.maddesi, Tarife Yönetmeliği’nin 5., 6., 7. ve 12.maddeleri ile … A.Ş.’nin Bazı Hizmetlerine İlişkin Tarifelerin Tavan Fiyat Yöntemi ile Onaylanmasına Yönelik Usul ve Esaslara İlişkin Tebliğ (Tavan Fiyat Tebliği) hükümleri gözetilerek onaylandığı, bu kararın … tarih ve … sayılı Kurum yazısıyla …’a tebliğ edildiği,
…’un dava konusu işlemle onaylanan yeni ücret tarifesinde, aylık kira ücretlerinde %0,0 ile %23.6, il içi arama ücretlerinde ise %17,7 ila %26,4 arasında değişen oranlarda artış, buna karşılık, illerarası arama ücretlerinde %45,6 ila %57,1, uluslararası arama ücretlerinde %0,0 ila %60, sabit telefondan GSM işletmecilerine arama hizmeti ücretlerinde %1,9 ila %46,9 arasında değişen oranlarda düşüş sağlandığı anlaşılmaktadır.
31.12.2003 tarih ve 25333 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Tavan Fiyat Tebliği’nin 4.maddesinde, tavan fiyat formülleri (1) ve (2) nolu formüller olarak belirtilerek, Telekomünikasyon Kurulu’nun, Türk Telekom’un bu Tebliğin 5.maddesinde tanımlanan hizmet sepetine ilişkin tarifeleri sepetteki hizmetlerin bir bütün olarak (1) numaralı eşitsizliği, sepet içinde azami artış oranı belirlenen hizmetlerin de (2) numaralı eşitsizliği aynı anda sağlaması durumunda onaylayacağı belirtilmiş, 5.maddesinde il içi aramaların da bulunduğu hizmet sepetinde, ISDN PA Bağlantı/Nakil/Aylık ücret, uluslararası aramalar ile internet aramalarında azami artış oranı öngörülmesine karşın, il içi aramalar için herhangi bir azami artış oranı öngörülmemiş, bu konuda … serbest bırakılmıştır.
Diğer yandan Tavan Fiyat Tebliği’nin 6.maddesinde, tavan fiyat döneminin 01.01.2004 tarihinde başlayıp 31.12.2005 tarihinde sona erecek şekilde iki yıllık bir dönemi kapsadığı, Kurul’un gerekli görmesi halinde her tavan fiyat döneminin 31.12.2006 tarihinde sona erecek şekilde bir yıl daha uzatabileceği, tavan fiyat döneminin, üçer aylık olmak üzere, sekiz periyottan, Kurul tarafından uzatılması durumunda on iki periyottan oluşacağı, Tebliğin 12.maddesinde de, her periyotta, bu Tebliğin 5.maddesinde yer alan sepetteki bazı hizmetlerin tarifeleri için izin verilen azami artış sınırını ifade edeceği kuralları yer almıştır.
…tarafından hazırlanan ve 1.3.2007 tarihinde yürürlüğe konulan ücret tarifesinin, 31.12.2003 günlü, 25333 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olan “… A.Ş.’nin Bazı Hizmetlerine İlişkin Tarifelerin Tavan Fiyat Yöntemi ile Onaylanmasına Yönelik Usul ve Esaslara İlişkin Tebliğ” uyarınca incelenerek ve tavan fiyat yöntemiyle onaylandığı , …’un bu Tebliğde öngörülen ve … günlü, … sayılı Kurul kararıyla bir yıl daha uzatılan tavan fiyat döneminin 31.12.2006 tarihinde sona ermesinden önce, 14.12.2006 tarihinde ŞirketHatt, KonuşkanHatt, StandartHatt, HesaplıHatt ve Yazlıkhatt tarife seçenekleri kapsamında önerdiği yeni tarifelerinin onaylanması için Kuruma başvurduğu, Kurulun … günlü, … sayılı kararıyla, onaya sunulan tarifeleri 406 sayılı Yasa’nın 29. maddesi ile Tarife Yönetmeliği’nin ilgili maddeleri ve tavan fiyat yöntemine ilişkin Tebliğ hükümlerini gözeterek onayladığı; gerek onay kararında, gerek onay işleminin Türk Telekom’a bildirildiği yazıda tarifelerin yürürlüğe gireceği tarihten söz edilmediği, bu tarifenin onaylanmasından ve yürürlüğe girmesinden sonra, 16.1.2007 günlü, 26405 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 1.1.2007 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe giren “Sabit Telefon Şebekesine Erişim veya Sabit Şebeke Üzerinden Arama Hizmetlerine Yönelik İlgili Piyasalarda Etkin Piyasa Gücüne Sahip İşletmecilerin Bazı Hizmetlerine İlişkin Tarifelerin Tavan Fiyat Yöntemi ile Onaylanmasına Yönelik Usul ve Esaslara İlişkin Tebliğ” ile 31.12.2003 günlü, 25333 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve …’un 1.3.2007 tarihinden itibaren yürürlüğe koyduğu yeni tarifenin onaylanmasında uygulanan Tebliğin yürürlükten kaldırıldığı, yeni Tebliğ’in geçici 1. maddesinde ise “31.12.2003 tarih ve 25333 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren … A.