Danıştay Kararı 13. Daire 2006/1470 E. 2008/2914 K. 29.02.2008 T.

13. Daire         2006/1470 E.  ,  2008/2914 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 2006/1470
Karar No: 2008/2914

Davacı: …
Vekili: …
Davalı: Rekabet Kurumu

İstemin Özeti: Araç muayene istasyonları/hizmetinin özelleştirilmesine ilişkin ihale süreci sonucunda, Rekabet Kurumu’na bildirilen teşebbüslerden herhangi birisinin, motorlu ve motorsuz kara nakil vasıtalarının zorunlu fenni muayenesi hizmeti için ilgili coğrafi pazar olan Türkiye Cumhuriyeti sınırları dahilinde kuzey ve güney olarak iki coğrafi bölge içinde hizmet sunma imtiyazı almasında, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun çerçevesinde bir sakınca bulunmadığı ve bildirime konu özelleştirme işlemine izin verilmesine ilişkin Rekabet Kurulu’nun 02.02.2006 tarih ve … sayılı kararının; dava konusu kararın dayanağını oluşturan idari işlemler hakkında yargı yerlerinde iptal ve yürütmeyi durdurma kararları alındığından, işlemin de artık hukuka aykırı bulunduğu, araç muayene istasyonları/hizmetine ilişkin hukuken geçerli başka bir ihalenin varlığının, bu hizmetin özelleştirilmesinin bir başka hukuka aykırı yönünü oluşturduğu, araç muayene hizmetinin özelleştirilmesinin 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun kapsamında olmadığı, Kanun’un amacına da uygun bulunmadığı, dava konusu kararla kamu zararına neden olunduğu, araç muayene istasyonlarında verilen hizmetin gereği rekabete elverişli bulunmadığı, 4054 sayılı Kanun kapsamında olmadığı, dava konusu kararla tarafsızlık koşuluna ve rekabet kurallarına aykırı sonuç doğuracak bir devre izin verilmesinin hukuka aykırı bulunduğu iddialarıyla iptali istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Dava konusu kararların iptalini istemekte davacının menfaatinin bulunmadığı, bu itibarla davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği, araç muayene istasyonlarının mevcut haliyle teknik yetersizlikler içerisinde bulunduğu ve gerektiği gibi yapılmadığının belirlendiği, muayenenin gerekli yatırımları yapacak özel teşebbüsler eliyle yürütülmesine, yapılan muayene işlemlerinin ise getirilen standartlara ve mevzuata göre yapılıp yapılmadığının denetimi ise yetkili idarî mercilere bırakıldığı, bu yönde yasal ve hukukî altyapının oluşturulduğu, böylece kamu yararının bu şekilde daha iyi korunacağının saptandığı, kaldı ki, dava konusu yapılan kararlarda işlemin bu yönünün değerlendirilmediği, araç muayene istasyonları hizmetinin özelleştirilmesinin rekabet şartlarına etkisinin değerlendirildiği, ön bildirim aşamasında oluşturulan Rekabet Kurulu görüşünün bağlayıcı olmamakla birlikte, ihale şartnamesinin oluşturulmasına yol göstermek ve izin aşamasında Rekabet Kurumu’nun hassasiyet göstereceği konulara işaret etmek amacıyla hazırlandığı, nitekim, muayene istasyonlarının devredileceği tekelin, otomobil başta olmak üzere başka pazarlarda da faaliyet göstermesinin sakınca yaratabileceği ön bildirim aşamasında tespit edildiği, izin aşamasında Türk Akreditasyon Kurumu’nun düzenlemeleri ışığında muayene istasyonlarını işletecek olan teşebbüslerin faaliyetlerindeki tarafsızlığın ve satandartlara uyumun bu Kurum tarafından sürekli denetlenecek olması hususlarının dikkate alındığı, ayrıca belirtilen olası sakıncanın, dava konusu izin işleminden bağımsız olarak, Rekabet Kurumu’nun şikâyet üzerine veya resen harekete geçerek her zaman denetleyebileceği bir alan olduğunun vurgulanması gerektiği, …’nun halihazırda yeni otomobil pazarında hâkim durumda bulunduğuna yönelik bir göstergenin bulunmadığı, özelleştirilme işleminden sonra ve bu işleme bağlı olarak …’nun otomobil pazarındaki konumunda önemli bir değişiklik meydana gelmesinin muhtemel görülmediği, …’ndan bağımsız olarak da, araç muayenelerini gerçekleştirecek teşebbüslerin bu alandaki hâkim durumunu diğer pazarlarda kötüye kullanılması ihtimalinde, 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesi uyarınca Kurum’un her zaman müdahale imkânının bulunduğu belirtilerek hukukî dayanaktan yoksun bulunan davanın usûl ve esastan reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hâkimi …’nin Düşüncesi: Bildirime konu özelleştirme işlemine izin verilmesinde 4054 sayılı Kanun’un 7. maddesine aykırı bir yön bulunmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi :Dava, araç muayene istasyonları hizmetinin özelleştirilmesine ilişkin ihale süreci sonunda isimleri bildirilen teşebbüslerden herhangi birisinin motorlu ve motorsuz kara nakil vasıtalarının zorunlu fenni muayenesi hizmeti için imtiyaz almasında 4054 sayılı Kanun çerçevesinde sakınca bulunmadığı ve bildirime konu özelleştirme işlemine izin verilmesi yolundaki 2.2.2006 tarih ve … sayılı Rekabet Kurulu kararının iptali istemiyle açılmıştır.
1998/4 sayılı Özelleştirme Yoluyla Devralmaların Hukuki Geçerlilik Kazanabilmeleri için Rekabet Kurumuna Yapılacak Ön Bildirimlerde ve İzin Başvurularında Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ’in 5.maddesinde,Rekabet Kurumu’na ön bildirimde bulunulması zorunlu olan özelleştirme yolu ile devralma işlemlerinde ve ön bildirime tabi olmamakla birlikte bu Tebliğ kapsamında olan özelleştirme yolu ile devralma işlemlerinde tarafların ilgili ürün piyasasındaki toplam pazar paylarının % 25’i veya cirolarının 25 trilyon Türk Lirasını aşması halinde devralma işlemlerinin hukuki geçerlilik kazanabilmeleri için Rekabet Kurulun’dan izin alınmasının zorunluğu olduğu kurala bağlanmıştır.
Dava dosyasında yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; araç muayene istasyonları hizmetinin özelleştirilmesine ilişkin ihale süreci sonunda bildirilen teşebbüslerin motorlu ve motorsuz nakil vasıtalarının zorunlu fenni muayenesi hizmeti için coğrafi pazar olan Türkiye Cumhuriyeti sınırları dahilinde kuzey ve güney olarak iki coğrafi bölge içinde hizmet sunma imtiyazı almasının rekabet sınırlamasına yol açmayacağı, özelleştirme uygulamalarının muhtevası dikkate alındığında, belirtilen teşebbüslerin bildirim konusu hizmeti ifa etmelerinin idari düzenlemeler çerçevesinde oluşacak sınırlamalar dışında rekabetin engellenmesinin söz konusu olmayacağı anlaşılmıştır.
Bu durumda, Rekabet Kurumuna bildirilen teşebbüslerden herhangi birinin araç muayene istasyonları hizmeti sunma imtiyazı almasında 4054 sayılı Kanun çerçevesinde sakınca bulunmadığı, özelleştirme işlemine izin verilmesi yolundaki Rekabet Kurulu kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, araç muayene istasyonları/hizmetinin özelleştirilmesine ilişkin ihale süreci sonucunda, Rekabet Kurumu’na bildirilen teşebbüslerden herhangi birisinin, motorlu ve motorsuz kara nakil vasıtalarının zorunlu fenni muayenesi hizmeti için ilgili coğrafi pazar olan Türkiye Cumhuriyeti sınırları dahilinde kuzey ve güney olarak iki coğrafi bölge içinde hizmet sunma imtiyazı almasında, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun çerçevesinde bir sakınca bulunmadığı ve bildirime konu özelleştirme işlemine izin verilmesine ilişkin Rekabet Kurulu’nun 02.02.2006 tarih ve … sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
Davalı idarenin usule yönelik itirazları yerinde görülmemiştir.
