Danıştay Kararı 13. Daire 2006/4961 E. 2007/3498 K. 28.05.2007 T.

13. Daire         2006/4961 E.  ,  2007/3498 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 2006/4961
Karar No: 2007/3498

Temyiz İsteminde Bulunan: …
Vekili: …
Karşı Taraf: Sermaye Piyasası Kurulu
Vekili: …

İstemin Özeti: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K: … sayılı kararının; idarenin dava konusu işlem ile iptalini şirketten istediği halka arz sonucu ticaret siciline tescil edilen sermaye artırımının hukuka aykırılığının tespiti ve iptali istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davada, mahkemenin halka arzın hukuka uygun yapılması nedeniyle istemi reddettiği, şirketin borsada işlem görmediği, bu nedenle idare mahkemesi kararının gerekçesinin de tamamen yanlış olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Halka arzın iptali istemi ile Asliye Hukuk Mahkemesinden iptali talep edilen sermaye artırımının hukuka aykırılığının tespiti ve iptali davasının birbirinden farklı olduğu, mahkeme kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hâkimi …’in Düşüncesi: Yönetim Kurulu üyesi olan davacı hakkında, şirketin yapmış olduğu halka arzın iptal edilerek tekrarlanması yolundaki 26.03.2004, 06.05.2004 ve 17.06.2004 tarihli kurul kararlarının gereklerini yerine getirmemesi nedeniyle ceza verilmiş ise de 18.02.2004 tarihinde hakla arzın sonuçlanması, 01.03.2004 tarihinde sermaye arttırımının Ticaret Siciline tescili ve hisse senetlerinin alıcılara geçmesi karşısında Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca şirket yönetim kurulunca da bunların tek taraflı bir tasarrufla geri alınabilmesine hukuken olanak bulunmaması nedeniyle, bu kararlara uyulmaması üzerine düzenlenen şirket yönetim kurulu üyelerine idari para cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemin davacıyı ilgilendiren bölümünde hukuka uyarlık bulunmadığından davayı reddeden İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi :Sermaye Piyasası Kanunu’nun 7/4. maddesiyle, TTK.’nun 395. maddesi hükümlerine göre; sermaye arttırımının ticaret siciline tescil edilmesiyle birlikte hisse senetlerinin pay sahipliğinin alıcılara geçtiği açıktır.
Pay sahipliğinin sona ermesine sebebiyet verecek halka arzın iptal edilebilmesi ancak, Sermaye Piyasası Kanunu’nun 46/1-(c) maddesi hükmü gereği Sermaye Piyasası Kurulu’nun ve TTK.nun 36 maddesine göre ilgililerin Asliye Hukuk Muhakemesinde açacakları sermaye arttırımının iptali istemli dava sonucunda verilecek adli yargı kararı ile mümkün olup; idarenin veya sermaye arttırımına giden şirketin tek başına alacağı karar ile bu hususun sağlanması mümkün değildir.