Ş.’nin Bazı Hizmetlerine İlişkin Tarifelerin Tavan Fiyat Yönteminin Uygulanmasına Yönelik Usul ve Esaslara İlişkin Tebliğ hükümleri yürürlükte olduğu dönemde ilgili işletmeci tarafından teklif edilen tarife değişikliği önerilerinin Kurul tarafından onaylanması ancak 1.1.2007 tarihinden sonraki bir tarihte yürürlüğe girecek olması durumunda; 2007 yılı periyodu için, hizmet sepetindeki her hizmet için ilk periyottaki fiyat değişiminin hesaplanmasında kullanılacak olan başlangıç fiyat düzeyi onaylanan tarifeler olacaktır.” hükmüne yer verilerek, dava konusu işlemle onaylanan tarifenin 1.1.2007 tarihinde başlayan tavan fiyat dönemi için başlangıç fiyat düzeyi olarak kabul edildiği anlaşılmaktadır.
Daha önceki dönemlerde telekomünikasyon hizmetlerinde egemen olan anlayış çerçevesinde fiyatların maliyetlerinden uzaklaştırılarak, uzak mesafe ve uluslararası arama ücretlerinin aşırı fiyatlandırılması, yerel arama ücretlerinin, yani il içi arama ve aylık sabit ücretlerin aşırı düşük tutulması; bu yapının doğal sonucu olarak, telefon kullanımı görece yoğun olan bireysel kullanıcılar ile uzak mesafe ve uluslararası telefon harcamaları toplam telefon harcamaları içinde önemli bir yer tutan ticari kullanıcıların, telefon harcaması düşük mesken telefonu kullanıcılarını sübvanse etmesi ve bu politikanın, telefon hizmetlerine yönelik talebi kısıtlayıp, telekomünikasyon sektörünün büyümesini engellemesi, genellikle kullanım profili yüksek ticari kullanıcıların iletişim maliyetlerini artırarak ekonomiye zarar vermesi, bu firmaların maliyetlerini artırarak uluslararası piyasada rekabet güçlerini zayıflatması hususları gözönüne alınarak; söz konusu çapraz sübvansiyonun ortada kaldırılmasını ifade eden “tarifelerin dengelenmesi” sürecinin başlatıldığı, bu süreçte tarifelerin yeniden dengelenmesi ile kullanım profili yüksek bireysel mesken kullanıcıları ile ticari kullanıcıların toplam telefon harcamalarında düşüşe, kullanım profili düşük bireysel mesken kullanıcılarının telefon harcamalarında artışa gidilmek suretiyle, daha sağlıklı bir finansal yapının yaratılması ve yatırımların artmasının sağlanması, piyasada rekabetin arttırılması, artan hizmet çeşitliliğinden ve kalitesinden ve düşen arama ücretlerinden dolayı zaman içerisinde tüketicilerin faydalanmasını temin amacıyla tesis edilen dava konusu tarifenin, mevzuata uygun olarak hazırlanıp, onaylandığı, kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun bulunduğu anlaşılmakta olup; aksi yöndeki davacı iddiaları ile, tarifenin yürütülmesinin durdurulmasına dair Danıştay Onüçüncü Dairesi Kararı uyarınca …’un yeni bir tarife hazırlayıp, Telekomünisyon Kurumu’nun … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanması ve 21.7.2007 tarihinden itibaren de yürürlüğe girmiş olması nedeniyle davanın konusuz kaldığı iddiası yerinde görülmemiştir,
Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, duruşma için önceden belirlenen 23.06.2009 tarihinde davacı vekili Av. …, davalı Kurum vekili Av. … Işık ile davalı yanında müdahil … A.Ş. vekili Av. …’ın geldikleri, Danıştay Savcısının hazır bulunduğu görülmekle açık duruşmaya başlandı. Taraflara ve müdahile usulüne uygun söz verilip dinlendikten ve Danıştay Savcısı’nın düşüncesi alındıktan sonra, taraflara ve müdahile son kez söz verilip duruşma tamamlandı. Dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü;
Dava, … A.Ş. (…) tarafından hazırlanan ve 01.03.2007 tarihi itibariyle yürürlüğe giren yeni ücret tarifesinin onaylanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Telekomünikasyon Kurulu kararının ve 28.08.2001 tarih ve 24507 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tarife Yönetmeliği’nin 7. maddesinin tavan fiyat yöntemine ilişkin kısımları ile 11. ve 12. maddelerinin iptali istemiyle açılmıştır.
Dava konusu tarifenin onaylandığı tarihte yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri incelendiğinde;
2813 sayılı Telsiz Kanunu’nun, 4502 sayılı Kanun’un 16. maddesi ile değişik ve Telekomünikasyon Kurumu’nun görevlerinin düzenlendiği 7. maddesinin 1. fıkrasının (h) bendinde, “Telekomünikasyon hizmetlerinden ve altyapısından yararlanacak kullanıcılara ve telekomünikasyon şebekeleri arasındaki ara bağlantılar bakımından diğer işletmecilere uygulanacak ücret tarifelerine ve sözleşme hükümlerine ve teknik hususlara ilişkin genel kriterleri ve görev alanına giren diğer konularda uygulama usul ve esaslarını belirlemek, tarifeleri incelemek, değerlendirmek, gerekenleri onaylamak ve bunların uygulanmasını izlemek” Telekomünikasyon Kurumu’nun görevleri arasında sayılmış; maddenin 2. fıkrasında ise, Kurum’un tüketici menfaatlerinin korunması için de gerekli tedbirleri alacağı belirtilmiştir.
406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu’nun değişik 4. maddesinde, telekomünikasyon hizmetlerinin yürütülmesinde ve/veya telekomünikasyon altyapısı işletiminde ve bu hususlarda yapılacak düzenlemelerde nitelik ve nicelik itibariyle gözönünde bulundurulacak ilkeler belirlenmiş olup, maddenin (a) bendinde, “Herkesin makul bir ücret karşılığında telekomünikasyon hizmetlerinden ve altyapısından yararlanmasını sağlayacak uygulamaların teşvik edilmesi”, (k) bendinde de, “İlgili mevzuat, imtiyaz sözleşmesi veya telekomünikasyon ruhsatında açıkca belirlenen durumlar haricinde, ara bağlantı ücretleri ile hat ve devre kiraları da dahil telekomünikasyon hizmetleri karşılığı alınacak ücretlerin, yatırım ve işletme maliyetlerini ve genel masraflardan ilgili payını, amortisman ve makul ölçüde kârı mümkün olduğu ölçüde yansıtması” gerektiği hükme bağlanmıştır.
406 sayılı Kanun’un 29. maddesinde, telekomünikasyon hizmetlerinin ücret esasları düzenlenerek, “İşletmeciler, telekomünikasyon hizmetlerinin yürütülmesi ve/veya altyapı işletilmesi karşılığında alacakları ücretleri ilgili mevzuat, tabi oldukları görev veya imtiyaz sözleşmesi, telekomünikasyon ruhsatı veya genel izin ile Kurum düzenlemelerine aykırı olmayacak şekilde serbestçe belirleyebilirler. Aşağıdaki hallerde Kurum, hat ve devre kiraları da dahil olmak üzere ücretlerin hesaplanma yöntemlerini ve üst sınırlarını, makul ve ayırım gözetmeyen şartlarla, 30 uncu maddede belirlenen genel ilkeler çerçevesinde çıkarılacak yönetmelikler, tebliğler ve sair idari düzenlemeler, imtiyaz sözleşmeleri ve telekomünikasyon ruhsatlarının hüküm ve şartları da gözetilerek tayin ve tespit etmeye yetkilidir:
a) … veya başka bir işletmecinin, vermekle yükümlü olduğu evrensel hizmet dahil, bazı hizmetlerin maliyetini başka hizmetlerin ücretlerinden karşılamak zorunda olduğu haller,
b) İlgili telekomünikasyon hizmetlerinde, bir işletmecinin hukuki veya fiili bir tekel olduğunun veya ilgili hizmet veya coğrafi piyasada hakim konumda bulunduğunun Kurum tarafından belirlendiği haller,
c) Ücretlerin Kurum düzenlemelerine aykırı işlem ve eylemlerle belirlendiğinin tespit edildiği haller,
d) Kurum’un çıkaracağı yönetmeliklerde belirleyeceği diğer durumlar” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan Kanun’un 30. maddesinde ise, Kurum’un, telekomünikasyon hizmetlerinin yürütülmesi ve/veya altyapı işletilmesi karşılığında alınacak ücretlere ilişkin düzenlemelerini, maddede sayılan genel ilkelerin gerçekleştirilmesi hususunu gözönünde tutarak yapacağı öngörülmüş ve genel ilkeler; “a) Ücretler adil olmalı ve benzer konumdaki kişiler arasında haklı olmayan nedenlerle ayırım gözetmemelidir. Bu genel ilke, toplumdaki ihtiyaç sahibi kesimlere özel ve kapsamı açıkca ve sınırlı olarak belirlenmiş kolaylıklar sağlanmasını engellemez,
