Danıştay Kararı 13. Daire 2006/891 E. 2007/2812 K. 07.05.2007 T.

13. Daire         2006/891 E.  ,  2007/2812 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 2006/891
Karar No: 2007/2812

Davacı: … Ltd. Şti.
Vekili: …
Davalı: Rekabet Kurumu

İstemin Özeti: Davacı şirket hakkında soruşturma açılması üzerine, soruşturma açılmasına ilişkin belgelerin şirkete gönderilmesi veya bunların incelenmesi talebinin reddine ilişkin 09.12.2005 tarih ve 5190 sayılı Rekabet Kurumu işlemi ile bu işlemin dayanağı olarak gösterilen Rekabet Kurulu’nun 18.05.2005 tarih ve … sayılı ilke kararının; Rekabet Kurulu’nun davacı şirket hakkında soruşturma açılmasının bildirimi yazısında, iddialarının niteliği konusunda somut bir değerlendirme yapmak yerine, soruşturmanın konusu hakkında genel açıklamalarla yetinildiği, davacı şirketin iddia edilen ihlâlllere ne şekilde dahil olduğunun belirtilmediği, dava konusu ilke kararı ve buna dayalı idari işlemin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 43/2. ve 44/2. maddelerine aykırı bulunduğu, yasayla açık ve emredici hükümlerle düzenlenmiş olan savunma hakkının ihlâl edildiği ileri sürülerek iptali istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Soruşturma raporunun tamamlanmasının akabinde taraflara iki yazılı ve sözlü savunma hakkı tanınması nedeniyle teşebbüslerin savunma haklarının ihlâl edildiği iddiasının geçersiz kaldığı, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hâkimi …’nin Düşüncesi: 4054 sayılı Kanun’un 43. ve 44. maddelerinin birlikte değerlendirilmesinden; haklarında soruşturma açıldığı bildirilenler tarafından, sözlü savunma hakkınının kullanılması taleplerine kadar Kurum bünyesinde kendileri ile ilgili düzenlenmiş her türlü evrakın ve mümkünse elde edilmiş olan her türlü delilin bir nüshasının verilmesinin istenebileceği, isteme hususunda bir sınırlama bulunmamakla birlikte, Kurum tarafından her başvurunun soruşturmanın sürecini olumsuz yönde etkileyip etkilemeyeceği değerlendirilmeleri yapılarak, gerekçeleri belirtilmek suretiyle bir işlem tesis edilebileceği, Kurum işleminin denetiminin de Anayasa’nın 125. maddesi ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca idari yargı yerlerinde yapılabileceği, belirtilen hususlar gözetilmeksizin belli gerekçelerden hareketle tüm soruşturmalarda uygulanmak üzere alınan dava konusu ilke kararı, 4054 sayılı Kanun’un 44. maddesinin ikinci fıkrasına açıkça aykırı bulunmaktadır.
Bu durumda davacı şirket hakkında soruşturma açılması üzerine, soruşturma açılmasına ilişkin belgelerin şirkete gönderilmesi veya bunların incelenmesi talebinin reddine ilişkin 09.12.2005 tarih ve 5190 sayılı Rekabet Kurumu işlemi ile bu işlemin dayanağı olarak gösterilen Rekabet Kurulu’nun 18.05.2005 tarih ve … sayılı ilke kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle 09.12.2005 tarih ve 5190 sayılı Rekabet Kurumu işlemi ile bu işlemin dayanağı olarak gösterilen Rekabet Kurulu’nun 18.05.2005 tarih ve … sayılı ilke kararının iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi : Dava; davacı şirket hakkında soruşturma açılması üzerine, soruşturma açılmasına ilişkin belgelerin şirkete gönderilmesi veya bunların incelenmesi talebinin reddine ilişkin 9.12.2005 tarih ve 5190 sayılı Rekabet Kurumu işlemi ile bu işlemin dayanağı olarak gösterilen Rekabet Kurulu’nun 18.5.2005 tarih ve … sayılı ilke kararının iptali istemiyle açılmıştır.
