Danıştay Kararı 13. Daire 2005/5537 E. 2005/5705 K. 29.11.2005 T.

13. Daire         2005/5537 E.  ,  2005/5705 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 2005/5537
Karar No: 2005/5705

Davacılar: 1-… Derneği
2-… A.Ş.
3-…A.Ş.
4-… A.Ş.
5-…A.Ş.
Vekilleri: …
6-… A.Ş
Vekilleri : …
Karşı Taraf: Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu
Vekili: …

İstemin Özeti: Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun 28.5.2004 tarihli, dağıtım sistemi sistem kullanım fiyatlarına ilişkin 323 ve iletim sistemi sistem kullanım fiyatlarına ilişkin 324 sayılı kararlarının iptali istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Davacıların birlikte dava açabilmesi için gerekli koşulların bulunmadığı, Elektrik Üreticileri Derneğinin dava açma ehliyeti bulunmadığı, esas yönünden ise 212 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu Kararı ile dağıtım sistemi kullanıcısı olarak belirlenen davacılar yönünden getirilen düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hâkimi …’un Düşüncesi : İletim tesisinin, Ulusal Elektrik Sistemindeki 66- 154-380 kV’luk tesisleri ve transformatör merkezlerindeki fiderleri kapsadığı, 36 kV ve altındaki hatlar üzerinden elektrik enerjisinin naklinin ise dağıtım faaliyeti olduğu, dolayısıyla 36 kV ve altı gerilim seviyesinden sisteme bağlı olan tüm kullanıcıların, dağıtım sistemi kullanıcısı oldukları sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda, … ve diğer bağlı şirketlerinden gelen öneri doğrultusunda EPDK tarafından, 4628 sayılı Kanun ve Yönetmelik hükümlerine dayanılarak 323 ve 324 sayılı Kararların alınmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Kurul Kararlarının 4628 sayılı Kanunun 13. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine aykırı olarak 28.5.2004 tarihinde alındığı ileri sürülmüş ise de, anılan madde hükmü incelendiğinde, lisans sahibi şirketlerin tarife önerilerini verecekleri en son sürenin Ekim ayının sonu olarak belirlenmesi nedeniyle önerilerin Ekim ayından önce verilmesinde yasa hükmüne aykırılık bulunmadığı gibi, her lisansta yer alan fiyat formüllerinin ancak söz konusu lisansta belirtilen zamanlarda ve/veya koşullarda tadil edilebileceğine ilişkin olarak anılan maddede (a/3) yer alan hüküm karşısında, 323 sayılı Kurul Kararının 28.5.2004 tarihinde alınmış olmasında yasaya aykırılık görülmediğinden davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’nin Düşüncesi : Dava, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun 28.5.2004 tarih ve … ve … sayılı kararlarının iptali istemiyle açılmıştır.
Davalı idarenin usule ilişkin iddiaları yerinde görülmemiştir.
İşin esasına gelince;
Otoprodüktör, otoprodüktör grubu ve üretim lisansına sahip (… Derneği hariç) davacılar tarafından, dava konusu edilen kararlarla enerji piyasasının tek özel hukuk aktörleri olarak üzerlerindeki yükün ölçüsüz bir şekilde artırıldığı, …’a dolaylı vergi niteliğinde kaynak aktarıldığı, … ve bağlı ortaklıklarının perakende satış tarifelerinde artışa gidilmeden getirilen her ilave yükümlülüğün kâr marjlarını olumsuz yönde etkilediği ve enerji piyasasında rekabet edebilme imkanlarını kısıtladığı, söz konusu ilave yükümlülüklerin … ve bağlı ortaklıklarının perakende tarifelerinde de bir artışa yol açması 4648 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 13. maddesi ve ikincil mevzuat uyarınca zorunlu olduğu halde, artış yapılmayarak zor durumda bırakıldıkları, iletim kullanıcısı olan iletim tesislerinin, aynı zamanda dağıtım sistemi kullanıcısı olarak da nitelendirildiği, enerji üretim maliyetinin artırıldığı, 212 sayılı Kararın 1. maddesine göre sadece iletim sistemi kullanım bedeli ve iletim sistemi işletim bedeli ödemekle yükümlü olmalarına karşın 323 sayılı Kararla ayrıca dağıtım sistemi kullanım bedeli ödeme yükümlüğü tutuldukları, 323 ve 324 sayılı Kararlarla 4628 sayılı Kanunun 1. maddesinin yer alan iletim tesisi tanımına aykırı olarak dağıtım tesisi ve dağıtım sisteminin bir parçası durumuna düşürüldükleri, 4628 sayılı Kanunun 13. maddesinin “Tarifeler” başlıklı 13. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi hükmüne aykırı olarak Ekim ayından önce tarifelerin Kurul onayına sunularak dava konusu Kararların alındığı, 323 sayılı Karardaki bedellerin hangi esaslara göre belirlendiğinin belli olmadığı, orta gerilim seviyesinde enerji kaybı oranı sabit iken, dağıtım sistemi sistem kullanım bedellerinin bölgesel uygulamaları arasında çelişkiler bulunduğu ve yedi farklı fiyat uygulamasının söz konusu olduğu, mülkiyeti, işletmesi ve bakımı üretici veya tüketiciye ait olan tesisler için dağıtım sistemi sistem bedelinin ödenmesinin, 4628 sayılı Kanunun 1. maddesinde yer alan dağıtım sistemi tanımına ve Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliğinin 4. maddesinin 13. ve 14. fıkraları ile 34. maddesinin (j) fıkrasına aykırı olduğu, ayrıca 3096 sayılı Kanunla elde ettikleri kazanılmış haklarının yok edildiği, belirlenen bedellerin liberal elektrik piyasasının oluşmasına ve gelişmesine engel olacağı, üzerlerindeki mali yükümlülüklerin ölçüsüz ve hukuka aykırı olarak artırıldığı ileri sürülerek … ve … sayılı Kurul Kararların iptali için bakılan dava açılmıştır.
Davacıların iddiaları tetkiki açısından, dava konusu edilen Kararların üst normlara ve hukuka uygun olup olmadığının irdelenmesi gerekmektedir.
4628 sayılı Enerji Piyasası Kanununun 1. maddesinde, bu Kanunun amacının; elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösterebilecek, mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetimin sağlanması olduğu belirtilmiş olup, aynı maddede iletim, elektrik enerjisinin gerilim seviyesi 36 kV üzerindeki hatlar üzerinden naklini; dağıtım ise, elektrik enerjisinin 36 kV ve altındaki hatlar üzerinden naklini; dağıtım sistemi, bir dağıtım şirketinin, belirlenmiş bölgesinde işlettiği ve/veya sahip olduğu elektrik dağıtım tesisleri ve şebekesini; iletim sistemi, elektrik iletim tesisleri ve şebekesini ifade ettiği vurgulanmış, iletim tesisi, üretim tesislerinin bittiği noktalardan itibaren, iletim şalt sahalarının orta gerilim fiderleri de dahil olmak üzere dağıtım tesislerinin bağlantı noktalarına kadar olan tesisler; dağıtım tesisi ise, iletim tesislerinin bittiği noktadan itibaren, müstakilen elektrik dağıtımı için tesis edilmiş tesis ve şebeke olarak tarif edilmiş, tarife ise, elektrik enerjisinin ve/veya kapasitenin iletimi, dağıtımı ve satışı ile bunlara dair hizmetlere ilişkin fiyat, hüküm ve şartları içeren düzenlemeler şeklinde tanımlanmıştır.
