Danıştay Kararı 13. Daire 2005/377 E. 2005/686 K. 08.02.2005 T.

13. Daire         2005/377 E.  ,  2005/686 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 2005/377
Karar No: 2005/686

Temyiz İsteminde Bulunan: … A.Ş.
Vekilleri: …
Karşı Taraf: T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı-ANKARA

İstemin Özeti: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Yasal dayanaktan yoksun bulunan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi: Olayda, davacının mevzuata aykırı fiilinin tespit edildiğinden bahisle hakkında yaptırım uygulanması sonucunu doğuracak işlemler zincirinin ön aşamasını oluşturan ve hukuki sonuç doğuracağı açık olan dava konusu işlem iptal davasına konu edilebilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlemdir. Bu durumda, mahkemece işlemin kesin ve yürütülmesi zorunlu bir idari işlem olmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen kararda isabet bulunmadığı ve bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi: 2577 sayılı İYUK. 3. maddesine göre dava dilekçesinde davanın konusunun açık olarak belirtilmesi gerekmekte olup; davacı vekillerince dava açılırken mahkemeye verilen dilekçede ise, davanın konusunun net olarak ortaya konulmadığı; 1)Davalı idarenin 31.7.2001 günlü ve 62876 sayılı yazısının mı? 2)Davacıya ait döviz alım belgelerinin iptaline ilişkin işlemin mi? 3)Yoksa her iki işlemin birlikte mi dava konusu edildiği hususunun net olarak ortaya konulamadığı, İdare Mahkemesince de; davanın konusunun yalnızca 31.7.2001 günlü işlem olarak ele alınarak; bu işlemin idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olmadığı gerekçesiyle davanın reddedildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda 2577 sayılı yasanın 3. maddesine uygun bulunmayan dilekçe hakkında yasanın 14 ve 15. maddesi hükümlerine göre karar verilmesi gerekirken davanın reddine ilişkin olarak verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüyle temyize konu idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, yaptığı ihracata ilişkin dövizleri yurt dışından getirmemek suretiyle 1567 sayılı Kanun’a muhalefet ettiğinden bahisle davalı şirket hakkında yasal kovuşturmaya geçilmesi ve söz konusu ihracata ilişkin döviz alım belgelerinin iptali yolunda … Valililği Kambiyo Müdürlüğü’ne verilen talimatı içeren Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı’nın 31.7.2001 tarih ve 62876 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesi’nce; ortada idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olmaksızın, iç yazışmaya (ön işleme) karşı açılan davanın inceleme yeteneğinin bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15/1-b maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2.maddesiyle tanımlanan iptal davasına, idarenin tek taraflı irade beyanıyla, kişilerin hukuksal durumlarında değişiklik meydana getiren etkili ve yürütülmesi zorunlu işleminin konu edilebileceği tartışmasızdır.
Kesin ve yürütülmesi zorunlu, idari davaya konu edilebilecek işlemler, idarenin kamu gücüne dayanarak, tek yanlı irade beyanıyla tesis ettikleri, hukuk düzeninde değişiklik yapan, başka bir deyişle ilgililerin hukukunu etkileyen işlemlerdir.
4059 sayılı Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 1.maddesinde Müsteşarlığın görevleri arasında kambiyo rejimine ilişkin faaliyetleri düzenlemek, uygulamak, uygulamanın izlenmesi ve geliştirilmesine ilişkin esasları tespit etmek de sayılmış, aynı Kanun’un 2/d maddesi ile de kambiyo politikalarına ilişkin esasları düzenleme, Türk Parası Kıymetini Koruma Mevzuatını hazırlama, uygulama, denetimini sağlama ve ilgili kuruluşlarca uygulanmasını izleme ve yönlendirme görevi Banka ve Kambiyo Genel Müdürlüğü’ne verilmiştir.
Bu hükümlerden anlaşıldığı üzere Hazine Müsteşarlığı, 4059 sayılı Kanun ile kendisine verilen kambiyo rejimine ilişkin faaliyetlerle ilgili görevlerini, aynı Kanun uyarınca, ana hizmet birimlerinden olan Banka ve Kambiyo Genel Müdürlüğü eliyle yürütmektedir.
Yine 4059 sayılı Kanun’un 6-a maddelerinde Müsteşarlığın Bakanlıkların kuruluş ve görev esaslarını düzenleyen 3046 sayılı Kanun ile 5442 sayılı İl İdaresi Kanun’u hükümlerine uygun olarak taşra teşkilatı kurmaya yetkili olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu hükümlere istinaden düzenlenerek 21.8.1995 tarih ve 22381 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Hazine Müsteşarlığı Taşra Teşkilatı Birimleri ve Personelinin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik ile Müsteşarlığın taşra teşkilatını oluşturan kambiyo müdürlükleri ihdas edilmiş, Yönetmeliğin 5.maddesinde de müdürlüklerin görevleri sayma suretiyle belirlendikten sonra en son bendinde Müsteşarlıkça verilen diğer görevleri de yapacakları ifade edilmiştir.
Uyuşmazlık; davacı şirkete ait sekiz adet gümrük beyannamesi kapsamındaki ihracat işlemine ilişkin mal alış bedeline dair döviz alım belgelerinin düzenlenmesinde banka kaynaklı dövizlerin serbest bölgeye gönderilmesi ve buradan da tekrar yurda geri getirilerek mal bedeliymiş gibi alışının yapılması suretiyle döviz alım belgeleri düzenlendiğinin, yani mal bedelinin yurt dışından gelmediği hususunun tespit edildiğinden bahisle davalı idarece … Kambiyo Müdürlüğü’nden, davalı hakkında yasal kovuşturmaya geçilmesinin ve söz konusu gümrük beyannameleri ile ilgili döviz alım belgelerinin iptal edilmesinin istenilmesi yolunda tesis edilen işleme ilişkindir
Olayda, davalı Hazine Müsteşarlığı, hazine kontrolörü tarafından düzenlenen rapor ile tespit edilen ve yukarıda açıklanan mevzuata aykırı fiil nedeniyle, gerçeği yansıtmadığından bahisle döviz alım belgelerinin iptali ve davacı hakkında yasal kovuşturmaya geçilmesi için taşra teşkilatı olan Kambiyo Müdürlüğü’ne hitaben tesis etmiş olduğu dava konusu işlem ile talimat vermiştir.
Kambiyo Müdürlüğü, Müsteşarlığın yukarıda anlatılan yapılanması gözönüne alındığında, bu işlem doğrultusunda verilen talimatı yerine getirmekle bağlı olup, bu konuda herhangi bir takdir yetkisi bulunmamaktadır.
Bu durumda, davacının mevzuata aykırı fiilinin tespit edildiğinden bahisle hakkında yaptırım uygulanması sonucunu doğuracak işlemler zincirinin ön aşamasını oluşturan ve hukuki sonuç doğuracağı açık olan dava konusu işlem iptal davasına konu edilebilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlemdir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Yasa’nın 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 08.02.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.