4054 sayılı Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un Delillerin Toplanması ve Tarafların Bilgilendirilmesi başlıklı 44. maddesinin ikinci fıkrasında, haklarında soruşturmaya başlandığı bildirilen tarafların, sözlü savunma hakkını kullanma taleplerine kadar Kurum bünyesinde kendileri ile ilgili düzenlenmiş her türlü evrakın ve mümkünse elde edilmiş her türlü delilin bir nüshasının kendilerine verilmesini isteyebileceği, maddenin devamında ise, Kurul’un tarafları bilgilendirmediği ve savunma hakkı vermediği konuları kararlarına dayanak yapamayacağı hükme bağlanmıştır.
Madde metninin incelenmesinden de görüleceği gibi, evrak ve delil isteme konusunda herhangi bir sınırlama bulunmamakla birlikte, başvuruların soruşturma sürecini olumsuz yönde etkileyip etkilemiyeceği değerlenderilmesi Kurumca yapılarak ve gerekçeleri belirtilerek bir işlem tesis edilebileceği tartışmasız olup; bu şekilde tesis edilen Kurum işleminin yargısal denetiminin de idari yargı yerlerinde yapılması sözkonusudur.
Bu hususlar dikkate alınmaksızın, tüm soruşturmalarda uygulanmak üzere alınan dava konusu ilke kararında 4054 sayılı Kanun’un 44. maddesinin ikinci fıkrasına uyarlık görülmemiştir.
Belirtilen nedenle, dava konusu edilen Rekabet Kurumu işlemi ile dayanağı olan Rekabet Kurulu’nun ilke kararının iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, davacı şirket hakkında soruşturma açılması üzerine, soruşturma açılmasına ilişkin belgelerin şirkete gönderilmesi veya bunların incelenmesi talebinin reddine ilişkin 09.12.2005 tarih ve 5190 sayılı Rekabet Kurumu işlemi ile bu işlemin dayanağı olarak gösterilen Rekabet Kurulu’nun 18.05.2005 tarih ve … sayılı ilke kararının iptali istemiyle açılmıştır.
4054 sayılı Kanun’un 40. maddesinde, Kurul’un, resen veya kendisine intikal eden başvurular üzerine doğrudan soruşturma açılmasına ya da soruşturma açılmasına gerek olup olmadığının tespiti için önaraştırma yapılmasına karar vereceği, önaraştırma yapılmasına karar verildiği takdirde Kurul Başkanı’nın, meslek personeli uzmanlardan bir ya da birkaçını raportör olarak görevlendireceği, önaraştırma yapmakla görevlendirilen raportörün 30 gün içinde elde ettiği bilgileri, her türlü delilleri ve konu hakkındaki görüşlerini Kurul’a yazılı olarak bildireceği, Kanun’un 41. maddesinde de, önaraştırma raporunun Kurul’a teslimini takip eden 10 gün içinde, Kurul’un elde edilmiş olan bilgileri değerlendirerek karar vermek üzere toplanacağı, soruşturma açılmasına veya açılmamasına karar vereceği hükmüne yer verilmiştir.
Sözü edilen Kanun’un “Kurulun Soruşturmaya Başlaması” başlıklı 43. maddesinin birinci fıkrasında, soruşturma yapılmasına karar verildiği takdirde, Kurul’un, ilgili daire başkanının gözetiminde soruşturmayı yürütecek raportör veya raportörleri belirleyeceği, soruşturmanın en geç 6 ay içinde tamamlanacağı, gerekli görüldüğü hallerde bir defaya mahsus olmak üzere Kurul tarafından 6 aya kadar ek süre verilebileceği, maddenin ikinci fıkrasında da, Kurul’un, başlattığı soruşturmaları, soruşturmaya başlanması kararının verildiği tarihten itibaren 15 gün içinde ilgili taraflara bildireceği ve tarafların ilk yazılı savunmalarını 30 gün içinde göndermelerini isteyeceği, taraflara tanınan ilk yazılı cevap süresinin başlayabilmesi için Kurul’un bu bildirim yazısı ile birlikte, iddiaların türü ve niteliği hakkında yeterli bilgiyi ilgili taraflara göndermesi gerektiği, Kanun’un “Delillerin Toplanması ve Tarafların Bilgilendirilmesi” başlıklı 44. maddesinin ikinci fıkrasında ise, haklarında soruşturmaya başlandığı bildirilen tarafların, sözlü savunma hakkını kullanma taleplerine kadar Kurum bünyesinde kendileri ile ilgili düzenlenmiş her türlü evrakın ve mümkünse elde edilmiş olan her türlü delilin bir nüshasının kendilerine verilmesini isteyebileceği , maddenin devamında ise, Kurul’un, tarafları bilgilendirmediği ve savunma hakkı vermediği konuları kararlarına dayanak yapamayacağı öngörülmüştür.