Öte yandan, Enerji Piyasası Kanununun 2. maddesinde, elektrik piyasası faaliyetlerinin, bu Kanun hükümlerine göre piyasada faaliyet gösterecek tüzel kişilerin üretim, iletim, dağıtım, toptan satış, perakende satış, perakende satış hizmeti, ticaret, ithalat ve ihracat faaliyetleri olduğu, piyasada faaliyet gösterecek tüzel kişilerin faaliyetlerinde uymaları gereken usul ve esasların bu Kanun ve ilgili yönetmeliklerle düzenleneceği, 3. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (5) numaralı alt bendinde, Yönetmelik uyarınca, hizmet maliyetlerinin yansıtılmasına dair kurallar ile kayıp ve kaçakları asgariye indirecek önlemlerin uygulanmasına dair esasları içeren hükümlerin lisanslarda yer alacağı, 4. maddesinde, Kurumun, … bu Kanunda yer alan fiyatlandırma esaslarını tespit etmekten, piyasa ihtiyaçlarını dikkate alarak serbest olmayan tüketicilere yapılan elektrik satışında uygulanacak fiyatlandırma esaslarını tespit etmekten ve bu fiyatlarda enflasyon nedeniyle ihtiyaç duyulacak ayarlamalara ilişkin formülleri uygulamaktan ve bunların denetlenmesinden ve piyasada bu Kanuna uygun şekilde davranılmasını sağlamaktan sorumlu olduğu, Kurul kararıyla bu Kanun hükümleri uyarınca çıkaracağı yönetmelikleri, piyasada faaliyet gösteren tüzel kişilerin ve ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerini alarak hazırlayacağı belirtilmiş olup, aynı Kanunun 5. maddesinin beşinci fıkrasının (c) bendinde de, tüketicilere güvenilir, kaliteli, kesintisiz ve düşük maliyetli elektrik enerjisi hizmeti verilmesini teminen gerekli düzenlemeleri yapmak Kurulun görevleri arasında sayılmıştır.
Yine aynı Kanunun “Tarifeler ve tüketicilerin desteklenmesi” başlıklı 13. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, bu kısımda düzenlenen ve bir sonraki yıl uygulanması önerilecek tarifelerin, ilgili tüzel kişi tarafından bu Kanun hükümleri doğrultusunda ve kendisine Kurul tarafından verilen lisanstaki hükümler uyarınca her yıl ekim ayının sonuna kadar hazırlanarak Kurul onayına sunulacağı, Kurulun, bu başvuruların ilgili lisans hükümlerine uygun olduğunu tespit etmesi halinde, bu başvuruları aynı yılın 31 Aralık tarihini geçmeyecek şekilde onaylayacağı, lisans sahibinin, bir sonraki yıl boyunca tarifelerde yapacağı aylık enflasyon ve lisansında belirtilen diğer hususlarla ilgili ayarlamaların da Kurulun onayında yer alacağı, bu tür fiyat ayarlamalar ile ilgili formüllerin Kurum tarafından bu Kanun hükümleri doğrultusunda verilen her lisansta bulunacağı, fiyat yapısı içinde, söz konusu tüzel kişinin piyasa faaliyetleri ile doğrudan ilişkili olmayan hiçbir unsurun yer alamayacağı, … Anonim Şirketi tarafından uygulanacak iletim ek ücretinin bu hükmün istisnasını oluşturduğu, her lisansta yer alan fiyat formüllerinin ancak söz konusu lisansta belirtilen zamanlarda ve/veya koşullarda tadil edilebileceği, Kurul onaylı tarifelerin hüküm ve şartlarının, bu tarifelere tâbi olan tüm gerçek ve tüzel kişileri bağlayacağı, bir gerçek veya tüzel kişinin tâbi olduğu tarifede öngörülen ödemelerden herhangi birisini yapmaması halinde, söz konusu hizmetin durdurulmasını da içeren usul ve esasların yönetmelikle düzenleneceği, tarife onayı gerektiren bir lisansın verilmesi ile birlikte, içinde bulunulan yıla ait tarifenin de Kurulca incelenerek onaylanacağı belirtilmiş olup, aynı maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendinde, dağıtım şirketleri tarafından hazırlanacak olan dağıtım tarifelerinin, elektrik enerjisinin dağıtım tesisleri üzerinden naklinden yararlanan tüm gerçek ve tüzel kişilere eşit taraflar arasında fark gözetmeksizin uygulanacak dağıtım hizmetine ilişkin fiyatları, hükümleri ve şartları içereceği öngörülmüştür.
Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliğinin 9. maddesinde, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından hazırlanan dağıtım tarifesinin dağıtım sistemi kullanım fiyatı ile tarifenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslardan oluşacağı, dağıtım sistemi kullanım fiyatının, “Dağıtım Sistemi Gelirinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ” hükümleri esas alınarak hesaplanacağı, 28. maddesinde, iletim ve dağıtım tarifelerinde yer alan fiyatların yansıtılmasında, perakende satış tarifelerinde belirtilen abone grupları dikkate alınmak suretiyle, söz konusu tarifelerde yer alan fiyat yapısının korunmasının esas olduğu, tarifeleri düzenlemeye tâbi tüzel kişilerin gelir ve/veya fiyat tavanı hesaplamalarında yer almayan ancak tarifeleri düzenlemeye tâbi diğer tüzel kişiler tarafından kendilerine fatura edilen iletim ve/veya dağıtıma ilişkin bedelleri, bu tüzel kişilerin hizmet sundukları abonelere ve/veya müşterilere uygulayacakları fiyatlara ayrıca ilave edecekleri, serbest tüketiciler açısından, iletim sistemi kullanım fiyatı ile iletim sistemi işletim fiyatına ilişkin tutarların, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından, tedarikçilerden veya dağıtım sistemine bağlı serbest tüketicilerden tahsil edilebileceği, bu durumda iletim tarifesi ile dağıtım tarifesi kapsamındaki fiyatların, ödeme bildirimlerinde ayrı olarak gösterileceği hükme bağlanmıştır.
Uygulama karşılaşılan çeşitli sorunlar üzerine 4628 sayılı Kanunun 5. maddesinin beşinci fıkrasının (c) bendinde yer alan “Tüketicilere güvenilir, kaliteli kesintisiz ve düşük maliyetli elektrik enerjisi hizmeti verilmesini teminen gerekli düzenlemeleri yapmak” hükmü gereğince, 18.9.2003 tarih ve 212 sayılı Kurul Kararı alınmış ve söz konusu Kararının 1. maddesinde, iletim şalt sahalarının orta gerilim baralarına (dağıtım şirketlerinin kullanımında olmayan baralar hariç) 36 kV ve altındaki gerilim seviyesinden, müstakil fider ile mülkiyeti ve işletmesi kendisine ait hatlarla doğrudan bağlı veya bağlanacak tek bir tüzel kişi durumundaki üretici ve tüketicilerin, mülkiyeti ve işletmesi tamamen kendilerine ait olan bağlantı hatları için dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından yapılmış veya yapılacak giderlerin yansıtılması sonucu söz konusu kullanıcılar için belirlenecek yeni dağıtım sistemi sistem kullanım bedellerinin dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna sunulup Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunca (EPDK) onaylanarak yürürlüğe gireceği tarihe kadar, söz konusu kullanıcıların iletim sistemi kullanıcısı olarak kabul edilmesine karar verilmiştir. Buna göre, dağıtım şirketlerince maliyet analizi yapılarak fiyat önerileri EPDK’nca onaylanana kadar söz konusu kullanıcıların “geçici” olarak iletim sistemi kullanıcıları olmalarına izin verildiği görülmektedir.
212 sayılı Karar uyarınca … ve diğer dağıtım şirketlerinden maliyet analizleri ve fiyat önerilerinin gelmesi ve bu fiyatların EPDK tarafından onaylanması sonucunda dava konusu edilen … ve … sayılı Kurul Kararları alınmıştır.
Dava konusu edilen Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun 28.5.2004 tarih ve … sayılı Kararıyla; 1 Haziran 2004 tarihinden geçerli olmak üzere, … Anonim Şirketi (…),… A.Ş., … A.Ş., … A.Ş., … A.Ş., … A.Ş., … A.Ş. ve … A.Ş. tarafından aşağıda yer alan Dağıtım Sistemi Sistem Kullanım Fiyatlarının uygulanmasına karar verilmiş ve bu bağlamda;
A) İletim Şalt Sahalarının Orta Gerilim Baralarına 36 kV ve Altındaki Gerilim Seviyesinden, Müstakil Fider ile Mülkiyeti ve İşletmesi Kendisine Ait Hatlarla Doğrudan Bağlı veya Bağlanacak Tek Bir Tüzel Kişi Durumundaki Üretici ve Tüketiciler için Uygulanacak Dağıtım Sistemi Sistem Kullanım Fiyatları tablo halinde belirlenmiş ve tüketicilere uygulanan dağıtım sistemi sistem kullanım fiyatlarına, iletim tarifesi dahil olmayıp, Dağıtım Sistemi Sistem Kullanım Fiyatları uygulanırken iletim tarifesinden gelen fiyatın, ödeme bildirimlerinde ayrıca gösterileceği,
B) İletim Şalt Sahalarının Orta Gerilim Baralarına 36 kV ve Altındaki Gerilim Seviyesinden, Müstakil Fider ile Dağıtım Lisansı Sahibi Tüzel Kişiye Ait Hatla Doğrudan Bağlı veya Bağlanacak Tek Bir Tüzel Kişi Durumundaki Üretici ve Tüketiciler için Uygulanacak Dağıtım Sistemi Sistem Kullanım Fiyatları da, tablo halinde tespit edilmiş ve tüketicilere uygulanan dağıtım sistemi sistem kullanım fiyatlarına, iletim tarifesi dahil olmayıp, Dağıtım Sistemi Sistem Kullanım Fiyatları uygulanırken iletim tarifesinden gelen fiyat, ödeme bildirimlerinde ayrıca gösterileceği vurgulandıktan sonra,
C) Dağıtım Sistemine Bağlı Üretim Faaliyeti Gösteren Tüzel Kişiler için Uygulanacak Dağıtım Sistemi Sistem Kullanım Fiyatları da, tablo halinde saptanmış bulunmaktadır.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun yine dava konusu edilen aynı tarihli 324 sayılı Kararıyla da; 8.1.2004 tarihli ve 284/1 sayılı Kararı ile kabul edilen ve 15.1.2004 tarihli ve 25347 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Dağıtım Tarife Usul ve Esaslarında; … Anonim Şirketi (…),… A.Ş., …A.Ş., … A.Ş., … A.Ş., … A.Ş., … A.Ş. ve … A.Ş. tarafından uygulanan dağıtım tarifelerine ilişkin, Dağıtım Tarife Usul ve Esaslarına eklenen 3. maddede; iletim şalt sahalarının orta gerilim baralarına müstakil fider ile doğrudan bağlı veya bağlanacak tek bir tüzel kişi durumundaki üretici ve tüketiciler ile dağıtım sistemine bağlı üreticiler için yapılacak uygulamaların, iletim şalt sahalarının orta gerilim baralarına 36 kV ve altındaki gerilim seviyesinden müstakil fider ile bağlı veya bağlanacak tek bir tüzel kişi durumundaki üretici ve tüketiciler ile dağıtım sistemine bağlı üreticiler için Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun 212 sayılı Kurul Kararı ve Elektrik Piyasası İletim ve Dağıtım Sistemlerine Bağlantı ve Sistem Kullanımı Hakkındaki Tebliğde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Tebliğ çerçevesinde hazırlanıp EPDK tarafından onaylanarak yürürlüğe giren dağıtım sistemi sistem kullanım fiyatlarının uygulanacağı öngörülmüştür.
Yukarıda yer alan hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden, iletim tesisinin, Ulusal Elektrik Sistemindeki 66-154-380 kV’luk tesisleri ve transformatör merkezlerindeki fiderleri kapsadığı, 36 kV ve altındaki hatlar üzerinden elektrik enerjisinin naklinin ise dağıtım faaliyeti olduğu, dolayısıyla 36 kV ve altı gerilim seviyesinden sisteme bağlı olan tüm kullanıcıların, dağıtım sistemi kullanıcısı oldukları sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda, … ve diğer bağlı şirketlerinden gelen öneri doğrultusunda EPDK tarafından, 4628 sayılı Kanun ve Yönetmelik hükümlerine dayanılarak 323 ve 324 sayılı Kararların alınmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Davacıların Kurul Kararlarına yönelik diğer iddialarına gelince;
Kurul Kararlarının 4628 sayılı Kanunun 13. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine aykırı olarak 28.5.2004 tarihinde alındığı ileri sürülmüş ise de, anılan madde hükmü incelendiğinde, lisans sahibi şirketlerin tarife önerilerini verecekleri en son sürenin Ekim ayının sonu olarak belirlenmesi nedeniyle önerilerin Ekim ayından önce verilmesinde yasa hükmüne aykırılık bulunmadığı gibi, her lisansta yer alan fiyat formüllerinin ancak söz konusu lisansta belirtilen zamanlarda ve/veya koşullarda tadil edilebileceğine ilişkin olarak anılan maddede (a/3) yer alan hüküm karşısında, … sayılı Kurul Kararının 28.5.2004 tarihinde alınmış olmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Orta gerilim seviyesinde enerji kaybı sabit olduğu halde dağıtım sistemi sistem kullanım bedellerinin, iletim sistemi sistem kullanım fiyatlarından farklı belirlenmesinin hukuka aykırı olduğuna ilişkin iddiaya gelince;
Dağıtım sisteminin orta gerilim seviyesinin yapısı dikkate alındığında, bu gerilim seviyesinde oluşan teknik kayıpların dağıtım bölgeleri arasında çok fazla farklılık göstermediği ve ülke çapında benzer bir oranda olduğu görülmektedir. Bu bağlamda, dağıtım sistemi orta gerilim teknik kayıpları, ülke çapında %3.02 olarak saptanmış, dağıtım teknik kayıplarının asıl farklılık gösterdiği alçak gerilim seviyesinde ise her bir dağıtım bölgesi için ayrı oranlar belirlenmiştir.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan nedenlerle Kurul Kararıyla onaylanan iletim sistemi sistem kullanım fiyatları ve dağıtım sistemi sistem kullanım fiyatlarının, bölgesel bazda farklı rakamlardan oluşmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Dağıtım sistemi sistem kullanım fiyatlarının bölgeler arasında farklı belirlenmesi ile ilgili iddiaya gelince;
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından, Kuruldan lisans almış 8 dağıtım şirketi için maliyet hesapları, maliyet kalemleri ve müşteri portföyündeki farklılıklar nedeniyle dağıtım sistemi sistem kullanım fiyatlarının 8 bölge bazında farklı olarak belirlendiği, bu dağıtım şirketlerinden … A.Ş.’nin dağıtım bölgesinin özelliği, geniş alanda nispeten düşük sayıda ve az tüketimi olan kullanıcıya dağıtım hizmetinin verilmesi ve bir kısım sistem yatırımlarının da yeni tamamlanmış olması nedeniyle farklı olarak tespit edildiği anlaşıldığından, davacıların bu yöndeki iddiasında da isabet görülmemiştir.
Mülkiyeti, işletme ve bakımı kendilerine ait olan hatlar için dağıtım sistemi sistem kullanım bedeli alınamayacağı yolundaki iddiaya gelince;
323 sayılı Kurul Kararının (A) bölümünde yer alan kullanıcılardan, dağıtım sistemine bağlanılması, dağıtım sisteminin planlanması, geliştirilmesi, güvenilir ve kaliteli bir şekilde işletilmesi hususlarında ortaya çıkan maliyetler dikkate alınarak dağıtım sistemi sistem kullanım fiyatlarının belirlendiği ve dağıtım sistemi sistem kullanım fiyatlarının da bu maliyet kalemlerinden oluştuğu anlaşıldığından, davacıların bu yöndeki iddiasında da hukuki isabet bulunmamaktadır.
İletim sistemi sistem kullanım bedelleri ile dağıtım sistemi sistem kullanım bedellerinin çok farklı metodolojilerle belirlenmesinin eşit taraflar arasında ayrım yapılamayacağına ilişkin hükme aykırı olduğu iddiasına gelince;
… ve dağıtım şirketleri; maliyetleri, yatırımları, şirket büyüklükleri, kullanıcı sayıları ve büyüklükleri farklı olan kuruluşlar oldukları gibi kullandıkları fiyatlandırma yöntemleri de farklılık arz etmektedir. … fiyatlandırmada, MW cinsinden, üretim şirketleri için kurulu güç, otoprodüktör ve otoprodüktör grupları için iletim sistemine maksimum veriş kapasitelerini dikkate alarak bir hesaplama yaparken, dağıtım şirketleri dağıtım sistemleri kullanılarak dağıtılan elektrik enerjisini (kWh) cinsinden hesaplamaktadırlar. Ayrıca, iletim ve dağıtım sistemleri gerilim seviyesi açısından olduğu gibi yapısal olarak da birbirinden farklı sistemlerdir. Dağıtım sistemlerinde bulunan kullanıcıların güç ve enerji kullanım seviyeleri birbirinden çok farklı olabilmekte ve ölçüm sistemleri, özellikle küçük kullanıcılar için, enerji ölçümüne dayalı olmaktadır.
Bütün bu nedenlerden dolayı söz konusu iki ayrı sistem için değişik fiyatlandırma metodolojileri kullanılmasında da hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Serbest olmayan tüketicilere uygulanan elektrik enerjisi fiyatları uzun süre değişmemesine rağmen serbest tüketicilere uygulanan fiyatların sürekli olarak artmadığı yolundaki davacıların iddiasına gelince;
323 sayılı Kurul Kararı; 212 sayılı Kararı kapsamındaki kullanıcıları, dağıtım sistemi sistem kullanım fiyatları açısından düzenlemektedir. Serbest olsun veya serbest olmasın bir tüketici, 212 sayılı Kurul Kararı kapsamına girmekte ise, aynı dağıtım sistemi sistem kullanım fiyatını ödeyeceğinden ve dağıtım sistemi sistem kullanım fiyatına gelen her indirim veya artışın aynen serbest olmayan tüketicilere de uygulanması gereğinden, bu iddiada da isabet bulunmamaktadır.
Davacıların 3096 sayılı Kanun döneminde uygulanan tarifelerin kazanılmış hakları olduğu yolundaki iddialarına gelince;
Davacıların lisans başvuruları sırasında verdikleri taahhütnamelerde ilgili mevzuata uyacaklarını belirtmeleri ve söz konusu talebin 4628 sayılı Kanunda öngörülen rekabetçi bir elektrik piyasası oluşturulması amacına da uygun olmaması karşısında, bu yöndeki iddialarında da hukuki isabet görülmemiştir.
Ayrıca, 323 sayılı Kurul Kararının alınmasıyla birlikte iletim sistemi kullanıcısı sıfatı ortadan kalkan davacıların, 304 sayılı Kurul Kararında öngörülen iletim sistemi sistem kullanım bedelini ödeme yükümlülükleri de bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce duruşma için önceden belirlenen 29.11.2005 tarihinde davacı … Derneği, … A.Ş., … A.Ş., … A.Ş., … A.Ş.vekilleri Av. …, … A.Ş.vekilleri Av. …, Av. …, Av. …’un; davalı idare vekili Av. …’nin geldiği; Danıştay Savcısı …’nin hazır bulunduğu görülerek duruşmaya başlanıldıktan taraflara usulüne uygun olarak söz verilip dinlendikten sonra Danıştay Savcısı’nın düşüncesi de alınarak duruşmaya son verilip gereği görüşüldü:
Dava, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun 28.5.2004 tarih ve … ve … sayılı kararlarının iptali istemiyle açılmıştır.
Davalı idarenin usule ilişkin iddiaları yerinde görülmemiştir.
Davacılar tarafından, dava konusu edilen kararlarla enerji piyasasının tek özel hukuk aktörleri olarak üzerlerindeki yükün ölçüsüz bir şekilde artırıldığı, …’a dolaylı vergi niteliğinde kaynak aktarıldığı, … ve bağlı ortaklıklarının perakende satış tarifelerinde artışa gidilmeden getirilen her ilave yükümlülüğün kâr marjlarını olumsuz yönde etkilediği ve enerji piyasasında rekabet edebilme imkanlarını kısıtladığı, söz konusu ilave yükümlülüklerin … ve bağlı ortaklıklarının perakende tarifelerinde de bir artışa yol açması 4648 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 13. maddesi ve ikincil mevzuat uyarınca zorunlu olduğu halde, artış yapılmayarak zor durumda bırakıldıkları, iletim kullanıcısı olan iletim tesislerinin, aynı zamanda dağıtım sistemi kullanıcısı olarak da nitelendirildiği, enerji üretim maliyetinin artırıldığı, 212 sayılı Kararın 1. maddesine göre sadece iletim sistemi kullanım bedeli ve iletim sistemi işletim bedeli ödemekle yükümlü olmalarına karşın … sayılı kararla ayrıca dağıtım sistemi kullanım bedeli ödemekle yükümlü tutuldukları, … ve … sayılı kararlarla 4628 sayılı Kanunun 1. maddesinde yer alan iletim tesisi tanımına aykırı olarak dağıtım tesisi ve dağıtım sisteminin bir parçası durumuna düşürüldükleri, 4628 sayılı Kanunun “Tarifeler” başlıklı 13. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi hükmüne aykırı olarak Ekim ayından önce tarifelerin Kurul onayına sunularak dava konusu Kararların alındığı, 323 sayılı Karardaki bedellerin hangi esaslara göre belirlendiğinin belli olmadığı, orta gerilim seviyesinde enerji kaybı oranı sabit iken, dağıtım sistemi sistem kullanım bedellerinin bölgesel uygulamaları arasında çelişkiler bulunduğu ve yedi farklı fiyat uygulamasının söz konusu olduğu, mülkiyeti, işletmesi ve bakımı üretici veya tüketiciye ait olan tesisler için dağıtım sistemi sistem bedelinin ödenmesinin, 4628 sayılı Kanunun 1. maddesinde yer alan dağıtım sistemi tanımına ve Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliğinin 4. maddesinin 13. ve 14. fıkraları ile 34. maddesinin (j) fıkrasına aykırı olduğu, ayrıca 3096 sayılı Kanunla elde ettikleri kazanılmış haklarının yok edildiği, belirlenen bedellerin liberal elektrik piyasasının oluşmasına ve gelişmesine engel olacağı, üzerlerindeki mali yükümlülüklerin ölçüsüz ve hukuka aykırı olarak artırıldığı ileri sürülerek … ve … sayılı Kurul Kararların iptali için bakılan dava açılmıştır.
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 1. maddesinde, bu Kanunun amacının; elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösterebilecek, mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetimin sağlanması olduğu belirtilmiş olup, aynı maddede iletim, elektrik enerjisinin gerilim seviyesi 36 kV üzerindeki hatlar üzerinden naklini; dağıtım ise, elektrik enerjisinin 36 kV ve altındaki hatlar üzerinden naklini; dağıtım sistemi, bir dağıtım şirketinin, belirlenmiş bölgesinde işlettiği ve/veya sahip olduğu elektrik dağıtım tesisleri ve şebekesini; iletim sistemi, elektrik iletim tesisleri ve şebekesini ifade ettiği vurgulanmış, iletim tesisi, üretim tesislerinin bittiği noktalardan itibaren, iletim şalt sahalarının orta gerilim fiderleri de dahil olmak üzere dağıtım tesislerinin bağlantı noktalarına kadar olan tesisler; dağıtım tesisi ise, iletim tesislerinin bittiği noktadan itibaren, müstakilen elektrik dağıtımı için tesis edilmiş tesis ve şebeke olarak tarif edilmiş, tarife ise, elektrik enerjisinin ve/veya kapasitenin iletimi, dağıtımı ve satışı ile bunlara dair hizmetlere ilişkin fiyat, hüküm ve şartları içeren düzenlemeler şeklinde tanımlanmıştır.
Öte yandan, Aynı Kanunu’nun 2. maddesinde, elektrik piyasası faaliyetlerinin, bu Kanun hükümlerine göre piyasada faaliyet gösterecek tüzel kişilerin üretim, iletim, dağıtım, toptan satış, perakende satış, perakende satış hizmeti, ticaret, ithalat ve ihracat faaliyetleri olduğu, piyasada faaliyet gösterecek tüzel kişilerin faaliyetlerinde uymaları gereken usul ve esasların bu Kanun ve ilgili yönetmeliklerle düzenleneceği, 3. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (5) numaralı alt bendinde, Yönetmelik uyarınca, hizmet maliyetlerinin yansıtılmasına dair kurallar ile kayıp ve kaçakları asgariye indirecek önlemlerin uygulanmasına dair esasları içeren hükümlerin lisanslarda yer alacağı, 4. maddesinde, Kurumun, … bu Kanunda yer alan fiyatlandırma esaslarını tespit etmekten, piyasa ihtiyaçlarını dikkate alarak serbest olmayan tüketicilere yapılan elektrik satışında uygulanacak fiyatlandırma esaslarını tespit etmekten ve bu fiyatlarda enflasyon nedeniyle ihtiyaç duyulacak ayarlamalara ilişkin formülleri uygulamaktan ve bunların denetlenmesinden ve piyasada bu Kanuna uygun şekilde davranılmasını sağlamaktan sorumlu olduğu, Kurul kararıyla bu Kanun hükümleri uyarınca çıkaracağı yönetmelikleri, piyasada faaliyet gösteren tüzel kişilerin ve ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerini alarak hazırlayacağı belirtilmiş olup, aynı Kanunun 5. maddesinin beşinci fıkrasının (c) bendinde de, tüketicilere güvenilir, kaliteli, kesintisiz ve düşük maliyetli elektrik enerjisi hizmeti verilmesini teminen gerekli düzenlemeleri yapmak Kurulun görevleri arasında sayılmıştır.
