Danıştay Kararı 13. Daire 2005/5715 E. 2005/6198 K. 27.12.2005 T.

13. Daire         2005/5715 E.  ,  2005/6198 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 2005/5715
Karar No: 2005/6198

Davacı: … Ltd. Şti.
Vekili : …
Davalı: Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumu
Vekili : …)

Davanın Özeti : Davalı kurum tarafından düzenlenen ve 23.10.2004 günlü, 25622 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “İnternet, Televizyon, Faks ve Telefon Gibi Elektronik Ticaret Araçları Kullanılarak Yapılan Tütün Mamulleri ve Alkollü İçki Satışlarına Dair Tebliğ”in; davacı firmanın belirlemiş olduğu satış sisteminin esasının, internet üzerinden siparişi verilen ürünün, kargo yolu ile bildirilen adrese ulaşması ve imza karşılığında, hüviyet tespiti yapılarak, ilgilisine teslim edilmesine dayandığı; davacı firmanın internet adresinden sipariş verecek olan kişilerin internet sitesinde açılan link ile 18 yaşından büyük olduğunu teyid etmek zorunda olduğu; bu teyidden sonra siparişin kabul edildiği, bu şekilde siparişi veren kimse ile malı teslim alan kimsenin aynı kişi olmasının sağlandığı ve malın teslim edildiği kimsenin kanunen alkollü içki satışı yapılması yasak olan kimselerden olup olmadığının saptanabildiği; bu satış yöntemi ile doğrudan satış işleminin gerçekleştirildiği; siparişi veren kimsenin bildirilen adreste olmaması veya siparişi veren kimsenin kanunen alkollü içki satışı yasak olan kimselerden olduğunun görülmesi halinde zaten sipariş edilen içkilerin teslim edilmediği; her türlü tütün mamulü ve alkollü içkinin perakende satışının, Kurum’dan satış belgesi almış olanlar tarafından satış belgelerinde yazılı işyerlerinde doğrudan tüketicilere yapılması gerektiği yönündeki Yönetmelik hükmünün, kamu menfaati ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığı; amaç alkollü içki satışı yapılan kimselerin birebir teşhis edilmesi ise davacı firmanın uygulamakta olduğu satış sistemiyle bunun gerçekleştirildiği öne sürülerek iptali istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Tütün Mamulleri, Alkol ve Alkollü İçkilerin Toptan ve Perakende Satışı İle Satış Belgelerine İlişkin Yönetmelik’te, tütün mamulü ve alkollü içkilerin, perakende satışının, Kurum tarafından şartları belirlenmiş bir iş yerinden doğrudan yapılmasına ve doğrudan (elden) teslimi esasına ilişkin kurallar getirildiği; bu ürünlerin mesafeli satışının uygun görülmediği, anılan Yönetmelik’in 5. maddesinin (d) fıkrası, 7. maddesinin son fıkrası ve 13. maddesinde yer alan hükümlerle getirilen şartlar ve raf düzenine ilişkin kuralların tamamen, tüketicinin satın almak istediği ürünü görmesi esasına dayandırıldığı; ürünün satışının doğrudan tüketicilere yapılmasına yönelik düzenlemenin, sadece perakende satış noktalarını kapsadığı, bu düzenleme kapsamına üreticinin dağıtıcı ve toptancı ile toptancının da perakende satıcı ile ticari ilişkileri, aralarında yapacakları sözleşmeler ve bu sözleşme gereği ürünlerin teslimine ilişkin faaliyetlerin girmediği, bu nedenle davacı iddiaları değerlendirilirken dava konusu Tebliğ’in içeriğini teşkil eden düzenlemenin sadece perakende satış noktalarını kapsadığı hususunun göz önünde bulundurulması gerektiği; sektörün üretimden satışa kadar kontrolü gerektiren duyarlı kamusal alan niteliğinde olduğu; ilgili Yönetmelik’le getirilen doğrudan satış esasını ihlâl eden uygulamaların yaygınlaşma eğilimi gösterdiği anlaşıldığından, alkollü içki ve tütün mamullerinin kamusal tehlikesi nedeniyle, dava konusu Tebiğ’le elektronik ticaret araçları ile satışın engellenmeye çalışıldığı; AB ülkelerinde de benzer sınırlamaların bulunduğu, Devlet’in bu sektörde gerekli tedbirleri almasının Anayasal zorunluluk olduğu; mesafeli satışların, tütün mamulü ve alkollü içkilerin tüketiminden kaynaklanan zararları ortadan kaldırmak için alınan tedbirleri etkisiz hale getirecek riskler taşıdığı; dava konusu Tebliğ’in, dayanağını oluşturan Yönetmelik hükümlerinin verdiği sektörel düzenleme yetkisinin kullanılması ve 4733 sayılı Yasa’nın 3/d maddesinden kaynaklanan sosyal regülasyon niteliğinde ve Kurum’a görev olarak verilen özel amacın gerçekleştirilmesine yönelik olduğu; davalı idarenin düzenleme, sınırlama ve kural koyma yetkilerinin bulunduğu öne sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hâkimi …’ın Düşüncesi : Dava, 23.10.2004 tarih ve 25622 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “İnternet, Televizyon, Faks ve Telefon Gibi Elektronik Ticaret Araçları Kullanılarak Yapılan Tütün Mamulleri ve Alkollü İçki Satışlarına Dair Tebliğ”in iptali istemiyle açılmıştır.