b) 29 uncu madde kapsamına giren durumlarda; ücretlerin 4 üncü maddenin (k) bendinde öngörülen şekilde yatırım ve işletme maliyetleri de dahil olmak üzere, mümkün olduğunca ilgili hizmetin maliyetlerini yansıtacak şekilde belirlenerek tarifelerin dengelenmesi esas olup, bir hizmetin maliyetinin diğer bir hizmetin ücreti yoluyla desteklenmesinden veya karşılanmasından kaçınılır,
c) Ücretler; kendisine bir maliyet yükleyen ve anılan ücretin kapsamında olan her hizmet kalemini ayrı ayrı gösterir,
d) Ücretlerin, uygun olduğu ölçüde, gelişen teknolojik şartlar çerçevesinde uluslararası standartlara ve ölçeklere yaklaştırılması esastır.
e) Ücretlerin, değişik hizmet türü ve kategorileri için, teknolojik gelişmeyi ve yeni yatırımları teşvik etmeye yönelik düzeyde olması gözetilir.
f) Ücretlerin belirlenmesinde, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalar ve uluslararası kuruluşların tavsiyeleri uygun olduğu ölçüde dikkate alınır.
g) Haklı gerekçelerin varlığı halinde, ücretlere zorunlu maliyetleri ve makul bir ölçüde kârı da yansıtmak kaydıyla üst sınır konulabilir” hükmüyle düzenlenmiştir.
Yukarıda ayrıntısı ile aktarılan ve davaya konu tarifeye ilişkin bulunan yasal düzenlemelerden; Telekomünikasyon Kurumu’nun tarifeleri inceleme ve gerekenleri onaylama görevi sırasında tüketici menfaatlerinin korunması için gerekli tedbirleri alacağı, herkesin makul bir ücret karşılığında telekomünikasyon hizmetlerinden ve altyapısından yararlanmasını sağlayacak uygulamaların teşvik edilmesi ve telekomünikasyon hizmetleri karşılığı alınacak ücretlerin, yatırım ve işletme maliyetlerini ve genel masraflardan ilgili payını, amortisman ve makul ölçüdeki kârı mümkün olduğu ölçüde yansıtması gerektiği, işletmecilerin, telekomünikasyon hizmetlerinin yürütülmesi ve/veya altyapı işletilmesi karşılığında alacakları ücretleri serbestçe belirleyebilmekle birlikte, Kurum’un bazı durumlarda ücretlerin hesaplanma yöntemlerini ve üst sınırlarını, makul ve ayırım gözetmeyen şartlarla, 30. maddede belirlenen genel ilkeler çerçevesinde çıkarılacak yönetmelikler, tebliğler ve sair idari düzenlemeler, imtiyaz sözleşmeleri ve telekomünikasyon ruhsatlarının hüküm ve şartları da gözetilerek tayin ve tespit etmeye yetkili bulunduğu, bu durumlardan birisinin de ilgili telekomünikasyon hizmetlerinde, bir işletmecinin hukukî veya fiili bir tekel olduğunun veya ilgili hizmet veya coğrafi piyasada hâkim konumda bulunduğunun Kurum tarafından belirlendiği haller olduğu, Kurum’un, telekomünikasyon hizmetlerinin yürütülmesi ve/veya altyapı işletilmesi karşılığında alınacak ücretlere ilişkin düzenlemelerinde bir takım genel ilkelerin gerçekleştirilmesi hususunu gözönünde tutarak yapacağı, bu ilkelerden birisinin de, yatırım ve işletme maliyetleri de dahil olmak üzere, mümkün olduğunca ilgili hizmetin maliyetlerini yansıtacak şekilde belirlenerek tarifelerin dengelenmesi esası olduğu, bir hizmetin maliyetinin diğer bir hizmetin ücreti yoluyla desteklenmesinden veya karşılanmasından kaçınılması gerektiği, haklı gerekçelerin varlığı halinde, ücretlere zorunlu maliyetleri ve makul bir ölçüde kârı da yansıtmak kaydıyla üst sınır konulabileceği anlaşılmaktadır.
