Danıştay Kararı 12. Daire 2023/656 E. 2023/1194 K. 15.03.2023 T.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2023/656 E.  ,  2023/1194 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2023/656
Karar No : 2023/1194

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davalı idarede … uzmanı olarak görev yapmakta iken lisansüstü eğitim amacıyla yurtdışına gönderilen ve Ağustos 2011- Mayıs 2013 tarihleri arasında Amerika Birleşik Devletleri Georgetown Üniversitesinde eğitimini tamamlayan davacının, mecburi hizmet yükümlülüğünün ihlal edildiğinden bahisle adına 22.282,60 ABD doları ve 11.252,24 TL borç çıkarılmasına ilişkin işleme yaptığı itirazın reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile idareye halihazırda ödenen ve yargılama boyunca ödenecek olan bedele ilişkin davanın kabul edilen kısımlarının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla; yüklenme ve kefalet senedinin davacı ve kefilleri tarafından tek taraflı olarak imzalanarak idareye karşı taahhütte bulunulduğu ve taraflar arasında yüklenme ve kefalet senedinden kaynaklı bir alacak-borç ilişkisi doğduğunun görüldüğü, yüklenme senedi ile taahhüt edilen borca ilişkin olan bu uyuşmazlığın ise, Borçlar Kanunu’ndaki özel hukuk hükümlerine göre adli yargıda açılacak bir dava ile kavuşturulması gerektiği gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davanın Yüklenme ve Kefalet Senedinden kaynaklanan bir borcun iptali istemine yönelik açılmış bir dava olmadığı, davanın konusunu oluşturan ve mahsubu talep edilen borcun davalı idare tarafından Yüklenme ve Kefalet Senedine dayandırılmadığı, ödenmesi istenen borca 09/03/2021 tarihli dilekçe ile itiraz edildiği, kalan hizmet süresinden 16 haftalık analık izin süresinin düşülerek döviz cinsinden toplam borç miktarının tekrar hesaplanmasını ve TL cinsinden istenen toplam borç miktarının ise yurt içi aylıklar ve misline ilişkin borç tutarının silinmesini talep ettiği, idari bir işlem ile aleyhine yüklenen borcun, davalı idarenin kamu hukuku alanında faaliyetine bağlı olarak ortaya çıkan bir duruma ilişkin olduğu ileri sürülerek temyize konu kararın bozulmasına karar verilmesi istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Söz konusu senetlerin, bu haklardan yararlanma başvurusunda bulunan ve aranan şartları taşıyan Bakanlık personelinden yurt dışına gönderilmelerinin sonucu olarak alındığı, senetler için re’sen bir görevlendirme veya lisansüstü eğitim yapmak üzere zorunlu olarak yurt dışına gönderilme gibi bir durumun söz konusu olmadığı, bütçe imkanları ile gönderilme nedeniyle idarenin katlanmak zorunda kaldığı maliyetin giderilmesi veya karşılanmasının doğal olarak ilgililerin yükümlülüğünde olacağı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan Bölge Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Hazine ve Maliye Bakanlığında … olarak görev yapmakta iken davacının, lisansüstü eğitim amacıyla yurt dışına gönderildiği ve Ağustos 2011- Mayıs 2013 tarihleri arasında Amerika Birleşik Devletleri Georgetown Üniversitesi’nde eğitimini tamamladığı, 02/03/2017-3/09/2020 tarihleri arasında eşinin T.C. New York Başkonsolosluğu’ndaki görevi nedeniyle ücretsiz izinde bulunduğu, ücretsiz izinde bulunduğu süre içerisinde 03/06/2017 tarihinde doğum yaptığı, 04/11/2020 tarihli dilekçesi ile; Uluslararası Para Fonu (IMF) Mali İlişkiler Dairesi’nde sözleşmeli ekonomist olarak çalışması için tarafına 29/04/2022 tarihine kadar sözleşme teklifinde bulunulduğu, bu gelişme çerçevesinde, IMF’de çalışmak üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 77’inci maddesi kapsamında aylıksız izninin 09/12/2020 tarihinden itibaren 29/04/2022 tarihine kadar kullandırılması için davalı idareye başvuru yaptığı, davalı idarenin 20/11/2020 tarihli yazısı ile davacının bu talebinin uygun görülmediği, bunun üzerine davacının 07/12/2020 tarihli dilekçe ile memuriyet görevinden çekilme talebinde bulunduğu, davacının memuriyet görevinden çekilme talebinin kabul edilmesi sonrası davalı idarenin 08/02/2021 tarihli işlemi ile davacının mecburi hizmet yükümlülüğünün ihlal edildiğinden bahisle adına 22.282,60 ABD doları ve 11.252,24 TL borç çıkarılmasına ilişkin işlem