Anayasa’nın 58. maddesinin 2. fıkrasında, Devletin gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alacağı hükme bağlanmıştır.
4733 sayılı Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün Yeniden Yapılandırılması ile Tütün ve Tütün Mamullerinin Üretimine, İç ve Dış Alım ve Satımına, 4046 sayılı Kanunda ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 1. maddesinde, Kanun’un amacı; Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün yeniden yapılandırılması ile Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumu’nun kurulması, bu Kurum’un görev ve yetkilerinin düzenlenmesi ile tütün ve tütün mamullerinin Türkiye’de üretimi, iç ve dış alım ve satımına ilişkin usul ve esasları düzenlemek olarak öngörülmüş; 2. maddesinde, bu Kanunla ve diğer kanunlarla verilen görevleri yerine getirmek ve yetkileri kullanmak üzere kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve mali özerkliğe sahip, Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumu’nun kurulduğu belirtilmiş; 3. maddenin (d) fıkrasında, 4207 sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanunda yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla, tütün ve alkol tüketiminden kaynaklanan kamusal, toplumsal ya da tıbbi nitelikteki her türlü zararlı etkileri önleyecek düzenlemeleri yapmak, bunlarla ilgili kararları almak; (e) fıkrasında, bu Kanun’un uygulanmasıyla ilgili sektörel düzenlemeleri yapmak; (k) fıkrasında, 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu ile Genel Müdürlüğe verilmiş olan görevleri yürütmek Kurul’un görev ve yetkiler arasında sayılmış; Kanun’un 9. maddesinin (B) fıkrasında, tütün ve tütün mamulleri ile alkol ve alkollü içkilerin iç ve dış ticareti, sigara fabrikalarının kurulmasının izin ve şartları, üretilecek tütün mamullerinin teknik özelliklerinin belirlenmesi, üretim şartını karşılamayan firma mamullerinin fiyatlandırılması, dağıtılması, satışı ve kontrolü ile bayilikler verilmesi, üretici tütünlerinin yazılı sözleşme esası veya açık artırma yöntemi ile alınıp satılması, açık artırma başlangıç fiyatının teknik olarak saptanması, Dünya’da ve Türkiye’deki gelişmeler dikkate alınarak açık artırma başlangıç fiyatını tespitte kullanılan oranın yüzde elliye kadar artırılması ve 4250 sayılı Kanun ile bu Kanun’un uygulanmasıyla ilgili diğer usul ve esasların, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmeliklerle düzenleneceği hüküm altına alınmıştır.
4207 sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun’un 1. maddesinde, kişileri tütün ve tütün mamullerinin zararlarından, bunların alışkanlıklarını özendirici reklâm, tanıtım ve teşvik kampanyalarından koruyucu tertip ve tedbirleri almanın Kanun’un amacı olduğu; 3. maddesinde, tütün ve tütün mamullerinin isim, marka veya alâmetler kullanılarak her ne suretle olursa olsun reklâm ve tanıtımının yapılması veya bunların kullanılmasını teşvik ve özendirici kampanyalar düzenlenmesinin yasak olduğu, 18 yaşından küçüklere tütün ve tütün mamulleri satışı yapılamayacağı hükmüne yer verilmiştir.
4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu’nun 1. maddesinde, her türlü ispirto ve ispirtolu içkilerin üretimi, iç ve dış alım ve satımı, dağıtımı ve fiyatlandırılmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla bu Yasa’nın hazırlandığı belirtildikten sonra, kamu kurum ve kuruluşlarına mer’i mevzuatla denetim, kontrol ve diğer hususlarda verilen yetkiler saklı kalmak kaydıyla, yukarıdaki faaliyetlere ilişkin iş ve işlemlerin Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri Genel Müdürlüğü tarafından yürütüleceği kurala bağlanmış, 19. maddesinin 1. fıkrasında, ispirto ile bira ve şarap dahil her çeşit ispirtolu içki satmak isteyenlerin İnhisarlar İdaresinden ruhsat almaya mecbur oldukları, 4. fıkrasında da, alkol, bira ve şarap dahil her çeşit alkollü içkinin televizyon, kablolu yayın, radyo ve kamu yayın araçlarıyla reklamının yapılması, ayrıca içki satış yerleri ile tüm ticari ve kamuya açık yerlerde, tüketilmek veya beraberinde götürülmek üzere onsekiz yaşından küçüklere alkollü içecek satılması veya sunulmasının yasak olduğu hükme bağlanmıştır.
23.10.2004 tarih ve 25662 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren dava konusu Tebliğ’in 1. maddesinde, bu Tebliğ’in, 4733 ve 4250 sayılı Kanunlarla bu Kanunlara dayanılarak çıkarılan ve 31.12.2002 tarih ve 24980 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Tütün Mamulleri, Alkol ve Alkollü İçkilerin Toptan ve Perakende Satışı İle Satış Belgelerine İlişkin Yönetmelik” hükümlerine dayanılarak hazırlandığı; 2. maddesinde, her türlü tütün mamulü ve alkollü içkinin perakende satışının, Tebliğ’in 1. maddesinde belirtilen Yönetmelik çerçevesinde kurumdan satış belgesi almış olanlar tarafından, satış belgelerinde yazılı işyerlerinde doğrudan tüketicilere yapılması gerektiği, bu işyerlerinden veya sanal bir işyerinden internet, televizyon, faks ve telefon gibi elektronik ticaret araçları kullanılarak her türlü tütün mamulü ve alkollü içki satışı ile satılan ürünün kapıda teslim edilmesi şeklindeki uygulamaların ilgili mevzuat uyarınca mümkün bulunmadığı; 3. maddesinde, Tebliğ’in 2. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen şekilde tütün mamulü ve alkollü içki satışı yapmakta olanların, bu Tebliğ’in yayımından itibaren 30 gün içerisinde, bu tür satışlarını sona erdirecek düzenlemeleri yaparak mevcut uygulamalarına son vermek zorunda oldukları; 4. maddesinde, bu hükümlere uymayanlara, ilgili mevzuat uyarınca adli ve idari yaptırımların uygulanacağı belirtilmiştir.
Dava konusu Tebliğ’in dayanağı olan ve tütün ve tütün mamulleri ile alkol ve alkollü içkilerin iç ve dış ticareti, dağıtımı, satışı, kontrolü konularının Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından çıkarılacak yönetmeliklerle düzenlenmesini öngören 4733 sayılı Kanunun 9. maddesinin (B) fıkrası hükmü esas alınarak, yürürlüğe konulan “Tütün Mamulleri, Alkol ve Alkollü İçkilerin Toptan ve Perakende Satışı İle Satış Belgelerine İlişkin Yönetmelik” te, yurt içinde üretilen ve ithal edilen tütün mamulleri ile alkol ve alkollü içkilerin toptan ve perakende satışları ve satış belgelerine ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiş bulunmaktadır.
Anılan Yönetmelik hükümlerinden; tütün mamulleri, alkol ve alkollü içkileri toptan, perakende ve açık olarak satmak isteyenlerin, açık ve tam adresi belli bir işyerine sahip olmalarının ve bu işyerinden satış yapabilmeleri için Kurum’dan satış belgesi almalarının zorunlu olduğunun; birden fazla işyeri bulunan kişilere her işyeri için ayrı bir satış belgesi düzenlendiği; öğrenci yurtları, spor kulüpleri, her türlü öğretim ve eğitim kurumları, kahvehane, kıraathane, pastahane, bezik ve briç salonlarında alkollü içkilerin satışı için satış belgesi verilmeyeceği, akaryakıt istasyonlarının mağaza ve lokantalarında ise hacmen %5 alkolden fazla alkol içeren yüksek alkollü içkilerin satışı için satış belgesi verilmeyeceğinin, konaklama yerleri ve belediye mücavir alanları hariç olmak üzere, otoyollarda ve devlet karayollarında yapılacak ve açılacak yapı ve tesislerde alkollü içki satışına izin verilmeyeceğinin kurala bağlandığı ve Yönetmelik’in 7. maddesinin, 13.11.2004 tarihli, 25642 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yönetmelik’in 1. maddesiyle değişik son fıkrasında “Satış belgeleri alındığı yıl için geçerli olup satış belgesinde belirtilen işyeri ve dağıtım alanları dışında satış yapılamaz.” hükmüne yer verilerek, tütün mamulleri ve alkollü içkilerin, satış belgesinde yazılı işyerinden doğrudan tüketicilere satılması esasının benimsendiği anlaşılmaktadır.
Ayrıca anılan Yönetmelik’in “Yasaklar” başlıklı 12. maddesinde; tütün mamulleri, alkol ve alkollü içki satıcılarının 4207, 4250 ve 4733 sayılı Kanunlar ile Kurum tarafından yapılan düzenlemelere uymalarının zorunlu olduğu, 18 yaşından küçüklere hiçbir şekilde tütün mamullerinin satışının yapılamayacağı, içki satış yerleri ile tüm ticari ve kamuya açık yerlerde, tüketilmek veya beraberinde götürülmek üzere 18 yaşından küçüklere alkollü içecek satılmasının ve sunulmasının yasak olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Söz konusu düzenlemelerde, tütün mamullerinin ve alkollü içkilerin satışı konusunun, 4733 ile 4250 sayılı Yasa’nın verdiği yetki çerçevesinde ayrıntılı olarak düzenlendiği ve öncelikli olarak bu ürünlerin satışının yapılabilmesi için belli bir işyerinin olması ve bu işyeri için Kurum’dan, satış izin belgesinin alınması gerektiğinin ilkeye bağlandığı ve satış yöntemi olarak da doğrudan işyerinden tüketicilere satış yönteminin benimsendiği açıktır.