Bakılan uyuşmazlıkta davacı hakkında, halka arzın iptal edilerek, tekrarlanması yolundaki kurul kararlarının gereklerinin yerine getirilmediği gerekçesiyle davacıya ceza verilmiş ise de; sermaye arttırımının ticaret siciline tescil edilmesi nedeniyle, hisse senetleri alıcılara geçtiğinden ve TTK hükümlerine göre şirket yönetim Kurulu’nun bunları tek taraflı bir tasarrufla geri alabilmesine hukuki imkan bulunmadığından, sözkonusu karara uyulmaması nedeniyle davacıya verilen idari para cezasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu durumda, davanın reddine dair idare mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
Dava, Sermaye Piyasası Kurulunun … A.Ş’nin yapmış olduğu halka arz işleminin iptal edilerek tekrar yapılmasına yönelik olarak düzenlenen üç özel nitelikli kararına uyulmaması nedeniyle şirket yönetim kurulu üyeleri hakkında tesis edilen …-YTL idarî para cezası verilmesine ilişkin 25.11.2004 tarih ve … sayılı işlemin davacıyı ilgilendiren kısmının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesi’nce; dava dosyasının incelenmesinden, davacının, yönetim kurulu üyesi olduğu … A.Ş.’nin sermayesinin artırılması kapsamında rüçhan hakların kullanılmasından sonra kalan hisse senetlerinin halka arz ve dağıtım işlemiyle ilgili olarak; Kurulun, 26.03.2004 tarih ve … sayılı toplantısında alınan, halka arz edilen payların tasarruf sahipleri arasında adaletsizlik yaratmayacak şekilde dağıtılabilmesini teminen gerekli tedbirlerin alınması kararına uyulmaması nedeniyle, yapılan halka arzın iptal edilerek tekrarlanması ve bununla ilgili diğer işlemlerin yapılması yönündeki özel nitelikli karara, 26.03.2004 tarihli kararın gereğinin (halka arzın iptal edilerek tekrarlanması ve bununla ilgili diğer işlemler) eksiksiz yerine getirilmesi için 15 gün içerisinde gerekli çalışmaların başlatılarak Kurula başvuruda bulunulması yönündeki 06.05.2004 tarih ve … sayılı toplantıda alınan karara ve 06.05.2004 tarihli karar gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle uyarılmasına ve 26.03.2004 tarihli kararın eksiksiz yerine getirilerek halka arzın tekrarlanmasına yönelik olarak Kurula başvurması için 5 işgünü süresi verilmesine ilişkin 17.06.2004 tarih ve … sayılı toplantıda alınan karara aykırı hareket ettiği, anılan kararların gereklerinin, uyarılmasına rağmen yerine getirilmemesi nedeniyle, dava konusu işlem ile 2499 sayılı Kanunun 47/A maddesi uyarınca …-TL idarî para cezası uygulanmasına karar verildiği, görülmekte olan davanın da bu işlemin iptali istemiyle açıldığı, tasarrufların, menkul kıymetlere yatırılarak, halkın iktisadî kalkınmaya etkin ve yaygın bir şekilde katılmasını sağlamak, sermaye piyasasının güven, açıklık ve kararlılık içinde çalışmasını, tasarruf sahiplerinin hak ve yararlarının korunmasını düzenleme ve denetlemek amacıyla yürürlüğe konulan 2944 sayılı Sermaye Piyasası Kanununda; bu konuda yapılan düzenlemelere, belirlenen standart ve formlara ve Kurulca alınan genel ve özel nitelikteki kararlara aykırı hareket ederek, sermaye piyasası araçlarının değerini etkileyebilecek veya halkın zararına sebep olabilecek suç niteliğindeki eylemleri tespit edilen gerçek ve tüzel kişiler hakkında öngörülen diğer yaptırımlar yanında, oran ve miktarı mevzuatta belirtilen para cezasının da, Kurul tarafından gerekçesi belirtilmek suretiyle verilebileceğinin belirtildiği, bu durumda, davacının, yönetim kurulu üyesi olduğu … A.Ş.’nin, sermayesinin artırılması kapsamında rüçhan hakların kullanılmasından sonra kalan hisse senetlerinin halka arz ve dağıtım işlemiyle ilgili olarak, Kurulun 26.03.2004, 06.05.2004 ve 17.06.2004 tarihli kararlarına aykırı hareket etmesi ve uyarılmasına rağmen karar gereklerinin yerine getirilmemesi nedeniyle, 2499 sayılı Kanunun 47/A maddesi uyarınca idarî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun “Sermaye Piyasası Araçlarının Halka Satışı” başlıklı yedinci maddenin dördüncü fıkrasında; sermaye piyasası araçlarının satışı esnasında alıcıya tesliminin şart olduğu; ancak esas sermaye sistemini kabul etmiş anonim ortaklıkların sermaye arttırımının tescilini takip eden en geç otuz gün içinde hisse senetlerini alıcılara teslim edebileceği, nama yazılı hisse senetleri için ise bu sürenin doksan gün olduğu, kayıtlı sermaye sistemini kabul etmiş anonim ortaklıkların hisse senetlerini satış esnasında alıcıya teslimiyle birlikte pay sahipliği hakkının kazanılacağı ve bu halde Türk Ticaret Kanunu’nun 395’inci maddesinin 3 üncü cümlesi ile 412 nci maddesi hükümlerinin uygulanmayacağı, satışı yapılan hisse senetleri dışındaki sermaye piyasası araçlarının satış sırasında alıcıya tesliminin şart olduğu, 15.11.1998 tarih ve 23524 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Seri:I, No:26 sayılı Hisse Senetlerinin Kurul Kaydına Alınmasına ve Satışına İlişkin Esaslar Tebliğinin 22. maddesinin ikinci bendinde, … satışın tamamlanmasını takiben, TTK hükümleri çerçevesinde artırım ve esas sözleşme değişikliğinin Ticaret Sicili’ne ve TTSG’de ilân ettirilmeleri gerektiği hükmü yer almaktadır.
6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun esas sermaye sistemine tabi anonim ortaklıkların sermaye artırımının tescilini düzenleyen 395. maddesinde, esas sermayenin arttırılmasına dair olan umumi heyet kararının, taahhüt edilen hisse senetlerine ait zaruri olan ilk ödemelerin yapılmış olduğunu tespit eden umumi heyet kararı alındıktan sonra ticaret siciline tescil olunacağı, esas sermayenin arttırılması keyfiyetinin tescilinden önce çıkarılan hisse senetlerinin hükümsüz olduğu belirtilirken, aynı Kanunun tescile itirazı düzenleyen 36. maddesinde ise, ilgililerin, vuku bulacak tescil veya tadil yahut terkin talepleri üzerine sicil memurluğunca verilecek kararlara karşı tebliğden itibaren sekiz gün içinde sicilin bağlı bulunduğu yerde ticarî davalara bakmakla görevli Asliye Hukuk Mahkemesine dilekçe ile itiraz edebileceğini, 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 46/1-c maddesinde de bu kanuna tabi anonim ortaklık ve sermaye piyasası kurumlarının, kanuna esas sözleşme hükümlerine veya işletme maksat ve mevzuuna aykırı görülen durum ve işlemleri ile sermayenin azalmasına veya kaybına yol açan işlemlerinin hukuka aykırılığının tespiti veya iptali için dava açmaya , Türk Ticaret Kanunu hükümleri saklı kalmak kaydıyla ilgililerden aykırılıkların giderilmesi için tedbir alınmasını ve öngörülen işlemleri yapmasını istemeye ve gerektiğinde bu halleri ilgili mercilere intikal ettirmeye yetkili olduğunu hükme bağlanmıştır.
Sermaye Piyasası Kanununa tabi anonim ortaklıkların sermaye artırımı yapmaları halinde çıkarılan hisse senetlerinin pay sahipliğinin ne zaman kazanılacağı, kayıtlı sermaye sistemine tabi ve esas sermaye sistemine tabi anonim ortaklıklar için farklılık arzetmektedir. Kayıtlı sermaye sistemine tabi anonim ortaklıklarda hisse senedinin satış anında alıcıya teslimiyle birlikte pay sahipliği kazanılmaktadır. Esas sermaye sistemine tabi anonim ortaklıklarda ise sermaye artırımı halinde çıkarılan hisse senetlerinin pay sahipliğinin ne zaman kazanılacağı konusunda Sermaye Piyasası Kanunda açık bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak yukarıda yer verilen Sermaye Piyasası Kanunun 7/4.maddesi ile T.T.K.’nun 395. maddesinin birlikte değerlendirilmesinden, sermaye artırımının ticaret siciline tescil edilmesiyle birlikte hisse senetlerinin pay sahipliğinin alıcılara geçtiğinin kabulü gerekmektedir.
Bu nedenle, halka arz yolu ile gerçekleştirilen sermaye artırımının ticaret siciline tescil edilmesiyle hisse senetlerinin pay sahipliği halka arza katılan alıcılara geçeceğinden, pay sahipliğinin sona ermesine sebebiyet verecek -sermaye artırımının da ön şartı olan-halka arzın iptal edilebilmesi gerek idarenin gerekse de sermaye artırımına giden şirketin tek başlarına alacakları karar ile mümkün olmamakta ancak yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerinin de anlaşılacağı üzere Sermaye Piyasası Kanunun 46/1-c maddesi hükmü gereği Sermaye Piyasası Kurulu’nun ve Türk Ticaret Kanununun 36. maddesi uyarınca ilgililerin Asliye Hukuk Mahkemesinde açacakları sermaye artırımının iptali istemli dava sonucunda verilecek adlî yargı kararı ile mümkün olacağı kuşkusuzdur.
Sermaye Piyasası Kanunu’nun 47/A maddesinde bu kanuna dayanılarak yapılan düzenlemelere, belirlenen standart ve formlara ve Kurulca alınan genel ve özel nitelikteki kararlara aykırı hareket ettiği tespit edilen gerçek kişiler ve tüzel kişiler hakkında para cezası verileceği düzenlenmiştir.
Madde hükmünde müeyyide altına alınan eylemin Kurulun görevini yerine getirirken yasal yetkisi içinde aldığı kararlara aykırı hareketler olduğu, Kanunun hukuken ve fiilen yerine getirilmesi mümkün olmayan kararlarının bu kapsamda değerlendirilmeyeceği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, … A.Ş.(Şirket)’nin sermayesinin artırılmasına ilişkin esas sözleşme değişikliğine ilişkin madde tadil tasarının Sermaye Piyasası Kurulu’nun (Kurul) 07.05.2003 tarih ve 6360 sayılı yazı ile onaylandığı, şirketin 28.08.2003 tarihinde yapmış olduğu genel kurul toplantısı ile sermaye arttırımına ilişkin esas sözleşme değişikliğinin kabul edilerek sermaye arttırımına karar verildiği, Kurul’un 06.11.2003 tarih ve … sayılı kararı ile artırılan hisse senetlerinin Kurul kaydına alınarak, halka arz edilen payların tasarruf sahipleri arasında adaletsizlik yaratmayacak şekilde dağıtılabilmesini teminen gerekli tedbirlerin alınması gerektiği hususunda şirketin bilgilendirilmesine karar verildiği, bu karara uyulmaması üzerine (halka arzın Seri:VIII, No:22 nolu tebliğe aykırı yapıldığının Kurul uzman raporlarıyla tespiti üzerine), şirketin 28.08.2003 tarih ve … sayılı yönetim kurulu kararı ile sermaye artışı ile ilgili olarak alınan izinler çerçevesinde gerekli işlemlerin tamamlanması için genel müdüre (aynı zamanda yönetim kurulu başkanı ve davacı)) yetki verildiği için, şirket genel müdürü hakkında Sermaye Piyasası Kurulu’nun 06.05.2004 tarih ve … sayılı kararı ile idarî para cezası işlemi tesis edildiği, 12.02.2004 tarihinde sermaye artırımı kapsamında yapılacak halka arz için sirkülerin yayınlandığı, 17-18.02.2004 tarihinde halka arzın gerçekleştiği, 25.02.2004 tarihinde halka arzı müteakip sermaye artırımının ticaret siciline tescil edildiği, 01.03.2004 tarihinde ticaret siciline yapılan bu tescilin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlandığı, Sermaye Piyasası Kurulu’nun 26.03.2004 tarih ve … sayılı kararıyla halka arz aşamasında tebliğ hükümlerine aykırı hareket edildiği gerekçesiyle Şirketten halka arzın iptalinin istendiği, bu kararın uygulanmaması nedeniyle Kurul’un 06.05.2004 tarih ve … sayılı kararıyla aynı husus tekrarlanarak şirkete 15 gün süre verildiği, bu karara da uyulmaması nedeniyle halka arzın iptali istemi yinelenerek şirkete 5 gün süre tanındığı, Sermaye Piyasası Kurulu’nun şirket hakkında almış olduğu bu üç özel nitelikli kararına uyulmaması nedeniyle 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 47/A maddesi uyarınca 25.11.2004 tarih ve … sayılı karar ile şirketin yönetim kurulu üyeleri hakkında …-YTL idarî para cezası verildiği anlaşılmaktadır.