tesis edildiği, davacının bu işleme karşı yaptığı itirazın reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle temyizen bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasında; idari davalar, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, genel hizmetlerden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak tanımlanmış; aynı Kanunu’nun dilekçeler üzerine yapılacak ilk inceleme esaslarını düzenleyen 14. maddesinin (3) numaralı bendinin (a) alt bendinde, dava dilekçelerinin görev ve yetki yönünden inceleneceği belirtilmiş; 15. maddesinin (1) numaralı bendinin (a) alt bendinde ise, 3/a bendine göre adli yargının görevli olduğu konularda açılan davaların görev yönünden reddedileceği düzenlemesine yer verilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunun, “Bilgilerini artırmak üzere dış memleketlere gönderilme” başlıklı 79. maddesinde, “Mesleklerine ait öğrenimini bitirerek Devlet memurluğuna alınmış ve asli memur olarak atanmış olanlardan mesleklerine ait hizmetlerde yetiştirilmek, eğitilmek, bilgilerini artırmak veya staj yapmak üzere dış memleketlere: a) Kurumlarınca açılacak seçme veya yarışma sınavlarında başarı gösterenlere, b) Dış burslara dayanılarak gönderilenlere, iki yıla kadar ayrılma müsaadesi verilebilir. Gerekirse bu süre en çok bir kat uzatılabilir.” hükmü; “Bilgilerini Artırmak İçin Yabancı Memlekete Gönderilenlerin Hak ve Yükümlülükleri” başlıklı 79. maddesinin son fıkrasında, “Görevlerine başlayıp da yükümlü bulundukları mecburi hizmetini bitirmeden ayrılanlar veya bir ceza sebebi ile memurluktan çıkarılmış olanlar mecburi hizmetlerinin eksik kalan kısmı ile orantılı miktarı iki kat olarak ödemek zorundadırlar.” hükmü; “Mazeret izni” başlıklı 104/A. maddesinde, “Kadın memura; doğumdan önce sekiz, doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı hafta süreyle analık izni verilir.” hükmü; “Aylıksız izin” başlıklı 108/D maddesinde, “Özel burs sağlayan ve bu burstan istifade etmesi için kendilerine aylıksız izin
verilenler de dâhil olmak üzere burslu olarak ya da bütçe imkânlarıyla yetiştirilmek üzere yurtdışına gönderilen veya sürekli görevle yurtiçine ya da yurtdışına atanan veya en az altı ay süreyle yurtdışında geçici olarak görevlendirilen memurlar veya diğer personel kanunlarına tâbi olanlar ile yurtdışına kamu kurumlarınca gönderilmiş olan öğrencilerin memur olan eşleri ile 77’nci maddeye göre izin verilenlerin memur olan eşlerine görev veya öğrenim süresi içinde aylıksız izin verilebilir” hükmü; “Deyimler” başlıklı 147/1-A. maddesinde, “Aylık: Bu Kanuna tabi kurumlarda görevlendirilen memurlara hizmetlerinin karşılığında, kadroya dayanılarak ay itibariyle ödenen parayı…ifade eder.” hükmü; “Mecburi hizmet” başlıklı 224. maddesinde, “…Yetiştirilmek, eğitilmek, bilgilerini artırmak veya staj yapmak üzere 3 ay ve daha fazla süre ile dış memleketlere gönderilen memurlara gönderilme şekillerine bakılmaksızın yurtdışında kaldıkları sürenin iki katı kadar mecburi hizmet yüklenir…” hükmü; “Yurtdışı Eğitim Masraflarının Tahsili” başlıklı Ek 34. maddesinde, “İlgili kanunlarına veya Cumhurbaşkanlığı kararnamelerine göre; öğrenim yapmak, yetiştirilmek, eğitilmek, bilgilerini artırmak, staj yapmak veya benzeri bir nedenle geçici süreli görevlendirilmek suretiyle, üç ay veya daha fazla süre ile yurtdışına gönderilen kamu personeli yurtdışında bulundukları sürenin iki katı kadar mecburi hizmetle yükümlüdürler. Bu şekilde yurt dışına gönderilecek personelden, örneği Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanmış ‘Yüklenme Senedi ile Muteber İmzalı Müteselsil Kefalet Senedi’ alınır. Anılan personelin mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirmeden veya tamamlamadan görevinden ayrılması, müstafi sayılması ya da bir ceza ile görevine son verilmesi halinde, kendileri için kurumlarınca fiilen döviz olarak yapılmış olan her türlü masraflar aynı döviz cins ve miktarı üzerinden borçlandırılır…” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2/1-a maddesinde, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptaller için menfaati ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları idari dava türleri arasında sayılmıştır.