Kurum tarafından 406 sayılı Kanun’un değişik 4., 29. ve 30. maddeleri ile 2813 sayılı Kanun’un değişik 7. maddesine dayanılarak, tarifelerin onaylanmasına ve denetlenmesine yönelik usul ve esasların tespiti amacıyla düzenlenen Tarife Yönetmeliği 28.08.2001 tarihli, 24507 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulmuş olup, Yönetmeliğin 2. maddesinde; bu Yönetmeliğin, Kurum tarafından, ilgili telekomünikasyon hizmetlerinde, bir işletmecinin hukukî veya fiili bir tekel olduğunun veya ilgili hizmet veya coğrafi piyasada hâkim konumda bulunduğunun veya etkin piyasa gücüne sahip olduğunun belirlendiği hallerde, işletmecinin kullanıcılara sunduğu telekomünikasyon hizmetlerinde uygulanacak tarifelerin onaylanmasına ve denetlenmesine yönelik usûl ve esasları kapsadığı belirtilmiştir.
Dolayısıyla, Telekomünikasyon Kurumu’nun, tarifeleri yasaların yukarıda aktarılan hükümleri ile Tarife Yönetmeliği hükümleri uyarınca inceleyeceği, mevzuata aykırı bulduğu tarifeleri onaylamaması gerektiği açıktır.
Tarife Yönetmeliği’nin 5. maddesinde, Kurul’un tarifeleri onaylaması sırasında gözeteceği temel ilkeler sayılmış olup, maddenin (e) bendinde, “haklı bir gerekçe olmadan bazı hizmetlerin maliyetinin başka hizmetlerin ücretlerinden desteklenmesi veya karşılanmasına olanak vermemesi” ilkesine yer verilmiş; 6. maddesinde de, tarifelerin onaylanmasında uygulanacak esaslar sayılmıştır. Anılan maddede;
“a) Tarifeler, hizmetin etkin olarak sağlanması maliyetine dayalı olacaktır.
b) Tarifeler, haklı bir gerekçe olmadıkça;
1) İşletmecinin etkin piyasa gücünün bir sonucu olarak ortaya çıkabilecek aşırı fiyatları içermeyecek,
2) Rekabetin kısıtlanmasını hedefleyen fiyat indirimlerini ihtiva etmeyecek,
3) Aynı veya benzer telekomünikasyon hizmetlerinin sunulmasında kullanıcılar arasında ayrım yapılmasına yol açmayacaktır.
c) Bu maddenin (b) bendi, farklı kullanıcı gruplarının özel durumlarını ve talep yapısını dikkate alan özel tarife seçeneklerinin geliştirilmesine engel teşkil etmeyecektir” hükmü yer almıştır.
Yönetmeliğin 7. maddesinde de; Kurul’un, her bir hizmet için hizmetin etkin olarak sağlanması maliyetine dayalı yöntem ya da belli bir dönemde bir hizmet sepetindeki tarife değişikliklerinin ortalamasına uygulanacak tavan fiyat yöntemini ayrı ayrı veya her ikisini birden uygulayarak tarifeleri onaylayacağı, belirtilen yöntemlerle tarifeler onaylanırken; Kurul’un, tarifelerin hizmetin etkin olarak sağlanması maliyeti yöntemine göre belirlenmesi durumunda, her bir tarifenin bu Yönetmeliğin 6. maddesinin (b) bendinin (1) numaralı alt bendine uygunluğunun inceleneceği, bu hükmün gerekleri sağlanmadığı takdirde tarifeye onay verilmeyeceği, tarifelerin tavan fiyat yöntemine göre belirlenmesi durumunda ise, bu Yönetmeliğin 6. maddesinin (b) bendi (1) numaralı alt bendinin gereklerinin yerine gelmiş sayılacağı, tarifelerin, bu Yönetmeliğin 6. maddesinin (b) bendinin (2) ve (3) numaralı alt bentlerinin gereklerini açıkça karşılamadığı takdirde de onay verilmeyeceği, Kurul’un, tarifeleri değerlendirirken, bu Yönetmeliğin 6. maddesinin (c) bendine göre özel tarife seçeneklerini gözönünde bulunduracağı hükümlerine yer verilmiştir.
Bunun yanında, Yönetmeliğin 11. maddesinde, herhangi bir tarifenin tavan fiyat yöntemine göre onaylanması için işletmeci tarafından istenilen bilgi ve belgeler sayılmış; 12. maddesinde, tarifelerin tavan fiyat yöntemine göre onaylanması durumunda göz önünde bulundurulacak hususlar belirlenmiş; 13. maddesinde ise, tarifelerin onaylanma süreci kurala bağlanmıştır.
Davacı tarafından, … tarifesinin tavan fiyat yöntemi ile onaylanmasına olanak sağlanması nedeniyle, Yönetmeliğin 7. maddesinin ilgili kısımları ile 11. ve 12. maddelerinin iptali istenilmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerinde, …’un tavan fiyat yöntemi dışında başka bir tarife hazırlamasını zorunlu kılan bir kuralın yer almaması nedeniyle, davacının iptalini istediği Yönetmelik hükümlerinin, 2813 ve 406 sayılı Kanunlara aykırı ve Kanunları aşan bir düzenleme getirmediği, kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Davanın, … tarafından hazırlanan ve 01.03.2007 tarihi itibariyle yürürlüğe giren yeni ücret tarifesinin onaylanmasına ilişkin Telekomünikasyon Kurulu kararının iptali istemine ilişkin kısmına gelince;
Dava dosyasının incelenmesinden; … tarafından, şirketin … tarihli ve … sayılı yazısı ile, ŞirketHATT, Konuşkan HATT, StandartHATT, HesaplıHATT ve YazlıkHATT tarifeleri kapsamında teklif edilen tarifelerin onaylanmasının talep edildiği, Türk Telekom’un talebinin ilgili mevzuat uyarınca incelenmesi sonucu, Telekomünikasyon Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararıyla, tarifelerin 406 sayılı Kanun’un 29. maddesi, Tarife Yönetmeliği’nin 5., 6., 7. ve 12. maddeleri ile … A.Ş.’nin Bazı Hizmetlerine İlişkin Tarifelerin Tavan Fiyat Yöntemi ile Onaylanmasına Yönelik Usul ve Esaslara İlişkin Tebliğ (Tavan Fiyat Tebliği) hükümleri gözetilerek onaylandığı, bu kararın … tarih ve … sayılı Kurum yazısıyla Türk Telekom’a tebliğ edildiği, … tarafından dava konusu tarifenin, ulusal, uluslararası ve cep telefonu görüşmelerinde şimdiye kadar yapılmış en büyük indirimi içerdiği şeklinde kamuoyuna duyurulduğu, bu duyuruda 01 Mart 2007 tarihinden itibaren geçerli olacak yeni fiyat tarifesiyle şehirlerarası aramaların şehiriçi ile aynı fiyata getirildiğinin de belirtildiği anlaşılmaktadır.
Davalı idare savunmasında, Türk Telekom’un onaylanan tarifeleri incelendiğinde genel olarak; aylık kirada (sabit) %0 ile %23,6, iliçi arama hizmet ücretlerinde %17,7 ile %26,4 arasında değişen oranlarda artış; illerarası arama hizmeti ücretlerinde %45,6 ile %57,1, uluslararası arama hizmeti ücretlerinde %0 ile %60, sabitten GSM işletmecilerine arama hizmeti ücretlerinde de %1,9 ile %46,9 arasında değişen oranlarda düşüş yapıldığı, bu tarifenin, 31.12.2003 tarih ve 25333 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak 31.12.2006 tarihine kadar yürürlükte bulunan Tavan Fiyat Tebliği hükümlerine göre onaylandığı belirtilmektedir.
Bakılan davanın konusunu da, … tarafından hazırlanan, Telekomünikasyon Kurumu tarafından Tarife Yönetmeliği ve sözü edilen Tebliğ çerçevesinde incelenen ve onaylanan tarifenin iptali istemi oluşturmaktadır.