Yine aynı Kanunun “Tarifeler ve Tüketicilerin Desteklenmesi” başlıklı 13. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, bu kısımda düzenlenen ve bir sonraki yıl uygulanması önerilecek tarifelerin, ilgili tüzel kişi tarafından bu Kanun hükümleri doğrultusunda ve kendisine Kurul tarafından verilen lisanstaki hükümler uyarınca her yıl ekim ayının sonuna kadar hazırlanarak Kurul onayına sunulacağı, Kurulun, bu başvuruların ilgili lisans hükümlerine uygun olduğunu tespit etmesi halinde, bu başvuruları aynı yılın 31 Aralık tarihini geçmeyecek şekilde onaylayacağı, lisans sahibinin, bir sonraki yıl boyunca tarifelerde yapacağı aylık enflasyon ve lisansında belirtilen diğer hususlarla ilgili ayarlamaların da Kurulun onayında yer alacağı, bu tür fiyat ayarlamaları ile ilgili formüllerin Kurum tarafından bu Kanun hükümleri doğrultusunda verilen her lisansta bulunacağı, fiyat yapısı içinde, söz konusu tüzel kişinin piyasa faaliyetleri ile doğrudan ilişkili olmayan hiçbir unsurun yer alamayacağı, … Anonim Şirketi tarafından uygulanacak iletim ek ücretinin bu hükmün istisnasını oluşturduğu, her lisansta yer alan fiyat formüllerinin ancak söz konusu lisansta belirtilen zamanlarda ve/veya koşullarda tadil edilebileceği, Kurul onaylı tarifelerin hüküm ve şartlarının, bu tarifelere tâbi olan tüm gerçek ve tüzel kişileri bağlayacağı, bir gerçek veya tüzel kişinin tâbi olduğu tarifede öngörülen ödemelerden herhangi birisini yapmaması halinde, söz konusu hizmetin durdurulmasını da içeren usul ve esasların yönetmelikle düzenleneceği, tarife onayı gerektiren bir lisansın verilmesi ile birlikte, içinde bulunulan yıla ait tarifenin de Kurulca incelenerek onaylanacağı belirtilmiş olup, aynı maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendinde, dağıtım şirketleri tarafından hazırlanacak olan dağıtım tarifelerinin, elektrik enerjisinin dağıtım tesisleri üzerinden naklinden yararlanan tüm gerçek ve tüzel kişilere eşit taraflar arasında fark gözetmeksizin uygulanacak dağıtım hizmetine ilişkin fiyatları, hükümleri ve şartları içereceği öngörülmüştür.
Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği’nin 9. maddesinde, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından hazırlanan dağıtım tarifesinin dağıtım sistemi kullanım fiyatı ile tarifenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslardan oluşacağı, dağıtım sistemi kullanım fiyatının, “Dağıtım Sistemi Gelirinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ” hükümleri esas alınarak hesaplanacağı, 28. maddesinde, iletim ve dağıtım tarifelerinde yer alan fiyatların yansıtılmasında, perakende satış tarifelerinde belirtilen abone grupları dikkate alınmak suretiyle, söz konusu tarifelerde yer alan fiyat yapısının korunmasının esas olduğu, tarifeleri düzenlemeye tâbi tüzel kişilerin gelir ve/veya fiyat tavanı hesaplamalarında yer almayan ancak tarifeleri düzenlemeye tâbi diğer tüzel kişiler tarafından kendilerine fatura edilen iletim ve/veya dağıtıma ilişkin bedelleri, bu tüzel kişilerin hizmet sundukları abonelere ve/veya müşterilere uygulayacakları fiyatlara ayrıca ilave edecekleri, serbest tüketiciler açısından, iletim sistemi kullanım fiyatı ile iletim sistemi işletim fiyatına ilişkin tutarların, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından, tedarikçilerden veya dağıtım sistemine bağlı serbest tüketicilerden tahsil edilebileceği, bu durumda iletim tarifesi ile dağıtım tarifesi kapsamındaki fiyatların, ödeme bildirimlerinde ayrı olarak gösterileceği hükme bağlanmıştır.
Dava konusu edilen Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun 28.5.2004 tarih ve … sayılı Kararıyla; 1 Haziran 2004 tarihinden geçerli olmak üzere, … Anonim Şirketi (…),… A.Ş., … A.Ş., … A.Ş., … A.Ş., … A.Ş., … A.Ş. ve … A.Ş. tarafından aşağıda yer alan dağıtım sistemi sistem kullanım fiyatlarının uygulanmasına karar verilmiş ve bu bağlamda;
A) İletim Şalt Sahalarının Orta Gerilim Baralarına 36 kV ve Altındaki Gerilim Seviyesinden, Müstakil Fider ile Mülkiyeti ve İşletmesi Kendisine Ait Hatlarla Doğrudan Bağlı veya Bağlanacak Tek Bir Tüzel Kişi Durumundaki Üretici ve Tüketiciler için Uygulanacak Dağıtım Sistemi Sistem Kullanım Fiyatları tablo halinde belirlenmiş ve tüketicilere uygulanan dağıtım sistemi sistem kullanım fiyatlarına, iletim tarifesi dahil olmayıp, Dağıtım Sistemi Sistem Kullanım Fiyatları uygulanırken iletim tarifesinden gelen fiyatın, ödeme bildirimlerinde ayrıca gösterileceği,
B) İletim Şalt Sahalarının Orta Gerilim Baralarına 36 kV ve Altındaki Gerilim Seviyesinden, Müstakil Fider ile Dağıtım Lisansı Sahibi Tüzel Kişiye Ait Hatla Doğrudan Bağlı veya Bağlanacak Tek Bir Tüzel Kişi Durumundaki Üretici ve Tüketiciler için Uygulanacak Dağıtım Sistemi Sistem Kullanım Fiyatları da, tablo halinde tespit edilmiş ve tüketicilere uygulanan dağıtım sistemi sistem kullanım fiyatlarına, iletim tarifesi dahil olmayıp, Dağıtım Sistemi Sistem Kullanım Fiyatları uygulanırken iletim tarifesinden gelen fiyat, ödeme bildirimlerinde ayrıca gösterileceği vurgulandıktan sonra,
C) Dağıtım Sistemine Bağlı Üretim Faaliyeti Gösteren Tüzel Kişiler için Uygulanacak Dağıtım Sistemi Sistem Kullanım Fiyatları da, tablo halinde saptanmış bulunmaktadır.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun yine dava konusu edilen aynı tarihli … sayılı kararıyla da; 8.1.2004 tarihli ve … sayılı kararı ile kabul edilen ve 15.1.2004 tarihli ve 25347 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Dağıtım Tarife Usul ve Esaslarında; … Anonim Şirketi (…),… A.Ş., … A.Ş., … A.Ş., … A.Ş., … A.Ş., … A.Ş. ve … A.Ş. tarafından uygulanan dağıtım tarifelerine ilişkin, Dağıtım Tarife Usul ve Esaslarına eklenen 3. maddede; iletim şalt sahalarının orta gerilim baralarına müstakil fider ile doğrudan bağlı veya bağlanacak tek bir tüzel kişi durumundaki üretici ve tüketiciler ile dağıtım sistemine bağlı üreticiler için yapılacak uygulamaların, iletim şalt sahalarının orta gerilim baralarına 36 kV ve altındaki gerilim seviyesinden müstakil fider ile bağlı veya bağlanacak tek bir tüzel kişi durumundaki üretici ve tüketiciler ile dağıtım sistemine bağlı üreticiler için Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun 212 sayılı Kurul Kararı ve Elektrik Piyasası İletim ve Dağıtım Sistemlerine Bağlantı ve Sistem Kullanımı Hakkındaki Tebliğde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Tebliğ çerçevesinde hazırlanıp EPDK tarafından onaylanarak yürürlüğe giren dağıtım sistemi sistem kullanım fiyatlarının uygulanacağı öngörülmüştür.
Dosyanın ve davalı idarece gönderilen Elektrik Piyasasının işleyişine ilişkin bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden Türkiye’deki tüm elektrik enerjisi üretici ve tüketicilerini (kullanıcı) birbirine bağlayan elektrik şebekesinde (enterkonnekte sistem) 380 kV, 154 kV, 66 kV, 34 kV, 15 kV, 10.5 kV, 6.3 kV ve 380 V gibi çok değişik gerilim seviyeleri bulunduğu, genel olarak ülkemizin değişik bölge ve şehirlerini birbirine bağlayan hatların 66 kV, 154 kV,ve 380 kV seviyesinde olduğu; bu gerilim seviyelerinin yüksek gerilim (YG) olarak adlandırıldığı; şebekenin bu gerilim seviyelerinden oluşan kısmının “iletim sistemi” olarak tanımlandığı; bazı kullanıcıların bu gerilim seviyelerinden doğrudan iletim sistemine bağlandığı, iletim sistemindeki gerilim seviyelerinin, 650 civarındaki Transformatör Merkezinde (TM) 36 kV ile 1 kV arasında dağıtım gerilimi seviyesine dönüştürüldüğü; 1 KV-36 kV gerilim seviyesi aralığının orta gerilim (OG) seviyesi olarak da tanımlandığı; her bir TM civarında elektrik enerjisi dağıtımının bu gerilim seviyesi aralığında yapıldığı ( genel olarak 31-34 kV); sanayi kullanıcılarının büyük çoğunluğunun şebekeye dağıtım gerilimi seviyelerinden bağlı olduğu, küçük sanayi tesisleri, büro ve meskenlerin genel olarak 380 V (AG) seviyesinden elektrik enerjisi kullandığı, gerilim seviyesi OG seviyesinden alçak gerilim AG seviyesine yine transformatörler ile düşürülerek AG dağıtımı yapıldığı, elektrik enerjisi üretim merkezlerinden tüketicilere iletim ve dağıtım sistemleri üzerinden taşınırken kaçınılmaz olarak enerjinin bir kısmının bu taşıma (nakil) sırasında kaybedildiği ya da hatlarda ısı şeklinde harcandığı, iletim ve dağıtım sistemlerinde yeni yatırımlar ve kalitenin iyileştirilmesi çabaları ile bu kayıpların bir ölçüde azaltılmasının mümkün olduğu; ancak sıfır seviyesine indirilmesinin mümkün olmadığı, bu kayıpların teknik kayıp olarak nitelendirildiği, teknik olmayan kayıpların ise kullanıldığı halde bedeli ödenmeyen kaçak enerji kullanımı anlamına geldiği, bir dağıtım sistemi kullanıcısının elektrik enerjisi ile ilgili olarak toplam ödemesi gerek bedellerden olan iletim tarifesinin, iletim sistemi, sistem kullanım fiyatı, iletim istemi sistem işletim fiyatı ve iletim ek ücretinden oluşan (TL/MW-Yıl) ve … (iletim şirketi) tarafından 22 bölge bazında üretici ve tüketiciler için ayrı ayrı uygulanan bir tarife olduğu, iletim sistemi sistem kullanım fiyatının; iletim varlıklarının tesisi, işletme ve bakımına ilişkin maliyetlerin karşılanmasına yönelik olan fiyatlar olduğu; İletim sistemi sistem işletim fiyatının ise; İletim sisteminin işletimine ilişkin maliyetlerin (bakım, ulusal yük dağıtım, dengeleme ve uzlaştırma faaliyetlerinin maliyeti, yan hizmetlere ilişkin maliyetler) karşılanmasına yönelik olan ve bölgesel farklılık göstermeyen fiyatlar olduğu; İletim sisteminin işletim sorumluluğunun … Genel Müdürlüğü’ne ait olduğu; …’ın elde edeceği toplam gelir uygulama dönemleri itibarıyla belirlenmekte olup, bu geliri elde etmek üzere oluşturulan iletim tarifesi Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun düzenlemesine tabi olduğu, iletim tarifesini oluşturan unsurlardan iletim sistemi sistem kullanım bedeli, üretici ve tüketiciler için bulunduğu yere göre yatırım maliyetine dayalı fiyatlandırma nakil modeli adlı matematiksel bir model çalıştırılarak hesaplandığı ve 22 bölge bazında, her bir TM’nin kullanıcıları olan üretici ve tüketiciler için ayrı ayrı belirlendiği, … tarafından yapılan ve yapılacak yatırımların finansmanının kullanıcılar tarafından aylık olarak sisteme verilen veya sistemden çekilen maksimum güç oranlanması ile hesaplandığı, iletimi sisteminin tüketim açısından kullanıcıları, dağıtım şirketleri ile iletime doğrudan bağlı olan tüketiciler olduğu, iletime doğrudan bağlı olabilmek için iletim gerilim seviyesinden (66 kV, 154 kV ve 380 kV) bağlı olmak veya TM’lerdeki bir transformatörü müstakil olarak kullanacak şekilde dağıtım gerilimi seviyesinden bağlı olmak gerektiği, dağıtım şirketlerinin …’a ödemek zorunda oldukları iletim tarifesinden kaynaklanan bedelleri bölgeleri içerisindeki tüketicilere yansıtmak durumunda oldukları, bir dağıtım bölgesindeki tüketicilerin kWh başına ödeyecekleri birim iletim bedelin, o bölgedeki TM’ler başına …’a MW bazında ödenen değişik bedellerin toplamının o bölgede dağıtımı yapılan enerjiye bölünmesi sonucu bulunduğu; dağıtım sistemi sistem kullanım fiyatından oluşan (TM/kWh) ve … + 7 Bağlı ortaklık tarafından (dağıtım şirketleri) 8 bölge bazında ayrı ayrı uygulanan tarifeler olduğu; şu anda dağıtım lisansı almış 8 şirketin bulunduğu, her bir dağıtım şirketinin uygulayacağı dağıtım sistemi sistem kullanım fiyatlarının o bölgedeki yatırım harcamaları, işletme ve bakım giderleri ile ilgili maliyetleri karşılayacak şekilde belirlendiği ve ilgili kullanıcılara yansıtıldığı, dağıtım Sistemi Sistem Kullanım Fiyatının; tüketileceği öngörülen enerji miktarı ile dağıtım sisteminin işletilmesi için öngörülen maliyetler toplamı olduğu; bu maliyetlerin değişik müşteri grupları için farklı olması nedeni ile aynı dağıtım bölgesinde değişik fiyatlar uygulandığı, dağıtım sistemi sistem kullanım tarifelerinin de Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun düzenlemesine tabi olduğu, uygulamada dağıtım şirketlerinin iletim sisteminin tüketici tarafındaki kullanıcıları olduğu, bu çerçevede dağıtım şirketlerinin, iletim şirketi ile sistem kullanım anlaşması yapmak ve hangi iletim sisteminde yer alıyor ise o bölgenin tarifesi üzerinden TL/MW-Yıl bazında iletim bedeli ödemekle yükümlü olduğu; ödenen bu bedel dağıtım şirketleri tarafından yıl boyunca tüketime sunulan kWh bazındaki enerji miktarına bölünerek, dağıtım sistemi kullanıcılarının dağıtım sistemi sistem kullanım fiyatına eklenecek iletim payının (TL/kWh) hesaplandığı; tarifeleri düzenlemeye tabi tüzel kişilerin gelir ve/veya fiyat tavanı hesaplamalarında yer almayan ancak tarifeleri düzenlemeye tabi diğer tüzel kişiler tarafından kendilerine fatura edilen iletim ve/veya dağıtıma ilişkin bedellerin, bu tüzel kişilerin hizmet sundukları abonelere ve/veya müşterilere uygulayacakları fiyatlara ayrıca ilave edildiği; Serbest tüketiciler açısından, iletim sistemi kullanım fiyatı ile iletim sistemi işletim fiyatına ilişkin tutarların, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından, tedarikçilerden veya dağıtım sistemine bağlı serbest tüketicilerden tahsil edilebildiği, bu durumda iletim tarifesi ile dağıtım tarifesi kapsamındaki fiyatların, ödeme bildirimlerinde ayrı olarak gösterildiği anlaşılmaktadır.