Hukuk aleminde idarenin değişiklik, yenilik doğuran irade açıklamaları şeklinde genel ifadesini bulan idari işlemler, anayasal sınırlar içinde görev yetkileri haiz olan idarenin yükümlülüklerini yerine getirme ve özellikle kamu hizmetlerini görebilmede sahip olduğu başlıca vasıtalardan biridir. Buna göre bir tasarruf veya kararın idari işlem sayılabilmesi için bunun bir kamu kurumunca ya da idare örgütü içinde yer alan idari makamca verilmiş olması ve idarenin idare hukuku alanında gördüğü idari faaliyetlerle ilgili bulunması gerekir. Bunun bir sonucu olarak da, idarenin bu şekilde tesis ettiği işlemlerden kaynaklı uyuşmazlıkların görüm ve çözümünde idari yargı mercileri görevli olmaktadır.
Yukarıda belirtilen mevzuat uyarınca; devlet memurlarının yetiştirilmek, eğitilmek, bilgilerini artırmak, staj yapmak dış memleketlere gönderilebileceği, yurt dışına gönderilen personelin, döndükten sonra yurt dışında kaldığı sürenin iki katı kadar mecburi hizmet ile yükümlü olduğu, yurt dışına gönderilen personelden, mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirmeden veya tamamlamadan görevinden ayrılması, müstafi sayılması ya da bir ceza ile görevine son verilmesi halinde, kendileri için kurumlarınca yapılan her türlü masraflar için Yüklenme Senedi ile Muteber İmzalı Müteselsil Kefalet Senedi’ alınacağı düzenlenmiştir.
Bakılan uyuşmazlıkta; davacının, 07/12/2020 tarihli dilekçe ile memuriyet görevinden çekilme talebinde bulunduğu, davacının memuriyet görevinden çekilme talebinin kabul edilmesi sonrası davalı idarenin 08/02/2021 tarihli işlemi ile davacının mecburi hizmet yükümlülüğünün ihlal edildiğinden bahisle Yüklenme Senedi ile Muteber İmzalı Müteselsil Kefalet Senedi’ne dayanarak adına 22.282,60 ABD doları ve 11.252,24 TL borç çıkarılmasına ilişkin işlemin tesis edildiği, davacının söz konusu borç çıkarma işlemine itiraz ettiği ve bu itirazın davalı idarece reddedildiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu işlemin sebep unsurunun, davacının borç çıkarma işlemine karşı yapmış olduğu itirazdan kaynaklanıyor olması, uyuşmazlığın görüm ve çözümünde hangi yargı mercinin görevli olduğunun tespitini yaparken itiraz dilekçesindeki iddiaların incelenmesini gerektirmektedir.
Davacı, 09/03/2021 tarihli itiraz dilekçesinde ilk olarak; eşinin T.C. New York Başkonsolosluğu’na görevli olarak atanması nedeniyle ücretsiz izinde bulunduğu sırada, 03/06/2017 tarihinde, doğum yaptığını, ücretli doğum izinlerini kullanmasının mümkün olmadığını, 172 günlük kalan mecburi hizmet süresinden 16 haftalık analık izin sürelerin düşülmesi gerektiğini, ikinci olarak; kendisinden talep edilen TL cinsinden borcun yurt içi aylıklarına ve misline ilişkin olarak, yurt içi aylıkların belli bir kadroda bulunmanın karşılığı olduğu ve yurt dışına gönderilmesiyle ilgili olmadığını ileri sürerek borç tutarının silinmesini talep etmektedir.
Davacının istinaf ve temyiz başvurusunda, itirazının doğrudan kefaletname ile ilgili olmadığını belirttiği hususlar birlikte değerlendirildiğinde, bakılan uyuşmazlığın; doğrudan Yüklenme Senedi ile Muteber İmzalı Müteselsil Kefalet Senedi’nden kaynaklanmadığı, davacının analık izni sürelerinin ve kadrosuna bağlı olarak almış olduğu aylığa ilişkin olarak itirazlarının bulunduğu, söz konusu itirazların 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda düzenlenen hükümlere göre çözüme kavuşturulacağı, ilgili kanundaki devlet memurlarına ilişkin düzenlemelerin statü hukukuna tabi olduğu, bu sebeple, davacının itirazının reddine ilişkin işlemin, idari bir işlem olduğu, idari işlemlere karşı açılan iptal davaların görüm ve çözümünde idari yargının görevli olduğu sonucuna varılmıştır
Bu itibarla, davanın görev yönünden reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle davanın görev yönünden reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, kesin olarak 15/03/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Davanın görev yönünden reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı usul ve hukuka uygun olduğundan, temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum.