Danıştay Kararı 13. Daire 2005/824 E. 2005/2667 K. 18.05.2005 T.

13. Daire         2005/824 E.  ,  2005/2667 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 2005/824
Karar No: 2005/2667

Temyiz İsteminde Bulunan: …
Vekili: …
Karşı Taraf: 1-Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu
Vekili: …
2-Sermaye Piyasası Kurulu
Vekili: …

İstemin Özeti: … İdare Mahkemesi’nin … tarihli ve E: …, K: … sayılı kararının; davalıların görevlerini ihmal suretiyle küçük yatırımcıları bilgilendirme görevlerini yerine getirmeyerek zarara uğranılmasına neden olunduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

Danıştay Tetkik Hakimi …’un Düşüncesi: Yasal dayanaktan yoksun temyiz isteminin reddiyle mahkeme karırının onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, … T.A.Ş.’nin temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin 4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun 14 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasına istinaden Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredilmesine ilişkin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 06.12.2000 tarih ve 123 sayılı kararı gereğince davacının 3.342 adet hisse senedine bedelsiz el konulması nedeniyle, uğranıldığı ileri sürülen zararın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince; T.C. Anayasa’sının 125.maddesinde “idarenin eylem ve işlemlerinden doğan zararları ödemekle yükümlüdür.” hükmüne yer verildiği, kamu idarelerinin, görmekle yükümlü bulundukları hizmetlerini yürütürken kanunlara ve genel hukuka uygun hareket etmek zorunda olup, bu kurala aykırı davranış nedeniyle kişilerin uğrayacakları zararları yukarıda anılan Anayasa kuralı uyarınca ödemekle yükümlü oldukları, idarenin bu yükümlülüğünü hiç veya gereği gibi yerine getirmeyerek hizmetin kötü ve geç işlemesi ve yüzden bir zarara neden olunması halinde zararı tazminle yükümlü olacağının tabii olduğu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 06.12.2000 tarih ve 24252 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan aynı tarih ve 123 sayılı kararıyla … T.A.Ş.’nin temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin 4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun 14/3 maddesi uyarınca Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredilmesi üzerine davacının, … A.Ş. nezdindeki hesabında bulunan 3.342 adet … hisse senedinin, … A.Ş.’nin 25.01.2001 tarih ve 278 sayılı yazısı uyarınca Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na aktarıldığı, 06.12.2000 tarih ve 24252 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan söz konusu 123 sayılı karar nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararın tazminen ödenmesi istemiyle açılan davada, davacının Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredilen … T.A.Ş. hisse senetlerinin sahibi ve ortağı konumunda olduğu, her ticari faaliyette kâr sağlamak asıl olmakla beraber, zarar etmek de olası olduğundan, zarara uğrayabilme riskinin sürdürülen faaliyetten soyutlanma olanağı bulunmadığı, uğranıldığı ileri sürülen zarar nedeniyle davalı idareleri tazminle sorumlu tutmanın mümkün bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Anayasanın 125. maddesinin üçüncü fıkrasında idari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin yazılı bildirim tarihinden başlayacağı belirtilmiş, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesinin (1) numaralı fıkrasında dava açma süresinin altmış gün olduğu, (2) numaralı fıkrasında bu sürenin idari uyuşmazlıklarda yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlayacağı ve (4) numaralı fıkrasında ise ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı kuralına yer verilmiştir.
Anayasa ve 2577 sayılı Yasa’da yer alan bu hükümlere göre dava açma süresinin kural olarak yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlayacağı, ancak ilanı gereken düzenleyici işlemler bakımından bu kuraldan ayrılarak dava açma süresinin ilan tarihini izleyen günden başlatılacağı açıktır.
Bu itibarla, somut olayda dava açma süresinin yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden mi yoksa ilan tarihini izleyen günden itibaren mi başlayacağını belirleyebilmek için dava konusu işlemin ilanı gereken “düzenleyici” bir işlem olup olmadığının irdelenmesi gerekir.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun 14. maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca … T.A.Ş.’nin temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredilmesine ilişkin kararı anılan yasa maddesinin son fıkrası uyarınca Resmi Gazete’de yayımlanmış olmakla birlikte düzenleyici bir işlem olmayıp bireysel işlem niteliğindedir.
Başka bir anlatımla sadece … T.A.Ş. hakkında alınmış olan idari karar, aynı durumdaki herkes hakkında sürekli uygulanabilecek nitelikte soyut ve objektif kurallar içermemekte, dolayısıyla düzenleyici işlem sayılmasına olanak bulunmamaktadır.
Bu itibarla, Resmi Gazete’de yayımlanmış olmasının söz konusu işlemin düzenleyici işlem sayılması sonucunu doğurmayacağı, dolayısıyla bu işlemden dolayı uğranılan zararın tazmini istemiyle açılacak davada sürenin ilan tarihini izleyen günden başlamasını gerektirmeyeceği ve genel kurala göre bu tür subjektif işlemlerden dolayı uğranılan zararın tazmini istemiyle açılacak idari davaların yazılı bildirimin yapıldığı veya işlemin öğrenildiği tarihi izleyen günden başlayacağı konusunda duraksamaya yer olmadığından, … T.A.Ş.’nin Fon’a devrine ilişkin bireysel işlemden dolayı uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davada mahkemece öncelikle … T.A.Ş.’nin hisse senetlerinin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na geçişinin davacı tarafından öğrenilme tarihi araştırılmak suretiyle bu tarihten itibaren dava açma süresi içinde dava açılıp açılmadığı belirlendikten sonra … T.A.Ş.’nin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devrine ilişkin olarak açılan davada Danıştay Onuncu Dairesince verilen 05.11.2004 tarih, E:2004/8038, K:2004/7170 sayılı iptal kararına göre hukuksal durumu incelenmek suretiyle işin esasına girilerek karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenle, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararın bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere Mahkemesine gönderilmesine, 18.05.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.