Telekomünikasyon Kurumu tarafından, Tarife Yönetmeliği’ne dayanılarak, Türk Telekom’un kullanıcılara sunduğu bazı telekomünikasyon hizmetlerinde uygulanacak tarifelerin “Tavan Fiyat Yöntemi”ne göre onaylanmasına ilişkin usûl ve esasları belirlemek amacıyla Tavan Fiyat Tebliği hazırlanarak 31.12.2003 tarih ve 25333 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
31.12.2003 tarih ve 25333 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tavan Fiyat Tebliği’nin 4. maddesinde, tavan fiyat formülleri (1) ve (2) nolu formüller olarak belirtilerek, Telekomünikasyon Kurulu’nun, Türk Telekom’un bu Tebliğin 5. maddesinde tanımlanan hizmet sepetine ilişkin tarifeleri sepetteki hizmetlerin bir bütün olarak (1) numaralı eşitsizliği, sepet içinde azami artış oranı belirlenen hizmetlerin de (2) numaralı eşitsizliği aynı anda sağlaması durumunda onaylayacağı belirtilmiş, 5. maddesinde il içi aramaların da bulunduğu hizmet sepetinde, ISDN PA Bağlantı/Nakil/Aylık ücret, uluslararası aramalar ile internet aramalarında azami artış oranı öngörülmesine karşın, il içi aramalar için herhangi bir azami artış oranı öngörülmemiş, bu konuda … serbest bırakılmıştır.
Diğer yandan Tavan Fiyat Tebliği’nin 6. maddesinde, tavan fiyat döneminin 01.01.2004 tarihinde başlayıp 31.12.2005 tarihinde sona erecek şekilde iki yıllık bir dönemi kapsadığı, Kurul’un gerekli görmesi halinde her tavan fiyat dönemini 31.12.2006 tarihinde sona erecek şekilde bir yıl daha uzatabileceği, tavan fiyat döneminin, üçer aylık olmak üzere, sekiz periyottan, Kurul tarafından uzatılması durumunda oniki periyottan oluşacağı, Tebliğin 12. maddesinde de, her bir periyotta, bu Tebliğin 5. maddesinde yer alan sepetteki bazı hizmetlerin tarifeleri için izin verilen azami artış sınırını ifade edeceği kuralları yer almıştır.
Görüldüğü üzere Tavan Fiyat Tebliği ile; … tarafından hizmet sepetinde yer alan telekomünikasyon hizmetlerine yapılabilecek aşırı fiyat artışlarının önüne geçebilmek amacıyla idarece saptanan formülle, ortaya çıkan yeni tarifenin test edilmesi yöntemi getirilmiştir.
Ancak, 16.01.2007 tarih ve 26405 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak 01.01.2007 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe giren Sabit Telefon Şebekesine Erişim veya Sabit Şebeke Üzerinden Arama Hizmetlerine Yönelik İlgili Piyasalarda Etkin Piyasa Gücüne Sahip İşletmecilerin Bazı Hizmetlerine İlişkin Tarifelerin Tavan Fiyat Yöntemi ile Onaylanmasına Yönelik Usul ve Esaslara İlişkin Tebliğ’in 21. maddesiyle, 31/12/2003 tarih ve 25333 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Tavan Fiyat Tebliğ hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır.
Sözü edilen yeni Tebliğ’le yürürlükten kalkan Tebliğ’de idarece saptanan formüller aynı olmakla birlikte, yeni Tavan Fiyat Tebliği’nin hizmet sepetinin belirlendiği 5. maddesinde, iliçi arama ücretine azami artış oranı sınırı getirilmiştir. Tebliğin 6. maddesinde, tavan fiyat döneminin, 01.01.2007 tarihinde başlayıp 31.12.2008 tarihinde sona erecek şekilde iki yıllık bir dönemi kapsadığı, Kurul’un, gerek görmesi halinde tavan fiyat döneminin 31.12.2009 tarihinde sona erecek şekilde bir yıl uzatılabileceği, tavan fiyat döneminin, bir yıllık olmak üzere iki periyottan, Kurul tarafından tavan fiyat döneminin uzatılması halinde üç periyottan oluşacağı, Tebliğin 12. maddesinde de, her bir periyotta, bu Tebliğin 5. maddesinde yer alan sepetteki bazı hizmetlerin tarifeleri için izin verilen azami artış sınırını ifade edeceği hükümleri yer almıştır.
Bu durumda; … tarafından dava konusu tarifenin 31.12.2003 tarih ve 25333 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tavan Fiyat Tebliği’ne göre hazırlandığı, Kurum tarafından da aynı Tebliğ hükümlerine göre incelenerek, 25.12.2006 tarihinde onaylandığı ve 01.03.2007 tarihinde yürürlüğe girdiği anlaşılmaktadır. Ancak sözü edilen Tebliğin 01.01.2004 tarihinde başlayıp 31.12.2005 tarihinde sona erecek şekilde iki yıllık bir dönemi kapsaması, Kurul’un gerekli görmesi halinde her tavan fiyat döneminin 31.12.2006 tarihinde sona erecek şekilde bir yıl daha uzatılarak yürürlükte bulunması karşısında, Kurum tarafından, bu Tebliğe dayalı olarak 2007 ve daha sonraki dönemlere ilişkin tarife onaylanmasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan, 01.01.2007 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe giren yeni Tebliğ’in geçici 1. maddesindeki, “31.12.2003 tarih ve 25333 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren … A.Ş.’nin Bazı Hizmetlerine İlişkin Tarifelerin Tavan Fiyat Yönteminin Uygulanmasına Yönelik Usul ve Esaslara İlişkin Tebliğ hükümleri yürürlükte olduğu dönemde ilgili işletmeci tarafından teklif edilen tarife değişikliği önerilerinin Kurul tarafından onaylanması, ancak 1.1.2007 tarihinden sonraki bir tarihte yürürlüğe girecek olması durumunda; 2007 yılı periyodu için, hizmet sepetindeki her hizmet için ilk periyottaki fiyat değişiminin hesaplanmasında kullanılacak olan başlangıç fiyat düzeyi onaylanan tarifeler olacaktır” hükmünün de onaylanacak tarifenin başlangıç fiyat düzeyine ilişkin bulunması nedeniyle, 2007 ve daha sonraki dönemlerde tarife onaylanmasına dayanak alınamayacağı anlaşılmaktadır.
Esasen 16.01.2007 tarih ve 26405 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak 01.01.2007 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe giren yeni Tebliğ’le; iliçi arama ücretine TÜFE-%3,3 oranında azami artış oranı sınırının getirilmesi, onaya ilişkin eski Tebliğ hükümlerinde böyle bir sınırlamanın bulunmaması ve davanın konusunu da iliçi aramalara yüksek oranda zam yapılırken, şehirlerarası ve uluslararası görüşmelere maliyetin altında indirim yapılması yönündeki iddiaların oluşturması nedenleriyle, onaylanan tarifenin, Kanun’la korunması gereken tüketici menfaatlerine aykırı olduğu, 406 sayılı Kanun’un 30/b maddesinde ve Tarife Yönetmeliği’nin 5/e maddesinde öngörülen bazı hizmetlerin maliyetinin başka hizmetlerin ücretlerinden desteklenmesi veya karşılanmaması gerektiğine ilişkin ilkeyle bağdaşmadığı, bu itibarla mevzuata uygun olarak onaylanmadığı, kamu yararı ve hizmet gereklerine uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Diğer taraftan, davalı idarece iliçi aramalara yapılan zammın üç yıldır herhangi bir artış yapılmamasından kaynaklandığı ileri sürülmekte ise de; aynı tarifenin şehirlerarası ve uluslararası görüşmelerde yüksek oranlarda indirim içermesi nedeniyle, 406 sayılı Kanun’un 30/b maddesinde belirtilen tarifelerin dengelemesinin hukuka aykırı olarak yapıldığı anlaşıldığından, davalı idarenin bu savunması da yerinde bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle; Tarife Yönetmeliği’nin 7. maddesinin tavan fiyat yöntemine ilişkin kısımları ile 11. ve 12. maddelerinin iptali istemine ilişkin olarak davanın reddine, … A.Ş. tarafından hazırlanan ve 01.03.2007 tarihi itibariyle yürürlüğe giren yeni ücret tarifesinin onaylanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Telekomünikasyon Kurulu kararının iptaline, aşağıda dökümü yapılan … -TL yargılama giderlerinin … -TL’sının davacı üzerinde bırakılmasına, geriye kalan yargılama … -TL giderleri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … -TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, … -TL avukatlık ücretinin ise davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, 23.06.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.