Araç muayene istasyonları/hizmetinin özelleştirilmesine ilişkin ihale süreci sonucunda, hizmetin 01.06.2005 tarihinden itibaren 20 yıl süreyle işletilmesi hakkının devrine izin veren 03.02.2005 tarih ve … ve 10.02.2005 tarih ve … sayılı Rekabet Kurulu kararlarının iptali ve yürütmesinin durdurması istemiyle açılan davada, Dairemiz tarafından verilen 10.10.2005 tarih ve E:2005/7649 sayılı kararla; aynı hizmetle ilgili araç muayene istasyonu açma ve işletme yetkisi verilmesine ilişkin daha önce yapılan ihaleyi sonuçlandıran ve uygun teklifi belirleyen işlemi iptal eden Karayolları Genel Müdürlüğü’nün işleminin … İdare Mahkemesi’nin, Danıştay’ın bozma kararına uyarak verdiği … tarih ve E: …, K: … sayılı kararla iptal edilmesiyle, ortada aynı hizmetle ilgili olarak iki ayrı ihale ve iki ayrı ihaleyi sonuçlandırıcı işlemler bulunduğundan, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nca bu durumun değerlendirilerek yeniden bir karar alınması gerektiği, bu durumda Rekabet Kurulu’nun, araç muayenesi hizmeti için bildirilen teşebbüslerin kuzey ve güney olarak iki coğrafi bölge içinde hizmet sunma imtiyazını almasında, 4054 sayılı Kanun çerçevesinde bir sakınca bulunmadığı ve bildirime konu özelleştirme işlemine izin verilmesi yolundaki kararında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle Rekabet Kurulu’nun dava konusu kararları hakkında yürütmeyi durdurma kararı verilmiştir.
Dairemiz kararı üzerine alınan Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 16.01.2006 tarih ve … sayılı kararı ile de; Karayolları Genel Müdürlüğü’nün 30.12.2005 tarih ve 5608 sayılı yazısında, 21.07.2002 tarih ve 24822 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ilân ile açılan ihaleyle ilgili olarak idarelerince yapılan değerlendirme sonucunda ihaleden vazgeçildiğinin ve yapılan mevzuat değişikliklerinden dolayı oluşan fiili ve hukukî imkânsızlık sebebiyle, … İdare Mahkemesi’nce verilen iptal kararı gereği ile ilgili olarak herhangi bir işlem yapılamadığının bildirilmesi üzerine, bu çerçevede; Karayolları Genel Müdürlüğü’nce ihaleden vazgeçilmesi, anılan idarece yapılan ihalenin imtiyazın devri usullerine uygun olarak gerçekleştirilmemesi, her iki ihaledeki ihale bedelleri , hizmetin gördürülmesi için öngörülen yatırımların içeriği ve tutarları dikkate alınarak, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından yapılan ihalenin kamu yararına uygun bulunduğu sonucuna varılarak, kararda belirtilen hususlar dikkate alınarak, Rekabet Kurulu’ndan yeniden görüş alınmasını müteakip, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nca yeni bir karar alınmasına gerek kalmaksızın, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından yapılan ihalenin sonuçlandırılmasına karar verilmiş, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun bu kararı üzerine, Rekabet Kurulu’nun dava konusu edilen 02.02.2006 tarih ve … sayılı kararı alınmıştır.
Bu açıklamalardan sonra, Dairemiz tarafından verilen 10.10.2005 tarih ve E:2005/7649 sayılı kararındaki; ortada aynı hizmetle ilgili olarak iki ayrı ihale ve iki ayrı ihaleyi sonuçlandırıcı işlemler bulunduğundan, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nca bu durumun değerlendirilerek yeniden bir karar alınması gerektiği yolundaki gerekçe doğrultusunda, Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından yeniden karar alındığından, Rekabet Kurulu tarafından alınan dava konusu 02.02.2006 tarih ve … sayılı karar, Kurul’un daha önce aldığı 03.02.2005 tarih ve … ve 10.02.2005 tarih ve …sayılı kararlar ile birlikte değerlendirilerek işin esasına geçildi.
4054 sayılı Kanun’un 7. maddesinin 1. fıkrasında, bir ya da birden fazla teşebbüsün hâkim durum yaratmaya veya hâkim durumlarını daha da güçlendirmeye yönelik olarak, ülkenin bütünü yahut bir kısmında herhangi bir mal veya hizmet piyasasındaki rekabetin önemli ölçüde azaltılması sonucunu doğuracak şekilde birleşmeleri veya herhangi bir teşebbüsün ya da kişinin diğer bir teşebbüsün mal varlığını yahut ortaklık paylarının tümünü veya bir kısmını ya da kendisine yönetimde hak sahibi olma yetkisi veren araçları, miras yoluyla iktisap durumu hariç olmak üzere, devralmasının hukuka aykırı ve yasak olduğu, 2. fıkrasında da, hangi tür birleşme ve devralmaların hukukî geçerlilik kazanabilmesi için Kurul’a bildirilerek izin alınması gerektiğini Kurul’un, çıkaracağı tebliğlerle ilân edeceği hükme bağlanmıştır.
1998/4 sayılı Özelleştirme Yoluyla Devralmaların Hukuki Geçerlilik Kazanabilmeleri İçin Rekabet Kurumuna Yapılacak Ön Bildirimlerde ve İzin Başvurularında Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğin 5. maddesinde, Rekabet Kurumu’na ön bildirimde bulunulması zorunlu olan özelleştirme yolu ile devralma işlemlerinde ve ön bildirime tabi olmamakla birlikte bu Tebliğ kapsamında olan özelleştirme yolu ile devralma işlemi taraflarının ilgili ürün piyasasındaki toplam pazar paylarının %25’i veya cirolarının 25 trilyon Türk Lirasını aşması halinde; devralma işlemlerinin hukuki geçerlilik kazanabilmeleri için Rekabet Kurulu’ndan izin alınmasının zorunlu olduğu, 6. maddesinde ise, Rekabet Kurumu’na izin başvurusunun, ihale işleminin sonuçlanmasından sonra ve fakat Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun özelleştirilecek teşebbüs ya da mal veya hizmet üretimine yönelik birimin nihaî devir işlemine ilişkin kararından önce, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın Özelleştirme Yüksek Kurulu’na sunacağı Özelleştirme Yüksek Kurulu karar taslağında yer alacak her teklif sahibi için bağımsız dosyalar şeklinde yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Rekabet Kurulu’nun 03.02.2005 tarih ve … sayılı kararının incelenmesinden; konuya ilişkin bulunan hukukî düzenlemelerden, araç muayene hizmetlerinin yürütülmesinde, Türkiye’nin coğrafi olarak kuzey ve güney olmak üzere iki bölgeye ayrılacağının, buna göre her iki bölgede bulunan illere halen kayıtlı motorlu araç sayısının kayda değer bir farklılık göstermediği, talip teşebbüslerin her iki bölge için de teklif verebildiklerinin, ihaleyi kazanan teşebbüsün/teşebbüslerin, “alt işletici” kullanabileceklerinin, işletme hakkı süresinin 20 yıl olduğunun, gerek ihaleyi kazananların kuracağı tüzel kişiliklerin, gerekse de alt işleticilerin TS-EN 45004 hükümlerine göre akredite olmakla mükellef olduklarının, can, mal ve çevre güvenliğinin ön planda tutulması nedeniyle söz konusu özelleştirme esnasında ve sonrasında rekabet koşullarından önemli ödünler verilmesinin kaçınılmaz görüldüğünün, öncelikle, “Araç Muayene İstasyonlarının Açılması, İşletilmesi ve Araç Muayenesi Hakkında Yönetmelik” hükümlerince araç sahiplerinin, ancak araçlarını kayıtlı bulunduğu bölgede muayene hizmeti satın alabileceklerinin, ayrıca, belirlenen sıklıkta alınması zorunlu olan hizmetin bedelinin de 2918 sayılı “Karayolları Trafik Kanunu”nun 35. maddesi gereğince, idare tarafından tespit edildiğinin, daha açık bir ifade ile özelleştirme öncesinde olduğu gibi sonrasında da hizmetten yararlanacak araç sahiplerinin alım miktarı, hizmet kalitesi, bedeli ve hizmeti hangi kuruluştan alacağı konularının hiçbirinde belirleyici olamayacaklarının, bununla birlikte, özellikle araç filosuna sahip ve araçlarını sıkça yenileyen ticari işletmelerin yeni araçlarını diledikleri bölgede tescil ettirmek suretiyle, kısıtlı da olsa hangi kuruluştan hizmet alacağını tayin etme olanağına sahip olabileceklerinin anlaşıldığı, ilgili ürün pazarının; sözü edilen Yönetmeliğin “Amaç” başlıklı 1. maddesinde yer verilen tanım doğrultusunda, “kara yolunda seyreden motorlu ve motorsuz araçların teknik muayenesi hizmeti” olarak tespit edildiği, hizmet satın alacakların, araçlarının sicilinin bulunduğu bölgede istedikleri muayene istasyonunu kullanabilecekleri, ancak bölgeler arasında geçiş yapamayacakları dikkate alınarak, Türkiye’nin güney ve kuzey bölgelerinin ayrı birer ilgili coğrafi pazar olarak belirlendiği, özelleştirmeye konu her iki ilgili pazarda da başka teşebbüsün faaliyet göstermediği ve tarafların toplam pazar payının %100 olduğu göz önüne alındığında, işlemin Kurul’un iznine tabi olduğu, esasen, özelleştirmeye ilişkin uygulamada, ilgili pazarda yalnızca bir firmanın faaliyet göstermesine yönelik bulunduğundan, söz konusu tesebbüslerin bildirim konusu hizmeti devralması sonucunda, idari düzenlemeden kaynaklanan sınırlamaların haricinde bir rekabet sınırlamasının söz konusu olmadığı, öte yandan, dosyada mevcut bilgilere göre, etkilenen pazarlarda faaliyet gösteren …’nun doğrudan ya da kendisine bağlı bir teşebbüs aracılığı ile kara taşıtlarının fenni muayene hizmetlerini sunacak teşebbüsün ortakları arasında yer almasının muayene kalitesinde yaratabileceği olumsuz etkinin, Türk Akreditasyon Kurumu’nun denetiminde olacağından, anılan teşebbüsün etkilenen pazarlarda faaliyet göstermesinin sakıncalarının ortadan kalkacağı, sonuçta, 1. ve 2. Bölgeler için Rekabet Kurumu’na bildirilen teşebbüslerden herhangi birisinin motorlu ve motorsuz kara nakil vasıtalarının zorunlu fenni muayenesi hizmeti sunma imtiyazını almasında, 4054 sayılı Kanun çerçevesinde bir sakınca bulunmadığına, bildirime konu özelleştirme işlemine izin verilmesine karar verildiği, Rekabet Kurulu’nun 10.02.2005 tarih ve … sayılı kararıyla da, sözü edilen ihalede 4. en yüksek teklifi verenlerin değerlendirildiği anlaşılmaktadır.
Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 16.01.2006 tarih ve … sayılı kararıyla Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nca yapılan ihalenin kamu yararına uygun olduğu sonucuna varılması ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından 1998/4 sayılı Tebliğ’in 5. maddesi çerçevesinde nihaî izin için Rekabet Kurumu’na yeniden başvurulması sonucu alınan Rekabet Kurulu’nun dava konusu 02.02.2006 tarih ve … sayılı kararında da; Dairemizin 10.10.2005 tarih ve … sayılı kararında yer alan Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca bu durumun değerlendirilerek yeniden bir karar alınması gerekli bulunmaktadır” şeklindeki gerekçenin yerine getirildiğinin düşünüldüğü, zira kararda Özelleştirme İdaresi Başkanlığının ne yönde karar alması gerektiğine dair hiçbir açıklamanın yer almadığı, söz konusu Özelleştirme Yüksek Kurulu kararının hukuka uygun olup olmadığı değerlendirmesinin, Rekabet Kurumunun görev ya da yetki alanının dışında kaldığı, 4054 sayılı Kanun, 1997/1 sayılı Tebliğ ve Özelleştirme Yoluyla Devralmaların Hukuki Geçerlilik Kazanabilmeleri için Rekabet Kurumuna Yapılacak Ön Bildirimlerde ve İzin Başvurularında Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ hükümleri çerçevesinde yapılmış olan değerlendirmeler ve ulaşılan sonuçlar incelendiğinde, Rekabet Kurulu’nun 03.02.2005 tarih, … sayılı ve 10.02.2005 tarih, … sayılı kararlarının tadil edilmesini gerektirecek nitelikte yeni bir gelişmenin de olmadıgı görüldüğünden, Rekabet Kurulu’nun, bu kararlardaki görüşünü muhafaza etmekte olduğu sonucuna varılarak, Rekabet Kurumu’na bildirilen teşebbüslerden herhangi birisinin motorlu ve motorsuz kara nakil vasıtalarının zorunlu fenni muayenesi hizmeti için ilgili cografi pazar olan Türkiye Cumhuriyeti sınırları dahilinde kuzey ve güney olarak iki cografi bölge içinde hizmet sunma imtiyazını almasında, 4054 sayılı Kanun çerçevesinde bir sakınca bulunmadığına, bildirime konu özelleştirme işlemine izin verilmesine karar verilmiştir.
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler, aktarılan hukukî süreç ve dosyadaki bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; Araç Muayene Istasyonlarının Açılması, İşletilmesi ve Araç Muayenesi Hakkında Yönetmelik hükümlerince araç sahiplerinin, ancak araçlarını kayıtlı bulunduğu bölgede muayene hizmeti satın alabilecekleri, başka bir anlatımla hizmet satın alacakların, araçlarının sicilinin bulunduğu bölgede istedikleri muayene istasyonunu kullanabilecekleri, ancak bölgeler arasında geçiş yapamayacakları, özelleştirmeye konu her iki ilgili pazarda da başka teşebbüsün faaliyet göstermeyecekleri dikkate alınarak, Türkiye’nin güney ve kuzey bölgeleri olarak ayrı birer ilgili coğrafi pazar olarak belirlenmesinde hukuka aykırı bir yön görülmediğinin, ayrıca, alınması zorunlu olan hizmetin bedelinin de 2918 sayılı Kanun hükümleri gereğince, idare tarafından tespit edilmekte olduğunun, bu durumun tüketicinin korunmasına teminen yararlı olacağının, fiyat rekabeti ve tüketiciye yansıması açısından belirsizliğe yol açmayacağının, diğer yandan özelleştirme öncesinde olduğu gibi sonrasında da hizmetten yararlanacak araç sahiplerinin alım miktarı, hizmet kalitesi, bedeli ve hizmeti hangi kuruluştan alacağı konularının hiçbirinde belirleyici olamayacaklarının, özelleştirmeye ilişkin uygulamada, ilgili pazarda yalnızca bir firmanın faaliyet göstermesine yönelik bulunduğunun, söz konusu teşebbüslerin bildirim konusu hizmeti devralması sonucunda, idarî düzenlemeden kaynaklanan sınırlamaların haricinde bir rekabet sınırlamasının söz konusu olmayacağının anlaşılması karşısında, bildirime konu özelleştirme işlemine izin verilmesinde 4054 sayılı Kanun’un 7. maddesine aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine, aşağıda dökümü yapılan …-YTL yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına 29.02.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.