Dağıtım bölgelerinde geçerli olan dağıtım sistemi sistem kullanım fiyatlarına, ilgili dağıtım şirketinin ödemekle yükümlü olduğu iletim tarifesinden yansıyan iletim payının eklendiği, bunun gerçek maliyetlerin hizmetten yararlananlara yansıtılması ilkesinin bir sonucu olduğu; tüketicilere uygulanan dağıtım sistemi sistem kullanım fiyatlarına, iletim tarifesinin dahil olmayıp, dağıtım sistemi sistem kullanım fiyatları uygulanırken iletim tarifesinden gelen fiyatın, ödeme bildirimlerinde ayrıca gösterildiği anlaşılmakla, 212 sayılı Kurul Kararı ile sisteme bağlantı yapacak, iletim şalt sahalarının orta gerilim fiderlerine, mülkiyeti ve işletmesi kullanıcıya ait hatlarla doğrudan bağlı olan üretici ve tüketicilerin iletim veya dağıtım sistemlerinden hangi sistemin kullanıcı olduklarının belirlenmesi konusunun açıklığa kavuşturulmasına yönelik olarak getirilen düzenleme ile iletim tesisinin “üretim tesislerinin bittiği noktalardan itibaren, iletim şalt sahalarının orta gerilim fiderleri de dahil olmak üzere dağıtım tesislerinin bağlantı noktalarına kadar olan tesisler”; dağıtım tesisinin ise ” İletim tesislerinin bittiği noktadan itibaren, müstakilen elektrik dağıtım için tesis edilmiş tesis ve şebeke” olarak tanımlandığı; 36 kV üstü gerilim seviyesinden bağlı olan üretim tesislerinin bittiği noktalardan itibaren, iletim şalt sahalarının orta gerilim fiderleri de dahil olmak üzere dağıtım tesislerinin bağlantılı noktalarına kadar olan tesisler” şeklinde tanımlandığı, söz konusu tanımlar doğrultusunda Elektrik Piyasasında İletim ve Dağıtım Sistemlerine Bağlantı ve Sistem Kullanımı Hakkındaki Tebliğin 6. maddesinin (c) bendinde “İletim sistemine 36 kV ve altındaki gerilim seviyelerinde doğrudan bağlı tüketici ve üretim tesisleri ile dağıtım şirketine ilişkin olarak, iletim şalt sahalarının dağıtım fiderleri de dahil olmak üzere iletim sistemindeki 36 kV ve altındaki gerilim bağlantı noktalarına kadar tesis ve teçhizat …’ın mülkiyetindedir.” hükmüne yer verilmiş olması karşısında iletim tesisinin, Ulusal Elektrik Sistemindeki 66-154-380 kV’luk tesisleri ve transformatör merkezlerindeki fiderleri kapsadığı, 36 kV ve altındaki hatlar üzerinden elektrik enerjisinin naklinin ise dağıtım faaliyeti olduğu, dolayısıyla 36 kV ve altı gerilim seviyesinden sisteme bağlı olan tüm kullanıcıların, dağıtım sistemi kullanıcısı oldukları bu itibarla elektrik dağıtım ve iletim sisteminin bir bütün olarak kabul edilmesi ve bu sistemin işleyişi ile ilgili olarak tüm kullanıcıların sistemin işletilmesi ile ilgili maliyetlere katılması gerektiği; dağıtım sisteminin orta gerilim seviyesinin yapısı dikkate alındığında, bu gerilim seviyesinde oluşan teknik kayıpların dağıtım bölgeleri arasında çok fazla farklılık göstermediği ve ülke çapında benzer bir oranda olduğunun görüldüğü, dağıtım sistemi orta gerilim teknik kayıplarının, ülke çapında %3.02 olarak saptanmış, dağıtım teknik kayıplarının asıl farklılık gösterdiği alçak gerilim seviyesinde ise her bir dağıtım bölgesi için ayrı oranlar belirlenmiş olması karşısında; Kurul kararıyla onaylanan iletim sistemi sistem kullanım fiyatları ve dağıtım sistemi sistem kullanım fiyatlarının, bölgesel bazda farklı rakamlardan oluşacağı; 323 sayılı Kurul Kararının (A) bölümünde yer alan kullanıcılardan, dağıtım sistemine bağlanılması, dağıtım sisteminin planlanması, geliştirilmesi, güvenilir ve kaliteli bir şekilde işletilmesi hususlarında ortaya çıkan maliyetler dikkate alınarak dağıtım sistemi sistem kullanım fiyatlarının belirlendiği ve dağıtım sistemi sistem kullanım fiyatlarının da bu maliyet kalemlerinden oluştuğu; … ve dağıtım şirketleri; maliyetleri, yatırımları, şirket büyüklükleri, kullanıcı sayıları ve büyüklükleri farklı olan kuruluşlar oldukları gibi kullandıkları fiyatlandırma yöntemleri de farklılık arz etmesi, …’nin fiyatlandırmada, MW cinsinden, üretim şirketleri için kurulu güç, otoprodüktör ve otoprodüktör grupları için iletim sistemine maksimum veriş kapasitelerini dikkate alarak bir hesaplama yaparken, dağıtım şirketlerinin dağıtım sistemleri kullanılarak dağıtılan elektrik enerjisini (kWh) cinsinden hesaplamalarının; ayrıca, iletim ve dağıtım sistemlerinin gerilim seviyesi açısından olduğu gibi yapısal olarak da birbirinden farklı sistemler olmasının, dağıtım sistemlerinde bulunan kullanıcıların güç ve enerji kullanım seviyelerinin birbirinden çok farklı olması ve ölçüm sistemlerinin, özellikle küçük kullanıcılar için, enerji ölçümüne dayalı olması karşısında söz konusu iki ayrı sistem için değişik fiyatlandırma metodolojileri kullanılması gerektiğinden Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından 4628 sayılı Kanun hükümlerine dayanılarak oluşturulan … ve … sayılı Kurul kararlarında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın davanın reddine, yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına, yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenen davalı idare vekili için …-YTL avukatlık ücretinin davacılardan alınarak davalı idareye verilmesine, 29.11.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.