Dava konusu Tebliğ’de de; her türlü tütün mamulü ve alkollü içkinin perakende satışının, dayanak alınan Yönetmelik çerçevesinde Kurum’dan satş belgesi almış olanlar tarafından, satış belgelerinde yazılı işyerlerinde doğrudan tüketicilere yapılması gerektiği, ayrıca bu işyerlerinden veya sanal bir işyerinden internet, televizyon, faks ve telefon gibi elektronik ticaret araçları kullanılarak her türlü tütün mamulü ve alkollü içki satışının, satılan ürünün kapıda teslim edilmesi şeklindeki uygulamanın ilgili mevzuat uyarınca mümkün olmadığı belirtilmiş bulunmakla, dava konusu Tebliğ’in, dayanağı Yönetmelik’te yer alan, tütün mamulleri ve alkollü içkilerin, Kurum’dan satış izin belgesi almış şyerlerinden tüketiciere doğrudan satışına ilişkin yöntemi “açıklayıcı” hükümler taşıdığı, işyerinden doprudan satış yöntemi dışında kapıda teslim gibi bir yöntemle satışın mümkün olmadığını ortaya koyduğu anlaşıldığından, bu Tebliğ ile tütün mamulleri ve alkollü içkilerin satışı konusunda yeni bir yöntem getirildiğinden ya da dayanağı Yönetmelikte yer alan satış yeri ve yöntemi ile ilgili hükümler dışında yeni bir düzenleme yapıldığından söz edilmesi mümkün değildir.
Diğer taraftan, 4207 Yasa ve 4250 sayılı Yasa ile 18 yaşından küçüklere tütün mamullerinin ve alkollü içkilerin satışının yasaklanmış olması nedeniyle, söz konusu Yönetmelik ile uygulamaya konulan “tüketicilere işyerinden doğrudan satış yöntemi”nin, anılan yasağın denetiminin sağlanması amacıyla kabul edilmiş ve üst hukuk normlarına aykırılık taşımayan bir yöntem olduğu dikkate alındığında, dava konusu Tebliğ’de, bu satış yöntemi dışında internet, televizyon, faks ve telefon gibi elektronik ticaret araçları ile tütün mamulü ve alkollü içki satışının, satılan ürünün kapıda teslim edilmesi şeklindeki uygulamanın mevzuata göre mümkün olmadığı yolunda yapılan açıklamanın, davalı Kurum’un toplumu tütün mamulleri ile alkollü içkilerin zararlı etkilerinden koruma hedefine uygun bir nitelik taşıdığı, dava konusu Tebliğ’in bu açıdan da hukuka uygun olduğu görülmektedir.
Bu durumda, piyasayı düzenlemek, denetlemek ve kural koymakla görevlendirilen idarenin, toplumu tütün mamulleri ile alkollü içkilerin zararlı etkilerinden koruyabilme hedefi, her aşamada denetimin gerçekleştirilmesini zorunlu kıldığından, tütün mamulleri ve alkollü içkilerin satış yönteminin belirlenmesi hususundaki düzenlemenin takdirinin idareye tanınmasında ve bu doğrultuda, her türlü tütün mamulü ve alkollü içkinin perakende satışının, Kurumdan satış belgesi almış olanlar tarafından, satış belgelerinde yazılı işyerlerinde doğrudan tüketicilere yapılması, bu işyerlerinden veya sanal bir işyerinden internet, televizyon, faks ve telefon gibi elektronik ticari araçlar kullanılarak, her türlü tütün mamulü ve alkollü içki satışı ile satılan ürünün kapıda teslim edilmesi şeklindeki uygulamaların mümkün bulunmadığının tebliğle öngörülmesinde, dayanağı mevzuata aykırılık görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’nin Düşüncesi : Dava, 23.10.2004 tarih ve 25622 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulan “İnternet, Televizyon, Faks ve Telefon Gibi Elektronik Ticaret Araçları Kullanılarak Yapılan Tütün Mamülleri ve Alkollü İçki Satışlarına Dair Tebliğin İptali istemiyle açılmıştır.
Tütün ve tütün mamulleri ile alkol ve alkollü içkilerin iç ve dış ticareti, dağıtımı, satışı, kontrolü konularının Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yönetmelikle düzenlemesini öngören 4733 sayılı Kanunun 9. maddesinin (B) bendi hükmü esas alınarak, “Tütün Mamulleri, Alkol ve Alkollü İçkilerin Toptan ve Parekende Satışı ile Satış Belgelerine İlişkin Yönetmelik” 31.12.2002 tarih ve 24980 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulmuş ve bu Yönetmelikte, yurt içinde üretilen ve ithal edilen tütün mamulleri ile alkol ve alkollü içkilerin toptan ve parekende satışları ve satış belgelerine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiş bulunmaktadır.