Belirtilen hükümlere göre, Kanun’un 43. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, Kurul’un başlattığı soruşturmalarla ilgili olarak, tarafların ilk yazılı savunmalarını kullanabilmeleri açısından, iddiaların türü ve niteliği hakkında yeterli bilgiyi ilgili taraflara göndermesi gerektiği açıktır. Diğer yandan Kanun’un 44. maddesine göre de, haklarında soruşturmaya başlandığı bildirilen taraflar, sözlü savunma hakkını kullanma taleplerine kadar Kurum bünyesinde kendileri ile ilgili düzenlenmiş her türlü evrakın ve mümkünse elde edilmiş olan her türlü delilin bir örneğinin kendilerine verilmesini isteyebilmektedir. Bu istemin Kurul’ca kabul edilmesi gerekmekte ise de, Kurul’un olayın özelliğini dikkate alarak hukuki gerekçelerini belirtmek suretiyle, istemi reddetmesi de olanaklıdır. Kaldı ki, Kanun’un 44. maddesinin son fıkrasında öngörüldüğü üzere, Kurul tarafları bilgilendirmediği ve savunma hakkı vermediği konuları kararlarına dayanak yapamayacaktır.
Rekabet Kurulu’nun 18.05.2005 tarih ve … sayılı ilke kararında, 4054 sayılı Kanun’un 43. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca soruşturma açıldığına dair karar alınması halinde; dosya kapsamında karartılması muhtemel delillerin varlığı ve soruşturmanın güvenliği, hakkında soruşturma yürütülen taraflara ilişkin ileri sürülen iddiaların ancak soruşturma raporunun tamamlanması ile net bir şekilde ortaya konulabileceği, soruşturma safhasının her aşamasında teşebbüslerin sürekli bir şekilde evrak taleplerinin, delil toplanması ve dosyanın oluşturulması sürecini olumsuz etkileyebileceği hususları göz önünde bulundurularak, bu aşamada taraflara yapılan bildirimde kararda yer alan temel suçlama ve iddialara yer verildiği, herhangi bir belge gönderilmediği, sözü edilen aşamada dosya mevcudu belgelerin Kurum’da incelenmesi halinde de, yukarıda yer verilen sakıncaların ortaya çıkabileceğinden, bu şekilde dosyaya giriş hakkının tanınmasının mümkün bulunmadığı, Kanun’un 44. maddesinin üçüncü fıkrasındaki, Kurul’un tarafları bilgilendirmediği ve savunma hakkı vermediği konuları kararlarına dayanak yapmasının mümkün olmadığı yönündeki kanuni güvencenin yanı sıra Kanun’un 45. ve 46. maddeleri ile hakkında soruşturma yürütülen taraflara soruşturma raporunun tebliğ edilmesini takiben iki defa yazılı, bir defa da sözlü savunma hakkının tanındığı, dolayısıyla ilk yazılı savunma aşamasında belge gönderilmemesi nedeniyle tarafların savunma hakkının kısıtlandığının ileri sürülmesinin yerinde bulunmadığı gerekçeleriyle, soruşturma raporu gönderilene kadar haklarında soruşturma açılan teşebbüslere bilgilendirme yazısı dışında belge gönderilmemesine ve belgelerin Kurum’da incelenmesine izin verilmemesine karar verilmiş, ” Soruşturma raporu gönderilene kadar haklarında soruşturma açılan teşebbüslere bilgilendirme yazısı dışında belge gönderilmez ve belgelerin Kurumda incelenmesine izin verilmez ” tümcesinin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun Uyarınca Usule İlişkin Yönerge’nin 4/2. maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinin yerine geçmesi gerektiği belirtilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı şirkete Rekabet Kurumu’nun … sayılı yazısı ile; Rekabet Kurulu’nun 27.10.2005 tarih ve … sayılı kararında, aralarında davacı şirketinde bulunduğu teşebbüsler hakkında, sentetik örgülü ameliyat ipliği ve tıbbi stapler pazarında, rakip teşebbüslerle rekabeti engelleme amaç ve etkili anlaşma yapılması eyleminin, 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesinde yasaklanan rekabeti kısıtlayıcı anlaşma ve uyumlu eylemlere paralellik göstermesi nedeniyle aynı Kanun’un 41. maddesi uyarınca soruşturma açılmasına karar verildiği bildirilerek, 4054 sayılı Kanun’un 43/2. maddesi uyarınca davacı şirketin ilk yazılı savunmasının 30 gün içinde Kurum’a gönderilmesi istenildiği, davacı şirket tarafından 24.11.2005 tarihli yapılan başvuruyla, 4054 sayılı Kanun’un 43. maddesinin ikinci fıkrasından bahisle, gönderilen yazıda açılan soruşturmanın konusu hakkında genel açıklamalarda bulunulduğu, dolayısıyla iddia edilen ihlâllere ne şekilde dahil olunduğunun belirtilmediği, bu nedenle, Kurul’un şirket hakkında soruşturma açılması kararını verirken dayanak olarak kullandığı tüm bilgi ve belgelerin davacı şirkete gönderilmesinin ve soruşturma kapsamında şirketle ilgili olan dokümanların Kurum’ca belirlenen uygun bir tarihte incelenmesine izin verilmesinin istenildiği, bu istemin Rekabet Kurumu’nun 09.12.2005 tarih ve 5190 sayılı işlemi ile Rekabet Kurulu’nun 18.05.2005 tarih ve … sayılı ilke kararı gerekçe gösterilerek reddedildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen yasal düzenleme, dosyadaki bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; haklarında soruşturma açıldığı bildirilenler tarafından, 4054 sayılı Kanun’un 44. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, sözlü savunma hakkınının kullanılması taleplerine kadar Kurum bünyesinde kendileri ile ilgili düzenlenmiş her türlü evrakın ve mümkünse elde edilmiş olan her türlü delilin bir nüshasının verilmesinin istenebileceği, isteme hususunda bir sınırlama bulunmamakla birlikte, Kurum tarafından her başvurunun soruşturmanın sürecini olumsuz yönde etkileyip etkilemeyeceği değerlendirilmeleri yapılarak, gerekçeleri belirtilmek suretiyle bir işlem tesis edilebileceği, Kurum işleminin denetiminin de Anayasa’nın 125. maddesi ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca idari yargı yerlerinde yapılabileceği, belirtilen hususlar gözetilmeksizin yukarıda sözü edilen gerekçelerden hareketle tüm soruşturmalarda uygulanmak üzere alınan dava konusu ilke kararı, 4054 sayılı Kanun’un 44. maddesinin ikinci fıkrasına açıkça aykırı bulunmaktadır.
Bu durumda davacı şirket hakkında soruşturma açılması üzerine, soruşturma açılmasına ilişkin belgelerin şirkete gönderilmesi veya bunların incelenmesi talebinin reddine ilişkin 09.12.2005 tarih ve 5190 sayılı Rekabet Kurumu işlemi ile bu işlemin dayanağı olarak gösterilen Rekabet Kurulu’nun 18.05.2005 tarih ve … sayılı ilke kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, Rekabet Kurulu’nun 18.05.2005 tarih ve … sayılı ilke kararının ve 09.12.2005 tarih ve 5190 sayılı Rekabet Kurumu işleminin iptaline, aşağıda dökümü yapılan …-YTL yargılama giderleri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen …-YTL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, 07.05.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.