Yönetim Kurulu üyesi olan davacı hakkında, halka arzın iptal edilerek tekrarlanması yolundaki 26.03.2004, 06.05.2004 ve 17.06.2004 tarihli kurul kararlarının gereklerini yerine getirmeyerek aykırı hareket ettiği nedeniyle ceza verilmişse de yukarıda açıklandığı üzere 18.02.2004 tarihinde hakla arzın sonuçlanması, 01.03.2004 tarihinde sermaye arttırımının Ticaret Siciline tescili ve hisse senetlerinin alıcılara geçmesi karşısında Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca şirket yönetim kurulunca da bunların tek taraflı bir tasarrufla geri alınabilmesine hukuken olanak bulunmaması nedeniyle, bu kararlara uyulmaması üzerine düzenlenen şirket yönetim kurulu üyelerine idari para cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemin davacıyı ilgilendiren bölümünde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca, temyiz isteminin kabulü ile … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 28.05.2007 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY: Dosyanın incelenmesinden, … A.Ş.’nin esas sözleşme değişikliği ile sermaye artırımına gitmesi üzerine sermaye karşılığı artırılan hisse senetlerinin Kurul kaydına alınmasına dair Sermaye Piyasası Kurulu’nun 06.11.2003 tarih ve … sayılı kararıyla şirketin, “halka arz edilen payların tasarruf sahipleri arasında adaletsizlik yaratmayacak şekilde dağıtılmasını teminen” gerekli tedbirlerin alınması gerektiği hususunda bilgilendirildiği, şirketin yapmış olduğu halka arz işlemlerinde 27.10.1993 tarih ve 21741 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Seri:VIII, No:22 sayılı Sermaye Piyasası Araçlarının Halka Arzında Satış Yöntemlerine İlişkin Esaslar tebliğine aykırı davranıldığının, Sermaye Piyasası Kurulu uzmanlarınca düzenlenen 22.03.2004 tarih ve …, … sayılı Denetleme Raporuyla sabit olduğu, bu nedenle halka arz işlemlerinden şirket yönetim kurulu kararı ile sorumlu olan yönetim kurulu üyesi ve genel müdürü olan davacı hakkında idarî para cezası işlemi tesis edildiği, bu işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 16.05.2006 tarih ve E:2006/1017, K:2006/2171 sayılı kararıyla onandığı, gerek davacı gerekse de şirketce, dava konusu işlemin nedeni olan halka arzın iptal edilerek yeniden yapılmasına ilişkin tesis edilen 3 özel nitelikli karara karşı da idarî yargıda dava açılmadığının anlaşılması karşısında, şirketin yönetim kurulu üyelerine, Sermaye Piyasası Kurulu’nun üç özel nitelikli kararına uyulmaması nedeniyle Sermaye Piyasası Kanunu’nun 47/A maddesi uyarınca tesis edilen …-YTL idarî para cezası verilmesine ilişkin işlemin davacıyı ilgilendiren kısmında hukuka aykırılık bulunmadığından, temyize konu İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği oyuyla, Dairece verilen mahkeme kararının bozulması kararına katılmıyorum.