Anılan Yönetmelik incelendiğinde; tütün mamulleri, alkol ve alkollü içkileri toptan, perakende ve açık olarak satmak isteyenlerin, açık ve tam adresi belli bir işyerine sahip olmalarının ve bu işyerinden satış yapabilmeleri için Kurumdan satış belgesi almalarının zorunlu olduğu; birden fazla işyeri bulunan kişilere her işyeri için ayrı bir satış belgesi düzenlendiği; öğrenci yurtları, spor kulüpleri, her türlü öğretim ve eğitim kurumları, kahvehane, kıraathane, pastane, bezik ve briç salonlarında alkollü içkilerin satışı için satış belgesi verilmeyeceği, akaryakıt istasyonlarının mağaza ve lokantalarında ise hacmen %5 alkolden fazla alkol içeren yüksek alkollü içkilerin satışı için satış belgesi verilmeyeceği, konaklama yerleri ve belediye mücavir alanları hariç olmak üzere, otoyollarda ve devlet karayollarında yapılacak ve açılacak yapı ve tesislerde alkollü içki satışına izin verilmeyeceği öngörülmüş ve Yönetmeliğin 7. maddesinin, 13.11.2004 tarih ve 25642 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmeliğin 1. maddesiyle değişik son fıkrasında: “Satış belgeleri alındığı yıl için geçerli olup, satış belgesinde belirtilen işyeri ve dağıtım alanları dışında satış yapılamaz” hükmüne yer verilerek, tütün mamulleri ve alkollü içkilerin, satış belgesinde yazılı işyerinden doğrudan tüketicilere satılması esası benimsenmiştir.
Aynı Yönetmeliğin “Yasaklar” başlıklı değişik 12. maddesinde de; tütün mamulleri, alkol ve alkollü içki satıcılarının 4207, 4250 ve 4733 sayılı Kanunlar ile Kurum tarafından yapılan düzenlemelere uymalarının zorunlu olduğu, 18 yaşından küçüklere hiçbir şekilde tütün mamullerinin satışının yapılamayacağı, içki satış yerleri ile tüm ticari ve kamuya açık yerlerde, tüketilmek veya beraberinde götürülmek üzere 18 yaşından küçüklere alkollü içecek satılmasının ve sunulmasının yasak olduğu belirtilmiştir.
Görüldüğü üzere, Tütün Mamulleri, Alkol ve Alkollü İçkilerin Toptan ve Perakende Satışı ile Satış Belgelerine İlişkin Yönetmelikte; tütün mamullerinin ve alkollü içkilerin satışı konusunun, 4733 sayılı Kanun ile 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanununun verdiği yetki çerçevesinde ayrıntılı olarak düzenlendiği ve bu ürünlerin satışının yapılabilmesi için belli bir işyerinin olması ve bu işyeri için Kurumdan satış izin belgesinin alınması
gerektiğinin ilkeye bağlandığı ve satış yöntemi olarak da işyerinden tüketicilere doğrudan satış yönteminin benimsendiği açıktır.
4733 sayılı Kanun ile 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu ve Tütün Mamulleri, Alkol ve Alkollü İçkilerin Toptan ve Perakende Satışı ile Satış Belgelerine İlişkin Yönetmelik hükümlerine dayanılarak hazırlanan ve 23.10.2004 tarih ve 25622 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulan dava konusu edilen Tebliğin 2. maddesinde de; her türlü tütün mamülü ve alkollü içkinin perakende satışının, dayanak alınan Yönetmelik çerçevesinde Kurumdan satış belgesi almış olanlar tarafından, satış belgelerinde yazılı işyerlerinde doğrudan tüketicilere yapılması gerektiği, ayrıca bu işyerlerinden veya sanal bir işyerinden internet, televizyon, faks ve telefon gibi elektronik ticaret araçları kullanılarak her türlü tütün mamulü ve alkollü içki satışının, satılan ürünün kapıda teslim edilmesi şeklindeki uygulamanın ilgili mevzuat uyarınca mümkün olmadığı belirtilmiş bulunmaktadır.
Bu durumda, dava konusu edilen Tebliğin; Tütün Mamulleri, Alkol ve Alkollü İçkilerin Toptan ve Perakende Satışı ile Satış Belgelerine İlişkin Yönetmelikte yer alan, tütün mamulleri ve alkollü içkilerin, Kurumdan satış izin belgesi almış işyerlerinden tüketicilere doğrudan satışına ilişkin yöntemi “açıklayıcı” nitelikte hükümler taşıdığı, işyerinden doğrudan satış yöntemi dışında kapıda teslim gibi bir yöntemle satışın mümkün olmadığını ortaya koyduğu anlaşıldığından, bu Tebliğ ile tütün mamulleri ve alkollü içkilerin satışı konusunda yeni bir yöntem getirildiğinden ya da dayanağı olan Yönetmelikte yer alan satış yeri ve yöntemi ile ilgili hükümler dışında yeni bir düzenleme yapıldığından söz edilemez.
Açıklanan nedenlerle davanın reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce Tetkik Hâkimi’nin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü;
Dava, 23.10.2004 tarih ve 25622 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “İnternet, Televizyon, Faks ve Telefon Gibi Elektronik Ticaret Araçları Kullanılarak Yapılan Tütün Mamulleri ve Alkollü İçki Satışlarına Dair Tebliğ”in iptali istemiyle açılmıştır.
4733 sayılı Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün Yeniden Yapılandırılması ile Tütün ve Tütün Mamullerinin Üretimine, İç ve Dış Alım ve Satımına, 4046 sayılı Kanunda ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 1. maddesinde, Kanun’un amacı; Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün yeniden yapılandırılması ile Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumu’nun kurulması, bu Kurum’un görev ve yetkilerinin düzenlenmesi ile tütün ve tütün mamullerinin Türkiye’de üretimi, iç ve dış alım ve satımına ilişkin usul ve esasları düzenlemek olarak öngörülmüş; 2. maddesinde, bu Kanunla ve diğer kanunlarla verilen görevleri yerine getirmek ve yetkileri kullanmak üzere kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve mali özerkliğe sahip, Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumu’nun kurulduğu belirtilmiş; 3. maddenin (d) fıkrasında, 4207 sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanunda yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla, tütün ve alkol tüketiminden kaynaklanan kamusal, toplumsal ya da tıbbi nitelikteki her türlü zararlı etkileri önleyecek düzenlemeleri yapmak, bunlarla ilgili kararları almak; (e) fıkrasında, bu Kanun’un uygulanmasıyla ilgili sektörel düzenlemeleri yapmak; (k) fıkrasında, 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu ile Genel Müdürlüğe verilmiş olan görevleri yürütmek Kurul’un görev ve yetkiler arasında sayılmış; Kanun’un 9. maddesinin (B) fıkrasında, tütün ve tütün mamulleri ile alkol ve alkollü içkilerin iç ve dış ticareti, sigara fabrikalarının kurulmasının izin ve şartları, üretilecek tütün mamullerinin teknik özelliklerinin belirlenmesi, üretim şartını karşılamayan firma mamullerinin fiyatlandırılması, dağıtılması, satışı ve kontrolü ile bayilikler verilmesi, üretici tütünlerinin yazılı sözleşme esası veya açık artırma yöntemi ile alınıp satılması, açık artırma başlangıç fiyatının teknik olarak saptanması, Dünya’da ve Türkiye’deki gelişmeler dikkate alınarak açık artırma başlangıç fiyatını tespitte kullanılan oranın yüzde elliye kadar artırılması ve 4250 sayılı Kanun ile bu Kanun’un uygulanmasıyla ilgili diğer usul ve esasların, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmeliklerle düzenleneceği hüküm altına alınmıştır.
4207 sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun’un 1. maddesinde, kişileri tütün ve tütün mamullerinin zararlarından, bunların alışkanlıklarını özendirici reklâm, tanıtım ve teşvik kampanyalarından koruyucu tertip ve tedbirleri almanın Kanun’un amacı olduğu; 3. maddesinde, tütün ve tütün mamullerinin isim, marka veya alâmetler kullanılarak her ne suretle olursa olsun reklâm ve tanıtımının yapılması veya bunların kullanılmasını teşvik ve özendirici kampanyalar düzenlenmesinin yasak olduğu, 18 yaşından küçüklere tütün ve tütün mamulleri satışı yapılamayacağı hükmüne yer verilmiştir.
4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu’nun 1. maddesinde, her türlü ispirto ve ispirtolu içkilerin üretimi, iç ve dış alım ve satımı, dağıtımı ve fiyatlandırılmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla bu Yasa’nın hazırlandığı belirtildikten sonra, kamu kurum ve kuruluşlarına mer’i mevzuatla denetim, kontrol ve diğer hususlarda verilen yetkiler saklı kalmak kaydıyla, yukarıdaki faaliyetlere ilişkin iş ve işlemlerin Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri Genel Müdürlüğü tarafından yürütüleceği kurala bağlanmış, 19. maddesinin 1. fıkrasında, ispirto ile bira ve şarap dahil her çeşit ispirtolu içki satmak isteyenlerin İnhisarlar İdaresinden ruhsat almaya mecbur oldukları, 4. fıkrasında da, alkol, bira ve şarap dahil her çeşit alkollü içkinin televizyon, kablolu yayın, radyo ve kamu yayın araçlarıyla reklâmının yapılması, ayrıca içki satış yerleri ile tüm ticari ve kamuya açık yerlerde, tüketilmek veya beraberinde götürülmek üzere onsekiz yaşından küçüklere alkollü içecek satılması veya sunulmasının yasak olduğu hükme bağlanmıştır.
23.10.2004 tarih ve 25662 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren dava konusu Tebliğ’in 1. maddesinde, bu Tebliğ’in, 4733 ve 4250 sayılı Kanunlar ile bu Kanunlara dayanılarak çıkarılan ve 31.12.2002 tarih ve 24980 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Tütün Mamulleri, Alkol ve Alkollü İçkilerin Toptan ve Perakende Satışı İle Satış Belgelerine İlişkin Yönetmelik” hükümlerine dayanılarak hazırlandığı; 2. maddesinde, her türlü tütün mamulü ve alkollü içkinin perakende satışının, Tebliğ’in 1. maddesinde belirtilen Yönetmelik çerçevesinde kurumdan satış belgesi almış olanlar tarafından, satış belgelerinde yazılı işyerlerinde doğrudan tüketicilere yapılması gerektiği, bu işyerlerinden veya sanal bir işyerinden internet, televizyon, faks ve telefon gibi elektronik ticaret araçları kullanılarak her türlü tütün mamulü ve alkollü içki satışı ile satılan ürünün kapıda teslim edilmesi şeklindeki uygulamaların ilgili mevzuat uyarınca mümkün bulunmadığı; 3. maddesinde, Tebliğ’in 2. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen şekilde tütün mamulü ve alkollü içki satışı yapmakta olanların, bu Tebliğ’in yayımından itibaren 30 gün içerisinde, bu tür satışlarını sona erdirecek düzenlemeleri yaparak mevcut uygulamalarına son vermek zorunda oldukları; 4. maddesinde, Tebliğ hükümlerine uymayanlara, ilgili mevzuat uyarınca adli ve idari yaptırımların uygulanacağı belirtilmiştir.
Düzenleyici kurumların ilgili bulundukları sektörde düzenleme, denetleme görevi üstlendikleri, bu kuruluşların temel işlevinin, toplumsal ve ekonomik yaşamın temel hak ve özgürlükler ile yakından ilişkili alanlarındaki kamusal ve özel kesim etkinliklerini, bir takım kurallar koyarak düzenlemek, konulan kurallara uyulup uyulmadığını izlemek ve denetlemek görevinin bulunduğu tartışmasızdır.
Bu bağlamda Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumu, Yasa’nın gösterdiği çerçevede tütün, tütün mamulleri ve alkollü içkiler piyasası ile ilgili düzenlemeler yapma yetkisine sahiptir.
Dava konusu Tebliğ’in dayanağı olan ve tütün ve tütün mamulleri ile alkol ve alkollü içkilerin iç ve dış ticareti, dağıtımı, satışı, kontrolü konularının Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından çıkarılacak yönetmeliklerle düzenlenmesini öngören 4733 sayılı Kanunun 9. maddesinin (B) fıkrası hükmü esas alınarak, yürürlüğe konulan “Tütün Mamulleri, Alkol ve Alkollü İçkilerin Toptan ve Perakende Satışı İle Satış Belgelerine İlişkin Yönetmelik” te, yurt içinde üretilen ve ithal edilen tütün mamulleri le alkol ve alkollü içkilerin toptan ve perakende satışları ve satış belgelerine ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiş bulunmaktadır.
Anılan Yönetmelik hükümlerinden; tütün mamulleri, alkol ve alkollü içkileri toptan, perakende ve açık olarak satmak isteyenlerin, açık ve tam adresi belli bir işyerine sahip olmalarının ve bu işyerinden satış yapabilmeleri için Kurum’dan satış belgesi almalarının zorunlu olduğunun; birden fazla işyeri bulunan kişilere her işyeri için ayrı bir satış belgesi düzenlendiği; öğrenci yurtları, spor kulüpleri, her türlü öğretim ve eğitim kurumları, kahvehane, kıraathane, pastahane, bezik ve briç salonlarında alkollü içkilerin satışı için satış belgesi verilmeyeceği, akaryakıt istasyonlarının mağaza ve lokantalarında ise hacmen %5 alkolden fazla alkol içeren yüksek alkollü içkilerin satışı için satış belgesi verilmeyeceğinin, konaklama yerleri ve belediye mücavir alanları hariç olmak üzere, otoyollarda ve devlet karayollarında yapılacak ve açılacak yapı ve tesislerde alkollü içki satışına izin verilmeyeceğinin kurala bağlandığı ve Yönetmelik’in 7. maddesinin, 13.11.2004 tarihli, 25642 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yönetmelik’in 1. maddesiyle değişik son fıkrasında “Satış belgeleri alındığı yıl için geçerli olup satış belgesinde belirtilen işyeri ve dağıtım alanları dışında satış yapılamaz.” hükmüne yer verilerek, tütün mamulleri ve alkollü içkilerin, satış belgesinde yazılı işyerinden doğrudan tüketicilere satılması esasının benimsendiği anlaşılmaktadır.
Ayrıca anılan Yönetmelik’in “Yasaklar” başlıklı 12. maddesinde; tütün mamulleri, alkol ve alkollü içki satıcılarının 4207, 4250 ve 4733 sayılı Kanunlar ile Kurum tarafından yapılan düzenlemelere uymalarının zorunlu olduğu, 18 yaşından küçüklere hiçbir şekilde tütün mamullerinin satışının yapılamayacağı, içki satış yerleri ile tüm ticari ve kamuya açık yerlerde, tüketilmek veya beraberinde götürülmek üzere 18 yaşından küçüklere alkollü içecek satılmasının ve sunulmasının yasak olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Söz konusu düzenlemelerde, tütün mamullerinin ve alkollü içkilerin satışı konusunun, 4733 ile 4250 sayılı Yasa’nın verdiği yetki çerçevesinde ayrıntılı olarak düzenlendiği ve öncelikli olarak bu ürünlerin satışının yapılabilmesi için belli bir işyerinin olması ve bu işyeri için Kurum’dan, satış izin belgesinin alınması gerektiğinin ilkeye bağlandığı ve satış yöntemi olarak da doğrudan işyerinden tüketicilere satış yönteminin benimsendiği açıktır.
Dava konusu Tebliğ’in 2. maddesinde de; her türlü tütün mamulü ve alkollü içkinin perakende satışının, dayanak alınan Yönetmelik çerçevesinde Kurum’dan satış belgesi almış olanlar tarafından, satış belgelerinde yazılı işyerlerinde doğrudan tüketicilere yapılması gerektiği, ayrıca bu işyerlerinden veya sanal bir işyerinden internet, televizyon, faks ve telefon gibi elektronik ticaret araçları kullanılarak her türlü tütün mamulü ve alkollü içki satışının, satılan ürünün kapıda teslim edilmesi şeklindeki uygulamanın ilgili mevzuat uyarınca mümkün olmadığı belirtilmiş bulunmakla, dava konusu Tebliğ’in, dayanağı Yönetmelik’te yer alan, tütün mamulleri ve alkollü içkilerin, Kurum’dan satış izin belgesi almış işyerlerinden tüketicilere doğrudan satışına ilişkin yöntemi “açıklayıcı” hükümler taşıdığı, işyerinden doğrudan satış yöntemi dışında kapıda teslim gibi bir yöntemle satışın mümkün olmadığını ortaya koyduğu anlaşıldığından, bu Tebliğ ile tütün mamulleri ve alkollü içkilerin satışı konusunda yeni bir yöntem getirildiğinden ya da dayanağı Yönetmelikte yer alan satış yeri ve yöntemi ile ilgili hükümler dışında yeni bir düzenleme yapıldığından söz edilmesi mümkün değildir.
Diğer taraftan, 4207 Yasa ve 4250 sayılı Yasa ile 18 yaşından küçüklere tütün mamullerinin ve alkollü içkilerin satışının yasaklanmış olması nedeniyle, söz konusu Yönetmelik ile uygulamaya konulan “tüketicilere işyerinden doğrudan satış yöntemi”nin, anılan yasağın denetiminin sağlanması amacıyla kabul edilmiş ve üst hukuk normlarına aykırılık taşımayan bir yöntem olduğu dikkate alındığında, dava konusu Tebliğ’de, bu satış yöntemi dışında internet, televizyon, faks ve telefon gibi elektronik ticaret araçları ile tütün mamulü ve alkollü içki satışının, satılan ürünün kapıda teslim edilmesi şeklindeki uygulamanın mevzuata göre mümkün olmadığı yolunda yapılan açıklamanın, davalı Kurum’un toplumu tütün mamulleri ile alkollü içkilerin zararlı etkilerinden koruma hedefine uygun bir nitelik taşıdığı, dava konusu Tebliğ’in bu açıdan da hukuka uygun olduğu görülmektedir.
Yukarıda belirtilen hükümle Devlete dolayısıyla idareye verilen görev çerçevesinde, yasal düzenleme ile belirlenen tütün mamulleri ve alkollü içkilerin satıcılığının ayrıntılarının davalı kurum tarafından düzenleneceği doğaldır. 4733 ve 4207 ile 4250 sayılı Kanunlarla davalı idareye verilen açık yetki, takdir yetkisini de bünyesinde bulundurduğundan, idare bu yetkisini yönetmelik yanında kanun ve yönetmeliğe aykırı olmamak koşuluyla tebliğ yayımlamak suretiyle de kullanabilir.
Bu durumda, piyasayı düzenlemek, denetlemek ve kural koymakla görevlendirilen idarenin, toplumu tütün mamulleri ile alkollü içkilerin zararlı etkilerinden koruyabilme hedefi, her aşamada denetimin gerçekleştirilmesini zorunlu kıldığından, tütün mamulleri ve alkollü içkilerin satış yönteminin belirlenmesi hususundaki düzenlemenin takdirinin idareye tanınmasında ve bu doğrultuda, her türlü tütün mamulü ve alkollü içkinin perakende satışının, Kurumdan satış belgesi almış olanlar tarafından, satış belgelerinde yazılı işyerlerinde doğrudan tüketicilere yapılması, bu işyerlerinden veya sanal bir işyerinden internet, televizyon, faks ve telefon gibi elektronik ticari araçlar kullanılarak, her türlü tütün mamulü ve alkollü içki satışı ile satılan ürünün kapıda teslim edilmesi şeklindeki uygulamaların mümkün bulunmadığının dava konusu Tebliğle öngörülmesinde, dayanağı mevzuata aykırılık görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, kararın verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-YTL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, 27.12.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.