Danıştay Kararı 13. Daire 2005/208 E. 2005/1561 K. 16.03.2005 T.

13. Daire         2005/208 E.  ,  2005/1561 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No: 2005/208
Karar No: 2005/1561

Davacı: …
Karşı Taraf : Radyo ve Televizyon Üst Kurulu
Vekili: …

Davanın Özeti: 22.01.2003 tarih ve 25001 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Radyo ve Televizyon Kuruluşlarına Kanal veya Frekans Tahsisi Şartları ve Bunlara İlişkin İhale Usulleri İle Yayın ve İzni Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik “in bazı maddelerinin Anayasaya, Yasalara ve bazı mahkeme kararlarına uygun olup olmadığının tespit ve yorumunun yapılması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Dava dilekçesindeki talebe göre, davanın iptal davası olmadığı iptal davası olduğu kabul edilse dahi, Yönetmelik hükümleri kamu yararını ilgilendirdiğinden hukuka aykırılık bulunmadığı ve davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: İdari yargıda tespit ve yorum davası olarak bir dava türü bulunmadığından, herhangi bir iptal istemi bulunmaksızın bir Yönetmeliğin bazı maddelerinin Anayasaya, Yasalara ve yargı kararlarına uygun olup olmadığının tespit ve yorumunun yapılması istemiyle açılan davanın incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi : 22.01.2003 tarihli İzin Lisans ve Asgari Şartlar yönetmeliğinin değişiklik maddelerinin, Anayasa ve yasalara ve mahkeme kararlarına uygun olup olmadığının tesbitinin ve yorumunun yapılması istenilmektedir.
Davalı idare tarafından; dava dilekçesine göre talebin iptal davası olmadığı, dava iptal davası olarak kabul edilse dahi hukuki dayanağının bulunmadığı ileri sürülmüş; davacının 01.08.2003 günlü 2. dilekçesinde ise, istemlerinin idarece iptal davası gibi görüldüğü, oysa “tesbit ve yorum” davası açtıkları ve bu yolla idarenin yanlış uygulamasının önüne geçmeyi istedikleri öne sürülmüş bulunmaktadır.
2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinde, idari dava türleri, idari işlemlere karşı açılan iptal davaları, idari işlem ve işlemlerden dolayı açılacak tam yargı davaları ve idari sözleşmelerden dolayı çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak belirlenmiştir.
İdari yargıda “tesbit” veya “yorum” davası olarak müstakil bir dava türü bulunmadığından herhangi bir iptal talebi bulunmaksızın sadece sözkonusu yönetmelik değişikliğinin, yasalara ve yargı kararlarına uygun olup olmadığının tesbitinin ve yorumunun yapılması istemiyle açılan bu davanın esasının incelenmesine imkan bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle davanın incelenmeksizin reddinin gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava,22.01.2003 tarih ve 25001 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Radyo ve Televizyon Kuruluşlarına Kanal veya Frekans Tahsisi Şartları ve Bunlara İlişkin İhale Usulleri İle Yayın ve İzni Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik “in bazı maddelerinin Anayasaya, Yasalara ve bazı mahkeme kararlarına uygun olup olmadığının tespit ve yorumunun yapılması istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun İdare Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırları başlıklı 2. maddesinde, idari dava türleri, idari işlemlere karşı açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlerden dolayı açılacak tam yargı davaları ve idari sözleşmelerden dolayı çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak belirlenmiş,idari dava türleri arasında ” tespit” ve ” yorum ” davası adı altında dava türlerine yer verilmemiştir.
Aynı Yasanın “İdari Davalarda Delillerin Tesbiti” başlıklı 58.maddesinde yer alan “Taraflar, idari dava açtıktan sonra bu davalarla ilişkin delillerin tesbitini ancak davaya bakan Danıştay, İdare ve Vergi Mahkemelerinden isteyebilirler” yolundaki hüküm ise, 2. maddede sayılan idari davalardan birinin açılması halinde bu davayla ilgili “delillerin” tesbitinin de yine idari yargı mercilerinden istenebileceğini düzenlemektedir.
Dosyanın incelenmesinden; davacının 01.08.2003 tarihli 2. dilekçesinde açıkca belirtildiği üzere, kendisinin dava dilekçesinde adı geçen Yönetmelik maddelerinin iptalini değil tespit ve yorumunu istediğini, idare hukukumuza göre davacıların tespit ve yorum davası açabileceklerini, bu yolla idarenin yanlış uygulamalarının önüne geçilebileceğini öne sürdüğü anlaşılmaktadır.
İdari yargıda “tesbit” veya “yorum” davası adı altında dava türleri bulunmadığından, her hangi bir iptal talebi bulunmaksızın sadece sözkonusu yönetmelik değişikliğinin, Anayasaya, yasalara ve yargı kararlarına uygun olup olmadığının tesbitinin ve yorumunun yapılması isteminin incelenmesine olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, istemin reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, …YTL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, artan … YTL posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, 16.03.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.